Amerika-Noyac Körfezi ’nde yer alan bu bahçede Yeşilin bin bir tonuyla sesizliğin yarattığı huzura şahit oluyoruz.

Doğanın kucağında dingin bir bahçeyle buluşuyoruz bu ay. Bunun için biraz uzaklara gidiyoruz Amerika’da North Haven Waterfront Escape’deyiz. 2000 yılından beri bu evde yaşayan Jeff ve Mala Sander çiftine bu harika evde iki köpekleri eşlik ediyor. 1942 yılında yapılan okyanus kenarında yer alan bu şahane evin bahçesi en doğal haliyle korunmuş. Sınır tanımayan bir bahçe ne de olsa… 2002 yılında restorasyonu yapılan ev bugün postmodern bir görünüme sahip. Ama elbette eski dokusuyla yeni mimari ustalıkla birleştirilmiş. Sag Harbor Village’a yakınlığının yanında güzeller güzeli Sunset plajına ise sadece birkaç adım uzaklıkta. Kendi içinde kapalı bir konuma sahip olsa da merkeze yakın olması da büyük avantaj yaratmış ev sahipleri için... Yürüme mesafesinde yer alan marina ve alışveriş noktalarıyla yaşam daha da cazip hale gelmiş. Burasının hayallerinin evi olduğunu ve doğayla baş başa mutlu olduklarını dile getiriyor Sander çifti.

Doğanın okyanus ile buluştuğu noktada yer alan bu şahane evden nefes kesen Noyac Körfezi manzarası ise görülmeye değer. Bunun için Sander ailesi bahçenin ön cephesinde daha fazla zaman geçirdiklerini belirtiyor. Bahçe verandası ve havuz uçsuz bucaksız manzaraya karşı konumlanmış. Bahçenin sınırsız olmasından dolayı yürüyüş alanının genişlediğini sözlerine ekliyor Mala Sender.

Bahçede dolaşırken yılların izini taşıdığını bitkilerin formundan hissediyoruz. Yıllar içinde oturmuş olan bu bahçe iki bölüme ayrılıyor. Sınırların aksine serbest dolaşım alanlarıyla tüm bölümler birbirine bağlanmış. Arka bahçede yer alan boylu ağaçlarla aynı zamanda gölge alanlar oluşturulmuş. Oturma alanları de elbet bu noktalarda unutulmamış. Adım taşı olarak kullanılan kayrak taşları sert zemin ile çim alan arasında dekoratif bir görüntü oluşturuyor. Yeşil duvarlar ve sarmaşık türleri unutulmamış. Genel anlamıyla yeşil tonlarının ağırlıklı olduğu bahçede mistik bir hava da hissediliyor. Bunun ipucunu ev sahibesinden alıyoruz. Evin içinde de yoga-meditasyon odasının bulunduğunu belirtiyor. Bahçede karşımıza çıkan Buda heykeli de bu etkiyi kuvvetlendiriyor. Yeşil tonlarının bahçeye kazandırdığı dinginlik evin konumuna uyum sağlıyor. Çalı gruplarının ağırlıklı olduğu bahçede boylu ağaçlara bahçenin arka bölümünde yer verilmiş. Ağaçları gökyüzüne doğru uzanıyor. Meşe türleri çınarların yanında iğne yapraklı göknarlarserviler dev boyutlarıyla göz dolduruyor. Ağaçlara bahçenin ön cephesinde ise özellikle yer verilmemiş. Bu sayede manzaraya karşı sınırsız bir görünüm elde edilmiş. Noyac Körfezi ile buluşan bahçe ön bölümde sizi kusursuz manzarasıyla bekliyor. Verandadaki oturma alanı bunun için geniş bir alana sahip. Sender çifti zamanının büyük kısmını bu alanda geçirdiğini söylüyor. Rahatlığıyla göz dolduran kanepeler doğal keten kaplama. Açık tonlar alanı daha ferah bir görünüme kavuşturmuş. Oturma grubunda yine yastık olarak mobilyalarla uyumlu kahverengi tonları tercih edilmiş. Alanda yer alan yan tablolar Bali’den bir tasarımcıdan alınmış. Orta sehpa üzerinde fazla aksesuara yer verilmemiş onun yerine dev mumlar kullanılmış. Rattan ile yer döşemesinde ahşabın uyumu dingin bahçede sıcak bir etki yaratmış. Bahçe verandasından sadece birkaç basamak sonra barbekü alanında yemek grubu karşımıza çıkıyor. Yuvarlak yemek masası özel metal bronz ayaklarıyla dikkat çekiyor. Bu masaya ise katlanır tik sandalyeler eşlik ediyor. Eve yakın konumu yeşil çalı grupları ve arka planda boylu ağaçlarla göz dolduruyor.







Evi ile Noyac Körfezi arasında çalı gruplarının arasında bir de sürpriz bizi karşılıyor. Körfeze paralel konumlandırılan dikdörtgen yüzme havuzu! Bahçede yüzmeyi gerçekten seviyorsanız sınırlarınızı zorlayın ve dikdörtgen formlu bir yüzme havuzu tercih edin diyor Mala “Dairesel formlu bir yüzme havuzu doğanın ortasında fazla modern olacaktıbunun için böyle bir alan oluşturmak istedik” diye de ekliyor. Havuz çevresinde form verilmiş çalı grupları yeşil ve çiçekli türleriyle bahçeye aynı zamanda renk veriyor. Sert zeminde güneşlenme şezlongları da elbet unutulmamış. Manzaraya karşı yerleştirilen şezlonglara uzandığınız zaman kuş seslerine karışan körfezin sesi gerçekten kusursuz. Ev sahiplerinin de dediği gibi burası dingin huzur kokan yemyeşil bir bahçe. Havuz çevresinde belli mesafede kullanılan çalı grupları sayesinde yeşil bir odanın içinde olduğunuzu hissediyorsunuz. Bu yeşil oda elbette sınırsız ve açık havada. Bu sayede bahçenin genelinde olduğu gibi özgür ruhunuz asla sıkılmıyor. Havuzun diğer ucunda kullanılan saksı içinde Pinus mugolar simetrik olarak iki köşeye yerleştirilmiş. Arazinin kot farkından dolayı geniş merdivenler ev ile bu bölüm arasında köprü görevini görüyor. Bahçenin renk yelpazesi genel anlamda yeşilden sarıya uzanıyor. Farklı yaprak formları bahçeye zenginlik katıyor. İklim özelliklerinden dolayı çiçekli ve hassas bitki gruplarına yer veremediklerini aynı zamanda bahçede yer alan bitkilerinin bakımının da kolay olduğunu sözlerine ekliyor ev sahipleri. Bahçede kendinizle baş başa kalabiliyor açık manzara sayesinde sınırsız olduğunuzu hissedebiliyorsunuz. Bu bahçe dingin bir kaçış noktası adeta…