Bir veya iki yüzyıl kadar önce Charles Darwin gibi biyologlar aslanların boyunlarının çevresindeki kalın saç yelesini savunmasız bölgelerinin diğer aslanlar tarafından gelebilecek olası saldırılardan korunması için uzattıklarını ortaya koydular. Geçen zamanla her nasılsa saha biyologları aslan davranışlarını gözlem altına aldı (güvenli bir mesafeden) ve aslanların bir başka aslanla mücadele ettiklerinde nadiren yele bölgelerini tercih ettiklerini kaydettiler. Buna karşılık düzenli olarak geriden atak yaparlar ve ayrıca sırtları ve arka bacakları hedef alırlar.

Peki eğer yeleler koruma için tasarlanmadıysa ne için tasarlandı? Türlerin üremesi için tabii ki. Aslanların toplandığı bölgelerin terleme ısısı içerisinde yüz ve boyun çevresinde bulunan uzun geniş yele halkasının serinletmek adına dokunan hiçbir faydası yok. Bu gür perçem çeşitli parazitlere davetiye çıkarıyor ve ayrıca bir aslanın görüş açısında göze batmasını sağlıyor (mankenlik için arzu edilen bir karakter olsa da pusuya yatan bir avcı için pek de öyle değil). Avcılığa ilişkin tüm bu olumsuzluklarla birlikte boyun yelesi birtakım güçlü genlerin ve oldukça sağlıklı bir bünyenin süregelmesi bir erkeğin kıymetli yelesini uzatmaya ömrünün vefa etmesinde olumlu olan tek şey. Yüzyıllar boyunca dişi aslanlar; büyük gür ince etkileyici yeleleri olan erkek aslanların biyolojik baba olmaları dışında aynı zamanda dişisi ve çocuklarını dış tehditlere karşı koruduklarını fark etmişler.