Sümerolog Muazzez İlmiye Çiğ’in Sümerli Ludingirra başlığıyla Türkçe’ye çevirip yayınladığı Sümer yazıtları (Tablet 2 3 10 ve 11) Sümer mitolojisi tanrıları ve inançları hakkında geniş bilgiler içeriyor.
Bu yazıtlarda yeralan bilgilere göre:
Sümer Panteonun başı yani tüm Sümer tanrılarının babası ve kralı hava tanrısı Enlil (Ellil)’dir.
Enlil sözcüğü bahsi geçen tabletlerin yazarı Ludingirra’ya göre soluk hava nefes ‘Havanın Beyi’ gibi anlamlara geliyor.
Sümerler yeri ve göğü onun yarattığına inanırlardı.
Onların inancına göre çok eskiden (daha yer ve gök yok iken) her yer dipsiz uçsuz bucaksız bir denizdi.
Sümerler’de bu deniz tanrıca Nammu’nun şahsında kişileştirilir.
Bir gün bu deniz yani kişi kimliğiyle tanrıca Nammu koskoca bir dağ doğurur.
Bunu gören ‘Yüce Enlil’ hemen o dağı ikiye ayırır.
Böylece ikiye bölünen bu dağın altı yeryüzü üstü de gök olur. Yeryüzüne yer anlamına gelen Ki göğe de gök anlamına gelen An adı verilir.
Sümer mitolojisindeki tanrıça Ki ve tanrı An Yer ve Gök (Cennet)’ün kişileştirilmiş simgeleridir.
Göğü tanrı An alır yeryüzü ise tanrıca Ki ile Enlil’in payına düşer.
Samuel Noah Kramer Ancient Religions başlıklı bir derlemede (Edited by Vergılıus Ferm New York 1950) yayınlanan ‘Sümer Dini’ başlıklı yazısında tanrıça Ninhursag’ın yeryüzü tanrısı Ki ile aynı olabileceğine işaret etmektedir.
Ki yeryüzünün toprağı taşı; Enlil ise havası soluğu ve nefesidir diyen Ludingirra bu yüzden yaşamın Enlil’siz varolamayacağına işaret eder.
Her kentin bir tanrı tarafından kurulduğuna ve onun koruması altında olduğuna inanılan Sümer’de Enlil Nippur kentiyle ilişkilendirilir.
Bu kentin kurucusu ve tanrısı odur.
O’nun evi de (tanrıların evlerine tapınak denir) bu kentteki Ekur Tapınağı’dır.
Enlil bu tapınakta yaşar. Sümer Tanrılar Meclisi kendi toplantılarını bu tapınakta ve Enlil’in başkanlığında yapar.
Tanrıların toplandığı ve kararların alındığı yer burasıdır.
Yerin ve göğün yaratıcısı olarak görülen Enlil diğer tanrılara burada emirler ve görevler verir Sümer’i buradan denetler.
Uzak yakın pek çok ülkeden hediye adı altında toplanan haraç bu tapınağa getirilir.
Enlil Bel (Lord Efendi) ünvanı taşırdı. Bir yoruma göre ünlü Tufan’ı bir ceza olarak kararlaştıran Enlil’dir.
Tufan’ın Babil versiyonu olan Gılgamış Destanı’na göre ise Tufan’ın yapıcısı tek başına Enlil değil ama tanrılar meclisidir.
Enlil adı bazı kaynaklarda Ellil olarak yazılmaktadır.
Sümer’de mitolojinin Tanrılar Meclisi dediği şey aslında kentlerin kuruluş dönemlerinde her yerde örneklerine tanık olunan Yaşlılar Meclisi’nin bir anısı olmalıdır.
Bu meclisi oluşturanlar ise topluluğun sonradan tanrılık atfettiği ve onuruna türbeler veya tapınaklar inşa ettiği kendi cedleri aşiret büyükleri kent kurucu önderleri ve ilk sözde krallarıdırlar bizce.
Nitekim kendi zamanında kralların her şeyi yapmakta özgür olduklarını söyleyen Ludingirra da bu uzak geçmişe referans vererek kralların o devirde herhangi bir konuda karar alabilmek için halk tarafından seçilen ve yaşlılar ve gençlerden oluşan iki meclise başvurmalarının zorunlu olduğunu kayd etmektedir.
Sümerlerde otoritenin temeli dinseldi.
Sümer kralları otoritelerini tanrılardan alırdı. Yazıtlar tanrılar meclisinin kral saptamasının örnekleriyle dolu.
Hiç başkent olmamışsa da Nippur kenti Sümer’in başta gelen bir kentiydi.
Dinsel ve entellektüel bir merkezdi.
Krallar taç giymek için Nippur’a giderlerdi.
Bu kentteki Ekur Tapınağı’nda başta Enlil ve eşi Ninlil olmak üzere tanrılar tarafından kutsanır kendilerine bir ad taht tac halkı denetleyecek bir asa verilirdi.
Başka Sümer kentlerinde kral olanlar da ilk iş olarak iktidarlarının tanrı buyruğu olduğunu yani Enlil tarafından atandıklarını kanıtlamak için Nippur kentine el koyarlardı.
Nippur’u Sümer kralı adına Ensi denen bir başkan yönetirdi.
Deniz tanrıçası Nammu gök tanrısı An yer tanrıçası Ki (Ninhursag?) hava tanrısı Enlil ve eşi Ninlil gibi yukarıda adları anılanlar dışında Ludingirra daha pek çok başka Sümer tanrı ve tanrıçaları saymaktadır:
Nanna Enki tanrıça İnanna Ninurta İşkur Utu Nusku Nidaba tanrıça Ereşkigal Dumuzi tanrıça Geştinanna Enkımdu Ningişzida tanrıça Nidapa tanrıça Nanşe Nindup Ningirsu (Eninnu adlı bir tapınağı var) ve eşi tanrıça Bau (Lagaş kıralı Gudea ona Lagaş kentinin kurucusu kraliçem ve tanrıçam diye hitap eder) ve Nusku.
Nanna Sümerler’de Ay tanrısı ve Ur kentinin koruyucu tanrısıdır. Ekişnugal adlı ünlü bir tapınağı/mabedi vardı. Ayrıca Nanna’nın karısı Ningal’den sözedilir.History Begins At Sumer adlı eserinde S. N. Kramer eski Sümer kaynaklarında Ay tanrısının Nanna ve Sin olmak üzere iki isimli olduğuna işaret eder ve ay tanrısı Sin/Nanna’in Enlil’in oğlu olduğunu yazar.
Utu Sümer Güneş tanrısıdır.
Utu’nun kızkardeşi İnanna (Ninanna) Aşk tanrıçasıdır ve Uruk kenti tanrıçasıdır. Enlil’in torunudur. Çok sıcak ve ateşli olduğu düşünülen Venüs (dilbad) gezegeni ile özdeşleştirilir ve Sümerler’e sevgiyi ve sevmeyi onun öğrettiğine inanılır.
Sümer panteonunun en önemli tanrıçası olan İnanna’nın adı ‘cennetin metresi’ anlamına geliyor. İnanna’nın bacısı Ereşkigal yeraltı kıraliçesidir. İnanna’nın kocası Dumuzi Sümer çoban tanrısıdır.
Sümer krallarının belki de insanları güttüklerini düşündükleri için kendilerine ‘çoban’ dediklerine işaret eden Ludingirra Dumuzi adında oldukça eski bir Sümer kralının varlığından ve Sümerlerin Kral Dumuzi’ye tanrı gözüyle baktığından sözeder.
Ayrıca Şulgi adlı Sümer kralının tahta çıkar çıkmaz ‘Ben Tanrı’yım’ diyerek kendisini tanrı ilan edişine değinir.
(Şulgi M.Ö. 2006 yılındaki Elam istilasında devrilen kral İbbisin’in babasıdır).
Paylaş