Haziran 2019 Aylık Astroloji Yorumları
Haziran ayı yazın başlangıcı. Ama bu yıl aynı zamanda Ramazan Bayramının ve 9 günlük bayram tatilinin de habercisi. Bayramın gelişini müjdeleyecek olan yeni ay bu ayın ilk önemli astrolojik olayı olacak. 3 Haziran’da İstanbul saati ile 12:02’de İkizler burcunda yeni ay doğacak. İşte bu yeni ay Ramazan ayını kapatacak ve Ramazan Bayramı’nın gelişini müjdeleyecek. Venüs ve Plüton arasında keyifli bir etkileşimin de gerçekleşeceği bu yeni ay ve sonrasındaki günler keyifli vakit geçirmemizi sağlayabilecek etkileri de beraberinde getiriyor. Olumlu etkiler barındıran bu yeni ayın enerjisini yeni kararlar vermek yeni işlere başlamak yeni seyahat planları yapmak için kullanabileceğiniz gibi yakınlarınız ve akrabalarınız ile bir araya gelmek iletişim kurmak kısa seyahatler gerçekleştirmek için de gönül rahatlığı ile değerlendirebilirsiniz.
Her burç bu yeni aydan hayatının farklı farklı alanlarında istifade edebilecek. Bu yeni ayın burcunuza özel etkileri hakkında bilgi almak isterseniz bu sayfanın başındaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Bu ayın keyifli etkilerinden her burç istifade edebilecek. Merak etmeyin… Ancak bu yeni ay İkizler burcunda gerçekleşiyor ve İkizler burcunun doğum gününü de bizlere müjdeliyor. Bu sebeple bu yeni aydan belki de en çok yararlanabilecek olan burç İkizler olacaktır. Bu yeni ay vesilesi ile tüm İkizlerin doğum günlerini kutluyor ve sizlere sevgi mutluluk bereket ve bolluk dolu nice yaşlar diliyorum.
Ramazan Bayramı haftası rahat ve keyifli geçebilecek görünüyor. Seyahatlere de açık olacağımız bu dönemde yolda olacak olanlar için astrolojik açıdan riskler önceki senelerde olduğundan çok şükür ki çok daha az olacak. Ama bu durum kimseyi yanıltmasın. Yola çıkmadan önce araçlarınızın bakımını yaptırmayı lütfen ihmal etmeyin ve yol boyunca trafik kurallarına uymaya devam edin. Allah kazasız sıkıntısız bir bayram geçirmenizi nasip etsin.
Nasıl ki havalar ısınıyor bayram biter bitmez gündemimiz de aynı şekilde ısınmaya başlayacak. Bunu tetikleyebilecek ilk etkileşim 10 Haziran’da meydana gelecek. Astrolojide takip ettiğimiz en büyük iki gök cismi Güneş ve Jüpiter birbirlerine zıt konumlarda yerleşecekler. Üstelik Jüpiter de gerileme halinde olacak. 10 Haziran ve civarındaki günlerde bir yandan özgüvende aşırı büyüme potansiyeli çoğalırken rehavete kapılma ihtimali de artacak. Konuşmalarda tartışmalarda aşırılıklar meydana gelebilir. Tam da yeniden tekrarlanacak bir seçimin arefesindeyken doğru/yanlış bilgi bombardımanlarına maruz kalabilecek olmamız pek de şaşırtıcı olmayacaktır. Bu günlerde duyacağımız haberlerin hepsine hemen inanmamalı dedikodudan aşırı konuşmaktan ve tartışmaktan da uzak durmalıyız. Bir kavga gürültü ortamı beklemiyorum. Ama ciddi bir bilgi kirliliği ile karşı karşıya kalabileceğimiz bir dönemde olacağımızı tahmin ediyorum. Üstelik yıllık yorumlarımda da daha önce bahsettiğim ve yanılsamalara yanlış anlaşılmalara açık olacağımız bir ayda olacağız. Lütfen her duyduğumuza her gördüğümüze hemen inanmak yerine araştıralım düşünelim ve iyice irdeleyerek öyle karar vermeye çalışalım.
Ayın ortalarına geldiğimizde özellikle de 14 Haziran ile 18 Haziran arasındaki günlerde gerek özel yaşantımızda gerekse toplumsal olarak tansiyonun biraz yükselebileceğini düşünüyorum. Bu tarihlerde iletişimimizi ve mantığımızı yöneten Merkür aksiyona geçmemizi ve mücadele yeteneğimizi yöneten Mars ile kavuşum halinde olacak. Mars’ın enerjisi bu dönemde düşük seyredecek. Yani karar vermek aksiyona geçmek için kararlı ve azimli olmakta güçlük çekebileceğimiz bir dönemde olacağız. Zaten Haziran ayı bu defa ateş ve hava elementlerinden fazlasıyla yoksun olacak. Yani kararsız olmak beklemeden kalmak işleri akışına bırakarak kendiliğinden olmasını beklemek eğilimimiz artacaktır. Dolayısıyla Mars ve Merkür’ün bu kavuşumunu gerektiği gibi değerlendiremeyebiliriz. Aslında karar verip aksiyona geçmemizi tetikleyebilecek bu kavuşum bu defa biraz güçsüz kalacak. Bu kavuşum tam da Satürn ve Plüton kavuşumunun karşısında meydana geleceği için yeni iş ve girişimlerimizde kendimizi bazı sorunları veya kısıtlamaları bahane ederek engelleyebiliriz de… Bunun doğru veya yanlış bir karar olduğunu söylemiyorum. Ama ayın ortalarında illa bir karar vermeniz gerekiyorsa çekimser kalma eğiliminizin aslında biraz rehavetten belki biraz değişime karşı çekincelerinizden biraz da tüm detayları iyice araştırmamış olmanızdan kaynaklanabileceğini söyleyebilirim. Karar vermeniz gerekiyorsa bahanelerin arkasına saklanmayın. Durumu iyice değerlendirin ve sonrasında da kendinize güvenerek harekete geçin. Hemen karar vermeniz gerekmiyorsa ve bir türlü emin olamıyorsanız bu durumda da “hemen karar vermemek” gibi bir seçeneğinizin olduğunu lütfen unutmayın.
Ayın ortaları başlarına kıyasla daha gergin geçebilir görüşündeyim. Özellikle dolunay zamanına yaklaştıkça gerginliğiniz artabilir ve bu durum iletişiminize de yansıyabilir. 17 Haziran’da İstanbul saati ile 10:31’de Yay burcunda dolunay medyana gelecek. Her burç bu dolunayı hayatlarının farklı farklı alanlarında hissedecektir. Ancak en çok hissedebilecek olan burçlar Yaylar İkizler Başaklar ve Balıklar olacaktır. Yaylar için bu durum bir anda parlama potansiyelini de artıracaktır. Olası gerginliklerden uzak durmak adına bu tarihlerde kısa küçük seyahatler yapabilir denizin keyfini çıkararak yükselen enerjinizi topraklayabilirsiniz.
Dolunaylar genel olarak bir şeylerin netleştiği ortaya çıktığı sonuçlandığı veya sonlandırıldığı zamanlardır. 17 Haziran ve sonrasındaki yaklaşık 10 gün içinde de bu yönde gelişmeler yaşayabiliriz. Her burç hayatının farklı farklı alanlarında neticeler elde edebilir. Bazılarımız belki bir işi bitirecek bazılarımız ise belki bir ilişkilerini sonlandıracak. Her birimiz için etkiler farklılıklar gösterecek. Ancak şunu belirtmeliyim ki bu dönem tamamlamak ve bitirmek dönemidir. Yeni işlere girişmek ve yeni kararlar almak yerine elinizdeki işleri tamamlamaya bitirmeye sonuçlandırmaya odaklanmanız daha doğru olacaktır.
Haziran ayının belki de en önemli gündem konusu 23 Haziran’da yenilenecek olan İstanbul seçimi olacaktır. Doğal olarak hemen sorular gelmeye başladı. Hangi aday kazanır diye… Geçen yılın sonunda yayına aldığım 2019 yıllık yorumlarımda da seçimin iptal edilmesi veya tekrarlanması ihtimalinden bahsettiğim için sorular artmaya başladı. Kimin kazanacağını ancak Allah bilir. Ama bu defaki seçimin yapılacağı tarihte hakim olacak enerjileri incelediğimde sonuç almaya yönelik etkiler görüyorum. Merkür gerilemesi olmayan bir dönemde olacağız. Üstelik bu seçim dolunayın da kısa bir zaman sonrasında gerçekleşecek. Dolayısıyla artık sonuç almak zamanı diyebiliriz. Seçim günü Güneş Yengeç burcuna geçmiş olacak. Yengeç burcu aynı zamanda Türkiye’nin de yükselen burcudur. Şunu söyleyebilirim ki kim kazanacak olursa olsun ülkemiz adına hayırlı bir netice alacağımızı tahmin ediyorum. 17 Haziran’daki dolunay Türkiye Astroloji haritasında halkı simgeleyen alanda meydana gelecek. Yani halkın tercihinin ne olduğu çok açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Ama seçim sonrasını incelediğimde durum birazcık karışık görünüyor. Hemen bir sonraki Venüs ve Neptün arasında dikkatimi çeken bir etkileşim meydana gelecek. Seçim sonrasında kim kazanırsa kazansın sanki hiç kimse çok de memnun olmayacak gibi geliyor. Kazanan mı kaybetti? Kaybeden mi kazandı? Durum birazcık karışık! Yanılsamaların had safhada olacağı günler bunlar. Ufak tefek huzursuzluklar da doğal olarak meydana gelebilir.
Ben 23 Haziran seçiminin hiçbir aday için zafer olmayacağını yalnızca yeni gündemlerin kapısını aralamaya vesile olabileceğini düşünüyorum. Çünkü seçimden yalnızca 10 gün sonra yine Yengeç burcunda bir Güneş Tutulması gerçekleşecek. 2 Temmuz’da gerçekleşecek olan Güneş Tutulması ülkemiz adına çok önemli bir takım değişiklikleri ve dönüşümleri de tetikleyebilecek nitelikte olacaktır. Bu tutulmanın etkilerini hemen göremeyebiliriz. Ama tutulmanın etkileri tahmini olarak 6 ay ve hatta belki de 1 seneye kadar sürebilir. Dolayısıyla bu seçim önümüzdeki yaklaşık 1 senede gerçekleşecek değişikliklerin ve dönüşümlerin de tetikleyicisi olabilir. Uluslararası alanda diğer ülkelerle ilişkilerimizde önemli bazı gelişmeler meydana gelebilir. Yeni kurallar yeni kanunlar gündeme gelebilir. Hukuksal alanda önemli düzenlemeler gerçekleştirilebilir. Belki seçim sistemi bile değişebilir. Her yıl seçime gitmekten çok sıkıldık ve yorulduk. Bu ülkenin seçimden daha çok üretmeye iş yapmaya ve kazanmaya ihtiyacı var. Umarım yeniden seçim konusu uzun bir süre için gündemimize hiç gelmez. Ancak tüm bu etkileşimler bana bu defa da “Önümüzdeki sene erken seçim gündeme gelebilir mi?” sorusunu ne yazık ki aklıma getiriveriyor. Hakkımızdan hayırlısı…
Hayırlara vesile olacak keyifli bir ay geçirmenizi dilerim.
Paylaş