Bir akışkanın bir yüzeye yaptığı ortalama basınç toplam F kuvvetinin bu yüzeyin S yüzölçümüyle bölünmesi yoluyla elde edilir. Bu yüzey bir nokta haline gelirse bu oran bu noktadaki basınç adı verilen bir limite yaklaşır. Bir çepere olan basıncı hesaplamak için birim olarak bazen atmosfer alınır (sayısal olarak 76 cm boyunda ve 1 santimetre kesitindeki bir civa sütununun ağırlığına eşit yani 1033 kg k/santimetrekare).

Basıncın C.G.S. birimi bari'dir. Bari 1 santimetrekarelik bir yüzeye düzgün olarak etkiyen 1 dinlik bir kuvvetin basıncıdır. Bir atmosfer 1013 bar değerindedir. M.T.S. sisteminde basıncın temel birimi piez'dir bu da 1 metrekare üzerine düzgün olarak dağılan 1 stenlik bir kuvvetin yaptığı basınçtır. Kullanılan katları hektopiez ve miriyapiez'dir askatı santipiezdir. Geçici birim olarak yüzey birimi başına kilogram-ağırlık da kullanılmaktadır santimetre kare başına kilogram 098 hektopieze tekabül eder.

M.K.S. birimi pascal veya metrekare başına newton'dur. Hidrostatikte "dengedeki ağırlıklı bir sıvı içinde kütlenin iki noktasındaki basınçların farkının iki noktadaki düzey farkıyla sıvının özağırlığının çarpımına eşit" olduğu ispat edilir. Birleşik kaplar teorisi bu teoreme dayanır.


ATMOSFER BASINCI

Pascal 1648'de tecrübî olarak belirli bir yüzeydeki basıncın bu yüzey üzerinde bulunan hava sütununun ağırlığına eşit olduğunu ispatlamıştır. Deniz yüzeyindeki ortalama basınç 760 mm'lik cıvaya eşittir. Bu da. 1 kg/ santimetrekareye yakın bir değer olan 1013 milibardır. Şu halde meteoroloji haritalarında yükseltilmiş olarak gösterilen 1015 isobar normal şartları belirtir. Yükseğe çıkıldıkça üstteki hava sütunu hafifler ve basınç azalır.

Alttaki tabakalar üst tabakaların ağırlığı altında sıkışmış oldukları için toprağa yakın yerlerde basınç yüksek yerlerdekine oranla daha çabuk azalır: atmosfer kütlesinin yarısından fazlası ilk beş kilometre içindedir; 20 km'nin üstünde atmosferin yalnız yüzde 4'ü vardır.

Atmosferin başlıca yüksekliklerine tekabül eden:

deniz yüzeyi: 1013 mb
3000 m: 700
5500 m: 500
9000 m: 300
11000 m: 225
16000 m: 96
21000 m: 41

Basıncın yükseklikle azalması önemli etkiler yapar. Gerçekten oksijen basıncı da havanınki gibi azalır. Meselâ 500 mb'a doğru (yaklaşık olarak 5 km) yarı yarıya azalmış olur. Bu takdirde basınç oksijenin akciğer petek gözleri dokusunu geçmesine yetmez. Aynı şekilde uçak motorlarının karbürasyonunu sağlayamayacak kadar zayıftır. Bu durumda yüksekte gidip gelme özel bir tekniği gerektirir: oksijen yedekleri klima-tize edilmiş kabinler.

Deniz yüzeyinde soğuk (yani ağır) hava sıcak havadan (yani hafif) daha yüksek basınçları meydana getirir. Fakat yükseğe çıkılınca basınç yoğun soğuk havada bir sıcak sütunda-kinden daha çabuk azalır ve hattâ çoğunlukla sıcak sütuna nispetle daha düşük olduğu görülür. Bu durumda kaydedilen basınç karşıtlıklarının ters dönmesi söz konusudur ve yüksekteki basınç ısının dolaysız bir fonksiyonu halinde değişir.

Yatay boşlukta basınç alanı kaba çizgileriyle nispeten basittir. Genel olarak atmosferin alçak tabakaları içinde bulunan çevre kuşakları halinde oluşur: alçak kutup basınçları yüksek tropik üstü basınçlar tropiklerarası veya ekvatorla ilgili alçak basınçlar. Diğer taraftan okyanuslarla kıtalar arasında zıtlaşmalar kış ile yaz arasında ters zıtlaşmalar kaydedilir. Bu zıtlaşmalar yoğunluğun ısıl etkilerinin sonucudur; kış mevsiminde kıtalar denizden daha soğuktur yazın durum bunun tersidir. Çevre kuşakları durumu gezegen etkileri (yerkürenin dönüşü) ile coğrafya etkileri bağdaşımından ileri gelir. Bütün dünyada ve özellikle alçak basınç bölgelerinde durmadan değişmeler olur. Bunlar "siklon bozukluklarının geçtiği yerde meydana gelir.

Bu değişiklikler havanın sürekli şekilde değişmesiyle birlikte ortaya çıkar. Bu bakımdan fizikî etkileri iyice bilinmektedir. Buna karşılık bioklimatik etkiler (özellikle insan üzerindeki fizyolojik etkiler) hakkında bilmediğimiz birçok şey vardır.


BASINÇÖLÇER

Akışkanların basıncını göstermeye yarayan âlet.

Barometre ile arasındaki fark birincisinin serbest atmosfer basıncını ikincisinin ise kapalı bir yerdeki akışkanların basıncını ölçmesidir. Otto von Guericke XVII. yy. ortalarında havanın basıncını Ölçmeye yarayacak bir âlet yapmayı tasarlamış ve buna "manoskop" adını vermişti. Varignon ise 1705 yılında basınçölçeri icat etti.

Serbest havalı basınçölçer: Üst ucu açık düşey bir cam tüpten meydana gelmiştir. Alt ucu içinde civa bulunan bir hazneye açılır. Basıncı ölçülmek istenen gaz hazne ile ilinti haline getirilir ve tüp içindeki civanın seviyesini yükseltir. Aygıtı derecelemek kolaydır. Civa yerine su konarak âletin duyarlığı artırılabilir. Galy-Cazalat'ın ayrımsal basınçölçeri bu türün en duyarlı örneklerinden biridir.

Sıkıştırılmış havalı basınçölçer: Bu basınçölçerin çalışması Marİot kanununa dayanır. Üst ucu kapalı düşey bir cam tüpten yapılmıştır. Alt kısmı kapalı bir hazne içindedir. Bu hazne sıkıştırılmış gazı kapsayan bir kapla ilinti halindedir. Gazın basıncı haznede etkisini gösterince civa tüp içindeki havayı sıkıştırır ve gazın basıncı ne kadar fazlaysa tüp içinde o kadar yükseğe çıkar. Sıkıştırılmış havalı basınçölçerler küçük ve kullanışlıdır. Bundan ötürü buhar makineleri ortaya çıktığından beri bu âletler geniş çapta kullanıldı. Bu özelliklerine rağmen ayarlarının bozulması gibi sakıncaları mevcut olduğundan kullanılmalarından zamanla vazgeçildi.

YERYÜZÜNDEKİ SÜREKLİ BASINÇ ALANLARI

1. Termik Kökenli Basınç Alanları

• Ekvatoral Alçak Basınç Alanı (Tropikal Siklon) : Ekvatoral bölge üzerinde bütün Dünya’yı kuşatan sürekli bir alçak basınç alanı uzanır. Bunun nedeni buraların devamlı ısınmasıdır. Bu basınç kuşağı kışın güneye yazın da kuzeye doğru genişler.
• Kutuplar Yüksek Basınç Alanı (Polar Antisiklon) : Kutuplar yıl boyunca soğuk olduklarından buralarda sürekli bir yüksek basınç alanı oluşmuştur. Bu basınç alanı kışın genişler yazın da daralır.

2. Dinamik Kökenli Basınç Alanları

• Ekvator Üstü Yüksek Basınç Alanı (Subtropikal Antisiklon) : Ekvatoral bölgede ısınarak yükselen hava kütleleri üst alizeler halinde kutuplara doğru eserken gerek Dünya’nın ekseni etrafında dönmesinden gerekseyerçekimi ve soğumadan dolayı 30° enlemleri civarında alçalır. Sonuçta bu enlemlerde yüksek basınç alanı oluşur.

• Kutup Altı Alçak Basınç Alanı (Subpolar Siklon) : Batı ve Kutup rüzgârları 60° enlemleri civarında karşılaştıktan sonra yükselirler. Sonuçta bu enlemlerde alçak basınç alanı oluşur