tüm yaralarım gerçek ama onları bana veren tüm insanlar yalan ..
Korku
Sizin mayanıza korku eklemeyi unutmuşlar. Tehlike gördüğünüzde üzerine atlıyorsunuz. Korkulası şeyler sizde garip bir merak hissi uyandırıyor. Zorlu sınavlar zinhar âşık olunmaması gereken çapkınlar yüce dağlar zorlu düşmanlar… Hangi türden olursa olsun etrafa korku salan şeylere “gel gücünü bir de bende dene” diyorsunuz. Çünkü onların gücünün etrafa salgıladıkları korkudan kaynaklandığı bilgisine sahipsiniz. Korku tahtasına ihtiyacınız yok onu söküp atmışsınız sanki… O korkulası şeylerin korkmayınca ortadan kalktığına binlerce kez tanık oldunuz… Daha da olacaksınız… Umarız bundan böyle de talih karşınıza sert kayalar çıkarmaz gözünüzü hiçbir şey korkutamaz…
kendimi korkak sanıyodum değilmişim
Ne Zaman Gol Diye
Arkamı Dönsem Elinde Ofsayt Bayrağıyla Bekler Hayat..!
Öfke
Sizin öfke tahtanız yanmış ..Keskin sirke küpüne zarar deyip onu üşüyen ellerinizi ısıtmak için bir kereliğe mahsus kullanmışsınız ..Sonra da bir daha asla ihtiyaç duymamışsınız ..Geçmişinizi şöyle bir karıştırın büyük bir öfke nöbeti geçirmiş olmalısınız ..Çünkü o acı ama enerji veren tattan vazgeçmek her babayiğidin harcı değil ..Fakat siz onun sahibine ne kadar zarar veren bir tahta olduğunu fark etmiş ve söküp atmışsınız yerinden ..Sahip olduğunuz dinginlik başkaları açısından arada bir sinir bozucu bile olabiliyor ..Öfkeden boşalan yere doğru gelişen ironi ağacınız zekânızla birleşip size özgün bir kişilik kazandırıyor ..Aslında her şeyi eleştiriyor ama hiçbir şeyin sizi kızdırmasına izin vermiyorsunuz ..Kabulleniyor değilsiniz dünyayı olduğu gibi ..Dolayısıyla bir “Hint fakiri” olduğunuzu iddia edemeyiz ..Ama öfkenin hiçbir şeyi tamir etmeyeceğini de biliyorsunuz ..Ermiş sayılmazsınız ama ermemiş de değilsiniz ..
tüm yaralarım gerçek ama onları bana veren tüm insanlar yalan ..
Utanma
Siz tam bir çatlaksınız. Utanma tahtanızı bir yerde unutmuşsunuz. Bütün doğallığınızla ahali içinde gezinip duruyorsunuz. Size bakıp “utanmaza bak” dediklerinde kendinizle gurur duyuyorsunuz. Aslında bütün numaranız da içinizle dışınızın bir olması. Yani özel bir operasyona gerek duymuyorsunuz. Sadece ahalide yaygın olan iki yüzlülük gibi yeteneklerin sizinkinden daha utanç verici olduğunu biliyorsunuz. Yani herkes ne derse desin hakiki bir ahlak anlayışınız var ve o minvalde yürüyüp gidiyorsunuz. Utanma tahtasını bir yerlerde bırakmanız sayesinde gerçek utanmazların yalancıların riyakârların ipliğini pazara çıkarıyorsunuz… Hep doğruyu söylüyor gizliyi saklıyı aşikâr ediyorsunuz. Sizin gibi utanmazlar her mahalleye lazım diyor hayatta başarılar diliyoruz.
Öfke
Sizin öfke tahtanız yanmış. Keskin sirke küpüne zarar deyip onu üşüyen ellerinizi ısıtmak için bir kereliğe mahsus kullanmışsınız. Sonra da bir daha asla ihtiyaç duymamışsınız. Geçmişinizi şöyle bir karıştırın büyük bir öfke nöbeti geçirmiş olmalısınız. Çünkü o acı ama enerji veren tattan vazgeçmek her babayiğidin harcı değil. Fakat siz onun sahibine ne kadar zarar veren bir tahta olduğunu fark etmiş ve söküp atmışsınız yerinden. Sahip olduğunuz dinginlik başkaları açısından arada bir sinir bozucu bile olabiliyor. Öfkeden boşalan yere doğru gelişen ironi ağacınız zekânızla birleşip size özgün bir kişilik kazandırıyor. Aslında her şeyi eleştiriyor ama hiçbir şeyin sizi kızdırmasına izin vermiyorsunuz. Kabulleniyor değilsiniz dünyayı olduğu gibi. Dolayısıyla bir “Hint fakiri” olduğunuzu iddia edemeyiz. Ama öfkenin hiçbir şeyi tamir etmeyeceğini de biliyorsunuz… Ermiş sayılmazsınız ama ermemiş de değilsiniz…
Üstüne imza tanımam!!
Hangi tahtam tamki
Korku
Sizin mayanıza korku eklemeyi unutmuşlar. Tehlike gördüğünüzde üzerine atlıyorsunuz. Korkulası şeyler sizde garip bir merak hissi uyandırıyor. Zorlu sınavlar zinhar âşık olunmaması gereken çapkınlar yüce dağlar zorlu düşmanlar… Hangi türden olursa olsun etrafa korku salan şeylere “gel gücünü bir de bende dene” diyorsunuz. Çünkü onların gücünün etrafa salgıladıkları korkudan kaynaklandığı bilgisine sahipsiniz. Korku tahtasına ihtiyacınız yok onu söküp atmışsınız sanki… O korkulası şeylerin korkmayınca ortadan kalktığına binlerce kez tanık oldunuz… Daha da olacaksınız… Umarız bundan böyle de talih karşınıza sert kayalar çıkarmaz gözünüzü hiçbir şey korkutamaz…
Korku
Sizin mayanıza korku eklemeyi unutmuşlar. Tehlike gördüğünüzde üzerine atlıyorsunuz. Korkulası şeyler sizde garip bir merak hissi uyandırıyor. Zorlu sınavlar zinhar âşık olunmaması gereken çapkınlar yüce dağlar zorlu düşmanlar… Hangi türden olursa olsun etrafa korku salan şeylere “gel gücünü bir de bende dene” diyorsunuz. Çünkü onların gücünün etrafa salgıladıkları korkudan kaynaklandığı bilgisine sahipsiniz. Korku tahtasına ihtiyacınız yok onu söküp atmışsınız sanki… O korkulası şeylerin korkmayınca ortadan kalktığına binlerce kez tanık oldunuz… Daha da olacaksınız… Umarız bundan böyle de talih karşınıza sert kayalar çıkarmaz gözünüzü hiçbir şey korkutamaz…
Öfke
Sizin öfke tahtanız yanmış. Keskin sirke küpüne zarar deyip onu üşüyen ellerinizi ısıtmak için bir kereliğe mahsus kullanmışsınız. Sonra da bir daha asla ihtiyaç duymamışsınız. Geçmişinizi şöyle bir karıştırın büyük bir öfke nöbeti geçirmiş olmalısınız. Çünkü o acı ama enerji veren tattan vazgeçmek her babayiğidin harcı değil. Fakat siz onun sahibine ne kadar zarar veren bir tahta olduğunu fark etmiş ve söküp atmışsınız yerinden. Sahip olduğunuz dinginlik başkaları açısından arada bir sinir bozucu bile olabiliyor. Öfkeden boşalan yere doğru gelişen ironi ağacınız zekânızla birleşip size özgün bir kişilik kazandırıyor. Aslında her şeyi eleştiriyor ama hiçbir şeyin sizi kızdırmasına izin vermiyorsunuz. Kabulleniyor değilsiniz dünyayı olduğu gibi. Dolayısıyla bir “Hint fakiri” olduğunuzu iddia edemeyiz. Ama öfkenin hiçbir şeyi tamir etmeyeceğini de biliyorsunuz… Ermiş sayılmazsınız ama ermemiş de değilsiniz…
UTANMA
Siz tam bir çatlaksınız. Utanma tahtanızı bir yerde unutmuşsunuz. Bütün doğallığınızla ahali içinde gezinip duruyorsunuz. Size bakıp “utanmaza bak” dediklerinde kendinizle gurur duyuyorsunuz. Aslında bütün numaranız da içinizle dışınızın bir olması. Yani özel bir operasyona gerek duymuyorsunuz. Sadece ahalide yaygın olan iki yüzlülük gibi yeteneklerin sizinkinden daha utanç verici olduğunu biliyorsunuz. Yani herkes ne derse desin hakiki bir ahlak anlayışınız var ve o minvalde yürüyüp gidiyorsunuz. Utanma tahtasını bir yerlerde bırakmanız sayesinde gerçek utanmazların yalancıların riyakârların ipliğini pazara çıkarıyorsunuz… Hep doğruyu söylüyor gizliyi saklıyı aşikâr ediyorsunuz. Sizin gibi utanmazlar her mahalleye lazım diyor hayatta başarılar diliyoruz.
Utanma
Siz tam bir çatlaksınız. Utanma tahtanızı bir yerde unutmuşsunuz. Bütün doğallığınızla ahali içinde gezinip duruyorsunuz. Size bakıp “utanmaza bak” dediklerinde kendinizle gurur duyuyorsunuz. Aslında bütün numaranız da içinizle dışınızın bir olması. Yani özel bir operasyona gerek duymuyorsunuz. Sadece ahalide yaygın olan iki yüzlülük gibi yeteneklerin sizinkinden daha utanç verici olduğunu biliyorsunuz. Yani herkes ne derse desin hakiki bir ahlak anlayışınız var ve o minvalde yürüyüp gidiyorsunuz. Utanma tahtasını bir yerlerde bırakmanız sayesinde gerçek utanmazların yalancıların riyakârların ipliğini pazara çıkarıyorsunuz… Hep doğruyu söylüyor gizliyi saklıyı aşikâr ediyorsunuz. Sizin gibi utanmazlar her mahalleye lazım diyor hayatta başarılar diliyoruz.
İletişim: [email protected]
Paylaş