Konu: 28 Mart 2017 KOÇ Burcu’nda YENİAY ; ”Bir Çocuk Gibi Güçlü Olmak” Hakkında Dersler

28 Mart 2017 günü İstanbul’a göre saat 05:57 itibariyle YENİAY adını verdiğimiz Güneş & AY kavuşumu tam halini alacak.

YENİAY haritasını değerlendirirken aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;

Güneş ve AY Koç Burcu’nun 7 derecesinde ve haritanın 1’inci evinde kavuşuyorlar. AY haritanın 5’inci evini Güneş ise 6’ıncı evini yönetiyor.
3 derece Koç’ta olduğu için düşüşte ve aynı zamanda retro konumda olan Venüs YENİAY’a eşlik ediyor. Venüs haritanın 3 ve 8’inci evlerini yönetiyor.
Lilith 9’uncu evden YENİAY stelyumuna üçgen yapıyor.
Haritanın Yükseleni 10 derece Balık. 12 derece Balık’ta yer alan Neptün ASC ile kavuşuyor. Koç Burcu’nun yöneticisi olan 2’inci evde ve Boğa’da yer alan Mars ile ve Oğlak’taki Juno ile 60’lık açılar yapıyor.
Balık’ın klasik yöneticisi ve Yay Burcu’ndaki MC’nin de yöneticisi olan Jüpiter 8’inci evde retro konumda ve MC ile 60’lık açı yapıyor. Pluto ile de kare konumda.
12’inci ve 4’üncü evlerin yöneticileri olan Uranüs ve Merkür 2’inci evde Koç Burcunda kavuşuyorlar ve 11’inci evin yöneticisi olup 10’uncu eve yerleşen Satürn ile üçgen açı yapıyorlar. Chiron ise Satürn ile kare açıda.

MEALİ ))

Sosyal Düzlemde;

”Nasıl Bir Düzen” istediğimize dair tercihlerimizi ortaya koymak için çok istekli olduğumuz bir süreç. (5 ve 6’ıncı evlerin yöneticileri Koç’ta ve 1’inci evde.)
Farklı görüşlerdeki toplumsal grupların – karşılıklı olarak – diğerine yönelik susturma engelleme ikna edemediğinin sesini kısma gayreti tavan yapabilir. İletişimin uzlaşma arzusunun az zorla da olsa ikna etme güdüsünün yüksek olduğu bir süreç yaşanmaktadır. Kasıtlı olarak yanlış veya eksik bilgi aktarımı ve gerçeği çarpıtan manipülatif söylemler de – her grup içinde – görülebilir. (3 ve 8’inci evlerin yöneticisi dezavantajlı konumdaki Venüs ve Lilith’den açı alıyor. Venüs YENİAY ile kavuşumda.)

Devlet düzeninde yönetimsel ve hukuki yapıda zamana yayılacak ama köklü bir değişim vizyonu kendini ortaya koyacaktır. (MC ve ASC’nin yöneticisi olan Jüpiter’in 8’inci evdeki konumu ve Pluto ile karesi.)

Devletin bekasına ve hatta devletin başına yönelik yıkıcı girişimler düşmanca tehditler olduğu iddia edilebilir. İktidara karşı olduğu düşünülen her türlü girişimin şiddet kullanarak bastırılması aşırı kontrollerin olağanüstü güvenlik önlemlerin gerekli görülmesi mümkündür. (Merkür Uranüs kavuşumunun Satürn ile açısı ve Satürn – Chiron karesi.)

Belirsizlik ve karmaşa ortamı nedeniyle önceliklerimizi ve değerlerimizi temsil eden bir figürün ön plana çıkıp ortak çıkarlar adına hareket etmesi düzeni sağlaması beklentisi artacaktır. (2’inci evde Boğadaki Mars’ın Yükselenle kavuşan Neptün ve Juno ile ılımlı açıları)

Bireysel Düzlemde ise;

Varlığımızı koruma ve güvenceye alma güdümüzün sahip olduklarımızı savunma arzumuzun yüksek olacağı ancak neye karşı ne için ne şekilde mücadele edeceğimizi netleştirmekte zorlanacağımız bir dönem…

ASLINDA ”Bir Çocuk Gibi Savunmasız” hissediyor ve henüz nasıl hayatta kalacağımızı kestiremediğimiz bir ortamda el yordamıyla ilerlemeye çalışıyor olabiliriz!

Etrafımızda olan bitenlerin içine girdiğimiz toplulukların iletişim halinde olduğumuz insan gruplarının fazlasıyla etkisi altında kalabilir kendi düşünce ve algılarımızı diğerlerininkinden ayrıştırmakta bireysel alanımızı korumakta zorlanabiliriz.

Kendi önceliklerimizi dayatmak için manipülatif olmaya da uyarıcı faktörler nedeniyle manipülasyon altında kalmaya da çok açığız.

Birey olmak bireysel kararlar almak olaylara ve koşullara dair bağımsız bir algı ve tepki sistemi geliştirebilmek her zamankinden daha gerekli ama bir o kadar da güç olabilir.

Çatışmacı ortamlarda kalabilir taraf tutmaya zorlanabilir iyi düşünmeden tepki verdiğimiz olaylar yaşayabiliriz.

Belirsizlik ortamında adım atarken İYİ ve GÜÇLÜ hissedebilmek için haklılık ve doğruluk inancımızı abartabilir her davranışımızı makul gösterecek bahaneler bulabiliriz.

Zarar görme yalnız kalma dışarıda veya etkisiz bırakılma kaygısı yüzünden olanlara tepki veremeyebilir kişisel tercihlerimize sahip çıkamayabiliriz.

Kısacası çevremizden aldığımız yoğun uyaranlar altında fena halde tetikte ve savunmacı hissetmemiz bir yandan çok kendinden emin ve duruma hakim görünmeye çalışırken aslında ne istediğimizi ve ne yapmamız gerektiğini kestirmekte zorlanmamız mümkün.

Peki NAAPICAZ

Herkes bazen kendini KAYBOLMUŞ hisseder… Kaybolmak hem ürkütücüdür hem de kendini bulmak için bulunmaz bir fırsattır

Zira kaybolduğunu FARK ETMEK ve kendine itiraf etmek aslında her şeyin yolunda gittiğini zannettiğimiz ama öyle olmadığına dair işaretleri göremediğimiz bir dönemin bitişine işaret eder.

Kaybolmak eski tanımlara tutunmak yerine her şeyi yeniden tanımlamaya başlamak için çevremizi ve kendi yapabilirliklerimizi yargısızca fark etmek ve keşfetmek için bize imkan verir…

Eğer ne yapacağımızı bilmediğimiz bir durumda kaldıysak alıştığımız yöntemlerle ”güçlü görünmeye çalışmak” veya ”bir çocuk gibi tam anlamıyla teslim olmak” yerine her şeyi sıfırdan değerlendirmeye açık ön yargısız tetikte ama kaygı ile kirlenmemiş bir zihinle hareket etmek en iyi stratejidir!

Kontrol arzusunun ve korkunun fazlası bizi BLOKE EDER! Biraz korku dikkatimizi arttırırken fazlası bizi esnek yaratıcı hayatta kalmak için yeterince atik tetik ve uyumlu olmaktan uzak düşürür.

Kontrol edemediğimiz durumlarda bize kalan sadece KENDİMİZİN FARKINDA OLMAK’TIR. Uyanık hızlı çevik ve tıpkı her şeyi yeniden öğrenmeye ve özgün tepkiler vermeye çalışan bir çocuk gibi doğal bir şekilde YARATICI olmak için kendimizin farkında olmamız kendimizi akış içinde aktif ve fonksiyonel kılmamız yeterlidir

Bu süreçte kendimize şu soruları sormamız yerinde olabilir;

• Beni endişelendiren ne? Kendimi neye karşı korumak istiyorum?
• Yeni bir başlangıç yapmaktan bilmediğim bir dünyaya ya da alana adım atmaktan alışkanlıklarımın dışında davranmaktan neden bu kadar korkuyorum?
• Ben güvende hissetmek için her şeyin benim istediğim gibi gitmesine herkesin benim umduğum gibi davranmasına ya da sürekli birinin bana ne olacağını ve ne yapmam gerektiğini söylemesine mi ihtiyaç duyuyorum?
• Beni güçlü kıldığını ve güvende tuttuğunu düşündüğüm nesneler tanımlar bağlantılar eğer ayakta kalmama yola devam etmeme önümü görmeme yetmiyorsa neden onlara saplanıp kalıyorum?
• Güvenmeye çalıştığım otorite figürlerinin de hata yaptığını fark ediyorsam neden onlara tutunmakta ısrar ediyorum? Ya da onların – mesela anne baba prototiplerinin – yöntemlerini taklit ve tekrar ederek hayatımı sürdürmeye çalışıyorum?
• Nasıl tepki vereceğimi bilemediğim için gözlemek anlamak ve yeni bir tutum geliştirmek yerine AŞIRI TEPKİ mi veriyorum?
• Kabul etmem görmem idrak etmem baş etmem gerekenler beni ürküttüğü için alıştıklarımı yapmakta ısrar ediyor risk almayayım ya da değerli olanları koruyayım derken aslında çok daha hayati şeyleri tehlikeye mi atıyorum?
• Bağımsız fikirler geliştirmekten olanın adını koyup özgür seçimler yapmaktan neden korkuyorum?
• Belirsizliği aşmak için geçmişe ve alışkanlıklara yaslanmak yerine yeni olasılıkları ve içimdeki yeterince gelişmemiş becerileri bulmaya çalışsam NE KAYBEDERİM?
• Hayatı başka bir gözle değerlendirmek ve kendimi keşfetmek yani YAŞAMAYA CESARET ETMEK için ne bekliyorum?

Çocukları güçlü ve güzel kılan NAİF olmalarıdır… Naiflik aptallık değil önyargısızlık ve yeni olanı kucaklamaya hazır olmaktır! Amaçlarımıza hizmet etmeyen güven unsurlarına tutunmak yerine özgür özgün denemeye ve keşfetmeye açık cesur ve umutlu olmak bir çocuk gibi naif ama büyümeye hazır olmaktır!

Ve hayat bize her gün yeniden doğup her şeye yeni bir cesaretle başlamak için kapılar açar… Bize kalan sadece içimizdeki -var olan her şeyin içindeki -YOL GÖSTEREN RUH ile birlikte hareket etmektir


Junoastroloji

Özgür özgün be denemeye açık olmak ne kadarda şahane görünüyor

BAHARA İNANIN

28 Mart 2017 günü İstanbul’a göre saat 05:57 itibariyle YENİAY adını verdiğimiz Güneş & AY kavuşumu tam halini aldı.

Genel yorumlarda;

” Herkes bazen kendini KAYBOLMUŞ hisseder… Kaybolmak hem ürkütücüdür hem de kendini bulmak için bulunmaz bir fırsattır Zira kaybolduğunu FARK ETMEK ve kendine itiraf etmek aslında her şeyin yolunda gittiğini zannettiğimiz ama öyle olmadığına dair işaretleri göremediğimiz bir dönemin bitişine işaret eder.” demiştik.

Burç ve Yükselen Burca göre değerlendirmelere gelince;

KOÇ veya Yükselen KOÇ: Elde edemedikleriniz ya da kaybettiklerinizle kavgalı olma zamanı… Mantığınız size boşgeç diyor ama siz dolup dolup boşalıyonuz deel mi Neden bir türlü olmadığına değil niye gidip gidip bu meseleye takıldığınıza çevirin zihninizi… Bakın bakalım bu ulaşamama hali sizin taaa derininizdeki hangi boşluğu hatırlatıyor? Ulaşamadığınız maddi ve manevi her hedef o boşluğu fark ettirdiği için bu kadar can yakıyorsa önemli olan hedefler değil boşluktur. Gelin siz onu dışarıdan aldıklarınızla – para onay saygı talep – giderme sevdasından vaz geçin Eski aşkları da ille masaya koyacaksınız kendi davranışınızı çözümlemek ve değiştirmek amacıyla laboratuvar misali kullanın ))

BOĞA veya Yükselen BOĞA: İçiniz ortaya çıkartamadığınız düşünceler arzular hayaller planlar ertelenmiş işler geriye itile itile tadı kaçmış heyecanlar ile tıka basa dolu… Bi tık sonra patlayacaksınız ama dışarıdan bakınca pek sessiz hatta bıkkın bir haliniz var Ben diyorum ki; Nisanın son haftasına kadar böyle gider… Ama ondan sonrasını da yemek istemiyorsanız kendinizle hesaplaşmanızı şu aralar yapın. Korkmayın dürüst olun ki daha fazla vakit kaybetmeyin! Hayat size bazı çelmeler takmış olabilir kabul… Ama sizin adım atıp da başarısız olmaya korktuğunuz için ya da sırf konfor alanınızdan çıkmamak için yapmadığınız şeyler varrr

İKİZLER veya Yükselen İKİZLER: Bu ara aklınız hesap makinesi gibi hep işe paraya çalışıyor Ya da bir çıkış yakalamak ve parlamak istiyorsunuz… Elinizi attığınız yeni meseleler sakız oluuup uzuyorsa çok da şaapmayın! Mayısa kadar bereket size yeni başlangıçlardan değil tamamlanmamış işleri bitirmekten ya da eskiden beri üzerinde çalışıp sonuç alamadığınız konulardan gelecek. Bir sonraki heyecan verici ihtimal yerine geçmişin iyi değerlendirilmemiş olasılıklarına odaklanırsanız daha iyi sonuçlar alırsınız. Geçmişten gelen insanlar eski dostlar ne zamandır uğranmamış ortamlardan da daha fazla tat almanız mümkün

YENGEÇ veya Yükselen YENGEÇ: Bu aralar konumuz ”bir türlü el atılamamış sorumluluklar!” İşe ya da normal hayata dair erteleye erteleye bi hal olduğunuz ne varsa küllüm tamam önünüzde sizin el atıp çözüm getirmenizi bekliyor İhmal ettikleriniz yüzünden kendinizi fazla sıkışmış bulmanız ya da bu kadar şeyin altından kalkamamaktan korkmanız mümkün… Lakin bunu bir erteleme ve kaçış vesilesi haline getirmeyin )) ”Bu kadar zaman yapamadım şimdi mi yapacam? Benden geçmiş ola…” filan bunlar boş laflar! Şeytan azapta yengeç işte gerek… HAYDE ANACIM

ASLAN veya Yükselen ASLAN: Bu aralar inançlarınızı sorgulamak hayat planlarınızı gözden geçirmek geleceğe dair güven duyduğunuz ve duymadığınız konuları önünüze dizip korkularınız ve beklentileriniz ile yüzleşmek zamanı… Sizi ”her şeyin yolunda gideceğine” inandıran göstergelerde değişiklik olmaya başlayınca güven hissi kaygıya dönüşür. Ve siz hayatın adaletini ya da bu güne kadar benimsediğiniz inançları sorgulamaya başlarsınız. Planlar değişir bakış açıları ve yöntemler de sorgulanabilir ve değiştirilebilir… Ama hayata olan inancınızı ve özsaygınızı kaybederseniz siz siz olmaktan çıkarsınız. Ve gemi kaptansız kalırsa yol yalan olur! Kalbinizle ilişkinizi hemen toparlayın

BAŞAK veya Yükselen BAŞAK: Bildiğin muhasebe defterinin açılma ve hesapların görülme zamanı… Maddi anlamda alacak verecek hesaplarınızı denkleştirmeye çalışabilirsiniz. Manevi olarak da uğradığınız ya da yaptığınız haksızlık konuları fikrinizi meşgul edebilir. Zemin kaybetme alışkanlıklarınızdan vazgeçme korkularınızı gözden geçirebilir bir konuda geri adım atma mecburiyetini ve bunun getirdiği rahatsızlığı yaşayabilirsiniz. Kayıplarınıza üzülmek yerine onların sizin önünüzde açtığı yeni yolları keşfetmeye odaklanmanız yerinde olur. Alım-satım tadilat-tamirat kiralama vergi ya da kredi borcu ödeme gibi meselelerinizi de masa üstüne yatırmanız gerekebilir. Bu konuda ertelenmiş işleriniz varsa hiç durmayın

TERAZİ veya Yükselen TERAZİ: Şarkı vardı öyle ”eski aşkım beni rahat bırak” diye )) Ya da olmalı! Ama mesele sadece aşk da değil… Siz bu aralar insanlarla BAĞ KURMA ŞEKLİNİZİ sorguladığınız bir süreçten geçiyorsunuz. İş ve hayat ortaklıklarınız yol arkadaşlıklarınız üzerinde düşünüp kiminle nereye kadar ve hangi koşullarda ilerlemeniz gerektiğini bir daha gözden geçireceksiniz. Aksayan yerlerin neden aksadığını tıkanmaların neden yaşandığını fark edeceksiniz. Sizi bağlayan herkes ve her şeye tutunma şeklinizi ve sebeplerinizi dürüstçe kendinizle tartışsanız iyi olur! Ertelenmiş bir taşınma konusu da gündeminize gelebilir. Ya da ne zamandır ihmal ettiğiniz bir doktor avukat danışman randevusunu bu aralar almanız gerekebilir…

AKREP veya Yükselen AKREP: Konfor alanınızın neden konfor vermediğini fark edecek hayatınıza GERÇEKTEN yerleşmek için neler yapmanız gerektiğini düşüneceksiniz. Çalışma ve yaşama şeklinizi günlük rutininizi sağlığınıza ya da genel olarak bedeninize yaklaşımınızı sizin için çalışan ve işinize ya da düzeninize destek veren insanlarla ilişkilerinizi elden geçireceksiniz. Görev duygunuz üzerinde de çalışmanız gerekebilir Başkalarının sizden beklentilerini nasıl algıladığınız ve nasıl cevap verdiğinizi ve karşılığında nasıl beklentileriniz olduğunu masaya yayın bakalım neler göreceksiniz Rahat etmek huzur bulmak düzen kurmak için önce içinizi düzene koyarak işe başlarsanız gerisi kolay gelir…

YAY veya Yükselen YAY: Hayat bayat… Aşklar tatsız… Planlar heyecansız… Delikanlı yorulmuş ))) Ya da delikanlılığın tanımında artık değişmesi gereken bir şey var Size kendinizi mutlu enerjik tatmin olmuş ya da basitçe YAŞIYOR hissettiren şeylere bir bakın… Bazen insanın büyüme vakti gelir. Ama büyümek sıkıcıdır O zaman eski tatlara ve heyecanlara ya da tatmin yöntemlerine dönmek isteriz. Fakat insan hayata dair olgun algılar geliştirmeye ya da deneyip deneyip aynı eşekten düşmekten sırtı yamulmaya başlayınca aynı zevk odakları aynı hazzı vermemeye başlar… O zaman tercihimizi yapıp mutluluğun tanımını kendini sevme şeklimizi ve hayattan bir tat almanın tarifini elden geçirmek gerekir. Gün bu gündür Haa erteleyip durduğunuz proceleri de bitirin! Eski tamamlanmadan yeninin bereketi gelmez.

OĞLAK veya Yükselen OĞLAK: Aile bağlarınız duygusal aidiyetleriniz bireysel güvenlik alanınız huzur anlayışınız bu ara masanın üzerinde… Nerede kimlerle hangi koşullarda mutlu ve huzurlu olduğunuzu daha iyisinin ya da daha ötesinin mümkün olup olmadığını üzerinize düşenleri yapıp yapmadığınızı ya da umduklarınızı bulup bulamadığınızı düşüneceksiniz. Bir türlü vaz geçemediğiniz bazı kapıların arkanızdan kapanması kaçınılmaz ama ertelenmiş bitişlerin artık gerçekleşmesi gerekebilir. Basitçe nasıl nerede ve kimlerle yaşamak istediğinize karar vereceğiniz bir zaman da olabilir. Evinizle ilgili ertelediğiniz bazı düzenlemeleri yapmak ya da aksayan aile bağlarınıza el atmak da isteyebilirsiniz.

KOVA veya Yükselen KOVA: İletişim kurmak için iyi bir zaman… Özelikle de söylenmemişleri söylemek dinlemediklerinizi dinlemek dinleyip de duyamadıklarınızı bir daha düşünüp anlamak yani yeterince güçlü kurulmamış ya da bir noktada incelmiş bağlara el atmak zamanı Dostlarımıza yakınlarımıza müşterilerimize sesimizi ve sözümüzü ulaştırmak ve onlardan bize ulaşan mesajları tam anlamıyla dinleyip doğru bir yere koymak bizim önce kendimize sonra başkalarına karşı sorumluluğumuzdur. Egoyu bir yana bırakıp iletişimin hakkını vermek tıkanıklığı çözmek de yine bize yarar Gitmeniz gereken yerler ertelenmiş ziyaretler de bu süreçte gündeme gelebilir. Satışçı ya da reklamcıysanız da eski müşterileri yeni bir şefkatle okşamanın zamanı gelmiştir

BALIK veya Yükselen BALIK: Bekleyip de alamadığınız paraları almak bitiremediğiniz işleri bitirmek ya da yeterince değerlendiremediğiniz fırsatlara el atmak için iyi bir zaman! Neydim ne oldum türü iç hesaplaşmalara da girmeniz mümkün… Ama eğer böyle bir konuya dalacaksanız yetersizlik bunalımlarından bir labirent yapmak ve kendinizi bunun dehlizlerinde kaybetmek yerine BEKLENTİLERİNİZİ gözden geçirin! İnsanın kendinden ve hayattan bekledikleri her zaman umduğu şekilde ya da koşullarda gerçekleşmez. Bazen kendimizi ummadığımız bir yerde buluruz. O zaman özdeğer ve saygınlık hissimizi korumak için yapılacak şey olanın kıymetini bilmek ve eldekinden olabildiğince iyi bir şey çıkartmaktır. Unutmayın fazla eziklik hissinin dibinde de koccaman bir ego yatar