Şimdi her şey dursa dünya insanlar dursa; zaman geriye doğru dönse seni ilk tanıdığım güne ve ben seni yeni baştan sevsem….
Bir daha o ilk göz göze geldiğimiz anlara geri dönebilsem mesela seni bir daha aynı heyecanla görebilsem.
İlk elimi tuttuğun belimi kavradığın ilk dans ettiğimiz anlara geri dönsem o saf duyguları yeniden yaşayabilsem bir daha ah ne güzel olurdu.
Ne güzel ve saf şey aşık olmak sonra gittikçe kirleniyor muyuz alışıyor muyuz?
Aşktan sevgiye dönmüyorsa yol veya sadece birimizinki dönüyorsa geriye kalan o kişi ne oluyor? Bütün kirli mastürbasyonunu sevenin üstünde mi tamamlıyor? Sevilmenin ve ilgi görülmenin dayanılmaz keyfinle hayatın tadına mı varıyor?
Belki sevilmek de uyuşturucu gibidir ilgi görülmek sevilmek ve koşulsuzca çıkarsız sevilmek de alışkanlık yapıyordur insanda. Hep öyle olmasını arıyorsundur.
Belki bazen sadece sevildiğimiz yerde durmamızın sevmememize rağmen orada kendimizi var etmemizin veya karşımızdakini manipüle ediyor olmamamıza rağmen haz almamızın nedeni budur.
Bencilliğimizin bir ucu sevgiye dayandığında kendimizi nasıl da büyütürüz. Birileri tarafından böyle sevilmek nasıl da kaldırır burnumuzu ve kim bilir başka nerelerimizi?
Ama ben seni yeniden sevebilseydim eğer bu aklımla bir daha sevebilseydim çok kısa tutardım ömrünü. Tıpkı bir kelebek gibi senin dünyanda yaşayıp bir zaman bir masal gibi saat on ikiyi burup balkabağına dönüşmeden at arabası çıkıp giderdim bir daha dönmemek üzere…
Seni yeniden sevebilseydim beni sevip sevmemenin hiçbir önemi kalmazdı….
Candan Ünal
Paylaş