Öfke hafif bir rahatsızlıktan şiddetli kızgınlık ve hiddete kadar dönüşebilen bir duygudur. Öfkelenmek bu duygunun ifade buluş tarzıdır.
Saldırganca davranışlar kaynağını insan doğasından aldığı için önüne geçilemeyecek olgular gibi gözükür. Öfke ve saldırganlığın insanın doğasının bir parçası olarak kabul edilmesi bu davranışların önüne geçilmesini de engeller. Oysa şiddet insanların genlerinde mevcut değildir. Öfkemizi gösterme şeklimiz ve saldırganca davranışlar öğrenme yoluyla insandan insana aktarılır.

Öfke her insanın yaşayabileceği doğal bir duygudur. Öfke duygusunun yaşamımızda sorun haline dönüşmesi öfkemizin ifade ediliş tarzıyla ilgilidir. Öfke çoğunlukla saldırgan bir davranışla ifade edilir. Örneğin fiziksel olarak birine vurma ya da sözel olarak birini aşağılama.

Bunun yanı sıra pasif saldırganlık olarak tanımlanan ve aktivite içermemesine rağmen zarar verme niyeti taşıyan hareketsizlik durumuyla da öfke ifade edilebilir. Örneğin; başkalarını rahatsız etmek amacı ile somurtma işleri ağırdan alma kasıtlı beceriksizlik kasıtlı erteleme sorumluluk almaktan kaçınma ve unutma gibi.

Oysa öfke duygusunu bir işaret olarak değerlendirip doğru yorumlarsak öfkemizi kontrol edememekten kaynaklanan problemlerin oluşmasını da önleyebiliriz.

Bir insanın öfke kontrolü sorunu yaşadığı nasıl anlaşılır?
Öfkelendiğimizde çoğunlukla kendimizi kontrolsüz hissederiz.
Öfkelendiğimizde istemediğimiz davranışlarda bulunabiliriz ya da istemediğimiz sözler söyleyebiliriz.
Öfkelendiğimizde gösterdiğimiz tepkiler insanlarla olan ilişkilerimize zarar verebilir.
Öfkelendiğimizde dikkat ve konsantrasyon problemleri yaşarız.
Öfkeli davranışlarımızın yasal bedelleri ile karşılaşabiliriz.
Sakinleşmek için alkol ve madde gibi kötü alışkanlıklar edinebiliriz.

Öfkeyi tamamen kontrol altına almak mümkün mü?
Öfkeyi kontrol altına almak derken amacımız öfkeyi tamamen yok etmek değil aslında. Hedeflenen öfkeyi kişinin normal ve sağlıklı sınırlarda duyumsaması ve buna bağlı davranışlarının da kişinin kontrolünde olması durumudur. Günlük yaşam içersinde öfkeyi kontrol etmek yerine öfkenin bizi kontrol ettiğini düşünüyorsak bu konuyla ilgili olarak mutlaka uzman bir psikologa danışmamız gerekmektedir. Unutulmaması gereken nokta şudur; öfkeyi yok edemeyiz ancak tepkilerimizi kontrol ederek onların bizi mutsuz etmesini önleyebiliriz.