Foruminci.net

Teşekkür Teşekkür:  0
Beğeni Beğeni:  0
Beğenmedim Beğenmedim:  0
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: 20 Temmuz 2020 Yengeç Burcunda Yeniay – Korkunun Sevgiyle Sınavı (Junoastroloji)

  1. #1
    Nothing heard/said DilinJokeri - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.09.2010
    Bulunduğu yer
    ATATÜRKİYE
    Mesajlar
    48.318
    Post Thanks / Like
    Blog Girişleri
    17
    Mentioned
    27 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Wink 20 Temmuz 2020 Yengeç Burcunda Yeniay – Korkunun Sevgiyle Sınavı (Junoastroloji)



    20 Temmuz günü İstanbul’a göre 20:33 itibariyle Yeniay adını verdiğimiz Güneş – AY kavuşumu tam halini alıyor. YENİAY haritasını incelerken aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;

    Güneş ve AY Yengeç Burcu’nun 28 derecesinde ve 6. – 7. evlerin sınırında kavuşuyorlar.
    Satürn 12. Evden ASC ile kavuşuyor ve YENİAY’a karşıt açı yapıyor.
    Güney AY Düğümü YENİAY’a Kuzey AY Düğümü BETELGEUSE ikilisi ise Satürn’e 150 derecelik açılar yapıyor.
    Harita’nın yükselen noktası 0 derece Kova. Kovanın yöneticisi Uranüs Boğa Burcu’nun 10 derecesinde haritanın 3’üncü evinde ve Yengeç’teki Merkür ile 60 derece açı yapıyor. Kova’nın klasik yöneticisi Satürn zaten YENİAY’a karşı.

    Yengeç’e dair her şeyi deneyimledik bu aralar…

    Aidiyet benimseme bağlılık ve sahiplenme
    Sevgiyi hissetme ve aktarma
    Güven duyma ve güven verme
    Kaygı önlem korunma ve savunma
    Zayıflık kırılganlık ve bağımlılık
    Kavramlarına dair sınırlarımızı ihtiyacımızı yoksunluğumuzu beceriksizliğimizi abartılarımızı keşfettik.

    Şimdi YENİAY ile birlikte bunları ılımlı ve olumlu bir seviyeye oturtmanın vakti geldi çattı…

    İhtiyaçlarımıza kaygılarımıza aidiyetlerimize sınırlarımıza yepyeni bir gözle bakmanın tutum değişikliğine gitmenin kendimizi ve bizden olan herşeyi koruyup kollamanın besleyip geliştirmenin canlı ve güvende tutmak konusunda içinden geçtiğimiz döneme uygun yollar ve usuller geliştirmenin tam zamanı!

    Hayatımızı anlamlı ve gerekli sınırlar içerisinde güvenli ve huzurlu kılmaya yaşantımıza düzenimize sağlığımıza abartısızca ama tam gereği gibi sahip çıkmaya başlayacağız.

    Bu düzenin içinde bağlarımız da yer ve anlam değiştirecek;


    Bazı bağlar eski ve yorgun… İşlevini kaybetmiş ya da fazla yıpratılmış hatta zarar verici!
    Bazıları sadece bir alışkanlıktan ibaret.
    Bazılarını kaybetmekten ölesiye korkuyor ve bu yüzden kendimizi gereksiz cenderelere sokuyor o bağların içinde olduğumuz gibi var olmayı beceremiyoruz.
    Bazı kişiler ya da varlıkların bize bağımlı olduğunu görüyor kendi sınırlarımızı koruyacak şekilde destek vermek konusunda sıkıntı çekiyor beklentiyi karşılama çabası içinde kendimizi kaybediyoruz.
    Bazılarını koruyayım derken elimizin ayarını kaçırıp biz zedeliyoruz.
    Bazılarının bizi tutmasına sarmasına korumasına beslemesine biz izin vermiyor kendimizi bırakamıyor zayıf ve çaresiz görünmekten korkuyoruz.
    Elbette bağlarımız var ve olmaya devam edecekler… Zira her şey evet var olan her şey aynı enerjinin farklı görüntülerinden ibaret ve hepimiz aynı çeşmenin suyundan besleniyoruz. Bu nedenle gözle görünmeyen latif bağlar var tüm varlıklarla aramızda. Ama olan her şey gibi bağlar da değişime dönüşüme tabii…

    Artık tutmanın tutunmanın mesafe ayarı yapmanın bırakmanın sahiplenmenin yeni bir ayarı olması gerektiğini fark edeceğiz. Ve bunu korkuyla değil sevgiyle yapacağız!

    İnsanın en başat duygularından biri ”Yoksunluk Korkusudur!” Alıştığımızdan ve umduğumuzdan geri kalmak ya da mahrum olmak fikri bizi çok rahatsız eder!
    Bu korku eser miktarda olduğunda kişiyi düşünmeye sorular sormaya çözümler bulmaya teşvik eder… Abartılı hale gelmeye başladığında ise insanın iç dengesini kaybetmesine elindekilere tırnaklarını geçirmesine yok olanlar yüzünden aşırı acı çekmesine bazen bir daha mahrum ve muhtaç kalmamak için geleni kabul etmemesine bir şekilde hem kendisine hem etrafına zarar vermesine neden olur. Olanı idrak ve kabul ederek uyum sağlamak ve ”yaratıcılık” aşamasına geçmek yerine tıkanır ve bize gelen her türlü yardım yolunu da tıkarız.

    İhtiyacını bilmek ve bunu gidermenin makul uygun yollarını bulmaya çalışmak doğaldır. Ancak insan şekli kaynağı ve zamanı BELİRLEMEYE çalışır. Umduğu ve tercih ettiği gibi olmayan her şeyi de reddeder. Bu ŞEFKAT’in ŞİFA’nın ve NİMET’in yolunu tıkar. Evren bizi kucaklamak isterken biz üzerinde ‘BENİ ÖPME” yazan bir bebek gibi somurturuz 🙂

    Bu YENİAY’da mahrumiyet kayıp yoksunluk sevgisizlik yalnızlık zarar görmek muhtaç düşmek kendini korumaya almak sahiplenmek istediği hale sokmak gibi konularda geçmişten bu güne taşıdığımız pratiklerin duyguların beklentilerin tutumların bir YÜK’e ve engele dönüştüğünü görmemiz için MERKEZ bizi zorlayacak.

    Bizi korkutan şeylerin ”SANDIĞIMIZ GİBİ” olmadığını görebildiğimiz ve olana uyum gösterebildiğimiz kadar huzurlu ve güvende olmaya geçecek kaygılı yüreklerimizin şifa bulmasına izin vereceğiz.

    EVREN bizi sever! Zira biz onun bünyesinde bir zerrreyiz. Sevildiğimize korunduğumuza beslendiğimize bakıldığımıza inanmakta güçlük çeken biziz. Aslında en derinde bunu HAK ETTİĞİMİZE inanmakta güçlük çekeriz. Bunun için de akışı kontrol etmeye çalışır ve ETRAFIMIZI mutsuzluğumuzdan ve yoksunluk hissimizden sorumlu tutarız. Oysa etrafımızdaki insanlar bize kendi hakkımızdaki düşüncelerimizi geri yansıtırlar. Kendimize sevgimiz şefkatimiz inancımız eksikse sevgiyi şefkati verme şeklimizde bir denge ve zerafet olmaz. Ya çok kısar ya yersiz şekilde saçarız. Bu tavrın arkasındaki inanç ne ise etrafımızdakiler de bize öyle muamele ederler. Yalnız insanlar değil evimizdeki ya da elimizin altındaki eşyalar bizi kuşatan nesneler ve hatta kendi bedenimiz bile yaydığımız enerjinin karşılığını bize geri yansıtır. Bu asla bizim BEKLEDİĞİMİZ gibi olmayacaktır 🙂

    Bu YENİAY’da şifa korunma huzur doygunluk bize kendimize sevgi duymamız sayesinde gelecektir. Hırçın alıcı tedirgin talepkar şüpheci sınayan bir ”BEN DEĞERLİ(mi)YİM!” hissinden bahsetmiyorum. ÖZ’ümüze sevgi duymak ve o ÖZ’ün bizi onarmasına izin vermekten onun gereğini bileceğinden ve bulacağından şüphe etmemekten çırpınarak durgun suyu bulandırmak yerine biraz oluruna bırakmaktan ve her şeyin akıp yolunu bulacağına güvenmekten bahsediyorum. Bizim umduğumuz yolu değil kendi yolunu…

    O tanıdık sıkıcı ama güvenli korkuyu bir yana bırakıp sevginin bizi ele geçirmesine müsade etmeye var mısınız?



    tüm yaralarım gerçek ama onları bana veren tüm insanlar yalan ..

  2. #2
    Nothing heard/said DilinJokeri - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    17.09.2010
    Bulunduğu yer
    ATATÜRKİYE
    Mesajlar
    48.318
    Post Thanks / Like
    Blog Girişleri
    17
    Mentioned
    27 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    1000

    Thumbs up





    Bugün Gerçekleşecek Yeniay'da Burçları Neler Bekliyor?


    20 Temmuz günü İstanbul’a göre 20:33 itibariyle Yeniay adını verdiğimiz Güneş – AY kavuşumu tam halini alıyor. Yeniay Yengeç Burcu’nun 28 derecesinde oluşacak.

    Bu aralar mahrumiyet kayıp yoksunluk sevgisizlik yalnızlık zarar görmek muhtaç düşmek kendini korumaya almak sahiplenmek istediği hale sokmak gibi konularda geçmişten bugüne taşıdığımız pratiklerin duyguların beklentilerin tutumların bir yüke ve engele dönüştüğünü görmemiz için evren adeta bizi zorlayacak.

    Bağlarımız ve ilişkilerimizin de dönüşmesi gereken yerleri fark edeceğiz. İlişkilerimizin bize "kendimize olan sevgisizliğimizi ve güvensizliğimizi" yansıttığını kendimiz için taşıdığımız korkuların ilişkilere yaklaşımımızı belirlediğini kendimize duyamadığımız şefkatin ilişki dengelerini bozduğunu anlarsak her şey daha bir kolaylaşacak…

    Bizi korkutan şeylerin "sandığımız gib" olmadığını ve "bildiğimiz gibi" yürümeyeceğini görebildiğimiz ve olana uyum gösterebildiğimiz kadar huzurlu ve güvende olmaya geçecek kaygılı yüreklerimizin şifa bulmasına izin vereceğiz.

    Hem Burç hem Yükselen Burç için okumanızı tavsiye ettiğim etkilere gelince;



    KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)
    İş yerinizde ve evinizde konumunuzu saygınlığınızı koruyayım derken kendinizi hırpalamanın dozunu kaçırıyor her sorunu ucu size dönebilecek bir cinayet aleti gibi görmeye yatkın oluyorsunuz. Otorite figürlerinin elinde duran her bıçağın önüne atlar bir de kafa tutarsanız gerilimi üzerinize çekersiniz. Üzerinizdeki kırılgan olma korkusunda kaynaklı savunma/saldırı kıyafetiyle özel hayatınızdaki insanları da geri püskürtüyor olabilirsiniz. Biraz sakin… Her şey ‘’size’’ olmuyor. Yeter ki siz yetersiz görünmekten bu kadar korkmayın.





    BOĞA (21 Nisan - 20 Mayıs)
    Bir yaşam ve çalışma düzenini yeni bir rutini benimsemeniz gerekiyor. O düzeni içinde rahat ettiğiniz bir elbiseye dönüştürene kadar kendinizi iğneli bir fıçıya girmiş gibi hissetmeniz kumaşından dikişine her şeye bir kabahat bulmanız için için sinir olmanız pek mümkün. Ama bunu böyle yaşamak zorunda değilsiniz. Bütün yapmanız gereken adapte olmak. Çevrenizdeki kişiler ekip arkadaşlarınız bağ kurmak durumunda olduğunuz insanlara önyargıyla yaklaşmamaya özen gösterin ki ilişkiler sizin korktuğunuz hale dönüşmesin.





    İKİZLER (21 Mayıs - 20 Haziran)
    Bir anlaşma iş ya da özel hayatla ilgili bir bağlantı konusunda tamam ya da devam kararı vermeniz gerekiyor. Bu kararın sizi sırtınızdaki bir yükten mi kurtaracağına yoksa yeni bir yük mü bindireceğine etraflıca düşünüp karar verin. Maddi ve duygusal anlamda güvende kalmayı önemsediğiniz bir süreçten geçiyorsunuz ama hakkınızı alamadığınız ya da kendinize ‘’layık’’ bulmadığınız koşullara eyvallah demek de hoşunuza gitmeyecek… Size layık olanlar konusundaki değerlerinizi ve yargılarınızı elden geçirir ve önceliklerinizi düzenlerseniz sorunuzun cevabı kendiliğinden ortaya çıkacak.





    YENGEÇ (21 Haziran - 22 Temmuz)
    Kendinizle buluşma kendinize karşıdan bakma ve yaşadığınız her şeyin adını koyma zamanı geldi çattı! Bir alay zorunluluk sorumluluk engel sıkıntı kaygı aksilik belirsizlik sayabilir ve bunların hepsinin hayatınızdaki insanlar ya da çevre koşullarından kaynaklandığını iddia edebilirsiniz. Ama bilin ki şimdi içinde yaşadığınız durum ve ilişkilerinizin aldığı görünüm size sizin kendiniz hakkındaki düşünce ve kaygılarınızı yansıtıyor. Ortamları ve ilişkileri bir kabuk gibi üzerinize koyup korunduğunuzu düşünürken aslında onların ağırlığını taşımaya başlıyor olabilirsiniz. Eğer gerçekten korunması kollanması ayakta tutulması gereken bir düzen ve bir ilişki varsa bunu kendinize eziyet etmeden yapmanın bir yolunu bulun. Yaptıklarınızı kendinize olan sevginizi azaltan şekilde yapmayın.





    ASLAN (23 Temmuz - 23 Ağustos)
    Anlamsızlık işlevsizlik ve yalnızlık korkusu dediğimiz duygunun kıyılarında geziniyorsunuz. Kendinizi güçsüz sağlıksız yetersiz beceriksiz hissetmeye müsaitsiniz. Ama bilin ki şimdi yaşadığınız geri çekilme sonlanma bekleyiş teslimiyet ya da tedavi süreci size yepyeni bir başlangıç için şans verecek. Tercih etmediğiniz bir duruma bir ilişki çıkmazına mahkum kaldığınızı düşünüyorsanız ben buna nasıl müsaade ettim diye ‘’dellenmek’’ yerine olan halin içinde sessiz ve dirençsiz salınmayı deneyin… Bazen de hayatın oyuncusu değil seyircisi ya da muhatabı oluruz. Ve bu bize kendimiz hakkında çok daha fazla şey öğretir.





    BAŞAK (24 Ağustos - 23 Eylül)
    Alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gereken bir süreç var önünüzde… Bunu hem bir fırsat ya da bir keyif olarak görüp kucaklamak istiyor hem de biraz tedirgin oluyorsunuz. Tamam siz o meşhur temkininizi elden bırakmayın! Ama kendinizi koruma çabası içinde yakalanması gereken bir şansı değerlendirilmesi gereken bir iş imkanını korunması gereken bir bağı da riske atmayın. Hayatın dayattığı hıza ya da koşullara ayak uydurmaktaki çekimserliğinizin kontrolü elden kaçırma kaygınızla ilgili olduğunu fark edin. Rutininize olan düşkünlüğünüz size zarar veren bir hale dönüşmesin.






    TERAZİ (24 Eylül - 23 Ekim)
    Bir iş ya da bir ilişki nedeniyle bazı sorumlulukları üstlenmeniz inisiyatif göstermeniz bir tür kontratın altına imza atmanız gerekebilir. Bu kararı verirken koruma eğiliminiz ile korunma ihtiyacınız arasındaki ince ayarı iyi yapın. Güvenlik alanlarınız eviniz aidiyetleriniz sizin için bir baskı konusu halini almaya başlamış olabilir. Bir değişiklik ve yeni bir düzenin gerekli olduğunu bilmenize rağmen ya bazı yüklerin altına fazla giriyor ya da bazı yükleri taşımaktan kaçındığınız için belirli konularda bunalmayı göze alıyorsunuz. Dıştaki bu çatışmayı çözmek için önce içinizdeki çatışmayı çözün. Siz neye hazırsınız?





    AKREP (24 Ekim - 22 Kasım)
    Açık konuşayım mı; Şekerim etrafınızdaki arkadaşlar akrabalar sürekli muhatap olduğunuz bir takım kişiler size ayak bağı oluyor sizi yavaşlatıyor bunaltıyorlarsa onları beklemeyin! Siz ne yapmak istiyorsanız yapın… Kendi kararlarınızı alın. Kendi yolunuzu çizin. Aksiyona geçin. Kimsenin sizi atıl kılmasına izin vermeyin ve kimseyi kendi ataletinize bahane etmeyin. En fazla sevimsiz olursunuz… Ama bu mutsuz olmaktan daha iyidir! Yoksa değil midir? Hımm… Evet işte tam bu noktada sizin için neyin önemli olduğu ile yüzleşmesi gereken kişi sizsiniz.





    YAY (23 Kasım - 21 Aralık)
    Değersizlik hissi sizi kendinizi yok eden bağlar kurmanıza yol açmasın… Ya da değersizlik korkusu ile var olan bağlarınızı fazla sınamaya kalkmayın! Hayat ilişkiler insanlar fazla üzerinize geliyorsa önceliklerinizi ve sınırlarınızı belirleyin. Tercihlerinizi saptayın ve ifade edin ya da sadece onlara göre hareket edin. Ama siz insanlara göre hareket etmek ve sonra fazla yıpranmış hissetmek yahut da insanlar sizin umduğunuz gibi davranmayınca kendinizi yok sayılmış hissetmek gibi uçlara savruluyorsunuz. Aşırı beklentiyi taşımak kadar aşırı beklenti geliştirmek de insanı yorar. Kendinizi için de başkaları için de daha katlanılabilir bir düzene ihtiyacınız olabilir. Onun ayarını bulmaya bakın.





    OĞLAK (22 Aralık - 20 Ocak)
    Dünyanın yükü sizin sırtınızda ise bırakın birileri bunu sizinle paylaşsın! Zorda darda yorgun hasta ya da sadece kafası karışık iseniz bırakın birileri bunu bilsin ve size el uzatsın. Ay ama yok olmazzzzz… Siz her şeyi kendi bildiğiniz gibi yapmak içinizde bir ızdırap heykeli gibi hissedip dışarıdan bakılınca fildişi bir kule gibi görünmek zorundasınız. Ulaşılmaz olana yardım eli de ulaşmaz. Bırakın koruma yardım şefkat şifa yol göstericilik sahiplenme size gelsin. Kendinizi çaresizlik ve tıkanmışlık içinde kıvranmaya mahkum etmeyin. Sevilebilir şifa bulabilir güvende olmayı hak eden biri olduğunuza siz inanırsanız evren size bunu sunmanın yollarını illa ki bulur.





    KOVA (21 Ocak - 18 Şubat)
    Bu aralar bütün bağlar bir göreve dönüşmeye müsait… Üzerine titremeniz gereken işler ve insanlar var. Oysa siz uzun bir süredir birileri sizin sırtınızdan yük alsın birileri sizin üzerinize titresin istiyorsunuz. Maalesef bu bir süreç… Bu süreci katı ve kaygılı bir ruh hali ile de geçirebilirsiniz sevecen ve duyarlı bir şekilde de yaşayabilirsiniz. Sorumluluklarınızı görevlerinizi ve hatta yüklerinizi sever onlara bir sınanma ya da bir ağırlık gibi değil içinizdeki güzelliği ışıltıyı yeteneği ortaya koymak için bir vesile olarak bakarsanız sevimsiz görünen işler size kendinizi ve hayatı sevdiren bir hale dönüşür. Bazen sıkıntının ortasına saklı bir aydınlanma gözyaşının içinde saklı bir gülümseme vardır. Onu bulun.




    BALIK (19 Şubat - 20 Mart)
    Olmayacak sandığınız şeylerin olmaya başladığı bir döneme giriyorsunuz. Çevrenizde gördüğünüz imkansızlıklara ve sıkıntılara rağmen yaratıcı keyifli umutlu olduğunuz ölçüde imkanlar olasılıklar ve mutluluk sizi bulacak. Yaratıcı enerjinizi serbest bırakın. İçinizdeki çocuk özgürce salınsın ve dans etsin. Bir Balık susuz kalınca uçmayı havasız kalınca yüzmeyi başarır! Kimsenin yapacak bir şey bulamadığı yerde sizin enerjiniz mucizevi bir şekilde ortaya çıkar ve her şeyi değiştirir. Evren de size bunun hediyelerini verir. Şimdi hediyelerinizi sakınmayın ki karşılığı da bol bol gelsin.
    tüm yaralarım gerçek ama onları bana veren tüm insanlar yalan ..

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

  • Şikayet, Telif hakları ve Yasal bildirimler için tıklayın.
  • .

    İletişim: [email protected]