Biliyorsun yüreğimde kanayan bir sevdasın sen.
Yıllarca aşktan sevgiden habersiz yaşadıktan sonra
Karşıma en ummadığım anda çıkıverensin.
Ömrümün miladısın sen.
Zaten hep senden sonraya dayanır
Hasrete dair tüm sitemlerimin temeli.



Bence sen aşkın ta kendisisin:
Uykusuz geçen gecelerimin
Her şarkıda bir hüzün vapuruna binip
Engin denizlere açılan benliğimin
Sensizlikte gökyüzüne fırlatılan her feryadın
Geceler boyu deli-divane dolaşan bir serserinin
Yokluğuna yazılan bu onca hasret şiirinin tek failisin.


Yıllarım olanca yalnızlığıyla sürüp giderken
Yüreğimdeki zemheri günden güne sertleşirken
Gönlümden gelen bir ayazla ellerim
Onları tutan bir “Leyla” olmadığı için buz tutarken
Ve sevgiye hasret kalmış yüreğim
Bir karlar-buzlar ülkesinde yapayalnız eskirken
Hayatın ellerime tutuşturuverdiği
Bir sevda masalısın sen.

İşte sen ömrümün en sert kışını yaşadığı bir anda
Gönlüme doğuveren bir sevda güneşiyle
Hayata doğmuş bir “Kardelen”sin.
Belki de yüreğim kışı yaşarken
Hayallerimde büyüttüğüm o “tek sevilecek”sin.
Çünkü ben o zemheride yaşarken
Sen karların altında
Bu sevda güneşinin doğmasını sabırla bekleyensin.
Yani sen şu fani dünyada tek vazgeçemeyeceğimsin.

Baktığım zaman beni benden alıp
Senle dolu hülyalara taşıyan o esrarlı gözlerin
Tuttuğumda bir uçurumun kenarına kadar getirip
Tüm benliğimi tir-tir titreten o narin ellerin tek malikisin.


Gönlümün sonsuz bir alevin tam ortasında kalarak
Tüm dünya duysun diye haykırdığı
O “Seni Seviyorum”un tek muhatabısın sen...

Alıntı