Foruminci.net

Teşekkür Teşekkür:  0
Beğeni Beğeni:  0
Beğenmedim Beğenmedim:  0
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 4 ve 4

Konu: İngilizce Öğreniyoruz. Deyimler, Cümleler, Kelimeler...

  1. #1

    www.foruminci.net

    MeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    23.02.2009
    Bulunduğu yer
    sözün bittiği yer..
    Mesajlar
    30.861
    Post Thanks / Like
    Blog Girişleri
    90
    Mentioned
    14 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Standart İngilizce Öğreniyoruz. Deyimler, Cümleler, Kelimeler...

    make friends : arkadaşlık kurmak arkadaş olmak dostluk kurmak
    Making friends ' is ' easy for me : Arkadaşlık kurmak benim için kolaydır.

    When the night comes look at the sky. If you see a falling star just make a wish. Trust me it will come true because I did it and I found you...
    Gece olduğunda gökyüzüne bak eğer kayan bir yıldız görürsensadece bir dilek dile. Güven bana gerçekleşecek çünkü ben dilek diledim ve seni buldum...

    Go boil your head! : Git başımdan!
    Tell me another one! : Külahıma anlat! Haydi oradan! Hadi canım sen de!

    Come on lads! : Haydi beyler/gençler!
    He is a nice lad : İyi bir delikanlıdır.

    Make it snappy! : Çabuk ol! Sallanma!

    He took against her : Ondan hoşlanmamaya başladı.

    God willing : İnşallah

    once in a blue moon : kırk yılda bir

    The faster you write the more mistakes you make : Ne kadar hızlı yazarsan o kadar çok hata yaparsın.

    The more Pinocchio lied the longer his nose grew : Pinokyo yalan söyledikçe burnu uzadı.

    None of your business : Seni ilgilendirmez
    It does not concern me/ I am not concerned : Beni ilgilendirmez

    Why do we close our eyes when we pray? When we cry? When we dream? Or when we kiss? Because we know that the most beautiful things in life are not seen but felt by heart.
    Neden dua ettiğimizde ağladığımızda düş kurduğumuzda ya da öptüğümüzde gözlerimizi kapatırız ? Çünkü hayattaki en güzel şeylerin görülmediğini kalbimiz tarafından hissedildiğini biliriz.

    be broke : parasız olmak meteliksiz olmak

    I'd like to go to the concert with you but I'm broke : Seninle konsere gitmek isterim ama meteliksizim.

    No wonder : Şaşmamalı Hiç garip değil
    No wonder you're tired! You walked ten miles today : Yorgun olduğuna şaşmamalı. Bugün 10 mil yürüdün

    No ifs or buts! : İtiraz yok!
    No offense! : Gücenmek yok! Alınmak yok!
    No admittance! : Girilmez!

    Elden ne gelir? What can be done? / What can one do?

    Eli armut toplamıyor ya! Don't worry he can defend himself.

    Elimde değil. There's nothing I can do about it.

    Elini veren kolunu alamaz. If you give him your hand you will lose your arm.

    Ellerin dert görmesin! may your hands never see any trouble!

    babadan kalma: inherited from one's father

    babadan oğula: from father to son

    baba dostu: an old friend of one's father

    Anlat babam ne oldu? : Now tell me what happened man!

    E mi? : Will you? / O.K.?

    Unutma e mi? : Don't forget will you?

    Çabuk gel e mi? : Come quickly O.K.?

    I don't feel like myself. : İyi değilim / Keyfim yok.

    He called me by name. : Bana ismimle hitap etti.

    I know him by name only. : Onu ancak ismen tanıyorum.

    He has a bad name. : Adı kötüye çıkmış. / Kötü şöhreti var.

    I haven't a penny to my name. : Hiç param yok.

    I did work : çalıştım ( simple Past Tense )

    I was working : çalışıyordum ( present progressive )

    I had worked : çalışmıştım ( present perfect )

    I had been working : çalışmaktaydım ( present perfect progressive )


    too: çok fazlaaşırı

    too big: çok büyük

    too expensive: çok pahalı

    too far: çok uzak


    They write to each other : Onlar birbirlerine yazarlar.

    We always help each other : Biz her zaman birbirimize yardım ederiz.

    They know each other very well : Onlar birbirlerini iyi tanırlar.

    What a pity! : Ne yazık!

    What a shame! : Ne ayıp!

    Read over : Dikkatli okumak

    I read over the homework but couldn't make any sense of it.
    “Ödevi dikkatli okudum ama hiçbir şey anlamadım

    I am writing with my right hand.
    Sağ elimle yazıyorum.

    There is a big tree on the left.
    Sol da büyük bir ağaç var.

    Is the school on the right or on the left?
    Okul sağda mıdır yoksa solda mıdır?





  2. #2

    www.foruminci.net

    MeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    23.02.2009
    Bulunduğu yer
    sözün bittiği yer..
    Mesajlar
    30.861
    Post Thanks / Like
    Blog Girişleri
    90
    Mentioned
    14 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Standart

    Kısaltmalar ve açık yazılışları.

    I’ve | I have
    I’ll | I will
    Aren’t | are not
    isn’t | is not
    don’t | do not
    We’ll | We will
    I’m | I am
    We’re | we are
    Haven’t | have not
    Weren’t | were not
    Wouldn't | would not
    hadn't | had not
    won't | will not
    Didn’t | did not
    couldn't | could not
    can't | can not
    you'd | you would
    you'll | you will
    we'll | we will
    shouldn't | should not
    I'd | I would





  3. #3

    www.foruminci.net

    MeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    23.02.2009
    Bulunduğu yer
    sözün bittiği yer..
    Mesajlar
    30.861
    Post Thanks / Like
    Blog Girişleri
    90
    Mentioned
    14 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Standart

    Dream a dream: hayal kurmak

    Ah kalbim! : This heart of mine!

    Adet yerini bulsun: As is the custom

    Sen öyle san!: You bet you!

    Hey gidi günler hey: Those were the days.

    That's enough! : Bu kadar yeter!

    Follow the! : Takip et!

    Let it slide. : Oluruna bırak.

    It's all right. : Pekala Herşey yolunda Zararı yok .

    İnsan doğası : Human nature

    İnsan hakları : Human rights

    İnsan içine çıkmak : To go out in public

    İnsanlık hali : it's only human nature

    What a pity! : Ne yazık!

    What a shame! : Ne ayıp!
    I’ve been scared to death. : Ödüm koptu.

    Speak of yourself. : Kendi haline bak!

    I feel for you: Seni anlıyorum.

    You don't say!: Hadi ya! Deme!

    Speak properly: Doğru konuş.





  4. #4

    www.foruminci.net

    MeY - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    23.02.2009
    Bulunduğu yer
    sözün bittiği yer..
    Mesajlar
    30.861
    Post Thanks / Like
    Blog Girişleri
    90
    Mentioned
    14 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Standart

    Emir Cümleleri :

    Go : Git

    Come : Gel

    Bring it : Onu getir/ Getirin

    Clean the blackboard : Tahtayı temizle

    Fasten your seatbelt : Kemerinizi takın

    Queue here please : Lütfen burada kuyruğa girin

    Turn the lights off : Işıkları kapatın

    Keep off the grass : Çimlere basmayın.





Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

  • Şikayet, Telif hakları ve Yasal bildirimler için tıklayın.
  • .

    İletişim: [email protected]