Bayım bakmayın sessiz durduğuma olgun tutarlı anlayışlı tavırlarıma. Ben aslında öyle değilim(!) Onlar sadece giyindiğim kadınlar kendime soyunmadım kimsenin yanında kimse tanımadı beni..


Nasıl bir kadın olduğunu da unuttum zamanla. Astım olduğumu öğreninceye kadar kendim kokmadım hiç.. Dudaklarımdan eksik olmadı mat renk rujlar. Saçımı renkten renge boyadım kendi rengini hatırlayan hiç kimse kalmadı. Hiç sevmediğim adamlara ağladım. Beyaz sayfalara kirli yazılar yazdım onlara içimi döktüm. Ama dediğim gibi hiç birini sevmedim!


Bayım yalan söylemiyorum size.. yalan söyleyen kadını da çok oynadım zamanında. Salak ayaklarına yattım. Kendi söylediğim yalanlara ben bile inandım. O kadar usta bir oyuncuyum ki anlatamam. İçten pazarladığım her senaryoya kattım oyuncaklarımı. Ama masumdum her zaman masum kadını da çok oynadım. Marifet saymıyorum yada yanıma kar yaptıklarımı. Sadece hayatla oynuyorum sahne aynı roller ayrı.


Zor kadını da oynadım. “Hayır” tek cevabım oldu. Kim bilir kaç sinir krizi geçirttim adamlarıma. Kaç kere bir sigara yakıp küfrettiler bana kaç şişenin dibine vurdular. Umurumda değiller!


Hiç sevmedim onları ama sevdiğimi söyledim hepsine. İnandılar. Bende inandım her seferinde söylediklerime inanarak oynadım. En can alıcı sahnede kendimi seyircilerin yanına attım oradan izledim geçirttiğim cinnetleri. Müthiştiler.


Kendinden ödün vermeyen bir kadındım bu kadar çok kadını oynarken kendimden eksilmedim hiç. O biçim bir kadını oynamadım heveslerde.

Kişiliğime saldıran adamlarımda oldu. Neler demediler ki.. O biçim kadın yakıştırmaları bile yaptılar.

Tek kadınla uğraşamayan adamlardı hepsi basittiler. Benim giyindiğim kadınlarla yüzleşince kaldıramadılar! Akıllarınca intikam aldılar. Güldüm.


Akıllı kadını oynamadım. O zaten bendim.


Ukala mı?.. dediniz bayım. Tam üstüne bastınız ukala kadını da oynadım. Sanki bir ben varmışım dünya benim etrafımda dönüyormuş gibi yaptım. Hiç yoktan sorunlar yarattım. Sonra kaçtım. Çözümlerini başkalarına bıraktım.

Her istediğinde ağlaya bilen kadın yanımı çok kullandım. İşe de yaradı. İçimden gelerek kaç kere ağladım bilmiyorum. O kadar az ki belki de hiç.


Neyse neyse..


Bayım siz oturun ben üzerime rahat bir şeyler giyip geliyorum. Hiç soyunmadığım kendime sizin için bu gece soyunacağım. Neden/siz!


Bakmayın öyle bayım. Bu hüzünlü gözler gülmeyen surat benim. Sadece çok iyiyim..’yani adamlarım öyle derlerdi’ İyiyim diye hayat bana adil davranmadı hiç.

Bedenimdeki pragraflar uzun yazılar sevmediğim adamlarımdan kalma her biri için ayrı izler bıraktım üstümde hiç birini unutmayayım diye!

Sağ yanağımdaki gamzemde izler derin evet. Orayı öyle bir adam için karaladım ki.. benden kaçıp kendini başka şehirlerde ateşe verdi.

Duvardaki saç örgüyü görüyor musunuz? Bayım. Benim saçım sırf o adam dokundu diye kestim saçlarımı at(a)madım duvara astım. Bir daha saçlarımı o kadar uzatmadım.


Neyse çok üşüdüm. Her kendime soyunduğumda üşürüm. Üzerime bir kadın giyip geliyorum