Edebiyat ve Düşünce Dünyasıyla İlgili Eserlerin Okunup İncelenmesi
İnsan; kendini içinde yaşadığı toplumu tabiatı dünyayı kainatı okuyarak tanır. Okudukça bilgisi görgüsü artar düşünce ufku genişler kendisini daha kolay ifade eder okuma eyleminin insan olmanın bir gereği olduğunu insanlık görevi olduğunu fark etmeye başlar; geniş kültürüyle toplumda saygın bir yer kazanır. Okumayı kendisi için temel ihtiyaçlardan biri olarak değerlendirir. İşte bütün bu özellikleriyle “okuma tutkuların en asilidir.”
Kişilerin zevkleri anlayışları düşünceleri birbirinden farklı olduğu için okunacak eserler konusunda çeşitli tavsiyeler yapılabilir. Ancak okumaya türünün başarılı örnekleri olan klâsik eserlerle başlamakta yarar vardır. Türk ve dünya edebiyatından seçilecek bu tarz eserlerden belli başlı örnekler okunduktan sonra yelpaze kişisel zevklere göre genişletilebilir.
Okumadan yukarıda sayılan yararların sağlanabilmesi; dikkatli bir şekilde okumaya okurken düşünmeye sorgulamaya eleştirmeye karşılaştırmaya not almaya bağlıdır.
Edebiyat ve düşünce dünyasıyla ilgili kitapların incelenmesi değerlendirilmesi (bir uzman kadar olunmasa da) hemen her aydın tarafından yapılabilmelidir. Esasen ilköğretimdeki Türkçe; orta öğretimdeki Türk Dili ve Edebiyatı derslerinin bir amacı da seviyeye göre öğrenciyi güzel örneklerle karşı karşıya getirerek okuma alışkanlığı ve zevki edindirmenin yanında edebî eserleri inceleme değerlendirme becerisi de kazandırmaktır. Bugün ne yazık ki öğrenciler çoğunlukla ezber bilgilerle yetinmeye çalışıyorlar; düşünmek ve yorumlamak onlara biraz zor geliyor. Bilgi birikimi az olunca etraflı düşünemiyor farklı yorumlar getiremiyor incelikleri güzellikleri fark edemiyorlar. Böylelikle hedeflenen amaçlara tam ulaşılamıyor. Yüksek öğretim çağındaki gençlerden bazıları da okuma alışkanlığı ve zevkini henüz kazanamadığı için konunun bu yönü eksik kalmaktadır.
İncelemenin değerlendirmenin nasıl yapılacağı konusunda birtakım farklı anlayışlar olsa da bir edebî eser genellikle biçim ve içerik yönünden değerlendirilir: Biçim yönüyle değerlendirmede eserin manzum veya mensur olmasına göre farklı özellikler aranır: İncelenecek eser şiir ise; ölçüsü kafiyesi nazım birimi nazım şekli gibi özellikleri araştırılır. Mensur bir eser ise edebî türlerden hangisi olduğu tespit edilir.
İçerik yönüyle değerlendirmede ise konu ve ana düşünce tespit edilir. Dil ve anlatım özellikleri üzerinde durulur. Metindeki duygu ve hayâl unsurları olay unsurları zaman ve mekân unsurları kahramanların ve yazarın üslûbu plânı gibi hususlar değerlendirilir.
Mehmet Kaplan’ın Şiir Tahlilleri 1 2 Hikâye Tahlilleri; Şerif Aktaş’ın Roman Sanatı ve Roman İncelemesine Giriş kitabı ile R. Bourneur R. Qellet’in Roman Dünyası ve İncelemesi (Çev. Hüseyin Gümüş) kitabı bu konu için incelenmeye değer nitelikteki kitaplardan sadece birkaçıdır.
“Metin incelemelerinin ne kadar üstüne düşsek de azdır; her türlü bilgiye ulaşmak için en kısa en zevkli yol budur; her şeyi ilk elden alın kaynağa gidin; metni evirin çevirin ezberleyin fırsat düştükçe kullanın; hele anlamını bütün genişliğiyle incelikleriyle anlamaya bakın; metni yazanın türlü düşüncelerini birbirine bağlayın ilkelerini uzlaştırın sonuçlarını da kendiniz çıkarın.
Yorumcular ne yapıyorlarsa sizin de onu yapmanızı istiyorum; ancak kendi bilgilerinizin yetmediği yerde yorumcuların bilgilerinden ve görüşlerinden yararlanın; onların açıklamaları hiçbir zaman sizin malınız olmaz kolayca aklınızdan çıkabilir. Buna karşılık sizin gördükleriniz kendi zihninizden doğ*muştur ve sizde kalır; onları konuşurken danışırken çekişirken tartışırken aramadan bulursunuz. (La Bruyere)”