Foruminci.net

Teşekkür Teşekkür:  0
Beğeni Beğeni:  0
Beğenmedim Beğenmedim:  0
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Zarflar

  1. #1
    Banned
    Üyelik tarihi
    13.02.2011
    Mesajlar
    1.046
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart Zarflar

    ZARFLAR

    Tanımı

    Fiillerin fiilimsilerin sıfatların ya da kendi türünden olan kelimelerin anlamlarını türlü yönlerden (yer-yön zaman durum miktar soru) etkileyen; onları belirten dereceleyen sözcüklere zarf denir.

    Özellikleri

    ]Tek başlarına iken sıfatlar gibi isimden başka bir şey değildir. Zarf oldukları ancak cümlede belli olur.

    ]Cümlede genellikle zarf tümleci olarak kullanılır.

    ]Çekimsiz kelimelerdir. İsim çekim eki (hâl iyelik çoğul ekleri vb.) almazlar. Ama isim olarak kullanılabilenler bu görevde iken bu ekleri alabilirler.

    ]Zarfların birçoğu sıfat ya da isim olarak da kullanılabildiği için sıfatların ve zarfların tanımı ve özellikleri iyi bilinerek bu fark ortaya konmalıdır. Sıfat isimden önce gelerek onu niteler veya belirtir. Ama zarf isimden önce gelmez.

    Örnekler

    Bugün çok yürüdüm. (fiilden önce)
    Buraya yarın gelecekler. (fiilden önce)
    İki eski dost akşama kadar sohbet etti. (fiilden önce)
    Yarın da bayağı çok yürüyeceğiz. (zarftan önce fiilden önce)
    En güzel sen konuştun. (zarftan önce fiilden önce)
    En doğru kararı vermeliyiz. (sıfattan önce)
    Çok hararetli tartışmalar oldu. (sıfattan önce)
    Dün hava daha soğuktu. (adlaşmış sıfattan önce)
    Mevsimlerin en güzeli ilkbahardır. (adlaşmış sıfattan önce)
    Dargın durarak bir şey kazanamazsın. (fiilimsiden önce)


    A. GÖREV VE ANLAM BAKIMINDAN ZARFLAR


    1. DURUM ZARFLARI

    Tanımı

    Hâl ve tavır ifade eden zarflardır.

    Özellikleri ve Örnekler

    Eylemin nasıl yapıldığını ve ne durumda olduğunu; kimi zaman da zarfların durumunu gösterir. Bu zarflar da kendi içinde sınıflandırılabilir:

    a. Niteleme Zarfları

    Fiile “nasıl” sorusu sorularak bu zarflar bulunabilir.

    ]Niteleme sıfatlarının çoğu niteleme zarfı olarak kullanılabilir.

    Eğri oturalım doğru konuşalım.
    Düşüncelerini ne güzel dile getirebiliyorsun!
    Çocukça hareket ediyorsun.
    Böyle gelmiş böyle gider.
    Söyleyeceksen böyle söyle.

    ]-CE eşitlik eki ve -lE vasıta hâl eki almış kelimeler durum zarfı olarak kullanılabilir:

    “ kardeşçe gizlice sessizce hafifçe yavaşça hızlıca...”
    “hızla kahkahayla...”

    Küçük kız güzelce süslendi. (niteleme)
    Babasını sevinçle karşıladı. (niteleme)

    ]Bağ-fiiller (zarf-fiil) deyimler yansımalar ikilemeler de niteleme zarfı olarak kullanılırlar:

    “gülerek ağlayarak oturmadan gelip...”
    “gözü arkada kalarak canından bezmişçesine...”
    “şakır şakır tık tık küt küt şırıl şırıl...”
    “dik dik boylu boyunca tatlı tatlı...”

    Adam çekine çekine içeri girdi. (niteleme)
    Kâğıtları paket paket gönderdi. (niteleme)
    Yiğitseniz teker teker gelin. (üleştirme niteleme)

    ]İsimler de niteleme zarfı olarak kullanılabilir:

    Gül kokuyordu teni.
    O bu dünyada delikanlı yaşadı.

    b. Kesinlik Zarfları

    “elbet elbette asla mutlaka hiç mi hiç ne olursa olsun kuşkusuz hiç kuşkusuz...”

    Elbet bir gün buluşacağız.
    Seni asla unutmayacağım.
    >ı ve bitkileri hiç incitmem.
    İyiliklerinizin karşılığını mutlaka göreceksiniz.

    c. Yineleme Zarfları

    İkide bir karşıma çıkıyor.
    Konuyu bir daha anlatayım.
    Bu akş> yine arayacağım.

    d. Olasılık Zarfları

    “bakarsın belki ola ki sanıyorum.”

    Ola ki arayacağı tutar.
    Sanıyorum aramaz.

    e. Yaklaşıklık Zarfları

    “aşağı yukarı şöyle böyle hemen hemen”

    İşim hemen hemen bitti. (yaklaşıklık)

    f. Üleştirme Zarfları

    Uçaklar ikişer ikişer geçiyordu üstümüzden
    Askerler teker teker nöbet yerlerine dağıldılar.

    g. Sınırlama Zarfları

    Dün ancak iki saat çalışabildim.
    Bu kötü alışkanlıklardan artık uzak durmalısın


    2. ZAMAN ZARFLARI

    Tanımı

    Fiillerin anlamını zaman yönünden tamamlayan zarflardır.

    Özellikleri ve Örnekler

    ]Fiile (veya zarfı olduğu başka kelimelere) sorulan “ne zaman” “ne kadar süre” sorusuna cevap verir.

    ]Zaman zarfları zarf olarak kullanı> çeşitli zaman isimleridir.

    ]Çekimsizdirler. İsim çekim ekleri alırlarsa zarf olmaktan çıkarlar.

    ]Başlıcaları şunlardır:

    “dün bugün yarın şimdi gece gündüz güpegündüz gündüz gözüne cuma günü haftaya önceki gün akş> sabah akşamleyin sabahleyin az önce geç iki gün iki saat on dakika iki günde iki saatte uzun süre uzun zaman biz gelmeden demin henüz hâlâ daha gene yine artık sonra evvelâ daima hep henüz hemen geceleri sabahları önceden ayda bir buraya gelmeden anlatırken yaşarken ...”

    Az önce gitmişti.
    Sonra uğrarsınız.
    Henüz işimiz bitmedi.
    Artık buralara gelmeyeceğim.
    Yarın geleceklermiş.
    Okulu gelecek sene bitireceğim.
    Kâmil dün akş> telefon etti.
    Ayda bir uğrar buralara.
    Toplantı iki saat sürdü.
    İnsanların vefasızlığını geç anladım.

    ] “-leyin” eki sınırlı sayıda zaman zarfı yapar:

    sabahleyin akşamleyin...

    ] “-lErİ” eki zaman isimlerine gelerek -iyelik anlamı taşımaksızın- “her ” anlamı katacak şekilde zaman zarfı yapar:

    sabahları akşamları önceleri ikindileri...

    ] “-İn” eki de zaman isimlerine gelerek zaman zarfı yapar:

    yazın kışın ilkin güzün...

    ] “-E -dE -dEn” ekleri ve bu eklerle birlikte bazı edatlar zaman zarfı yapar:

    Yola çıktık; akşama geliriz sanırım.
    Bayramlarda bütün aile bir araya toplanır.
    Azıklarınızı geceden hazırlamıştım.

    ]Edat barındıran ve fiilin başlangıç ve bitiş zamanını bildiren zarflar edat tümleci olarak da değerlendirilebilir.

    Sabahtan beri burada bekliyoruz.
    Akşama kadar geri döner misin?
    Günlerden beri yağmur yağıyordu.
    Kar akşama kadar yağabilir.

    ]Zaman anlamı taşıyan zarf-fiiller ve zarf-fiil grupları da zaman zarfı olarak kullanılır:

    Buraya gelmeden haber verin.
    Bizi karşısında görünce şaşırdı.
    Yaşadıklarını anlatırken gözleri yaşardır.
    İstanbul’a geleli iki yıl oldu.



    3. YÖN ZARFLARI

    Tanımı

    Yalın hâlde kullanılarak fiilin yönünü (failin yöneldiği yeri) belirten zarflardır:

    Özellikleri

    ]Çoğu “–Erİ” ekiyle yapılmıştır.

    “ileri geri beri doğru içeri dışarı aşağı yukarı.”

    ]Bu zarflar eksiz kullanılır. Yönelme bulunma ayrılma hâl ekleri getirilirse dolaylı tümleç olur. Hâliyle isim olarak kullanılmış olur. Aynı kelimeler sıfat olarak da kullanılabilir.

    Ahmet içeriye girdi. (isim; dolaylı tümleç)
    İlerisi çok güzel. (isim; özne)
    İleri ülkeler daha demokratiktir. (sıfat)
    Doğru söz aşağı yol yukarı kat geri hatlar... (sıfat)

    Örnekler

    Arkadaşlar içeri girer misiniz?
    Sesi duyar duymaz aşağı indim.
    Dışarı çıkmak için uğraşıyordu.
    Arabayı biraz daha ileri park et.
    Beri gel barışalım.
    Bu yoldan geri dönülmez.
    Düşmana doğru ilerlediler.


    4. MİKTAR ZARFLARI

    Tanımı

    Fiillerin fiilimsilerin sıfatların ya da başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden tamamlayan artıran azaltan zarflardır.

    “en daha pek çok az biraz kadar denli gibi fazla...”

    Özellikleri ve Örnekler

    ]Fiile veya sıfata sorulan “ne kadar?” sorusunun cevabıdır.

    ]Kendilerinden önceki ya da sonraki kelimeyle birlikte söze eşitlik üstünlük en üstünlük aşırılık karşılaştırma anlamları katar.

    Benim kadar çalışırsan başarılı olursun. (eşitlik)
    O da babası gibi yürüyor. (eşitlik benzerlik)
    Cennet kadar güzeldi vatanımız. (eşitlik benzerlik)
    Bu kadar çok çalışmak niye. (eşitlik)

    Beş dakika kadar dinlenelim. (eşitlik yaklaşıklık)
    Yemeği biraz fazlaca yemişim. (biraz: eşitlik; fazlaca: aşırılık)
    Ayakkabısı azıcık dar geliyormuş. (eşitlik aza yakın)
    Düne göre azıcık iyileşmiş. (eşitlik aza yakın)

    ] “en” kelimesi aşırılık en üstünlük anlamı verir:

    En yakın arkadaşı benim. (en üstünlük; sıfattan önce)
    En çok çalışan canlı karıncadır. (en üstünlük zarftan önce)

    ] “daha” kelimesi karşılaştırma üstünlük anlamları katar.

    O senden daha çabuk bitirdi. (üstünlük; zarftan önce)
    Daha güzel bir araba aldı. (üstünlük; sıfattan önce)

    Not: “daha” kelimesi zaman ve “başka” anlamı da katabilir. “bir” kelimesiyle birlikte yineleme zarfı olur:

    Songül daha telefon etmedi. (zaman zarfı henüz anlamında)
    Buralara bir daha gelebilir miyiz? Yineleme zarfı
    Hepsini aldınız daha ne istiyorsunuz? (“başka” anlamında)

    ] “çokça çok pek çok çok az gayet fazla fazlaca epey” kelimeleri aşırılık anlamı katar.

    Bugünlerde çok az uyuyor.
    Gayet çalışkan bir insandı.
    Dergiyi çıkarmak için epey çalıştık.
    Adem pek akıllı bir çocuktur.
    Fazla okuyor gözleri bozulacak.

    ] “eksik seyrek sık” kelimeleri işin ne kadar sıklıkla yapıldığını belirtir:

    Bugünlerde sık görüşüyoruz.
    Parayı iki milyon eksik vermiş.
    Eskisi gibi değil; seyrek uğruyor.

    ] “aşağı yukarı şöyle böyle” ikilemeleri “yaklaşık” anlamı katar.

    Bursa’da aşağı yukarı bir ay kaldık.
    Ankara’ya geleli şöyle böyle 9 yıl oldu.


    5. SORU ZARFLARI

    Tanımı

    Eylemin anlamını soru yoluyla belirten zarflardır daha doğrusu diğer zarfları ve cümledeki zarf tümlecini bulmaya yarayan soru kelimeleridir.

    Özellikleri ve Örnekler

    ]Diğer zarf çeşitlerinin çoğunun soru şekli vardır.

    “ne zaman ne kadar nasıl niçin ne diye ne ne biçim nice ne denli”

    ]Soru cümlesi yapar:

    Akş> eve kaçta gelirsin?
    O nasıl konuşuyor öyle?
    Siz ne biçim konuşuyorsunuz?
    Daha ne kadar bekleyeceğiz?
    Niçin bunları bana veriyorsun?
    Bu saate ne gezip duruyorsunuz?
    İşleri ne zaman bitireceksiniz?

    ]İçinde soru zarfı bulunan bütün cümleler soru cümlesi değildir:

    Eve kaçta geleceğimi şimdiden söyleyemem.
    Ne iyi insanlar bunlar...
    Ne güzel söyledi.


    6. GÖSTERME ZARFI

    Bunu her dil bilgisi kitabı ayrı bir zarf olarak almaz. “işte” kelimesiyle yapılır.

    İşte şimdi geliyorum.
    Bak işte dinliyorum.


    B. ZARFLARDA PEKİŞTİRME

    Genellikle pekiştirme sıfatlarıyla ve ikilemelerle yapılır. Pekiştirmeli isimler de vardır ve onlar da zarf olarak kullanılır.

    Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.
    Yüzü soğuktan mosmor olmuştu.
    Yağmurda sırılsıklam ıslandılar.
    Güpegündüz nereye gidiyorsun?
    Soğuktan tortop yatıyor.
    Evrakları paramparça mı getirecektin?


    C. YAPI BAKIMINDAN ZARFLAR

    Yapı bakımından zarflar basit türemiş birleşik ve öbekleşmiş olmak üzere dörde ayrılır.

    1. BASİT ZARFLAR

    Kök hâlinde olan ek almamış zarflardır:

    “yarın gece geç dün pek az fazla sık iyi çok hiç sabah akş> [1] henüz...”

    2. TÜREMİŞ ZARFLAR

    Yapım ekiyle veya yapım eki gibi kullanılmış bazı çekim ekleriyle yapılmış zarflardır:

    “sabırlı aylarca önce dostça sınıfça yiğitçesine erken sabahleyin kışın ilkin ileri soğuk içeri dışarı aptalca mosmor sanıyorum kaçta koşarak okumadan gelince şimdilerde...”

    3. BİRLEŞİK ZARFLAR

    Birden fazla kelimenin bir araya gelip kaynaşarak oluşturdukları zarflardır:

    “bugün biraz böyle şöyle birdenbire niçin ilk önce nasıl...”

    4. ÖBEKLEŞMİŞ ZARFLAR

    Birden fazla kelimenin farklı yollarla (ikileme edat grubu zarf-fiil grubu) bir araya gelerek oluşturdukları zarflardır:

    “hemen hemen gece gündüz er geç ikide bir aşağı yukarı hemen şimdi kırk yılda bir öğleden sonra arada sırada yana doğru az çok -den sonra -e dek bazı bazı şöyle böyle üç aşağı beş yukarı doğru dürüst okuma sırasında geldiği zaman...”

  2. #2
    Banned
    Üyelik tarihi
    13.02.2011
    Mesajlar
    1.046
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    5. Zarf Tümleci

    Tanımı

    Yüklemin anlamını zaman durum yön miktar tarz vasıta şart sebep birliktelik yönlerinden tamamlayan kelimeler ve kelime gruplarıdır.
    ®Edat tümleci (edatlı tümleç) olarak adlandırı> tümleçler de birer zarf tümlecidir.

    Akşama kadar çalıştık.
    Toprak derin derin ürperdi.
    Bu şiir yağmur yağarken yazdım.
    Ben resim çekmeyi de çok seviyorum.
    Akşama doğru eve varırız.
    Aşağı inmişti.
    İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
    Bu hastahanede aylarca kalırsa üç beş ameliyata dayanırsa kurtarmaya çalışırız.
    On beş yaşına dek evinden uzun süreli ayrılmadı.
    Anlatılanları korkuyla dinledik.
    Hastayı ambulânsla getirmediler; taksiyle getirdiler. vasıta
    Yağmur yağdığı için sular kesilmiş. sebep
    Düşüncelerinizi bir kompozisyonla açılayın. araç
    Bazı öğrenciler anneleriyle gelmişlerdi. birliktelik

    ]Zarf tümlecini bulmak için yükleme “nasıl? ne zaman? ne kadar? nereye?” ve “kiminle? neyle? niçin? neden? niye?”soruları sorulur.

    Sağa sola bakmadan içeri girdi. Nasıl? Nereye?
    İki arkadaş gece boyunca uzun uzun konuştular. Ne zaman? Nasıl?
    Biz akşamki trenle gideriz. Neyle?
    Raşit’i son gördüğümde Hüseyin’le geziyordu. Kiminle?
    Çocuk korkudan konuşmuyordu. Neden?
    Onu görmek için beklemiştik. Niçin?

    Türü

    İsimler eksiz veya yön vasıta eşitlik ve bazı hâl ekleriyle fiiller de zarf-fiil ekleriyle zarf görevi yapar.

    Kurduğun devlet asırlarca muzaffer yürüdü.
    Ankara uzun tarihinin şaşırtıcı birleşimleriyle doludur.
    Ayağa kalktı ve kardeşiyle beraber dışarı çıktı.
    Hana sağ indi ölü çıktı geçende.
    Kulak verdin mi yürekten kavala saza.
    Zaten yarı aç yarı tok ve bitkin bir hâlde olduğundan ayakta fazla duramadı.
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Yön zaman tarz sebep vasıta miktar ve şart bildiren bütün kelimeler ve kelime grupları zarf tümleci olarak kullanılabilir.

    Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir.
    Ankara’ya yaklaştıkça heyecanım artardı.
    Yavru kedi hiç de iyileşecek gibi görünmüyordu.
    Tenha sokakta kaldım oruçsuz ve neşesiz.
    Cephaneleri bitince süngülerini taktılar ve düşmana doğru yürüdüler.
    Dört saatlik yolu iki saatte köpeklerden korktuğum için tarlaların arasından geçerek yürüyüverdim.
    Sırtınızdan para kazanmaya çalışırlar bir kez uğradınız mı depreme.

    ®Tek kelimelik bazı zarflar ek aldıklarında zarf olmaktan çıkar zarf tümleci oluşturmazlar.

    Yarın benimle gelir misin? zarf
    Yarını bekleyemem. İsim
    İçeri→içeriye dışarı→dışarıya aşağı→aşağıya

    ®Edatlarla kurulanlar (edat tümleçleri ya da edatlı tümleçler)

    “ile”
    Ankara’ya uçakla giderler. (vasıta)
    Bizi boş vaatlerle kandırdılar. (araç)
    Hasan yaşlı annesiyle oturuyordu. (beraberlik)
    Arabanın gürültüsüyle irkildi. (neden)
    Öfkeyle kalkan zararla oturur. (nasıl öfkeli ve zararlı)
    Sevinçle boynuma sarıldı. (nasıl sevinçli bir hâlde)

    “-E kadar”
    Dershaneye kadar gidelim.
    Akşama kadar çalıştık.

    “için”
    Çalışmak için başvurdu. (amacıyla başvurunun amacı sebebi)
    Sınavı kazanmak için çalışmak gerekir. (sınavı kazanmanın şartı)
    Sıkıldığı için dışarı çıktı. (neden dışarıya çıkmanın sebebi)
    Bu ayakkabıyı babam için aldım (özgülük)
    Bu iş için kaç lira ödedin? (karşılık)
    Senin için sorun yok tabi. (görelik)
    Bizim için ne diyorlar? (hakkımızda)
    Sizin için üç kişilik yer ayrıldı. (aitlik)

    “üzere üzre”
    Sorunu halletmek üzere gidiyorum. (amaç için)
    On dakika konuşmak üzere kürsüye çıktı. (için amaç)

    “-E göre”
    Başbakana göre enflâsyon düşük. (açısından)
    Ayağını yorganına göre uzat. (bakarak ölçüsünde uygunluk kadar)
    Allah dağına göre kış verir. (uygunluk)
    Anlatılanlara göre ikisi de suçluymuş. (bakılırsa yönünden)
    Siz bana göre daha gençsiniz. (karşılaştırma)
    Kemal Hasan’a göre daha uzundu. (karşılaştırma)
    Bana göre ayakkabınız var mı? (uygunluk)

    “karşı”
    Edebiyata karşı ilgim vardı. (hakkında yönelik)
    Denize karşı bir balkonu var. (yönelik)

    “diye”
    Terfi edeyim diye yağcılık yapıyor. (amaç)
    Yağmur yağıyor diye dışarı çıkmadı. (neden)

    “doğru”
    Ormana doğru yürüdük.
    Bana doğru bakıyor.

    “dolayı ötürü”
    Zayıflıktan dolayı sık sık hastalanıyor.
    Çalışmadığından ötürü canı sıkılıyor.
    “-den” ekiyle de aynı anlam sağ>ır.
    Sıkıldığımdan dışarı çıktım.

    “karşın rağmen “
    Çok uğraşmama karşın başaramadım.
    Tanımamasına rağmen onu takdir ediyordu.

    “beri”
    Dün akşamdan beri görülmedi.
    Okuldan beri hiç susmadı.
    Yıllardan beri bu köyde yaşamaktalar.
    Kar sabahtan beri yağıyor.

    “yalnız”
    Cebinde yalnız yol parası vardı. (sadece edat)
    Beni yalnız sen anlarsın. (sadece bir tek)

    “ancak”
    Seni ancak ebediyyetler eder istiab (sadece)
    Onu ancak para ilgilendirir. (sadece bir tek)
    Bu işten ancak Hasan Usta anlar. (sadece)
    Bu kömür ancak üç ay yeter. (en fazla olsa olsa)
    Sabah çıktılarsa akşama ancak gelirler. (belki ihtimal)

    Sayısı

    Bir cümlede aynı veya farkı türden birkaç tane zarf tümleci bulunabilir. Zaman zarfı genellikle diğer zarf çeşitlerinin önünde miktar zarfı da yüklemden önce kullanılır.

    Kızılay’a indiğim zaman kalabalığa takılmamak için insanlar arasından hızla ilerlerim.
    “Gece bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
    Eski Şîrâz’ı hayal ettiren ahengiyle.” (YKB)
    Çocukları ilk gördüğünde çok sevinmişti.

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

  • Şikayet, Telif hakları ve Yasal bildirimler için tıklayın.
  • .

    İletişim: [email protected]