Çalışarak. Benim bildiğim tek yol ve tek yanıt bu. Başka yolunu bilen varsa anlatsın ben de öğreneyim. Konsantrasyon motivasyon stres bunlar hepsi ikinci üçüncü sırada. İlk sırada emek vermek önemsemek zaman ayırmak ve kafa yormak var. Yani çalışmak var. Çalışmadan olmuyor. Kim ne derse desin.
Sınava az zaman kala bu cevap seni çok rahatlatmayabilir. Ama zaten sen bu işe çok daha önceden başlamalıydın. Eğer sen zamanında başladın ve gerektiği kadar çalıştıysan bu cevap senin canını sıkmamalı. Bunu yapmayanların canını sıkacak bir cevap bu. “Ağustos böceği ile Karınca” masalındaki durum. Aylarca günlerce geç dalganı sınava birkaç gün kala “Ben bu sınavı nasıl kazanırım” diye sor. Olmadı. Cevap bu çalışarak. Seni üzse bile ben bunu sana söylemeliyim. Bu sınava aylardır çalışan arkadaşının suçu neydi? O hak ediyor kazanmayı. Çünkü emek verdi zaman ayırdı ve yoruldu. Kazanmak onun hakkı.
Bu yanıt seni çok kızdırabilir bile. Bana kız o zaman. Eğer sorunu çözecekse sana sınavı kazandıracaksa bana istediğin kadar kızabilirsin. Ben bunun bir işe yarayacağını sanmıyorum. Kızmak yerine özeleştiri yap. Bu durumdan bir sonuç çıkar ve aynı yanlışı bir kez daha yapma.
Çalışırken “konsantrasyon” çok önemlidir. Yani yoğunlaşmak dikkati toplamak dağılmamak odaklanmak... Öğrenmene engel olacak şeylerden uzak kalıp tam ve verimli öğrenmeyi gerekleştirmek çok önemlidir. Nedenlerini sonuçlarını öğrenmek ve bu bilgileri içselleştirmek çok önemlidir.
Ama çalışmayıp oyalanıp ardından bir de “konsantrasyon sorunum var “ diye bahane yaratmak hiçbir işe yaramaz. Yani sen çalışmadıysan bu söylem bir tür “savunma mekanizması” demektir.
“Motivasyon” da çok önemlidir çalışırken. Yani çalışma isteği duymak geleceğe ait proje üretmek olumlu düşünüp kendini yöneltmek olumlu sonuçları düşünerek kendini daha çok ve daha özverili olmaya yönlendirmek. Ama sadece istemek hatta çok istemek bile yetmiyor. Çalışmadıktan sora istemek yetersiz alıyor. “İçimden gelmiyor” demek hiçbir şeyi çözmüyor. Ne kadar istersen iste çalışmadan başarı olmuyor. Sınav sonrasında daha çok istiyor diye puan vermiyorlar. Daha çok çözdüğün için puan alıyorsun. “İstemek yarı yarıya elde etmektir” sözü bana biraz abartılı geliyor açıkçası. Çünkü iş sadece “istemek” noktasında kalınca öbür yarı hiçbir işe yaramıyor. Evet çok isteyeceksin ama gereğini de yapacaksın. Yani ne kadar çok istiyorsan o kadar da çalışacak ve emek vereceksin. Ancak o zaman başarı geliyor.
Bu sınav senin için önemli ise kaygılı olman çok normaldir. Bunu sakın abartma. Kaygı tamamen yok edilemez. Bunu sen de biliyorsun. Ve şunu da bil ki sen ne kadar donanımlı ne kadar iyi hazırlandıysan kaygın o kadar az olacaktır. Gel şimdi beni dinle birkaç gün kaldı deme ve biraz daha sık dişini. Bir puan bir puandır. Ona bile ihtiyacımız olabilir. Vakit kaybetme ve son dakikaya kadar çabanı sürdür. Her söyleneni duyma işine bak. Zamanı iyi kullan. Kendine güven. Bu işte ölçü akıtılan ter damlalarının sayısıdır.
Cihat Şener
Paylaş