Maya - Maya Uygarlığı

Maya Uygarlığı - Mayalarda Beslenme - Maya Yapıları - Mayalarda Törensel öğeler


Maya uygarlığı Amerika kıtasındaki Kolomb-öncesi uygarlıklardan biridir. Bir Orta Amerika uygarlığı olan Maya uygarlığı binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan Honduras El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan bir bölgede hüküm sürmüştür.

Meksika’nın güneydoğusunda beş devlet kurmuş Mayalar (Campeche Chiapas Quintana Roo Tabasco ve Yucatán) tarihleri boyunca yüzlerce lehçe yaratmışlardır ve bu lehçelerden bazıları günümüzde hâlen konuşulan 21-44 Maya dilinin oluşumunu sağlamıştır. Bu uygarlık M.Ö. 600 dolaylarında yükselişe geçmiş M.S. 3.yy.'da altın çağına (klasik dönem M.S. 250-900) adım atmış kent-devletlerinin siyasi kargaşalar sonucunda çöktüğü M.S. 900'e dek geniş bir alanda varlığını sürdürmüş ve İspanyol işgaliyle de sona erme sürecine girmiştir.

Maya uygarlığı birçok bakımdan sona ermişse de yaygın inanışın aksine Mayalar yok olmamışlardır hâlen bu ülkelerde yaşamakta ve Maya dillerinden bazılarını konuşmaktadırlar.


Klasik-öncesi dönemden itibaren olağanüstü yapılar inşa eden ve Nakb* Mirador San Bartolo Cival gibi büyük kentler kurmuş olan Mayaların klasik dönemde kurdukları ünlü kentlerden bazıları Tikal Quiriguá (her ikisi de Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır)[12] Palenque Copán Río Azul Calakmul Ceibal Cancu*n Machaquilá Dos Pilas Uaxactún Altún Ha Piedras Negras’tır. Maya uygarlığının en ilgi çekici anıtları dinsel merkezlerdeki piramitlerdir. Ayrıca yöneticilerin sarayları ve duvar resimleri ve sıvayla süslü soylu kişilerin konutları da ilgi çekici anıtlar arasında yer alırlar. İlgi çekici Maya eserlerinden biri de usta taş yontuculuklarıyla işledikleri yöneticilerin şecerelerinin ve askerî zaferlerin betimlendiği Mayalarca tetun (“ağaç-taş”) adı verilen anıtsal dikilitaşlardır. Mayaların ticari malları arasında yeşim taşı kakao mısır tuz ve obsidyen taşı sayılabilir. Ön-Türkler gibi Mayalar da yeşim taşına özel bir önem vermişlerdir.[13]



Chich*n Itzá'daki Kukulkán (okunuşuyla Kukuul Kaan) Piramidi'nin kuzey cephesi. Mayalar bu piramidi astronomi ve matematik bilgilerini ortaya koymak istercesine belirli bir sistemle inşa etmişlerdir. Örneğin piramidin dört cephesinin her birinde 91 basamak yer alır. Böylece 4x91’le bulduğumuz 364 sayısına en tepedeki düzlüğü de +1 olarak eklediğimizde yıldaki günlerin sayısı olan 365’i buluruz. Ayrıca piramidi yönlendirme ve inşa etme tercihleri sayesinde ilkbahar ve sonbaharda ekinoksların gerçekleştiği anlarda güneş ışınları piramidin çıkıntıları sayesinde merdiven basamaklarının dibinde bulunan iki yılan başı yontusunun "S’ler çizen bir gövde uzantısı" oluşacak şekilde bir gölge oluşturmasını sağlar. (İki başlı yılan) Bu yılan piramidin tepesindeki bir tüylü yılan oymasından anlaşılabileceği gibi Kukulkan adıyla bilinen ilah tüylü yılandır. [1] (Yılanın vücudunun gökcisimlerinin yörüngelerinin şeklini alabilmesi yani S'ler çizebilmesi özelliğinden ötürü Mayalar’da göksel bir sembol olarak seçilmiş olduğu düşünülür.)



Klasik dönem ve klasik-sonrası dönem kentleriyle Mayaların yurdu ve Maya kültürünün yayılma bölgesi



Beslenme


Mayalar’da temel besin maddesi mısırdı (Maya dilinde ixim). Mısır’dan çeşitli içecekler (örneğin atole) elde ediyor ve hamurundan (Aztek dilinde nixtamal) tamal denilen börekler ve gözlemeye benzeyen etli küçük börekler yapıyorlardı. Bu böreklerin içine et sebze ya da her ikisi birlikte konurdu. Diğer önemli besin maddelerinin kaynağı kakao idi; tohumundan sağlanan hamur maddi durumu süt alabilmeye müsait olmayanlarca suyla karıştırılarak bir içecek (çikolata Nahuatl dilinde xocolatl) elde edilirdi.

Suyu saf haliyle içmeye alışkın değillerdi suyu genellikle mısırdan meyvelerden ve diğer hammaddelerden elde edilenlerle karıştırarak içerlerdi. Törenlerde kullanılan balch* (mayalanmaya tabi tutulmuş alkollü içecek) adlı içkiyi balch* ağacının (Lonchocarpus violaceus) kabuğu ile su ve balın karışımından elde ederlerdi. Yine törenlerde kullanılan sakab adlı içkiyi ise mısır ve baldan elde ederlerdi. Tanınmış Maya yemeklerinden pozole atole ve pinole içeriğinde yine çeşitli şekillerde mısırdan elde edilmiş içecekler bulunmaktadır. [65]Bütün bu içecekler fincanlara konurdu ve içi boşaltılmış kabaklarda (Maya dilinde chú) taşınırdı.

Çok tüketilen diğer ürünler arasında ısırgan (vitamin bakımından çok zengindir) sakız (Manilkara zapota ağacından elde edilirdi) tuz fasulye Capsicum chinense biberi ve hem çiçeklerinden hem tohumlarından ve hem de meyvesinden yararlanılan helvacı kabağı (Cucurbita maxima) sayılabilir.

Mayalar’ın tanıdığı Maya bölgesinin faunasında hayvanlar arasında kızıl geyik pekari armadillo denizineği tavşan "çıplak Meksika köpeği" (Xoloitzcuintl)[66]tapir bayağı yaban domuzu maymun sülüngiller güvercingiller hindi (kuş) iguana balık istiridye ve diğer kuş ve memeliler sayılabilir. Bu hayvanların bazılarından besin maddesi olarak yararlanıyorlar bazılarını da ayinlerde kurban ediyorlardı.

Konut ve konaklama

Mayalar'ın evlerde yaşama düzeninde alışılmış tek aileli evlerin (tek ailenin bireylerine mahsus ev) yanı sıra “çok aileli ev”ler (aralarında kan bağı olan sosyal konumları önemli kişilerin bir arada yaşadıkları ev) de görülür. Tek aileli evlerin örneklerine Tulum arkeolojik sit alanında çok aileli evlerin örneklerine de Kohunlich’de rastlanır.

Evlerde inşa maddesi olarak tahta taş ve bir tür harç kullanılmaktaydı. Konutlar esas olarak üç kısımdan oluşurdu; yatak odası mutfak ve ambar. Bunlara kimi zaman çalışma odası (atölye) ve banyo eşlik ederdi. Bu yapılaşmanın tipik örneklerine Joya de Cer*n’de rastlanır. Somyalar duvarlara tutturulurdu şilteler pamukla doldurulurdu. (Hamak Haiti Karayiplileri’nin icadı olup bölgeye İspanyollar’la gelmiştir.) Bazen de "yer yatakları" üzerinde uyurlardı. Bu tür odalarda havalandırma ve aydınlık pek olmazdı çünkü pencere bulunmazdı. Odalar genellikle uyumak ve eşya veya malları saklamak üzere kullanılırdı. Evler genellikle meyve ağaçları olan bahçelere sahipti. Rahipler ve soylular ise kent merkezindeki kalelerde piramitlerde ve tören tapınaklarında ikamet ederlerdi.

Giyim kuşam


Halkın büyük bir kısmı zamanlarını tarım etkinliklerine ayırırdı; bu yüzden tarlada çalışma koşullarına uygun giysiler giyerlerdi. Giyim sosyal düzeye de bağlıydı. [67]Çoğunluk genellikle sade giysileri tercih ederdi. Kadınlar genellikle bir huipil[68] (Orta Amerika’ya özgü işlemelirenkli motiflere sahip bluz) ya da bir etek ve manto erkekler patí denilen bir kısa pantolon giyerlerdi.[69]Buna karşılık ayaklarında deri sandal olan değerli taşlar ve tüylerle süslü desenleri zengin ihtişamlı giysiler giyen soylular sedefle ve değerli taşlarla süslü ağır kemerler kolyeler ve başlarına tüylerden yapılmış takılar takarlardı.[70]Soyluların giydikleri diğer giysiler denizkabuklularıyla veya salyangoz kabuğuyla süslü geometrik desenlere sahip jaguar derisinden veya pamuktan yapılma ceketler uzun veya kısa mantolar ve eteklerdir.[71]Ayrıca rahipler ve bazı soylular yeşim taşından kuvarsdan ve altından yapılma son derece büyük kulaklıklar (kulak takısı) buruna takılan halka türü takılar bilezik ve yüzükler takarlardı. Kimi zaman alt dudağın altına da bir takı takmayı ihmal etmezlerdi.

Diğer aksesuvarlar arasında şapka taç konik bere türban ve pampa otu (Cortaderia selloana) sayılabilir. M.Ö. 900 yıllarına kadar kutsal yerlerde ve birçok sahada çok sık kullanılan yeşim taşı sonraları kaybolmamakla birlikte kuyumculukta özellikle altın işlemede kullanılmaya başlanmıştır.

Bonampak duvar resimleri zenginlik ve şatafat gösteren bu giysilerin törenlerde olduğu kadar savaşlarda da kullanılabildiğini göstermektedir.[73] Bu resimlerde savaşçıların vestiyere astıkları silahlar kalkanlar zırhlar ya da koruyucu yeleklerin gayet süslü oldukları görülmektedir. Giysilerini boyamak üzere kullandıkları renklendiricilerden en önemlilerinin kaynakları şunlardı:

* Madenlerden: Atapulgita denilen palygorskite; (MgAl)2Si4O10(OH)•4(H2O).
* Bitkilerden: Indigofera sufruticosa ve Indigrofera guatemalensis bitkileri. Bunlardan “Maya mavisi” denilen rengi elde ettikleri sanılmaktadır.
* Hayvanlardan: Cochineal denilen parazit böcek. Bundan kırmızı renk elde edilirdi. Ayrıca Purpura pansa türü salyangozdan da mor renk elde edilirdi.

Ayrıca göğüs kol ve bacaklara dövme yapılabiliyor vücuda süsleme amaçlı yaralar açılabiliyor (scarification)[74] ve delinen dişlere kesilmiş yeşim obsidyen ve pirit gibi değerli taşlar yerleştirilebiliyordu. Ancak dövme ve deride süsleme amaçlı yaralar açma din adamlarına beylere ve komutanlara mahsustu. Bu konularda enformasyon kaynaklarının hatırı sayılır bir kısmı koloni döneminde bölgede yaşamış İspanyol Diego de Landa’ya dayanır.[75]Bölgede kaldığı süre boyunca Maya belgelerinin çoğunu yok etmiş olmasına karşın sonunda Maya uygarlığı üzerine bir kitap yazmıştır.

Kadın ve sosyal konumu


Kadın toplumda önemli mevkilerde bulunabilmiş hatta birkaçı yönetici olmuştu. Aile ekonomosinde kadının rolü büyüktü; seramikleri onlar imal ediyor yontuları onlar tasarlıyor giysiler için pamuğu onlar dokuyordu. Aynı zamanda hayvan yetiştiricilikle ve dinsel bayramlarda tüketilecek yiyecek ve içecekleri hazırlamakla meşguldüler

Hazır bulunmaları gereken birkaç bayram haricinde insan kurbanının olduğu bayramlarda yer almazlardı. “Kendini kurban etme” (“autosacrificio”) törenlerinde klasik-sonrası dönemde kadınların yer almamasına karşın klasik dönemde bazı itibarlı kadınların yer aldıkları görülür. Kısaca Maya kadınının toplumdaki etkinlikleri gözönüne alındığında pek çok kültürde görüldüğü gibi yalnızca ev ve aileyle meşgul bir kadın olmadığı anlaşılmaktadır.

Kamnict* denilen evlilik babaların düzenlemesiyle ekonomik nedenlerle veya ittifak amacıyla yapılırdı. Ayrıca yeni evli damat bir süre kayınpederinin emrinde yaşardı ki bu süre kimi zaman 5 yıla kadar çıkardı.

Fiziksel özellikler

Silvanus G. Morley tarafından Yucatan Mayaları üzerinde sürdürülen bir araştırma ortalama boylarının 154.61 cm. ile 142.65 cm. arasında ağırlıklarının 52.86 kg ile 50 kg arasında ve kafa indisinin (cephalic index) 85.8 ile 86.8 aralığında olduğunu ortaya koymuştur. Arkeolojik ve etnoğrafik kanıtlara göre Mayalar geniş kafalı (brachycephalic) gaga burunlu siyah ve düz saçlı ve hafifçe Asya’lıları andırır biçimde badem gözlü idiler. Boyunları kısa omuzları genişti.