Matematikte eksi sayıların bulunması geometride soyut uzayların olduğunu ve fizikte de antimadde denen eksi bir maddenin var olduğunu bildiriyordu. Örneğin Kuantum teorisyenlerinden Schrödinger'in denklemlerinin artılı çözümünden başka eksili çözüm verdiğini gören Dirac eksi yüklü elektronun bir de artı yüklüsünün (pozitron) olduğunu göstermiştir.



Evrende her şey matematiktir ve sayılara dayanır ve matematiğin var dediği her şey eninde sonunda bulunur (mesela Antimaddenin bulunuşu).

İşte nasıl ki negatif sayılar antimaddeyi haber verdiyse soyut (imaginer/hayali) sayılar da SOYUT KÜTLEYİ yani TAKYONLARın olduğunu bize haber verir.

Takyonların bulucusu Bilaniuk “TacHYon” sözcüğünü Yunanca’daki Tachys (çok hızlı) sözünden türettiğini söylese de Arapçadaki “TaHaYyül”/ hayal kelimesi ile de etimolojik olarak aynı kökten gelmektedir. Soyut sayıların ismi de zaten “Hayali” sayılardır.

V -1 (kök -1) gibi bir hayali sayının ne anlama geldiğini -60 kg -177 cm’lik bir insanı düşünerek anlayabiliriz. Kısacası bizim evrenimizde ne varsa orada her şey bunun eksisidir. Soyut bir sayı soyut bir uzunluk soyut bir geometri ve SOYUT BİR KÜTLE.

Soyut kütle bu durumda bildiğimiz evren cetvel saat ve terazisiyle ölçülemez. Çünkü terazilerimiz sıfırdan daha aşağısını cetvellerimiz eksi 177 cm.yisoyut bir uzayın eksi kaç metrekare yada eksi kaç metreküp olduğunu ölçemezler.

Bildiğimiz SOMUT kütlenin karşısındaki evren SOYUT evrendir. Yani öteki ile bu evren birbirinin aynadaki hayalidir. Ve bir gözlemci hangi tarafta bulunuyorsa o kendinin gerçeğidir. Hangi evrendeysek orası gerçektir ve gerçeğimizdir.

Takyonlar bu soyut âlemin yapıtaşı anlamındadır. Yani evrenimizi kuantlar/sicimler; soyut evreni de takyonlar kurmaktadır.

Takyonlar ışıktan milyonlarca kez hızlıdırlar. Işık hızına indiklerinde takyon olmaktan çıkar ve kaybolurlar.

Kütleleri sıfırdan küçük uzunluk ve boyutları sıfırın eksi yönünde yer alır. Işık hızından kat kat hızlı gönderilen bir kiloluk eşya eksi bir kilo olarak görünmez olur.


Işıktan daha hızlı gitmeleri sonucu Takyonların zamanı tersine akar. Nedensellik tersine dönmüştür. Sonuç Nedenden önce gelir. Işık hızına doğru saatimiz yavaşlar tam ışık hızında durur ve ışık hızını aşınca da geriye doğru çalışmaya başlar. Yani “Zaman oku” tersine döner.

Takyonlar bizim nedenimizden önce yer almaktadır. Yani biz bir şeyi daha düşünmeden o şey zaman içinde gerimize gider ve daha düşündüğümüz sırada o şey düşünce alanımızda belirir.

Bir de Takyonlara eklenen itici enerji onları hızlandıracağına frenler. Biz bir maddeyi mesela bir kayayı itiyorsak hızlanır. Oysa soyut bir kayayı (Takyondan oluşmuş bir kaya) ittiğimizde hızlanmaz TERSİNE YAVAŞLAR. Onu sonsuz bir kuvvetle itsek bile o kaya öylesine yavaşlar ki sonunda durur. YaniTakyonlar ittikçe yavaşlayan hızlandırılmaya çalışıldıkça hareketsizleşen bir yapıya sahiptirler.

Takyon yasaları bizimkinin tersi olduğu için ısı ölümü söz konusu değildir. ORADA termodinamik yasalar ve entropi tersyüzdür. Isının kendisi tüketilmezÜRETİLİR. Takyonlar enerjinin kendisini üretirler. Bizim enerjimiz (1) harcandıkça kesirleşip (1/2 1/4…) küçülerek sıfıra yaklaşmakta ve ısı ölümüyle bitmektedir. Öteki enerji (1) ise sürekli artmakta ve 2 4 8 16... sonsuza büyümektedir.

Bilaniuk denklemlerinde takyonların ışık hızını aşmalarının rölativite teoremine aykırı olmadığını da göstermiştir. İki evrenin hızları birbirine bakışıktır ve bu simetri rölativiteye aykırı değildir. Buna göre Takyonlar ışıktan milyonlarca kez hızlıdır ama bizim maddenin ışık hızını geçemeyişimiz gibi Takyonlar da hızlarını ışık hızının altına düşüremezler. Işık hızı iki taraf için de sınırdır. Böylece rölativiteye olan aykırılık ortadan kalkmış olur.

Eksi/soyut kütle Çekim etkisine de girmediğinden Takyonların uzayı Riemann modeli (bizim evrenimiz)ndeki gibi KÜRE değil SEMER biçimindeki Lobatçevski uzayı benzerindedir. Yani açık evrendir ve bir daha başladığınız noktaya dönemeden sonsuza açılırsınız. Çekim etkisiyle bir uzay büzüşür. Fakat takyonlaruzayı büzmediği gibi tam tersine gererler eğriliği düzeltirler. Böyle bir uzay kenarları olmayan sonsuz bir evren (Lobatçevski evren modeli)dir. Bizi dışımızdan kuşatır ve içimizde de her noktada yer alır.

Ve aynı zamanda çekim etkisine girmeyen bir takyon da kuantlaşamaz soyut parçacık oluşumu kesintilik yoktur. Bu yüzden TAKYONLAR PARÇACIK halinde değil BÜTÜNSEL/TÜMEL yapıdadırlar. Takyonlara parçacık denilemez. Takyonları oluşturan sonsuz enerji orada kuantlaşamaz (Noktasal değil bütünseldir).

Takyonlar aynı zamanda 5.BOYUT olarak evrenimizi anlamlandıranın BİLİNÇ/RUH ve din terminolojisinde MELEKler olarak adlandırılan varlıkların boyutudur ve artık BİLİMSEL olarak açıklanabilir hale gelmektedirler.