Bu dünya nasıl işliyor? Bir ömrün hikayesine neler gizleniyor? Hayat dediğimiz bu macera tesadüflerden mi oluşuyor? Aşk tesadüfle mi geliyor?



Hayatımdan çıkıp gidenlere bakıyorum bazen düşünüyorum kimler geldi kimler gitti kimler kaldı diye ve kimler neden kalıyor?

Rehberimden her yıl sildiğim insan sayısı çoğalıyor mu yaşlandıkça? Oysa hepsinin bir sebebi yok muydu? Birini tanımak bir nedenin sonucu değil miydi? Öyle olmalı yani bir ara böyle olduğuna inanıyordum.

Kimilerini boş vermişim önemsememişim ama en çok onlar imza atmışlar hayatımın mühim duraklarına. Oysa herkesin bir görevi varmış hayatımda şimdi bakınca anlıyorum. Ben de birilerinin görevlisiyim hayatlarında henüz o kısmı açıklayamıyorum.

Bugün birden bire karşıma çıkan o bir çift gözün hayatımın önemli zincirlerinden biri mi yoksa basit bir rüzgar mı olduğunu nerden bileceğim?

Yaşamazsam eğer denemezsem belki de kaderi değiştireceğim. Kader değiştirilebilir mi? Bilmem! Belki değiştirdiğim zannettiğim de aslında kaderin ta kendisidir.

Hayat ne garip bir düğüm değil mi? Çözdükçe daha fazla kendine dolanıyor. Ve aşk hepsinin ortasında en çok insanı kendine sarmalıyor.

Normalde hiç beğenmeyeceğin ve önyargılı olduğunun birinin gün gelip eşin olması kadar çelişki dolu yaşamlar. En yapmayacağım dediğin şeyi yaptığında en sevmeyeceğim dediğin adamı sevdiğinde takılıp kalıyor boğazında cümlelerin daha önce söylediklerin.

Eğer omuzunda benim kadar çok yükünüz varsa birine güvenmekte zorlanırsınız. Onlarca test sınav koyarsınız önüne geçmesini beklersiniz ve her defasında en çok o sınavları verenlerde yanılırsınız.

Hayatı geldiği gibi yaşamaya çalışmazsanız yani kendini fazla değerli fazla önemli görüp burnunuz biraz yukarıda bakarsanız muhtemelen ilk sürteceğiniz yer burnunuz olur. Eğer kendinizin değerini fark etmez size hediye edilen bir ömrü boş yere hiç uğruna harcarsanız yine ilk elinizde kalan ilk başladığınız yere dönmek olur.

Hatalar bizim için aşk da… İkisinin ortasını yakalamak hayattan zevk almak ve dengeyi kurarak yaşamaya çalışmak işte bu; yaşam sanatı! Bunu başaramayanların hayatı ise kozmik bir şakaya dönüşüyor olmalı…

Candan Ünal