Foruminci.net

Teşekkür Teşekkür:  0
Beğeni Beğeni:  0
Beğenmedim Beğenmedim:  0
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Ansiklopedide Osmanlıca

  1. #1
    ғαŕz-ι мαѕαL˚ JuNi@R - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.03.2009
    Bulunduğu yer
    Çanakkale (:
    Mesajlar
    7.376
    Post Thanks / Like
    Blog Girişleri
    6
    Mentioned
    2 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    927

    Arrow Ansiklopedide Osmanlıca

    OSMANLICA (yada OSMANLI TÜRKÇESI)
    Kaşgarlı Mahmud'un
    Dîvân'inda bahsettigi Oguz ve Hâkâniye diye adlandirdigi iki edebi siveden birî olan
    Oguz Türklerinin kullandigi dilin devami olan ve Tüklügün îslâmi devlet içinde gelisen Osmanli hanedanina nisbetle devlete ve resmî yazisma diline sâmil olarak Osmanlica adini alan
    Selçukluların son zamanlarindan Cumhuriyet Devrine kadar yedi yüzyil kullanilan^ ve kesintisiz eserlerini veren Osmanli Türklügü'nün dilidir. Bu itibarla Osmanli Türkçesi olarak adlandirmak gerekir. Osmanlica deyimi daha çok müstesrikler tarafindan verilmistir.

    Eski Türkçe Devresi'nden sonra Türk kültür târihi içinde eserlerimiz Türklügün göçleri ve yeni yeni kültür merkezlerinin ortaya çikmasi üzerine; içinde Kuzey-Dogu (Kipçak Çagatay) ve Bati Türkçesini alan onüçüncü asra kadar "Müsterek Orta Asya Yazi Dili" verilmistir. Bati Türkçesi adini verdigimiz Oguz Türkçesi; Osmanli Türkçesi Azeri agzi ile birlikte olan müsterek devrelerini hemen hemen onbesinci yüzyilin ortalarina kadar sürdürürler. Ancak bu zamandan sonradir ki
    Selçuklular Devri'nin sonunda yer alan ve Eski Anadolu Türkçesi adi ile andigimiz her iki agizin müsterek olduklari zaman görülen bâzi ayriliklarin bir kismi Osmanli bir kismi da Azerî Türkçesi'nde umûmîleserek onaltinci yüzyildan baslamak üzere iki agizin kesin çizgilerle ayrilmasina sebeb olur. Bunun yaninda her iki sivenin komsularindan alinan kelimeler Arapça ve Farsça olanlar hâriç Azerî ve Osmanli Türkçelerinde anlasmada çikacak ikinci bir ayriligi ortaya çikarirlar. Azerî Türkçesi daha çok Rusça ve Mogolca ile onlara yakin yerlilerin ve Hintçe'nin kollarindan kelimeler alirken Osmanli Türkçesi de komsu Avrupa milletlerinin dillerinden kelimeler almistir. Gerçekte kurulan büyük bir imparatorlugun sinirlan içine aldigi pek çok milletin dilinden Osmanli Türkçesi topraklarla birlikte yeni kelimeler de fethederek onlari millilestirmistir. Bu durum az çok Türkçe'nin karekteri icâbi da böyledir. Bu kelimeler daha çok Italyan Yunan Arnavut Sirp Romen Bulgar vs. gibi milletlerin dillerinden girmistir. Ancak bu milletlerin dillerinden alinan kelimeler Türkçe'nin içinde yogurulurlar.Arapça ve
    Farsça'dan gelen kelimeler ise yadirganmazlar. Çünki Osmanlilarda bu iki dile hiç bir zaman yabanci diller gözü ile bakilmaz. Bu sebepledir ki Türkçe basta olmak üzere Arapça ve Farsça gramer unsurlari Osmanli Türkçesine girmis yabanci kelimelerde herhangi bir ayrilik gözetilmediginden galat da olsalar Türk zekâ ve kabiliyetinin ürünü olan kelimeler ortaya çikmistir. Bu durum tamlamalara da sirayet etmistir.

    Islâmi devre içerisinde Bati Türklügünün dili olan Osmanli Türkçesi devre itibariyle Türk Dili Tarihinin Orta ve Yeni Türkçe Devreleri içine girmektedir. Tarihî Türkiye Türkçesi adini da verdigimiz Osmanli Türkçesi ilk devir eserlerinde; Türkî Lisân-i Türkî ve Türkmence olarak adlandirilir. Cevdet Paşa ve Fuat Paşa tarafindan yazilan gramerin adi da Kavâid-i Osmaniye'dir. Cevdet Pasa daha sonra Osmanli lafzini birakmadan eserini tekrar yazmistir. Bu isim daha bâzi gramer kitaplarinda Lisân-i Osmânî Osmanlica Osmanli Sarfi Nahv-i Osmânî Osmanlica Dersleri gibi günümüze kadar gelmektedir. Ancak Süleyman Pasa ve Semseddin Sâmî gibi zevatin yazdigi gramerlerde ilm-i sarf-i Türkî ve Nev usûl Sarf-i Türkî gibi yine Türkî lafzina yer verilir. Deny ve Redhouse gibi batililar ise eserlerinde her iki kelimeye de yer vermislerdir.

    Onüçüncü yüzyildan yirminci yüzyila kadar devam eden.alfâbe olarak Arap menseyli îslâmi Türk alfabesine yer veren Osmanlica'yi;
    1. Eski Osmanlica
    2. Klasik Osmanlica
    3. Yeni Osmanlica olarak üç devreye ayirmak gerekir.

    Birinci devre yukarida da belirtildigi gibi Osmanli Azeri Türkçelerinin birlestigi onüç-onbesinci yüzyillari içine alan yabanci dillerden gelen kelimelerin az oldugu anlasilir ve açik Türkçe devresidir. Bu devreye Eski Anadolu Türkçesi veya Ilk Osmanli Türkçesi de denmektedir.

    Ikinci devre Klâsik Osmanlica Devri'dir ki onalti-ondokuzuncu asirlari içine almaktadir. Türkçe bu devrede Arapça ve Farsça'dan gelen kelime ve gramer kaidelerine ziyadesi ile açilmistir. Ancak bu durum yazilan eserlerin mevzuuna ve islenisine'göre dilin açik ve anlasilir veya kapali olmasi sekli degismektedir. Meselâ Bâkî'nin Dîvân'ini anlamak güç olabilir. Fakat Meâlimü'l-Yakîn adli siyer kitabi gayet açiktir ve anlamada zorluk çekilmez. Ancak belirli kültür seviyesine ulasmamis bir insan hangi devirde olursa olsun günlük kelimelerin disinda hiç bir sey anlamaz ve cehaletini ortaya konan eserlere yüklemekten kendini alamaz. Bu durum göz önüne alindigi takdirde elbette çobanin ve pâdisâhin dili bir olmayacaktir. Çünki dünyalari baskadir. Fakat umumiyetle onaltinci yüzyildan itibaren Arapça ve Farsça'dan meydana gelen kelimeler agirlik kazanmaya baslaronyedinci ve on sekizinci yüzyillarda gittikçe koyulasir anlasilmaz bir hâl alir. Türkçe kelimelerin cümlenin sâdece fiilinde kaldigi görülür. Nesir dilinde pek fazla anlasmazlik ortaya çikar. Nazim dili ise bir noktada ölçülü bir cümle yapisina sahib oldugu için kendini pek kaybetmez. Bu devre Klâsik Osmanlica olarak adlandirilan devirdir. Ancak bunda büyüyen ve gelisen bir devletin her sahada dilindeki ihtisam ve ifâda kabiliyetinin bulunmasi ve kültür seviyesi hayatinin yükselmesi de büyük rol oynamistir. Devrenin sonunda bu durum halk siirinde de kendini göstermistir. Fakat bu iki yüzyilda halk siirinin dili 1908'den sonra gerçeklestirilecek olan ikiligi ortadan kaldirmis ve halk dili ile yüksek zümre dili birbirine yaklasmistir.

    Yeni Osmanlıca Devresi ise ondokuz-yirminci asirlari Cumhuriyet devrine kadar içine almaktadir. Osmanlica'nin bu sonuncu devresi gazeteci lisâninin basladigi Arapça ve Farsça tertiplerin çözüldügü Türkçe'nin kendi kaidelerine sahip çikmaya basladigi devirdir. Fakat bu devrede de Arap ve Fars dillerinden gelen kelimelerin yaninda bati dillerinden pek fazla kelime gelmistir. Hattâ bu durum Cumhuriyet devrinden sonra günümüze kadar uzanmistir.

    Her ne sekilde olursa olsun Osmanli Türkçesi'ne kültür dili olmasi hasebiyle bir yüksek zuma dili olarak bakmak mümkündür. Ancak "ArapçaFarsça ve Türkçe'nin karisimi bir dildir" demek yanlistir. Eger öyle olsa idi geride kalan kültür hazinesine Araplarin ve Parslarin da sahip çikmasi gerekirdi. Halbuki bu hazine sâdece Türk Milleti'nindir. Yalniz bu dil zeki selim sahibi yüksek tabakanin dili olmus ve halk dilinden ayrilmis olarak zuhur etmistir. Yazi dili aradigi açik ve anlasilir sekle ancak yirminci asrin baslarinda kavusmustur. Böylece bu devirden sonra yazi ve halk dili birbirine yaklasmis ve zamanla aradaki açigi kapatmistir.

    Osmanlica içinde ele aldigimiz ilk devre ise sonda yer alan her iki devreden daha açik ve anlasilir bir durum gösterir. Bu devrenin eserleri bugün bile anlasilir durumdadir. Fakat son devre nisbete ilk devrede sonradan kullanistan düsen arkaik kelimeler yer almaktadir. Bugün milletimizin zevkle okudugu Yunus Divâni ve Mevlid gibi eserler bu devrin mahsûlüdür. Her ne sekilde olursa olsun Osmanlıca yedi yüzyil süren uzun ömrü ile Türklüğün en büyük yazi dili olmustur.
    Günler birbirinin nüshası olarak kaldırılıyor ömrünün tozlu raflarına !

  2. #2

    İnanın Çocuklar ! Güzel Günler Göreceğiz, Güneşli Günler.

    Ötüken - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.03.2009
    Mesajlar
    7.673
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Standart

    Çağatay Türkçesi daha çok ilgimi çekmiştir daima.
    Üstad Nevai
    Bir Köpeğin Dostluğu Bir Dostun Köpekliğinden Daha İyidir.

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

  • Şikayet, Telif hakları ve Yasal bildirimler için tıklayın.
  • .

    İletişim: [email protected]