anat ve farklı bitkilerle dolu muhteşem mimarinin içinde kaybolmaya var mısınız ? Üstelik bu yemyeşil bahçe kuzeyde Stockholm’e yakın bir kasabada.

Jeannie ve Sten çiftinin yeşilllikler içindeki evi İsveç’in başkenti Stockholm’ün kuzeydoğusundaki adacıklardan oluşan bölgede Lidingö kasabasında yer alıyor. Yurt dışında geçirdikleri yıllardan sonra İsveç’e dönen Jeannie ve Sten yeni bir ev inşa etmeye karar vermiş. Daha önce İsviçre’de yaşayan ve oradaki modern evlerini çok seven çift yine modern bir tasarım istemişler. Araştırmaları sonunda Mimar Susanna Bremberg ile anlaşmışlar ve Bremberg buradaki çalışmasıyla ödül almış. Ev sahipleri artık çocukları büyüdüğü ve evden ayrıldığı için fazla yatak odasına ihtiyacı olmadığını düşünmüş ve mimardan minimalist açık plan bir ev istemiş. Bu sıradışı ince uzun yapı 5 metre eninde18 metre uzunluğunda dikdörtgen bir ev. Evin sokağa bakan yüzünde sadece bir pencere varken bahçeye bakan yüzü tavandan yere kadar kayar camlarla kaplanmış. Sokağa bakan ön bahçenin zemini çakıl taşları ile döşenmiş. Evi özel kılan en önemli unsur tüm yüzünü bahçeye doğaya dönmüş olması. Öyle ki sanki bahçe ile ev arasındaki tüm sınırlar kalkmış bahçe evin bir parçası olmuş gibi. Yerlere kadar camlarla çevrili olması evin gün boyunca doğal gün ışığından da bolca faydalanmasını sağlıyor. Bu da evde bulunan bitkiler için çok önemli. Yemyeşil bir bahçe içinde yer almasına rağmen ev sahipleri evin içinde de pek çok bitki ve çiçek yetiştiriyor. Yemek odasının hemen yanındamimar tarafından tasarlanmış olan limonlukta ev sahiplerinin İsviçre’den getirdiği aşk merdivenleri incirler şeftaliler üzümler ve zeytin ağaçları görülüyor. Bahçede de yine pek çok farklı bitki yer alıyor. Bahçedeki büyük yemek masası eski elma ağacının hemen yanında konumlandırılmış. Bahçede ayrıca sebzeler için de bir köşe düşünülmüş. Enginarların çiçekleri sebze bahçesinin dekoratif unsurları olmuş. Asma şeftali incir ve zeytin ağaçları kış gelip de havalar soğuyunca limonluğa taşınıyor. Ta ki yeniden bahar gelip de hava ılınıncaya kadar. Ayrıca ev sahibinin begonvil orkide kaktüs ve sardunya koleksiyonu için de evde bir oda ayrılmış. Tüm bu bitkilerin ortasında 1950’lerden kalma hasır sandalyeler ve masa yer alıyor.



İsveç’in soğuk havasına rağmen egzotik bitkilere hayat veren bu evde Akd eniz’in sardu nyaları aşk merdivenleri baz en salonda bazen bahçede bazen ise evin özel limonluğunda çiçek açıyor. Ev sahiplerinin başka ülkelerden taşıdığı bu bitki ve ağaçlar mekanda adeta bir Akdeniz evi etkisi yaratmış.

Limon desenli yastıklar ise soğuk İsveç evinde Akdeniz etkisi yaratan detaylardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ev sahipleri mobilya ve sanat objeleri toplamayı çok seviyor. Evdeki pek çok mobilya ünlü tasarımcılara ait klasik parçalar. Ferah bir etki bırakan salondaki çim yeşili Kasthall marka halı bahçeyle sınırı kalkmış olan evde güzel bir atmosfer yaratmış. Mies van der Rohe’nin 1933 tasarımı klasik sandalyeleri Enzo Mario’nun Nordic Gallery için tasarladığı cam masa ile kombine edilmiş. Vazoda bahçeden toplanmış çiçekler duruyor. Çiçekli bitkilerle beraber aynı vazoda her dem yeşil çalı dalları kullanılmış. Bu sayede oluşan dengeli tasarım mekanın havasını değiştirmiş. Bahçenin genelinde serbest formlar dikkat çekiyor.

Bahçe kuzey bölgede yer aldığı için soğuğa dayanıklı türler tercih edilmiş. Dracenalar Lupinuslar Carexler Nandina domestica farklı renk ve formlarıyla bahçede güzel görünüyor. Ruddbeckialar sarı çiçekleriyle bahçenin girişinde ve bitki tarhlarında güneş gibi parlıyor. Çim alanda dairesel hareketlerle oluşturulan bitki gruplarında ise genel olarak sarı kırmızı mor renkli bitkiler kullanılmış. Toprak saksılarla da alan desteklenmiş. Su oyunlarının yer aldığı saz türü bitkilerin bulunduğu pek çok ülkeden farklı farklı çiçeklerin yer aldığı bu ev ve bahçe kuzeyin soğuk ikliminde sıcak bir hava veriyor.