- ASYA için AVRUPA için bizim kanunumuz aynıdır: TAM BAĞIMSIZLIĞIMIZI
KORUMAK! HER ŞEYİ TÜRK CEPHESİNDEN DEĞERLENDİRMEK! Bu GERÇEKÇİ
GÖRÜŞ'tür (1921)

Milletimizin kurduğu yeni DEVLETİN MUKADDERATINA MUAMELATINA İSTİKLALİNE
unvanı ne olursa olsun HİÇ KİMSEYİ MÜDAHALE ETTİRMEYİZ! (3)(Mayıs 1919)

Dünyada MÜSTAKİL bir DEVLET tasavvur olunabilir mi ki İÇİŞLERİ'ne henüz
DÜŞMAN sıfatını haiz olanların değil; DOSTLAR'ının dahi müdahalesine
müsamaha etsin?(1861922)

- Bir MİLLETİN TABİİ HUDUTLARI dağlar ve ırmaklar değildir isnat ettiği
MİLLİYETİN LİSANI ve DİNİ SINIRLARIDIR!

Bu dünya-yı beşeriyyette asgari 100 milyonu mütecaviz nüfustan mürekkep bir
TÜRK millet-i azimesi vardır

TÜRK MİLLETİ Asya'nın garbında ve Avrupa'nın şarkında olmak üzere kara ve
deniz sınırlarıyla ayırt edilmiş dünyaca tanınmış büyük bir yurtta yaşar
Onun adına "TÜRK ELİ" derler! TÜRK YURDU daha çok büyüktür Yakın ve uzak
zamanlar düşünülürse TÜRK'E YURTLUK ETMEMİŞ BİR KIT'A YOKTUR! Bütün
dünyada ASYA AVRUPA AFRİKA TÜRK atalarına yurt olmuştur Bu hakikatler
eski ve hususiyle yeni TARİH vesikalarıyla malumdur

- BİZ doğrudan doğruya milletperveriz ve TÜRK MİLLİYETÇİSİYİZ! Ama biz
öyle milliyetçiyiz ki bizimle İŞBİRLİĞİ EDEN bütün MİLLETLERE HÜRMET ve
riayet EDERİZ Bizim MİLLİYETÇİLİĞİMİZ herhalde BENCİLCE ve MAĞRURCA bir
milliyetçilik DEĞİLDİR! Biz MÜSLÜMAN olduğumuz için müslümanlık yönünden
ÜMMETÇİLİĞİMİZ de VARDIR ki milliyetçiliğin çizmiş olduğu sınırlı çemberi
geniş bir alana dönüştüren odur (2820)

- Milletimiz asırlardan beri iki müstebit kuvvetin iki imhakar kuvvetin
baskısında müteessir ve müteellim olmakta idi O iki kuvvetten birisi
doğrudan doğruya MEMLEKET ve MİLLET'İ İDARE ETMEK İDDİASINDA BULUNAN
MÜSTEBİTLER ikincisi bütün bir EMPERYALİST ve KAPİTALİST ALEM'dir!

TÜRKİYE'nin nasılsa başına geçmiş olan bir takım insanlar GALİP DÜŞMANLAR
karşısında susmaya mahkummuş gibi TÜRKİYE'yi ATIL ve ÇEKİNGEN bir halde
tutuyorlardı KORKAK ve MÜTEREDDİT idiler

TÜRKİYE'nin fikir adamları adeta kendilerine hakaret ediyorlardı Diyorlardı
ki "Biz ADAM değiliz ve olmayız Kendi kendimize ADAM olmamıza ihtimal
yoktur!" Canımızı varlığımızı BİZE DÜŞMAN OLDUĞUNDAN HİÇ ŞÜPHE EDİLMEYEN
AVRUPALILAR'a kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı! "Onlar bizi idare
etsin" diyorlardı (1922)

Oysa HANGİ İSTİKLAL VARDIR Kİ YABANCILARIN NASİHATLARIYLA YABANCILARIN
PLANLARIYLA YÜKSELEBİLSİN! Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir!

HARİCİ SİYASET'in en çok alakadar olduğu ve istinat ettiği husus DEVLET'in
DAHİLİ TEŞKİLATI'dır HARİCİ SİYASET DAHİLİ TEŞKİLAT'la MÜTENASİP olmak
lazımdır

(İTTİFAK derken) Bir ZAYIF ile bir KUVVETLİ'nın birleşmesinden söz
etmiyoruz! Zira birleşmenin böylesi ZAYIF'ın KUVVETLİ'ye ESİR olması
demektir (1931)

MİLLET ve MEMLEKETİN MENFAATLERİ İCAB ETTİRİRSE milletlerden her biriyle
MEDENİYET icabı olan DOSTLUK ve SİYASET münasebetlerini büyük bir
hassasiyetle takdir ederim ANCAK BENİM MİLLETİMİ ESİR ETMEK İSTEYEN
herhangi bir MİLLETİN bu arzusundan vazgeçinceye kadar AMANSIZ
DÜŞMANIYIM!

Eğer ecnebi düşmanlığından o kadar pahalı elde edilen bir bağımsızlığa gölge
düşürebilecek her şeyden nefret etmek anlamı çıkarılırsa EVET bizim ECNEBİ
DÜŞMANI olduğumuz söylenebilir Evvelce size açıkça söyledim: HENÜZ
GÜVENİMİZ TAM DEĞİLDİR! TÜRKİYE'DE bulunan ECNEBİ TEŞEBBÜSLERİN ECNEBİ
AMAÇLARININ içimizde UYANDIRDIĞI KAYGILAR bütünüyle ORTADAN KALKMIŞ
DEĞİLDİR!

Şüphesiz HUKUKUMUZA ŞEREF ve HAYSİYETİMİZE SAYGI gösterildikçe mukabil
saygıda asla kusur etmiyeceğiz Fakat ne çare ki ZAYIF OLANLARIN HUKUKUNA
SAYGININ NOKSAN OLDUĞUNU VEYA HİÇ SAYGI GÖSTERİLMEDİĞİNİ çok acı
tecrübelerle ÖĞRENDİK Onun için her türlü ihtimallerin gerektirdiği
HAZIRLIKLARI YAPMAKTA asla GECİKMİYECEĞİZ!

Yabancılar tamamen inanmalıdır ki TÜRKİYE'de yaşayan MİLLET başlıbaşına
bütün DÜNYA MİLLETLERİ içinde ETKİLİ bir varlığa sahiptir BU GİDERİLEMEZ!

- GARP ALEMİ OSMANLI DEVLETİ'ni yıkmak için ortaya ŞARK MESELESİ namıyla
bir mesele çıkarmıştı GARP öyle zannediyordu ki OSMANLI DEVLETİ'ni
yıkmakla onu vücude getiren ASIL UNSUR'u da yıkacaktı (1923)

Bu vaziyette ANADOLU'yu gözönüne getirmeniz rica ederim ANADOLU; bütün
ASYA'NIN BÜTÜN MAZLUMLAR DÜNYASI'NIN ZULÜM DÜNYASI'NA DOĞRU İLERİ SÜRDÜĞÜ
BİR VAZİYETTE bulunmaktadır ANADOLU bu vaziyeti ile bütün ZULÜMLERE
HÜCUMLARA TAARRUZLARA MARUZ bulunuyor BU HÜCUMLARIN UMUMİ HEDEFİ BÜTÜN
ŞARK'TIR!

ANADOLU her türlü tasallutlara taarruzlara karşı bütün mevcudiyetiyle NEFİS
MÜDAFAASI etmektedir ANADOLU bu müdafaası ile yalnız kendi hayatına ait
vazifeyi ifa etmiyor Belki bütün ŞARK'a müteveccih hücumlara SET çekiyor!

BU HÜCUMLAR ELBETTE KIRILACAKTIR!Bütün bu tasallutlar mutlaka nihayet
bulacaktır İşte ANCAK O ZAMAN GARP'TE BÜTÜN CİHANDA HAKİKİ SÜKUN hakiki
REFAH VE İNSANİYET HÜKÜM SÜRECEKTİR!

- (Bir gün sabaha kadar çalıştıktan sonra köşkün bahçesinde gezerken)
ŞARK'tan şimdi DOĞACAK olan GÜNEŞ'e bakınız! Bugün günün ağardığını nasıl
görüyorsam uzaktan bütün ŞARK MİLLETLERİ'nin de uyanışlarını öyle
görüyorum!

İSTİKLAL ve HÜRRİYET'ine kavuşacak olan çok KARDEŞ MİLLET vardır Bu
milletler bütün güçlüklere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekliyen
istikbale ulaşacaklardır

Bugün ESARET elemleri altında inleyen pek çok DİNDAŞIMIZ vardır Bunlar için
de İSTİKLAL'lerini kesbetmeleri ve memleketlerinin refah ve itilasına
gayret sarf eylemeleri en büyük temennilerimizdendir.

Şark'ta RUSLAR'la aramızda TABİİ bir DOSTLUK mevcuttur (13-10-1924)

Bugün SOVYET RUSYA dostumuzdur komşumuzdur Bu dostluğa ihtiyacımız var
Fakat yarın ne olacağını kimse kestiremez Bugün bizim bu dostumuzun
yönetiminde DİL bir İNANÇ bir ÖZ BİR KARDEŞLERİMİZ VARDIR ONLARA SAHİP
ÇIKMAYA onları arkalamaya HAZIR OLMALIYIZ!

BUNLAR AÇIKÇA YAPILMAZ Ad konarak yapılmaz Bunlar devletlerin ve
milletlerin derin düşünceleridir (29-10-1933 tarihli sohbet)

- Biz AMERİKA'nın bize DOSTLUĞU'nu göstermeye devam etmesini ve bizimle
TİCARİ MÜNASEBET'te bulunmasını arzu ediyoruz Amerika kadar DEMOKRAT
olduğumuzu da zannediyoruz (Ağustos 1921 Associated Press'e demeç)

- OSMANLI İMPARATORLUĞU''nun çöküşü BATI'ya karşı elde ettiği zaferlerden
mağrur olarak kendisini AVRUPA milletlerine bağlayan ilişikileri kestiği
gün başlamıştır Bu bir hata idi bunu tekrar etmiyeceğiz

Karşılıklı EMNİYET ve SÜKUN İLKESİ; BÜTÜN MİLLETLER için gerçekleşmedikçe
umumi bir SULH sağlamaktan çok SÖMÜRÜLMEK İSTENEN bir takım MİLLETLERE
KARŞI GÜÇLÜ MİLLETLERİN yeni tavır ve İMTİYAZLAR KAZANMASI'nı sağlamak
niteliğinde görülse yeridir Uluslararası SİLAH ALIŞVERİŞİ'nin bir takım
milletlerin denetimi altında tutulmasını sağlıyacak tedbirlerin alınması bu
kuşkuyu arttırmaktadır

- TÜRKİYE halkının ŞARK milletleriyle RUSYA ile AZERBEYCAN ile AFGAN'la
İRAN ile olan bağları yalnız hissiyat üzerine mübteni değildir HAKİKİ
MADDİ DEĞİŞMESİ MÜMKÜN OLMAYAN bir takım ESASLAR'a dayanmaktadır
Düşmanlarımızın içimize girerek yapacakları telkinler ile bu bağların
gevşemesine imkan tasavvur etmek doğru değildir (1922)

AFGAN milleti ile menşei ORTA ASYA olan ecdadımızın arasındaki münasebetler
ve uhuvvet rabıtaları pek kadimdir Tarih kayıtları AFGANLI ve TÜRK
büyükbabalarımızın bugünkü siyasi hudutlarımızın haricindeki sahalarda dahi
DEVLET kurmakta yekdiğerine halef-selef olduklarını göstermektedir


- Balkan milletleri bugün ARNAVUTLUK BULGARİSTAN ROMANYA YUNANİSTAN
YUGOSLAVYA ve TÜRKİYE gibi müstakil siyasi mevcudiyetler halinde
bulunuyorlar Bütün bu devletlerin sahipleri olan milletler asırlarca
beraber yaşamışlardır Denebilir ki TÜRKİYE Cumhuriyeti dahil olduğu halde
son asırlarda vücut bulan bugünkü BALKAN DEVLETLERİ OSMANLI
İmparatorluğu'nun parçalanmasının tarihi neticesidir

- MUSUL işinde ne kadar haklı olduğumuzu CEMİYET-İ AKVAM komisyonunun
yerinde incelemeleriyle bir kere daha belli olmuştur HAKK'ın ve ADALET'in
er geç belireceğine inanıyoruz(11-1-1925)

TRAKYA'nın diğer kısımları için biz maalmemnuniye rey-i amm' müracaat
olunmasını kabul edeceğiz!

- Bütün dünya milletleri aşağı yukarı AKRABA olmuşlardır Bu itibarla İNSAN
MENSUP OLDUĞU MİLLETİN VARLIĞINI VE MUTLULUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜ KADAR BÜTÜN DÜNYA
MİLLETLERİNİN HUZUR VE REFAHINI DÜŞÜNMELİ; KENDİ MİLLETİNİN SAADETİNE NE
KADAR DEĞER VERİRSE BÜTÜN DÜNYA MİLLETLERİNİN MUTLULUĞUNA HİZMET ETMEYE DE
ELİNDEN GELDİĞİ KADAR ÇALIŞMALIDIR (17-3-1937)

İnsanlığın tümünü bir VÜCUT ve bir milleti bunun bir parçası saymak gerekir
Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün ORGANLAR etkilenir

Dünyanın filan yerinde bir RAHATSIZLIK varsa "bana ne?" dememeliyiz!
Böyle bir RAHATSIZLIK varsa tıpkı kendimizde olduğu gibi onunla alakadar
olmalıyız

DÜNYA MİLLETLERİNİN MUTLLUĞU'na çalışmak bir başka yoldan KENDİ HUZUR ve
MUTLULUĞU'nu sağlamaya çalışmak demektir

Dünyada ve DÜNYA MİLLETLERİ ARASINDA SÜKUN HUZUR VE İYİ GEÇİM OLMAZSA; BİR
MİLLET KENDİSİ İÇİN NE YAPARSA YAPSIN HUZURDAN MAHRUMDUR!

Bugün aradığımız barışın EBEDİ BARIŞ OLACAĞINA İNANMAK SAFDİLLİK olur! BU
O KADAR ÖNEMLİ BİR GERÇEKTİR Kİ ONDAN BİR AN BİLE GAFLET MİLLETİN HAYATINI
TEHLİKEYE SOKAR!

Eğer DAİMİ SULH isteniyorsa kitlelerin vaziyetlerini iyileştirecek
MİLLETLERARASI TEDBİRLER alınmalıdır İNSANLIĞIN BÜTÜNÜNÜN REFAHI; AÇLIK ve
BASKI'nın yerine geçmelidir!DÜNYA VATANDAŞLARI; KISKANÇLIK AÇGÖZLÜLÜK ve
KİN'den uzaklaşacak tarzda eğitilmelidir!

- TÜRKİYE'NİN EMNİYETİNİ GAYE TUTAN HİÇ BİR MİLLETİN ALEYHİNDE OLMAYAN BİR
BARIŞ İSTİKAMETİ bizim daima düsturumuz olacaktır

Biz yabancılara karşı herhangi HASMANE bir HİS beslemediğimiz gibi onlarla
SAMİMİ ilişkilerde bulunmak arzusundayız TÜRKLER bütün medeni milletlerin
dostlarıdır!(1923)

BARIŞ yolunda nereden bir hitap geliyorsa TÜRKİYE ona tahallükle karşıladı
ve yardımlarını esirgemedi

Milletin mutlaka SULH veya mutlaka HARP gibi başlı başına bir ifade-i
kat'iyesi yoktur HAYIRLI olanı isteriz! (16-1-1923)