Türkiye'de su altı arkeolojisinin oluşumu ve gelişimi

Türkiye'de su altı arkeolejisinin doğmasıekmeğini denizin derinliklerinde arayan gözü pekcesuryürekli sünger avcıları sayesinde oldu.1960 yılında sünger avcısı Kemal ARAS'ınGelidonya Burnu civarında yaptığı dalışlar sırasında gördüklerini anlatmasıilk su altı kazısını başlattı. Su altı arkeologlarının işi ilk yıllarda olduça zordu.Teknoloji elvermediği için dalgıçlar her dalışta ancak yarım saat kazı yapabiliyorlardı.Antik döneme ait bir batığın sonarla tespit edilmesi 1960'lı yıllarlaBodrum-Yalıkavak'ta gerçekleştirildi.İlk kez 1970'li yıllarda saf oksijen kullanılarak seömşin üstündeki bilinmeu altında kazı yapma süresi uzatıldı.1990'lı yıllarda küçük denizaltılılar ve uzaktan kumandalı robotlar devreye girdi.Su altı arkeolojisişimdilerde tüm dünyanın ilgisini çeken bir çalışma haline geldi.Her batıkgeçmişin üstündeki bilinmezlik perdesini biraz daha araladı.Örneğin1025 yılında Marmaris yakınlarındaki Serçe Limanı'nda batan gemiOrta Çağ İslam cam sanatının bütün inceliklerini gözler önüne serdi.Bu gemiden çıkarılan ve Bodrum su altı Arkeoleji Müzesi'nde sergilenen eşyalardünyanın en zengin antik cam koleksiyonunu oluşturdu.Bu batıktan ayrıca bir de satranç takımı gün yüzüne çıkarıldı. Kaş yakınlarında Uluburun'da 1300 yıllarında batan diğer bir gemi ise 20.yüzyılın en önemli arkeolejik keşiflerinden biri olarak tanımlanSular Altında Saklanan Tarihdı.Çeşitli renklerde cam külçelerifildişleriKenan uygarlığına ait altın madalyonlar ve gümüş bileziklerMısır kraliçesi Nefertiti'nin bilinen tek altın mühürü bu batıktan çıkarıldı. Doğu-Batı deniz taşımacılığının en önemli limanlarına sahip olan Anadolubugün su altıerkeolojisi bakımından dünyanın en zengin bölgelerindendir.Ancak suların gözlerden gizlediği arkeolojik zenginliklerkültür turizminden yeteri kadar nasibini alamadı. Kültür Bakanlığı su altı ar arkeolojisini geliştirmek için yeni bir proje oluşturdu.Bu projeye göre Türkiye'nisu altı zenginliklerinin envanterleri çıkarılıpsu altı arkeoloji parkları kurularakburalar yerli ve yabancı meraklılarının ziyaretine açılacaktır.Eğer bu proje gerçekleştirilirse Anadolu sahilleri su altı erkeologlarının gözde adreslerinden biri haline gelerek''Güneş-Kum-Deniz''üçlüsüne bir de su altı arkeolojisi eklenecektir.Bakanlıkheyecan veren bu projenin bir an önce hayata geçirilmesi içinUluslararası Su Altı Arkeoloji Enstitüsü(INA)Türkiye Su Altı Arkeoloji Vakfı(TINA)ve üniversitelerinin su altı kulüpleri ile iş birliği yapmaktadır.