Yıllarca IQ ile uğraştıktan sonra bir de EQ çıktı karşımıza. Hangisi daha önemli EQ ne demek “Duygusal Zeka” ne işimize yarar nelerden oluşur EQ’muzu nasıl güçlendiririz? gibi sorularla karşı karşıyayız. Uzman Psikolog Peren Türk duygusal zekamızı geliştiren ilk okulun aile olduğunu söylüyor.
“Evren hakkında her şeyi bilen ama kendini bilmeyen kişi hiçbir şey bilmiyor demektir” Jean de La Fontaine1697
Zekâ hem konusu hem teorisi hem de içeriği bakımından psikolojinin en yoğun ilgi duyulan araştırma alanlarından birini oluşturmuştur. Ne var ki zekâ ve zekâ testleriyle ilgili yenilikçi araştırmalar üzerine insanların başarısını salt bilgiye dayalı sayısal değerlerle ölçmenin yeterli olmadığı konusunda görüş birliğine varılmıştır. Bunun en önemli örneklerinden biri Gardner’in 1983 yılında öne sürdüğü çoklu zekâ kuramıdır. Gardner’in kuramında yer alan Kişiye dönük ve Kişilerarası zekâ tanımları daha sonra geliştirilen duygusal zekâ modellerine
bir nevi temel oluşturmuştur. Kişiye dönük zekanın ana noktasını bireyin kendi duygularını anlama yeteneği Kişilerarası zekanın ana noktasını ise diğer insanların duygu ve niyetlerini anlama yeteneği oluşturmaktadır (Schutte ve ark. 1998 168).
Son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan bir kavram olan duygusal zekâ (EQ) kişinin hem kendi hem de karşısındaki kişilerin duygularının farkında olması onları anlaması tanımlaması duygularını yönetmesi ve onlardan hem kişisel alanında hem de kişilerarası ilişkilerinde etkin bir şekilde yararlanması olarak tanımlanmaktadır.
Duygusal zeka kavramının tarihçesi Platon’un “Tüm öğrenme süreci aslında duygusal bir temele dayanır” sözünden hareketle 2000 yıl öncesine dayandırılabilir. O zamandan günümüze kadar pek çok bilim adamı ve felsefeci duyguların hayatımızdaki yerine ilişkin araştırmalar yapmışlardır.
“Duygusal zekâ” terimi ilk olarak Peter Salovey ve John Mayer adında iki psikolog tarafından kullanılmıştır. Salovey ve Mayer’e (1990) göre duygusal zeka uyum sağlayıcı üç yetenek kategorisinden oluşur.
1-) Bireyin kendisinin ve diğerlerinin duygularını değerlendirmesi
2-)Duyguların düzenlenmesi
3-) Duyguların problem çözümünde kullanılması (esnek planlama yaratıcı düşünme dikkati tekrar yoğunlaştırma motivasyon) (Mayer Salovey 1993)
Salovey ve Mayer’in duygusal zeka modeli 4 esas duygusal sistemi içerir.
Bunlar ;
1-Duygusal algılama ; Burada söz konusu olan yüz ifadelerindeki ses tonundaki sanat objelerindeki duyguları hissedebilmek ve algılayıp ifade edebilmektir.
2- Duygular insan yaşamının bilişselduygusal ve fizyolojik yönlerinin karmaşık organizasyonlarıdır. Duygular bilişsel sistemi değiştirir. Kişi mutluyken bilişsel sistem pozitif kişi mutsuzken negatif olur.
3- Duygusal anlayış ve muhakeme.
4- Duyguların yönetimi; Bu bireyin diğer insanlarla ilişkisindeki duygusal ilerlemeyi anlayabilmesini sağlar.
Daha sonra duygusal zeka kavramı Harvard Üniversitesi’nden psikolog Daniel Goleman tarafından geliştirilmiş ve duygusal zekanın IQ dediğimiz bilişsel zeka’dan daha önemli olduğu öne sürmüştür.
Daniel Goleman’ın tanımına göre duygusal zekâ kendimizin ve başkasının hislerini tanıma kendimizi motive etme içimizdeki ve ilişkilerimizdeki duyguları iyi yönetebilme yetisidir.” Bu yetiler duyguların farkında olma duygularla başa çıkabilme kendini motive etme empati kurabilme ve ilişkileri yönetebilmeyi kapsamaktadır.
1. Kendini tanıma kendi duygularının farkında olma ve doğru değerlendirme
yeteneği : Bir duyguyu oluşurken fark edebilme duygusal zekânın temelini
oluşturur.
2. Duyguları uygun biçimde yönetebilme denetleyebilme yeteneği.
3. Motivasyon duygusal sistemimizi aracı olarak kullanarak bir işi başlatmak
sürdürebilmek ve bitirmektir.
4. Empati başkaları ile ilişki kurmada temel yapıtaşıdır.
5. Etkili kişilerarası ilişkiler kurabilme ve sürdürebilme yetisi. Bu yetiye Goleman “ilişki sanatı” diyor ve bunun diğer iki duygusal becerinin özyönetim ve
empatinin olgunlaşmasını gerektirdiğini vurguluyor. IQ’nun kişinin gelecekteki başarısını belirlediğine ilişkin kuralların çok sayıda istisnası var.
Birçok araştırma gösteriyor ki duygusal zekası yönünden avantajlı kişiler kendi
duygularını tanıyan ve idare edebilen başkalarının duygularını okuyup onlarla etkili bir şekilde başa çıkabilen kişilerdir. Hayatın her alanında gerek yakın ilişkilerde gerekse politik ilişkilerde başarıyı belirleyen sözsüz iletişimi kavrama becerisinde daha etkin olmaktadır. Gelişmiş duygusal becerilere sahip kişiler yaşamlarını daha doyumlu ve etkili bir şekilde sürdürerek kendilerini besleyecek zihinsel alışkanlıkları edinebilir.
Duygusal zeka duygular yoluyla düşüncenin daha akılcı olması ve bireyin duyguları
hakkında daha akılcı düşünebilme becerisinin bileşeni olarak da ifade edilebilir. Bu açıklamalardan yola çıkarak duygusal zeka yönetimi tanımı yapılabilir.
Bireyin hem kendisinin hem de karşısındakinin duygularını algılama anlamlandırma kontrol etme duygusal beklentilere uygun ve yaşamında pozitif yönde etki ve enerji yaratacak biçimde stratejiler geliştirme sürecine duygusal zeka yönetimi denilebilir.
Aile yaşamı bize ilk duygusal dersleri veren okuldur; Bu duygusal dersler sadece anne babanın çocuklarına doğrudan söyledikleri ve yaptıklarıyla değil kendi duygularını yönetebilme aralarındaki etkileşim modeliyle de verilebilir.Virginia Satir (1994) “Peoplemaking” adlı kitabında aileyi insan üreten bir fabrikaya benzetir. Ortaya çıkacak “ürünün” nasıl olacağı ailedeki yetişkinlerin duygusal anlamda ne kadar destekleyici olduklarına bağlı olduğundan bahseder.
Duygusal zekâsı yüksek insanlar mesleki anlamda başka insanlar ile iyi iletişim
kurabildiklerinden ve yönetme becerisine sahip olduklarından genellikle başarılı olurlar. Günlük hayatta duygusal zekâ insanların iş arkadaşları ve aile bireyleri ile iyi anlaşabilmelerini sağladığı için kendileri ve çevresindekiler ile ilgili sorunları çabuk çözümlenir. Duygusal zekâsı yüksek olan insanlar diğer insanları olduğu gibi kabul edip onları dinleyip anladıkları için sevilirler ve arkadaşlık ilişkileri daha güçlü olur. Genellikle kendileri ile barışık olurlar.
Paylaş