Foruminci.net

Teşekkür Teşekkür:  0
Beğeni Beğeni:  0
Beğenmedim Beğenmedim:  0
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Karl Marx ve 'Kapital'

  1. #1
    Nothing heard/said DilinJokeri - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.09.2010
    Bulunduğu yer
    ATATÜRKİYE
    Mesajlar
    48.318
    Post Thanks / Like
    Blog Girişleri
    17
    Mentioned
    27 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Standart Karl Marx ve 'Kapital'

    "Kapital-Ekonomi politiğin Eleştirisi "Marx'ın en önemli eseridir. Orijinal halinde dört cilt tasarımlandığı halde Kapital denilince ilk üç cilt akla gelir. Birinci cilt Marx'ın sağlığında 1867'de Hamburg'da ve Almanca olarak; ikinci ve üçüncü ciltler ise Marx'ın ölümünden sonra Engels tarafından sırasıyla 1885'de ve 1894'de yayımlandı. "Artık Değer Teorileri" olarak bilinen ve tamamlanmamış dördüncü cilt ise Kautsky tarafından 1905-1910 yılları arasında yayımlandı. Bu son çalışma 1954 yılında Marx-Engels-Lenin Enstitüsü tarafından ve Kautsky basımından farklı olarak yeniden yayımlanmıştır.

    Marx Kapital'in birinci cildinin ilk Almanca baskısına yazdığı "en sonundaki amacı (nın) modern toplumun ekonomik hareket yasasını ortaya çıkarmak" olduğunu söylemişti. Diğer bir ifadeyle Kapital "iktisat"a ait bir çalışma olarak kaleme alınmıştır. Ama özelde Kapital genelde Marx'ın iktisadi üzerine yazmak/konuşmak tam da bu noktada güçlükler çıkarır-özellikle yerleşik "iktisak"ın örgün/yaygın etki alanı içinde kalanlar açısından...

    Demek ki vurgulanması gereken ilk nokta yerleşik "iktisat"ın mahiyeti ile Marx'ın/Marksçı iktisadın mahiyeti arasındaki farklılıkları kaba fırça vuruşlarıyla da olsa ortaya koymaktır.

    1848'lerden itibaren Marx'ın yapamay çalıştığı; anlayabildiğim kadarıyla şuydu; felsefe tarih toplum ve iktisat düşüncesini bir potada eritmek. O günden bugüne ne kadar şiddetli eleştirilere maruz kalmış olursa olsun varlığı kabul edilmek durumunda kalınan bu yeni düşünce tarzıydı. Keza; bütün eleştirmelere rağmen onu Batı düşüncesinin/kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getiren de bu yeni düşünme tarzıydı.

    Marx'ın söyledikleri (Kapital'de ve başka çalışmalarında) birkaç önermede/öncülde sanırım toparlayabiliriz:

    1) Toplumların mevcudiyetlerini korumaları ve sürdürmeleri ancak üretimle mümkündür.

    2) Üretim daha başlangıcından itibaren toplumsal üretimdir; bireysel üretim tarih dışıdır.

    3) Üretim bir süreçtir ve bu süreç ilişkisel niteliktedir; yani üretim sürecinde insanlar hem doğa ile hemde birbirleriyle zorunlu bir "tarz" içinde gerçekleştiği/gerçekleşeceği anlamına gelir: üretim tarz(lar)ı

    4) Üretim sürecinde insanların birbirleriyle belirli ilişkilere girmeleri üretim araç ve gereçleri üzerindeki mülkiyet ve kontrol ilişkileri dolayımında gerçekleşir; böylece sınıflar üretim sürecinde mülkiyet ve kontrol ilişkileri bağlamında ortaya çıkar.

    5) Sınıflar bir kez ortaya çıktıktan sonra tarihteki gelişmelerin ve kurumların çerçevesi sınıflar arasındaki mücadelenin şekli ile belirlenir. Ve u gelişmeleri tasvir eden açıklayan kavramlar da bu süreç içinde billurlaşırlar: kavram ya da alfa ve omega gerçekliklere değil ancak ilişkisel gerekliklere işaret ederler.

    6) Üretim araç ve gereçleri üzerindeki mülkiyet ve kontrol sadece iktisadi eşitsizliklerin kaynağı olmakla kalmaz siyasi eşitsizliklere de yol açar.

    7) Mülkiyet ve kontrol ilişkilerinin yerleşmesi ve gelişmesi ile birlikte tarih içinde artık-emek'in tahsisi ve kontrolü toplumsal sorunların temelini oluşturur.

    Ve tüm bunların tarihsel ve mantıksal uzantısı olarak;

    8) Artık emek'in tahsisi ve kontrolü ex-post ve dolayımlı olarak değil ex-ante ve dolayımsız olarak toplumun kendisi tarafından gerçekleştirilebilir ve gerçekleştirilmelidir: "...Üretim araçlarının santralizasyonu ve işin toplumsallaşması sonunda bunların kapitalist kabuklarıyla uyuşamadıkları bir noktaya gelir dayanır. Kabuk kırılır. Kapitalist özel mülkiyetin saati çalmıştır. Mülksüzleştirenler mülksüzleştirilirler."

    Kapital'i Anlamak

    Yukarıda kabaca çizilen çerçeve içinde Marx'da "iktisat"ın rolü o halde bir evredeki/aşamadaki iktisadi ilişkiler sistemini çözümlemektedir denilebilir: Söz konusu ilişkilerin nasıl ortaya çıktıkları nasıl işledikleri nitel ve bicel yönleri ile araştırılmalıdır. Demek ki Marx'ın iktisadında kavram ve kategoriler her zaman insanlar arasındaki ilişkilere işaret ettikleri için zorunlu olarak tarihsel ve sosyolojik boyutlar taşırlar. Ne var ki bu önerme doğru olmakla birlikte eksiktir. Çünkü aynı kavram ve kategoriler diğer yandan fakat aynı zamanda insanlarla şeyler (ürün mal ve meta) arasındaki ilişkilere göndermede bulunurlar. Bu özellikle genelleştirilmiş bir meta üretim tarzı olan kapitalizm için doğrudur. Meta-meta ilişkisinin öteki yüzü insan-insan ilişkisidir de. Bu ilişkilerin özgül mahiyetidir ki üretilmiş şeyleri ürün mal veya meta şeklinde adlandırmayı olanaklı kılar. Kapital'in birinci cildinin birinci bölümünün başlığı (Türkçe'deki çevirileri ile) "Mallar"dır. Mallar emek ürünleridir ama "... toplumsal özün kristalleri olarak değerdirler (mal-değerdirler)". Diğer bir anlatımla kapitalizmle değer basitçe büyüklük (nicelik) değil bir toplumsal ilişkidir de (niteliksel boyut). Marx'ın Kapital'de sarf ettiği çaba da bu nitel ve nicel boyutları bir ve aynı anda fakat aşama aşama soyuttan somuta çözümlemeye yöneliktir ... Kapital'de bunun tipik örneklerinden biri emek değerlerinden hareketle toplumsal üretim ilişkileri temelinde; hem fiyatları hem de bölüşümü belirleme çabasıdır.

    Marx'ın üç ciltlik Kapital'inde yer alan sorun ve teorileri çözümleyip değerlendirmelerde bulunmak bu kısa ve mütevazı yazının sınırlarını çok aşacaktır. Ama yayımladığı tarihten bu yana değer teorisi artık değer teorisi fiyatların değerlere değerlerin fiyatlara dönüşümü teorisi kâr oranlarının düşme eğilimi yasası yoksullaşma teorisi vb. saldırılara eleştirilere/değerlendirmelere uğramış/tabi tutulmuş ama yine de ayakta kalabilmiştir. Belki de bunun başlıca nedeni bir zamanlar R. Luxemburg'un dile getirdiklerinde yatmaktadır:

    "... onun Kapital'i nihai ve değişmez gerçekleri içeren bir Kitab-ı Mukaddes değil fakat daha üst düzeyde inceleme daha ileri aşamada bilim araştırması ve gerçeği bulma yönünde daha çok mücadele için tükenmez bir teşvik kaynağıdır."

    Kapital'e anlamak için bakanların görev sorumlulukları bildiğim kadarıyla her zaman büyük ve ağır olmuştur...

    Prof. Dr. İşaya Üşür
    tüm yaralarım gerçek ama onları bana veren tüm insanlar yalan ..

  2. #2
    İnciKolik DüşsokağıSakini - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.07.2011
    Bulunduğu yer
    Ä°stanbul, Turkey
    Mesajlar
    559
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    205

    Standart

    Bir karşıt görüş olmak yerine bu düzeni meşrulaştırmak..Kapitalizmin öngörüsü sadece paranın değil tüm dünyanın tek merkezciliğine dayanır.İnsanları paraya muhtaç ederek tek merkezin mutlak otoritesini onlara dayatmak.İnsanlar para için çalışıyorpara için göç ediyorpara için adam öldürüyor..Sonuç açık.

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

  • Şikayet, Telif hakları ve Yasal bildirimler için tıklayın.
  • .

    İletişim: [email protected]