Ey kendilerini “Kemalist Gençlik” olarak tanımlayıp Osmanlı tarihine ilişkin olarak yazdıklarıma itiraz eden grubun mensupları! Diyorsunuz ki: “Osmanlı eğitime önem vermezdikızlarını okutmazdı…”

Osmanlı’ya çağdaş Avrupa ülkelerinde acaba okur-yazar sayısı ve okuma oranları ne durumdaydı hiç karşılaştırma yaptınız mı? Eminim yapmadınız yapsaydınız böyle bir eleştiri getirmezdiniz.

Zira Kanuni döneminde bile okullaşma oranı yüzde kırktır. Zekâ gelişimine göre 5-7 yaş arası çocuklar merasimle okula alınır ilk yıllar karma sınıflarda okunur çocukların gelişimine göre kız-erkek ayrılırdı.

Bunun fıtrata ne kadar uygun olduğunu bugün modern eğitimciler de söylüyor. Ayrıca en büyük eğitim hamlesini Sultan II. Abdülhamid’in yaptığını ve Sultan II. Abdülhamid döneminin okullaşma seviyesine Türkiye Cumhuriyeti’nin ancak 1950 sonrasında ulaşılabildiğini biliyoruz. Osmanlı’nın kızları eğitimsiz bıraktığı iddiasına gelince: İnsanı “Ahsen-i takvim” olarak gören bir kültürün kadınları eğitimsiz bırakması aşağılaması ya da dışlaması mümkün değildir: Kadınların aşağılanması bir Batı hastalığıdır ve bize de oradan geçmiştir.


Binaenaleyh Osmanlı asırlarında kızlara eğitim hakkı tanınmadığı yolundaki iddia külliyet yalandır. Ancak dönemin bazı gerçeklerini ve zaruretlerini de dikkate almak gerekiyor. Bu zaruretlerin bir sonucu olarak kızlar ilkokuldan sonra aile içi eğitime tabi tutulur üçü-beşi bir arada evlerde özel hocalardan ders alırlardı. Ayrıca evlendirilmek suretiyle haremden çıkarılan her “eski cariye” aynı zamanda “muallime” idi ve haremde öğrendiği her şeyi yerleştiği mahalledeki kadınlara da aktarmakla mükellefti. Osmanlı’nın son zamanlarında bile kızların eğitimine ayrı bir özen gösterildiği ve önem verildiği aşikârdır.

Kızlar önce “Sıbyan Mektepleri”ne (ilkokullar) alınıyor oradan “Rüşdiye”ye (ortaöğretim) “İnas Rüşdiyeleri”ne (kız lisesi) “Kız İdadîleri”ne “İnas Darülfünunu”na (Kız Üniversitesi) geçiyordu… Meslekî eğitimde ise “Kız Sanayi Mektepleri” “Ana Mektebi” “Ebe Mektebi” “İnas Sanayi-i Nefise Mektebi” (Kız Sanat Okulu) vardı… Cumhuriyet döneminde kurulduğu sanılan “Kız Öğretmen Okulları” bile bir Osmanlı eseridir…

Sultan II. Abdülhamid döneminde hummalı bir biçimde başlayarak gelişen eğitime savaş dönemlerinde bile ara verilmemiştir. Bu da Osmanlı’nın kızların eğitimine verdiği önemi gösteriyor. Kızlara eğitim yolunu kapatan Osmanlı değil Cumhuriyet Türkiye’sidir!

Cumhuriyet Türkiye’si kızların eğitimini kıyafet şartına bağlamış sonuç olarak on binlerce kızımızı eğitim hakkından mahrum etmiştir. Bugün bile ilköğretim çağındaki 667 bin kızımızla 444 bin erkek çocuğumuz çeşitli nedenlerden ötürü okula gidemiyor. Bunu da mı Osmanlı yaptı?