Psikolojik kökenli bir hastalık olan seçici konuşmamazlık; çocuklarda genellikle 3 yaşa kadar belirti veriyor ve çocukların kendilerini ifade etmede sıkıntı yaşamalarına neden oluyor.

Tıpta Selektif Mutizm adıyla anılan seçici konuşmamazlık; çocuğun özellikle aile içinde ve diğer bazı yakın çevreler dışında toplum içerisinde (okulda arkadaşlarının yanında sokakta) konuşmaması olarak kendini gösteriyor. Seçici konuşmamazlık konuşulanların anlaşılabildiği ancak konuşulanlara yanıt alınmadığı bir sorun olmasıyla öne çıkıyor. Sosyal açıdan içine kapanma sorunlarının seçici konuşmamazlıkla birlikte sık görüldüğünü ifade eden Psikolog Ayşe Yanık Knudsen konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.

Çekingenlik seçici konuşmamazlıkta önemli bir faktör
Selektif Mutizm (seçici konuşmamazlık) sıklıkla çocuk yaşlarda özellikle de 1-3 yaş arası dönemde görülüyor. Çekingen kişiliğin bu rahatsızlığın ortaya çıkışında önemli bir faktör olduğunu ve hastalık nedeninin tam olarak bilinmediğini belirten Psikolog Ayşe Yanık Knudsen Selektif Mutizm’in belirtilerini şu şekilde sıralıyor:

* Çocuk özellikle evde ve başka durumlarda konuşurken toplum içerisinde hiç konuşmamasıyla dikkat çeker.

* Selektif Mutizm en az 1 ay sürer.

* Çocuğun konuşmama durumu; çocuğun kendini doğru ifade etmesini başkalarıyla iletişime geçmesini engellediğinden psikolojisini olumsuz yönde etkiler çocukta genel bir mutsuzluk görülebilir.

Selektif Mutizm tedavisi kaygı giderme odaklı uygulanıyor
Bir tür kaygı bozukluğu olduğu düşünülen Selektif Mutizm’in tedavisinde kaygı gidermeye yönelik özgüven tamamlayıcı ve sosyal çevrede psikolojik olarak rahatlamayı teşvik edici bir terapi yapılması gerektiğini söyleyen Psikolog Ayşe Yanık Knudsen görüşlerini şu sözlerle sürdürüyor: “Tedavi süreci; ailenin de dahil olduğu bir terapi bilişsel davranışçı yöntemler ve duruma göre eklenebilecek ilaç tedavisiyle tamamlanmalıdır. Bu konuda alanında uzman bir kişiden yardım alınması ve tedavi sürecine ailenin dahil edilmesi son derece önemlidir.”