Yaşlarımız ilerledikçe kendimizde bazı değişiklikleri yapmamız gerekiyor. Başta metabolizmamız yavaşlıyor saçlarımızda griler hatta beyazlar ortaya çıkıyor ve akşamdan kalmalığı tüm gün yaşayabiliyoruz. Yediklerimize içtiklerimize ve tabii ki kullandığımız ürünlere daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Spor rutinimizi bile değiştirmemiz gerekiyor. Sonuçta yavaşlayan metabolizmayı tetiklememiz lazım. Dergilerden internetten ve çevremizden aldığımız bilgilerle kullandığımız ürünler ve denediğimiz çeşitli yönetmenlerle istediğimiz sonuca ne kadar ulaşabiliyoruz tartışılır. Veya tartışmak yerine doğru bildiğimiz yanlışları paylaşalım güzellik rutinimizde bazı minik değişikliklerle kendimizi yenileyelim. Tekila şotlardan uzak durmanızın zamanıdır.



– Yanlış pudrayı kullanmak

Parlamayı önlemek için kullandığınız pudralara dikkat. Uzmanlar çizgilerinizi ve kırışıklarınızı daha belirgin yapma ihtimalini dikkate alarak mikro partiküllü (HD formula) olanlarını seçmenizi tavsiye ediyor.


– Yüzünüze baz sürmemek

Fondöten kullanın veya kullanmayın mutlaka cildinize alt baz olan primerlerden sürün. Özellikle silikon bazlı olanlar cildinizi pürüzsüz gösterecek hem de çizgileri ve gözenekleri dolduracak. Smash Box Photo Finish Primer denemenizi tavsiye ediyorum. Her cilt tipi için uygun ve sürdükten sonra pürüzsüz ve ışıltılı görünüme sahip oluyorsunuz.



– Saçları tek renk boyamak

Saçlarınıza tek renk boya kullanmak yerine uzmanlar ışıltılar yaratan tonlarla geçişli renkleri kullanmamızı tavsiye ediyor. Daha dinamik gözükmenin sırrı. Saçlarınıza ışıltılar verebilirsiniz. L’Oreal Paris‘in touch on high-lights ürünü tam bize göre.


– Düzenli Peeling yapmamak

Tüm yaşlarda peeling mutlaka yapmalıyız. Bakterileri uzak tutmasının ötesinde gözenekleri sıkılaştırıyor ve cildi pürüzsüzleştiriyor. Uzmanlar haftada 2 kez yüzümüze ve vücudumuza peeling yapmamızı tavsiye ediyorlar. Kimyasal peeling yaptırma şansınız varsa mutlaka deneyin çünkü derin olmayan çizgileri pürüzsüz yapıyor.



– Su içmemek

Mutlaka cildiniz için su için. Sağlıklı olmakla beraber cildimizin içten nemlendiriciye ihtiyacı var. Özellikle yazın daha da fazla içmeliyiz.


– Koruyucu kullanmadan sokağa çıkmak

Sokağa çıktığımız an güneşin zararlı ışınları bizi direkt hedef alıyor. Kışın bile yüzünüze mutlaka koruyucu sürmemizi tavsiye ediyorlar. Cildi yaşlanmaktan koruyor ve güneş lekelerinin önüne geçiyor.



– Saçlarınıza krem kullanmamak

Bazen kullanmayabilirsiniz diyor uzmanlar. Düz saçlarınız varsa belki arada kullanmayabilirsiniz. Fakat hayatınızdan çıkarmamanız gerekiyor. Mutlaka saçlarınız için haftada 2-3 kez krem kullanmanız gerekiyor. Saçlarımızın beslenmesi şart. Aynı zamanda içerden takviye alabilirsiniz. Biotin tavsiye ediyorum.


– Kaşlarınızı ince kullanmak

Yaş ilerledikçe kaşlar dökülmeye başlar. Zamanında inceltmişsek zaten geriye çıkmaları zaman alır hatta çıkmayabilir. Kaşlarınızın arasını doldurun ve yay çizin. Daha dinamik gözükeceksiniz. Lancome kaş kalemlerini tavsiye ediyorum. Kaşınızdan açık bir ton kullanın mutlaka.


– Güneş gözlüğü kullanmamak

Gözlerinizin çevresindeki kaz ayakları güneşin ışınlarına maruz kaldıkça ortaya çıkıyor. Tüm yıl gözlükleriniz yanınızda olmalı ve güneşi gördüğünüz her zaman takmalısınız.



– Dudak kalemi kullanmamak

Dudak çevremizde yaşla beraber çizgiler oluşuyor. Aynı zamanda dudak hattımız kaybolmaya başlıyor. Ruj sürmeden önce mutlaka dudak kalemi ile belirginleştirmemizi tavsiye ediyorlar. Dudaklarımızın çevresini de göz kremimiz ile nemlendirebiliriz.



Tavsiyeler bitmek bilmez. Her cilt tipine göre de değişiklik gösterecektir. Genç yaşlarda kullandığımız ürünlerinde yan etkileri 30lardan sonra çıkmaya başlıyor. Doğal ürünleri ve doğal yöntemleri tercih ederek cildimizi ve kendimizi zamana karşı güçlü tutalım. Stresten uzak duralım ve şimdinin tadını çıkaralım.


Fotoğraflar Getty Image aittir.