BOĞUŞMAYIN ARTIK ŞU ÇOCUKLARLA

• Gram-gram yetiştirdiğiniz çocuklarınızı kilo kilo harcamaktan vazgeçin…
• Küçük çocuklarınızın;
- Bedenlerini koruma adına ruhlarını hasta etmeyin....
- Bırakın biraz üşüsünler...biraz aç kalsınlar...giyinmeyi reddediyorlarsa...yemek istemiyorlarsa...
- O vitamin senin bu vitamin benim...
- O mont benim bu kazak senin... derken...
baskı ile zorlayarak korkutarak tehdit ederek ruhlarına zehir enjekte etmeyin...
• Hem biliyor musunuz;
- Dünyanın en zevkli ve kolay işini en zor iş haline dönüştürmekte üstümüze yok.
- Hangi işi mi…çocuk yetiştirmek işini tabi ki…
• Zora nasıl dönüştürüyoruz derseniz:
- Çocuk “terbiye” etmeye çalışmakla…
- Çocuğu muma çevirmek istemekle…
- Ağzı var-dili yok soluğu var-sesi yok olan bir çocuktan hoşlanmakla…
- “Bu çocuk neden benim gibi değil…” “bu çocuk niçin bana benzemiyor…” demekle…
• Bu işi nasıl ve hangi enstrümanlarla beceriyoruz derseniz söyliyeyim:
- Çocuğun;
1- Yeme-içmesine karışmakla
2- Giyim-kuşamına burnumuzu sokmakla
3- Oyununa-uykusuna karar vermekle
4- Ona “doğal” davranmamakla
5- Ceza ve ödül uygulamakla.
• Başka;
- Başkası yok…hepsi bu…
- İşte; bu basit hatalar yüzünden çocuklarımızla aramız açılıyor dünyamız daralıyor gözümüz kararıyor.
• Yaptığımız diğer “zincirleme kazalar” hep bu hatalarımızın türevleridir.
• Üniversitedeki Prof.luk görevini terk ederek kendisini çocuklara adayan Montessori’nin şu tespiti ne kadar anlamlı:
- “ Çocuklar başkaları tarafından eğitilemez…onlar kendi kendilerini eğitirler…”
• Hadi;
- Uğraşın bakalım…istediğiniz kalıpta bir çocuk yetiştirebilecek misiniz…ya da yetiştirdiniz mi…göreyim.
• Boğuşmayın artık çocuklarınızla…
- Aksi halde; her girişiminiz size yük olarak geri dönecektir.
- Çocuklarınızı doğduklarına pişman etmezseniz
onlar sizin gibi olmaya çalışacaklardır…inanın.
• Onların bedenlerini açlıktan soğuktan korumak adına
- Eloğluna filinta gibi ve şirin görünmeleri kaygısı ileruhlarını hasta etmeyin.
- Bedeni hasta olan çocuğun çaresi belki iki iğnedir…
- Ya ruhunu yaraladığınız çocuğun çaresini biliyor musunuz…