Yapılan araştırmalara göre dünyada her 8 kadından biri yaşamının bir sürecinde meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır. Bu ürkütücü tabloyu gören kadının aklına gelen sorlar; yaşayabilecek miyim ardından da anne olabilecek miyimdir? Acıbadem Sağlık Grubu Tüp Bebek Hizmetleri Koordinatörü Prof. Dr. Bülent Tıraş “Kanser anne olmayı engellemez ama zamanın da tanı ve gerekli işlemler yapıldığı takdirde…” dedi.

Dünyada her 8 kadından biri ömrü boyunca meme kanserine yakalanma riski taşıyor. Türkiye Kanser İstatistikleri’ne göre ise her 4 kadın kanserinden 1′i meme kanseri. Kanser kadın için ne kadar korkunç bir tablo oluşturuyorsa anne olamama korkusu aynı derecede ürkütücü. Peki kanser olan kadının kanserden kurtulma ve anne olabilme şansı var mı?

Acıbadem Sağlık Grubu Tüp Bebek Hizmetleri Koordinatörü Prof. Dr. Bülent Tıraş kadınların çok merak ettiği bu soruyu cevaplandırdı.

” Akciğer kanserinden sonra dünyada en sık görülen meme kanseri göğüs hücrelerinde görülen bir kanser türüdür. Erkeklerde de görülebilen bu hastalığın kadınlarda görülme olasılığı 100 kat daha fazladır. Yaş ile birlikte görülme sıklığı artan meme kanseri özellikle modern yaşam koşulları ve kariyer merakıyla birlikte yükselişe geçti. Meme kanserinde erken tanı önemlidir. Erken tanıyla birlikte hastanın yaşama şansı yüzde 96 oranında artar. Meme kanserinin en sık rastlanan çeşidi göğüsün süt kanallarında görülür. Meme kanseri göğüsün dışına sıçradığında lenfatik düğümlerin en çok görüldüğü bölge koltuk altıdır. Kanser hücreleri göğsünden başka lenf düğümlerine kemiklere akciğer ve karaciğere sıçrayabilir.

Meme Kanseri Riskini Artıran Faktörler

* Yakın akrabalardan birinde de göğüs kanseri teşhisi konulması (Kız kardeş ya da anne göğüs kanseriyse hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksektir.)

* 50 yaş ve üzerinde olunması: Regli dönemine 12 yaşından evvel görülmüş olması

* Diğer göğüste de önceden hastalık tespit edilmiş olması

* Daha önce hamile kalmamış olması

* Regli döneminin 50 yaşında ve 50 yaşından sonrada devam ediyor olması

Kanser Anne Olmayı Engellemez…

Göğüs hücrelerinde meme kanserinin riskini çoğaltan bazı genler saptanmıştır. Genetik çeşitlilik aileden geçebilir.Günümüzde meme kanserinin nedeni ve gelişimi henüz tespiti edilemedi. Ancak gerek meme gerekse diğer kanser çeşitlerinde erken tanı konulduğu takdirde radyoterapi veya kemoterapi öncesi kadın yumurtalık yumurta dokusu veya embriyosu dondurulursa tedavi sonrası anne olma şansı yine devam eder.

Hastalığa tanı nasıl konulur?

Meme kanserinde yaş çok önemli bir faktördür. Kısa bir süre öncesine kadar erken yaşlarda da görülürken ileriki yaşlarda görülme olasılığı artmaktadır. İleriki yaşlardaki erken tanı yöntemleriyle genç yaştaki yöntemler birbirinden farklıdır. Yirmi yaş ve sonrası kadınlar her ayın belli bir zamanı kendileri kontrol etmelidir. Göğüs dokusunda şişkinlik ve yumru şeklinde bir şeye rastlandığı takdirde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalılardır. Bir farklılık saptanmasa bile üç yılda bir doktor tarafından muayene edilmesi gerekir.

Tedavi Yöntemleri

Meme kanserinde toplam dört tedavi yöntemi vardır.

1. Cerrahi tedavi

2. Radyoterapi (Işın tedavisi)

3. Kemoterapi (Kimyasal tedavi)

4. Hormon tedavisi (Endokrin)

Cerrahi ve ışın tedavisi (Radyoterapi) yöntemleri meme kanseri hastalığının kontrolünü sağlayan yöntemlerdir. Fakat buna karşılık endokrin tedavisi ve kimyasal tedavi (Kemoterapi ) tedavileriyse sistematik şekilde etki eden yöntemlerdendir.