Öyle soğumuşum ki senden; fotoğrafını görmeye bile tahammülüm yok. Öyle uzak ve sığ kalmış ki kalbim artık adının hecelerine ayrı ayrı bile dayanmaya gücüm yok.



Nefret edemiyorum. Buz kesmişim soğumuşum donmuşum sen bir buhar gibi sanki bu dünyadan silinip kaybolmuşsun.

Bir daha hiç kimse söylemese adını bir daha hiç kimse sevmekten bahsetmese bir daha kimse acıtmazsa canımı aklımın ucuna bile gelmeyeceksin.

Bir anda resmin düştü karşıma yüzüne baktım duruşuna bakışına arkadaşlarınla yan yana haline ve nasıl olup da yaşlanmana rağmen yüzündeki o pis ifadeyi hiç kaybetmemene şaşırdım.

İnsan dediğin hiç değişmez mi dönüşmez mi iyileşmez mi? Hiçbir acıyla olgunlaşmaz mı büyümez mi iyilikle bile iyiye dönmez mi?

Ne desem boşa çıkıyor kelimelerim tıpkı sevgim gibi koca evrende boşlukta öyle kendi kendine savruluyor.

Ne acı bir ömrü uğruna harcadığın bir sevdanın artık bir hiç olduğunu görmek! Sana değil de şu sevgiye yazık oldu biraz.

Başka birine harcansa belki çok değer kazanacaktı elde sayılacaktı kıymete binecekti ama olmadı. Hayat işte eğer birini severek bile adam edemiyorsan uğraşmayacaksın arkadaş. Cezadan büyüktür sevmenin etkisi. Bir kalpte kapanıp kalmak daha etkilidir hapiste geçen yıllardan.

O yüzden daha çok sevmelidir insan ama baktın olmuyor bırakacaksın çünkü bütün bildiklerinin zıttıdır senin gibi ruhlar bildiğin her şeyi yerle bir ederler önce sevgini sonra inançlarını harcarlar.

Artık görmeye bile tahammülüm kalmamış resmini o kadar bitmiş olması da bence senin ayıbın bir düşün bakalım öyle değil mi?

Candan Ünal