Her şey size garip ve yapaymış gibi görünmeye başlıyorsaetrafınızdaki hiçbir şeyin gerçek olmadığı duygusuna kapılıyorsanız
her yeri bir sahneye benzetiyor
herkesi de o sahnede rol yapanlar olarak algılıyorsanız
sizde de Capgras Sendromu olabilir.
Mesela annenizin yüzüne bakıp “karşımdaki insan anneme benzeyen ama annem olmayan birisi” diyebilirsiniz bu sendromun etkisiyle. Çevrenizdeki her şeye kuşkuyla yaklaşırgüven duyamazsınız.
Adını Fransız psikiyatr Jean Marie Joseph Capgras’dan alan bu sendromgenelde kafasına darbe almış ya da Alzheimer gibi “hastalık”lardan mustarip olan kişilerde görülür. Ebeveynlerinin
eşinin
kardeşinin
köpeğinin
hatta kimi durumlarda
kendisinin bile bir “sahtekar” olduğuna inanır.
Ünlü sinirbilimci Prof. Vilayanur S. Ramachandran“Phantoms In The Brain” adlı kitabında
annesinin ve babasının birer “sahtekar” olduğunu söyleyen Capgras sendromlu bir gencin durumunu anlatır. Gencin herhangi bir duyguyu deneyimlemek ya da yüzleri tanımak konusunda bir sıkıntısı yoktur. Ne var ki
tanıdık yüzler söz konusu olduğunda herhangi bir duygu hissedemiyor ve dolayısıyla anne babasının gerçek anne babası olmadığını
tıpkı onlara benzeyen fakat onların yerine geçmiş birer “sahtekar” olduklarını düşünüyordu.
Normaldetanıdık bir yüz gördüğümüzde
beynimizin bellek
öğrenme
duygusal denge ve sosyalleşme konularından sorumlu temporal lobundaki görsel patikalar harekete geçer. Sonra
bu etkinlikler
duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasından sorumlu beynin amigdala bölgesini uyarır ve o yüzü tanımamızı sağlar. Ne var ki
bu sendromdan yakınan hastalar yakınlarının yüzünü gördüklerinde
yüzleri tanıyor fakat tanıdık birini görmenin verdiği o sıcaklık/yakınlık hissini yaşayamadıkları için sanki o kişi gerçek değilmiş de onun yerine bir sahtekar geçmiş sanrısına kapılıyorlar.
Capgras Sendromunörolojideki en tuhaf ve en nadir görülen vakalardan biri sayılıyor. Ama bu yazıyı okuduktan sonra çevremize daha dikkatli bir biçimde bakalım.
Gezindiğimiz sokaktabindiğimiz dolmuşta
iş yerimizde ve okulumuzda
bu sendromun belirtilerini gösteren ne kadar çok kişi görüyoruz? Bu bizi şaşırtıyor mu peki?
7 gün 24 saat devletin resmi propagandasıyla yüklenmiş olan medyanın etkisiyine de gerçeklerin üzerini bütünü örtemiyor. Sahteyle gerçeği ayırma gayreti
beraberinde
her şeye kuşkuyla yaklaşmayı getiriyor.
Tüm renkli ve göz alıcı şovlarına karşın “televizyondaki kişi özgürlükten söz eden birisine benziyor ama hiç de öyle olmayan birisi” denebiliyor. Seçimden seçime köyüne gelen bir politikacıya da güvenilmiyor. Medyanınderelerini savunan köylüyü düşman göstermesine de
devletin baskısına karşı öfkesini sokaklara taşıyanı terörist olarak nitelemesine de
militarist orduya katılmayı reddeden genci vatan haini olarak adlandırmasına da…
İnanılmıyor dainsanı da
doğayı da katledenlerin hiç bir şey olmamış gibi davranmaları insanda başka bir kuşkuya yol açmıyor da değil. Barış diyenlerin hala operasyona devam etmeleri
ekoloji diyenlerin orman kesmeleri
çözüm diyenlerin ev baskınlarına girişmesi…
Capgras Sendromu’nda çözüm olarak duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin kuvvetlendirilmesi önerilir. Görülenin hatırlanmasıgerçeğin unutulmaması için böyle salık verilir.
Şimdi bizler de yakınımızdakilerekendimize dönüp bakar
gerçekleri unutmamaya çalışırken
bizden gizlenen gerçekleri bulup sıkıca tutmalıyız. İktidarlar tarafından yok edilmek istenen toplumsal belleği ve toplumsal tepkiyi daha da kuvvetlendirerek
sahtekarlıklardan birer birer sıyrılmalı ve gerçeği savunmalıyız.
Paylaş