Foruminci.net

Teşekkür Teşekkür:  0
Beğeni Beğeni:  0
Beğenmedim Beğenmedim:  0
2. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var BirinciBirinci 1 2
Gösterilen sonuçlar: 11 ile 17 ve 17

Konu: Yılmaz Erdoğan Şiirleri

  1. #11
    Moderator EyLüL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.01.2011
    Mesajlar
    4.527
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    236

    Standart

    SEVEBİLME İHTİMALİ

    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
    Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
    İlkokulun silgi kokan tebeşir lekeli yıllarında
    Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
    özlemeye başladım herkesi...
    Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
    Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
    Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda
    solculuk oynamaya başladık..
    Ben doktor oluyordum sen hemşire geri kalanlar kontrgerilla...
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
    Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
    Ağbilerimizden öğrendik S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
    Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
    Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
    Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
    Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
    Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
    Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
    Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde ama sen yoktun
    Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum suni teneffüs saatlerinde
    Okul servisi seni hep zamansız amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
    Ben senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

    Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

    Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
    Sonra otobüs oluyordum kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
    Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
    Muş ovasının yalancı maviliğini
    Otobüs oluyordum bir süre
    Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum yanağım otobüs camının garantisinde
    Otobüs oluyordum
    Bir ülkeden bir iç ülkeye
    Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
    Korkuyordum
    Sonra iniyordum otobüsten
    Çarşıdan bizim eve giden ömrümün en uzun
    ömrümün en kısa ömrümün en çocuk
    ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
    Çünkü sonunda annem oluyordum babam kokuyordum sonunda..
    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
    Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
    Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
    bir yol üstü lokantasında
    Ben seninle Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
    Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
    Ben seninle herhangi bir insan elinin
    terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

    Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim!
    Fatih gibi aşık olacaksın ki
    İstanbul gibi maşuk düşsün bahtına...

  2. #12
    Moderator EyLüL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.01.2011
    Mesajlar
    4.527
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    236

    Standart

    ACI .

    Yaşamak uğruna
    ölmek bu olsa gerek
    Sevmek uğruna
    acı çekmek bu olsa gerek
    Hayat uğruna
    savaşmak bu olsa gerek
    Peki ya senin uğruna
    Üzülmek niye?

    Yılmaz Erdoğan
    Fatih gibi aşık olacaksın ki
    İstanbul gibi maşuk düşsün bahtına...

  3. #13
    Moderator EyLüL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.01.2011
    Mesajlar
    4.527
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    236

    Standart

    ADIN BAHARDI

    Kente yalnızlık gelirdi sen uyuyunca
    Yüzümde mevsim değişirdi uyandığında
    Bilmezdin gizliden seni sevdiğimi
    Aşkın içimde solardı adın bahardı

    Eteğini koştururdun sokağımızda
    Sokak sus pus olur sana bakardı
    Bilmezdin gizliden izlediğimi
    Gözlerim gözlerinden korkardı
    Hatırlıyorum adın Bahar’dı

    Sokakta bir bayramdı durakta bekleyişin
    Sanki sonsuz bir ayrılıktı okula gidişin
    Bilmezdin her sabah seni yolcu ettiğimi
    Yüreğim yol boyu ardından ağlardı
    Hatırlıyorum adın Bahar’dı.

    Yılmaz Erdoğan
    Fatih gibi aşık olacaksın ki
    İstanbul gibi maşuk düşsün bahtına...

  4. #14
    Moderator EyLüL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.01.2011
    Mesajlar
    4.527
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    236

    Standart

    AKBABA

    Tanrım nereye baksam yeşil kasırgalar
    O sevip gitmekse o
    Çok uzak ve yemyeşil bakmaksa
    Tanrım nereye baksam yeşil kasırgalar

    Yılmaz Erdoğan
    Fatih gibi aşık olacaksın ki
    İstanbul gibi maşuk düşsün bahtına...

  5. #15
    Moderator EyLüL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.01.2011
    Mesajlar
    4.527
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    236

    Standart

    AŞK HAYATI

    Sevmek gibi geliyordu her şey
    sevmek gibi gidiyordu kadın
    adının anlattığı canın tenini yakmasıydı
    bir bulut evet ama aslolan
    bulutun suyu yağmasıydı...

    "Bir insanı sevmekle başlıyordu her şey"
    ve boşanmak için
    en az iki şahit gerekiyordu

    Yılmaz Erdoğan
    Fatih gibi aşık olacaksın ki
    İstanbul gibi maşuk düşsün bahtına...

  6. #16
    Moderator EyLüL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.01.2011
    Mesajlar
    4.527
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    236

    Standart

    AŞKIMIZ

    Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı;
    gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi.

    Hiç düşündün mü belkiyi
    Belki eline en yakışan takı benim elim.
    Belki de en belli olacak yalan benim söylediğim...
    Belki sen ve belki ben...

    Yoksulluk kirden rengi tanınmayan
    bir beyaz tutsaklık...
    İnsan kendine iltica edebilir mi?

    Ölü olarak ele geçiriliyor en sıcak insan sözleri..
    Ve hüznüm bir kamu morgunda işe başladı.

    Yılmaz Erdoğan
    Fatih gibi aşık olacaksın ki
    İstanbul gibi maşuk düşsün bahtına...

  7. #17
    Moderator EyLüL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.01.2011
    Mesajlar
    4.527
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    236

    Standart

    Gülüşün

    Gülüşünde bir mana var
    Saklayamazsın.
    Sarılışında ne düşler
    Ne düşükler
    Sakınamazsın.

    Aynı yolları
    Kimsesiz mekanları
    Birlikte özleme hasreti...
    Yalnızlığımın dert ortağı gastrit...

    Gülüşünde bir mana var
    Saklayamazsın.

    Bütün iç savaşlarda
    Rehin alındı bu yürek
    Kandıramazsın.

    Hangi çekilişin
    Büyük ikramiyesi bu
    En uzak sevişmelerin
    Yeni yetme utancı.
    Lakin aşk
    Biraz da utanmaktır yaşamaktan
    Sakınamazsın...
    Yeni yetmelik işine gelince:
    O zaten hepimizin gizli öznesi
    Türkçede var.
    Bazı dillerde yok.

    Gülüşünde bir mana var
    Saklayamazsın.
    Kime niyet kime felaket bu aşk
    Anlayamazsın.

    Ödümüz patlıyor acı çekmekten
    Oysa;
    Biraz da acıdır
    Aşkın mayası.
    Kaçınamazsın.

    Gülüşündeki manayı saklayamazsın.
    Tutunacak yerimiz yok
    Resmi tutanaklarda.

    Gülüşünde bin yıllık hasret var
    Saklayamazsın.
    ..........................
    Bu yazık karşılaşmanın
    Alnımıza çakılıyor anafikri:

    Aşka cesaretimiz yoksa
    Başka zaman görüşürüz!

    YILMAZ ERDOĞAN
    Fatih gibi aşık olacaksın ki
    İstanbul gibi maşuk düşsün bahtına...

2. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var BirinciBirinci 1 2

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

  • Şikayet, Telif hakları ve Yasal bildirimler için tıklayın.
  • .

    İletişim: [email protected]