Gönül bu bağına sevda ateşi düştü’mü onu söndürecek tek şey yârin sevgi ile gülümsemesi ve kollarını açarak sevdiği yârin sarılmasıdır. Dünya âlem bir araya gelse söndüremez sevdiği yar ancak sevgi ile yaklaşır ise anında söner. Aşkın yasasında bu vardır.

Yürek kor alev yanar tutuşur sevgiliyi gönülden karşılıksız sever ona bağlanır bülbül gibi gönül bağında öter. Gönlüne saraylar kurar sevdiği gelsin gönül tahtına otursun diye.


Ah birde sevgili az naz yapar uzaklaşır ise gönül volkan gibi kaynar koskocaman âleme sığmaz olur. Karalar bağlar gönül gecesi gündüzü karışır yönü şaşaryürüyemez konuşamaz olur.

Selamı sabahı kesen sevgilinin yolu gözlenir eceli bekler gibi. Mehtap gibi aydınlık yârin çehresini görememenin ıstırabı yakar kül eder.

Âşık olmak öylesine kolay değildir ve her insan âşık olamaz ve aşkta her insanın kapısını çalmaz.

Ölüm aşk iç içe bir kelime gibi ve aşk mutluluk da iç içe bir kelime sevmek yâri karşılıksız gönülden yâri için mutluluğundan vazgeçmek her insanın yapacağı bir yaşam şekli değildir.

Mecnuna Leyla’yı sevdiren aşk ile bakan gözleri gönül güzelliği Leyla’yı da mecnuna âşık eden engin gönül güzelliği ile sevmesi güzel sözler ile kendisini mecnun da görmesidir.

Ama ne yazık ki çevresindekiler ne o gözlerdeki güzelliği gönüllerdeki gönül güzelliğini aşkı anlayamadı sadece ikisi anlaya bildi yaşanılan o tarihteanlamayanlar merhameti sevgiyi bilmeyenler engel oldular ve aşkları sığamadı yaşadıkları şehir’e ummana umman birbirlerini aradılar aşk kaybolmadı yıllardır o aşk dolaşır gönüllerde dillerde şiirlerde öykülerde.

Gönül sazımıza az dokunalım bakalım ne söyleyecek.

Gönül bağımı aşk ateşi düştü
Gülen gözlerinde dünyam güldü
Güzelliğin sanki ayın on dördü
Aşkı ile yandığım sensiz gönlümün hayatı söndü

Aşkın bağlarında bülbül gibi ötenim
Ben sensiz yürüyemem sendelerim
Yoluma yol olan sevdiğim
Al beni götür aşkın vadisine bahçesine gül yüzlüm