26 Nisan 2017 BOĞA Burcu’ndaki YENİAY’ın Genel ve Burçlara Göre Etkisi;
26 Nisan 2017 günü İstanbul’a göre saat 15:17 itibariyle YENİAY adını verdiğimiz Güneş & AY kavuşumu tam halini alacak.
YENİAY haritasını değerlendirirken aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;
AY ve Güneş Boğa Burcu’nun 6 derecesinde haritanın 8’inci evinde kavuşum halindeler.
Boğa’nın yöneticisi olan Venüs 7’inci evde SCHEAT sabit yıldızı ve Chiron ile kavuşumda. Chiron Satürn ile kare görünümde.
Haritanın Yükselen noktası 12 derece Başak ve ZOSMA sabit yıldızı ile kavuşumda. Yöneticisi Merkür 8’inci evde KOç’ta retro konumda Uranüs ile kavuşumda ve Satürn ile üçgen görünümde.
Aldebaran sabit yıldızı MC’ye yerleşmiş. Kuzey AY Düğümü ise REGULUS ile kavuşum halinde.
MEALİ;
Önce BOĞA’nın niteliklerini ve 8’inci evdeki YENİAY yerleşimini dikkate almak lazım elbette!
Değişmek istemeyen kalıcı değerlerin ve toplumsal düzeninin savunucusu tutarlılık sayesinde elde edilmiş refahın koruyucusu olan bir burçtaki YENİAY önü alınamaz dönüşümlerin yıkım ve yeniden yapılanmanın büyük hesaplaşmaların çözülmelerin ve yepyeni zeminler üzerinde yükselecek başlangıçların evinde…
Demek ki çok hızlı olmayacak gelişinin işaretini hemen vermeyecek ama kalıcı dönüşümlere işaret eden bir sürecin eşiğindeyiz!
Kuralların değerlerin önceliklerin kıymet verilen niteliklerin değişime uğradığına şahit olabilir ve bu durum içinde ayakta kalma yeteneğimizi duruşumuzu önceliklerimizi sorgulayabiliriz.
Bir süre için kendimizi hak edilmemiş başarılara ve sınırsız egoizme paye verilen bir ortama düşmüş gibi hissedebiliriz. Kendinden başkasını düşünmeyen toplumca kabul edilen etiklere ve kurallara uymayan kişilerin baskısı ve arka arkaya tekrar eden şaşırtıcı kazanımları bizi şaşırtabilir. Sahip olduğumuzu ya da hak ettiğimizi düşündüğümüz maddi veya manevi kazanımlar elimizden alınıyormuş gibi gelebilir. Bu durum bizde melankolik yıkılmış bir ruh haline yol açabilir. Ya da kuralsız oynamamıza hakkı hukuku göz ardı etmemize bize yapılmasını istemeyeceğimiz şeyleri yapmamıza rağmen ayağına hiç bir taş değmiyor hatta yükseklere tırmanıyor gibi hisseden biz de olabiliriz! (1’inci ve 10’uncu evin yöneticisi olan Merkür haksız başarıların düşük ahlakın ve melankolinin yıldızı ZOSMA ile kavuşumda Uranüs ve Satürn’ün de desteğini alıyor.)
Oysa göğün gözü her daim tepemizde… Yani güneşin altında yapılan hiç bir iyilik verilen hiç bir söz söylenen hiç bir yalan yapılan hiç bir aldatmaca dikkatlerden kaçmıyor. (Aldebaran MC’de)
Eline geçirdiği bir fırsatla hak etmediği maddi ya da manevi kazanımlara bir sıçrayışta uzanmak isteyenler bir süre yükselişe geçmiş gibi görünseler de sonra hiç hesapta olmayan akla bile gelmeyen vesilelerle kaçınılmaz bir düşüşe mahkum olurlar. (Venüs ile kavuşumda olan SCHEAT bu konuda bizi uyarmaktadır! Bellerophon tanrıların dağına ulaşmak için binilecek at olan Pegasus’u nasılsa ele geçirip sırtına atlar ve hak etmediği halde bu ayrıcalıklı konuma doğru uçmaya başlar. Ancak bir at sineği Pegasus’u ısırır ve Pegasus binicisini sırtından atıverir! SCHEAT bu sinek ısırığıdır.)
Hayat bize oyunu işimize gelen kurallara değil EVRENİN ÖZÜNDE VAR OLAN kurallara göre oynamayı öğretmek zaman değişse de değişmeyen değerlerin kıymetini bildirmek için farklı yollar dener ÖNCE kuralsızlığın ”an itibariyle kimilerine göre olumlu kimilerine göre olumsuz görünen” geçitlerini SONRA yan etkilerini ve kalıcı sonuçlarını yaşarız. Böylelikle YARATICI’nın unutmak göz ardı etmek istediğimiz kanunları kalbimize kazınır.
Bu süreçte yalnız haksız yükselişte olanlar değil hak etmedikleri bir mağduriyeti yaşadıklarını düşünenler de SINAVDAN GEÇERLER!
Durum itibariyle kayba uğramış gibi görünsek de içimizde zaafiyete kapılmamak özsaygımızı onurumuzu inancımızı umudumuzu yitirmemek
Kaybeden olmamak için kendimizi anlamsız bir savaşın içinde kaybetmemek
Maddi anlamda bir kazancı reddetmiş tepside sunulan yasak meyvayı geri çevirmiş ya da kuralsız oynayanlar karşısında zarara uğramış gibi görünsek de bizi biz yapan değerleri çöpe atmamak
Kolay ve çıkarımıza uygun olanı değil özümüzdeki pusulanın işaret ettiği şeyi yapmak
böyle dönemlerde bize uzun vadeli kazançların kapısını açar!
Bazen kaybetme yitirme haksız konuma düşme deneyimini yaşamak da çok değerli bir derstir;
Bu şekilde kaybedenin mağdurun yok sayılanın ezilenin ne hissettiğini ve nasıl davranacağını öğreniriz.
Geçmişte öylesine yapıvermiş olduğumuz küçük ya da büyük haksızlıkların bedelini öder açık kaldığının farkında bile olmadığımız hesapları kapatır temizlenir hafifleriz.
Ya da düştüğümüz duruma rağmen kendimizi bizi bu duruma düşürenin ahlakına seviyesine tutumuna indirmemeyi onunla bir olmamayı başararak ileri dönük ve şimdi aklımıza bile gelmeyecek kadar güzel kazanımları hak edebiliriz.
En önemlisi böyle dönemlerde hem kendimizin hem de etrafımızdakilerin gerçekte ”Nasıl Bir Kumaştan” yapılmış olduğunu fark ederiz. Eksikler gedikler onarıma ya da dönüştürülmeye belki de tamamen terk edilmeye ihtiyaç duyan bütün nitelikler ortaya dökülür.
Eğer basit bir kayıp-kazanç denkleminde kaybolmak yerine gözlem değerlendirme idrak ders alma sürecine geçebilirsek bizim için yepyeni kapıları açacak bir dönüşüme yol verebiliriz.
Hayat ADİLDİR! Olayların hep ama hep bizim işimize gelen yönde gelişmesini bekleyen ve böyle olmadığı zaman evrenin kendi usulünce hepimizi dönüştürmek için kullandığı yöntemlerden şüpheye düşen biziz…
Şüphe kaygı inatçılık melankoli sadece bizim daha uzun bir kayboluş yaşamamıza ve önümüzde uzanan yolları görmeyi reddetmemize neden olur.
Oysa hayat ölümü başlangıçlar bitişi bahar kışı izler
BAHARA YOL VERİN!
Paylaş