Düşüncelerinle yaşamını nasıl etkilediğini fark etmeden yaşamaya devam ediyorsun...
Kendine bakıpta görmeden kendini duyupta işitmeden...
Aynı düşüncelerin hapsinde yaşamı sürekli tekrar ederken...

Yaşadıklarını tanımladığın o düşüncelerin geçmişle sınırlı olduğunu gözardı ederek sürekli herşeyi yargılıyor tartıyor karşılaştırıyorsun.

Peki ya gerçek!
Gerçek dediğin şey hangisi sence?
Birşeyi ilk defa yaşadığında duyusal olarak hissettiğin o ilk tanımsız an mı?
Düşüncelerin ona bir anlam yüklediği sonraki zaman mı?

Korkularını yaratan sana hayatı sürekli frene basarak yaşatan hangisi?
Yaşadıkların mı?
Düşüncelerinin onlara yüklediği anlamlar mı?

Düşünüyor musun hiç?
Acaba gerçeği ne kadar gerçek ne kadar duyusal yaşayabiliyorsun?
Yaşayacaklarına ne kadar önyargısız beklentisiz yaklaşabiliyorsun?
Geçmişle örselenmiş seni ardında bırakıp yaşayacaklarını hiç bir şey düşünmeden tamamen yargısız kuralsız ne kadar yaklaşabiliyorsun?

Unutman gereken neleri sürekli hatırlıyor?
Hatırlaman gereken neleri sürekli unutuyorsun?

Farkında mısın?
Sen ancak düşüncelerin kadar özgürsün.
Kendine hayatın ancak düşünebildiğin kadarını yaşatıyorsun.

Yaşamak derken de...
Hayat her zaman senden bir cevap beklese de.
Sen sadece olan bitene kendi içinde bir tepki veriyorsun...



alıntı