Foruminci.net

Teşekkür Teşekkür:  0
Beğeni Beğeni:  0
Beğenmedim Beğenmedim:  0
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Muhafazakârlık

  1. #1

    İnanın Çocuklar ! Güzel Günler Göreceğiz, Güneşli Günler.

    Ötüken - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.03.2009
    Mesajlar
    7.673
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Post Muhafazakârlık

    Muhafazakârlık var olan durumu koruma amacını güden düşünce tarzı. Toplumun değişmesine karşı direnç gösteren toplumsal-kültürel değerlerin korunmasını savunan sağ kanat siyasi ideoloji.

    Muhafazakârlığın değişime karşı direniş olarak tanımlanması özellikle değişim isteyen sol ideolojiler tarafından eleştirilir. Muhafazakârlık bir sağ ideolojidir. Muhafazakârlığın var olan kazanımları ve değerleri korumak şeklinde bir yanı da vardır. Bu açıdan bakıldığında herkes solcular dahil istedikleri toplumsal düzen gerçekleştiğinde muhafazakârlaşabilirler. Nitekim Sovyetler Birliği'ndeki solcu rejime karşı olanlar (örneğin Troçkistler) bu rejimi muhafazakârlaşmakla suçladılar.

    Muhafazakârlık taraftarları toplumların zamanla geçirdikleri evrim sonucu bir tür "bilgelik" biriktirdiğini bu bilgeliğin toplum düzeninde kültürde kendisini açığa vurduğunu özenle korunması gerektiğini savunurlar. Bu nedenle muhafazakârlık bir anda büyük değişiklikler yapmayı hedefleyen devrimciliğin karşıtıdır.

    Muhafazakârlık değişime tümüyle karşı değildir. Sadece devrimsel değişimlere topyekün toplum planlarına karşıdır. Radikal "seçkin" bir grup entellektüelin bir araya gelerek toplum düzenini bir anda değiştirecek devasa planlarını uygulamaya koymaları muhafazakârlığa aykırıdır. Bu açıdan muhafazakârlık çoğunluk yanlısıdır ve demokratik bir toplumun temel ideolojilerinden biri olduğu savunulur.

    Muhafazakârlık akla şüpheyle yaklaşır. Kendi aklının sesini dinleyerek başka insanların hayatları üzerinde kalıcı bir etki yaratmaya çalışan düşünürleri eleştirir. Muhafazakârlara göre akıl farklı sonuçlara varabilmektedir ve bir bireyin toplum üzerinde keyfi değişiklikler yaratma isteklerine araç olmamalıdır. Toplum düzeni asırların deneyimlerinin süzülerek gelen bir evrimleşme sonucu oluşmalıdır. Muhafazakârlık aklın siyasi sorunlar karşısında kullanımına karşı değildir fakat toplumun tümünü etkileyecek planların çoğunluğun isteğine aykırı olmalarına karşın akılcılık (rasyonalizm) kullanılarak meşrulaştırılmasına karşıdır.

    Muhafazakârlığı sistemli bir düşünce olarak ilk savunan kişi İngiliz filozof Edmund Burke olmuştur. Burke Fransız Devrimi zamanında yaşamış devrime karşıt bir düşünürdü. O sırada İngiliz devlet adamları arasında Fransız Devrimi'nin İngiltere'ye yayılacağı endişesi yaygındı. Burke devrimsel mücadeleye karşı sistemli bir ideoloji oluşturarak fikirsel alanda Fransız Devrimi'ne karşı bir mücadele başlattı.

    Muhafazakârlık İngiltere ve ABD gibi sanayileşmiş demokratik toplumlarda yayıldığı gibi Osmanlı İmparatorluğu Çin İmparatorluğu gibi içine kapalı gelenekçi ülkelerde de siyasi iktidarları etkiledi.
    Bir Köpeğin Dostluğu Bir Dostun Köpekliğinden Daha İyidir.

  2. #2

    İnanın Çocuklar ! Güzel Günler Göreceğiz, Güneşli Günler.

    Ötüken - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.03.2009
    Mesajlar
    7.673
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    3 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Standart

    Muhafazakârlığın Unsurları

    a) Gelenek

    Muhafazakâr düşüncenin merkezi teması “muhafaza arzusu”dur. Geleneğin kabul edilen erdemlerine yerleşik ananelerine ve zaman içinde varlığını devam ettirebilmiş kurumlarına duyulan saygı ile yakından ilgilidir. Bu yaklaşımla gelenek geçmişin birikmiş bilgilerini ve zamanın testinden geçmiş kurum ve uygulamalarını yansıtır. Yaşayan ve gelecek nesillerin bunları korumalarını önerir. Bireylere toplumsal ve tarihsel bir aidiyet duygusu vererek istikrar ve güvenliği geliştirmek ister.

    b) Pragmatizm

    (Sözlük: Doğruluğu ve gerçekliği tek yanlı olarak yalnızca hareketlerin sonuçları ve başarıları ile değerlendiren öğretiye Pragmatizm denir.)

    İnsan akılcılığı sınırlıdır. Soyut ilkelere ve düşünce sistemlerine güvenilmez. Onların yerine deneyime tarihe ve alınan sonuçlara inanılır. Eylemin pratik şartlar hedefler tarafından (işleyen tarafından) şekillenmesi gerekir.

    Muhafazakârlar kendi inançlarını bir düşünce durumu veya Hayat görüşü olarak tanımlarlar.

    c) Beşeri Mükemmel olmayış

    İnsan doğası anlayışı önemli ölçüde karamsardır. Bu yaklaşımla beşeri varlıklar aşina olunana ve denenip test edilmiş bulunana yönelen istikrarlı ve güvenli topluluklar içinde yaşama hisseden bağımlılık ve güvenlik arayan yaratıklardır. Bireyler ahlaki bakımdan bozuk bencil açgözlü iktidar hırsıyla lekelenmişlerdir. Suç ve düzensizliğin kökleri beşeri bireylerdedir. Düzenin devamı için güçlü devletin sağlam kanunların katı cezaların varlığına ihtiyaç vardır.

    d) Organizmacılık

    Muhafazakârlar toplumu bireyin yaratıcılığının bir ürünü olarak görmezler. Onlara göre toplum geleneksel olarak organik bir bütün veya yaşayan bir varlıktır. Toplum çeşitli kurumlarıyla veya onun sağlığına ve istikrarına katkıda bulunan aile yerel cemaatler millet.. gibi doğal ve gerekli olanlarla inşa edilmiştir. Toplum bu parçaların toplamından ayrı birşeydir. Genellikle geleneksel değerler ile ortak kültür toplumun devamı ve uyumu için hayati önemi vardır.

    e) Hiyerarşi

    Muhafazakâr yaklaşımda sosyal konum ve statülerin derecelendirilmesi organik bir toplumda doğaldır ve kaçınılmazdır. Bunlar memurların işçilerin öğretmenlerin-öğrencilerin ailelerin ve çocuklarının farklılaşan rollerini ve sorumluluklarını yansıtır. Bu yaklaşımla hiyerarşi ve eşitsizlik çatışmaya sebep olmaz. Çünkü toplum karşılıklı yükümlülükler ve karşılıklı görevlerle bağlıdır. Aslında bir kimsenin “hayattaki” mevkii büyük ölçüde şans ve doğumuna bağlıdır. Müreffeh ve imtiyazlı olan daha az talihli olanlara karşı belirli bir sorumluluk taşır.

    f) Otorite

    Otorite yukarıdan aşağıya uygulanır. Bilgiden eğitimden deneyimden yoksun olanlara kendi çıkarlarını doğru izleyebilmeleri için otorite onlara liderlik rehberlik eder ve destek sağlar. Otoritenin erdemi onun insanlara kim olduklarına ve onlardan beklendiğine ilişkin somut bir duygu veren bir sosyal uyum kaynağı olmasından gelir. Özgürlük sorumlulukla birlikte var olur. Genel olarak ödev ve yükümlülüklerin gönüllü kabulü özendirilir.

    g) Mülkiyet

    Mülk sahipliğine hayati bir önem verilir. Çünkü mülk sahipliği insanlara güvenlik ve hükümetten bağımsız hareket ekmesi kanunlara ve başkalarının mülkiyetine saygı göstermesini özendirmesi bakımından önemlidir. Mülkiyet insanların kişiliklerinin dışa vurma halidir. Sahip olduklarında kendilerini görürler.Hakları vardır sorumlulukları vardır. Bu yaklaşımla “bizler bir anlamda sadece geçmiş nesillerden devnaldıklarımızı değil belkide gelecek nesillerin değerlerini de ifade eden mülkiyetin muhafızlarıyız” anlayışı esastır.
    Bir Köpeğin Dostluğu Bir Dostun Köpekliğinden Daha İyidir.

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

  • Şikayet, Telif hakları ve Yasal bildirimler için tıklayın.
  • .

    İletişim: [email protected]