Foruminci.net

Teşekkür Teşekkür:  0
Beğeni Beğeni:  0
Beğenmedim Beğenmedim:  0
3. Sayfa - Toplam 13 Sayfa var BirinciBirinci 1 2 3 4 5 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 21 ile 30 ve 129

Konu: Atilla İlhan'ın Tüm Şiirleri

  1. #21
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    BENİ BİR KERE DÖVDÜLER



    beni bir kere dövdüler çok gözlüklüydüm

    daha bere giyiyordum bıyıklarım da duruyor

    büyükdere'de dövdüler emirgân ve birileri

    geceleyin dövdüler dişlerimi tükürdüm



    emirgan'la aramız çok eskiden beri yok

    niye ölmedim diye bana bozuluyor

    ötekiler şurda burda azar azar gördüğüm

    çakıdan bozma itler sustalı birileri

    fakat çok fena dövdüler size ne söylüyorum

    bir vakit omuzlarım tutmadı dişlerimi tükürdüm



    boşyerlerime vurdular yumrukları duruyor

    gecenin bir saatinde gizlice kustum

    bir böcek yürüyordu boynumdan içeri

    burnum mu kanıyordu ağlıyor muydum

    büyükdere'de dövdüler emirgân ve birileri

    ayıran eden çıkmadı susadım su veren yok

    kavgalı olmasaydık belki seni düşünürdüm

    çocuk sıcaklığına sığınıp uyumayı

    omzum bir vakit tutmadı dişlemi tükürdüm



    fakat çok fena dövdüler size ne söylüyorum

    daha bere giyiyordum bıyıklarım da duruyor

    hiç kimse o halimde görsün istemiyordum

    eczane aramak filan aklımdan geçmedi

    sıcak bir şeyler içmek otelde motelde

    kavgalı olmasaydık belki seni düşünürdüm

    dağıtılmış suratımı avuçlarına saklamayı

    ağlamayı düşünürdüm kim bilir belki de

    bir vakit omzum tutmadı dişlerimi tükürdüm



    beni bir kere dövdüler çok gözlüklüydüm

    daha bere giyiyordum bıyıklarım da duruyor

    büyükdere'de dövdüler emirgân ve birileri

    senin için dövdüler dişlerimi tükürdüm







  2. #22
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    İlğin için ben teşekkür ederim BŁσσD CσυηtєSѕ






  3. #23
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    BEN SANA MECBURUM



    Ben sana mecburum bilemezsin

    Adını mıh gibi aklımda tutuyorum

    Büyüdükçe büyüyor gözlerin

    Ben sana mecburum bilemezsin

    İçimi seninle ısıtıyorum



    Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor

    Bu şehir o eski İstanbul mudur?

    Karanlıkta bulutlar parçalanıyor

    Sokak lambaları birden yanıyor

    Kaldırımlarda yağmur kokusu

    Ben sana mecburum sen yoksun



    Sevmek kimi zaman rezilce korkudur

    İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur

    Tutsak ustura ağzında yaşamaktan

    Kimi zaman ellerini kırar tutkusu

    Birkaç hayat çıkarır yaşamasından

    Hangi kapıyı çalsa kimi zaman

    Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu



    Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor

    Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor

    Durup köşe başında deliksiz dinlesem

    Sana kullanılmamış bir gök getirsem

    Haftalar ellerimde ufalanıyor

    Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem

    Ben sana mecburum sen yoksun



    Belki Haziranda mavi benekli çocuksun

    Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor

    Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden

    Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun

    Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor

    Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin

    Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor



    Ne vakit bir yaşamak düşünsem

    Bu kurtlar sofrasında belki zor

    Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden

    Ne vakit bir yaşamak düşünsem

    Sus deyip adınla başlıyorum

    İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin

    Hayır başka türlü olmayacak

    Ben sana mecburum bilemezsin..









  4. #24
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    BİRAZ PARİS



    - 1. place pigalle



    telefonlarla geldi telaşlı ve ürkek

    birdenbire geldi beklemiyordum

    hayli dargın sesi kalın ve titrek

    umutsuzluğuma geldi oysa yorgundum

    üstelik incittim de istemeyerek



    akşamdı samanyolu patlamıştı

    bütün sacre coeur silme akordeon

    mulhouse'lu muydu neydi işte unuttum

    ilk yudumda ağlamaya başlamıştı

    şakakları ter içinde gece saat on

    kibrit aranıyor göğüs geçirerek

    bütün sevgilerinde yanılmıştı



    bir omzuna almış sanki gökyüzünü

    dudakları masmavi alsace lorrain

    yüzü cermenlerin en eski hüznü

    hölderlin bakıyor sisli gözlerinden

    ellerini şöyle okşayacak oldum

    duydum nabzının gök gürültüsünü



    adı yağmur mu akşamüstü mü

    uzak bir panayırda ip atlayan çocuklar

    dalgalar vurdukça sarsılan mendirek

    gecesi kaydı mı nedense beni arar

    dilinde özürler bilerek bilmeyerek

    zenciler çaldı mı cazın hali başka

    oturduğu yerde içtikçe eksilerek

    barın camlarına ******lar çiziliyor

    özlem büyük korku epeyce şaka



    telefonlarla geldi telaşlı ve ürkek

    birdenbire geldi beklemiyordum

    hanidir içimden bir başkası geçiyor

    gözlerim hanidir ondan uzakta

    hölderlin'i bırakmıştım artık sevmiyordum

  5. #25
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    BİR ÜÇ BEŞ



    desen ki denizin tuzu

    çiğ düşmüş kadife donlu patlıcanlar

    desen ki kendilerinden karga çığlılarıyla kaçanlar

    en fakiri en zengini çirkini ve ******su

    seni unutmuş olsun

    sen ki üşümüş gökte o yalnız bulutsun

    kıskanmadığın cömert bir maviliğin ortasında o

    bildiğin yalnızlığın ellerinden tutmuşsun

    desen ki unutulmuşsun



    denizler kızılca kıyamet akıp geçiyor

    zamana karşı geliyorsun

    bir üç ve beş leylekler artık gitti

    şimdi seni artık karanlıkta bir liman çekiyor

    unutulduğun unutulmadığın bilinmediğin bir liman

    bir üç ve beş derken şişede rom bitti

    sen yaşamaya başladığın zaman



    üşümüş gökte o yalnız bulut

    kendini hic yerinde hissetmiyeceksin

    keyif senin

    istersen talihini billur akıntılarla bir tut

    ellerini göğsüne kavuştur

    doğu batı kuzey güney diyerek

    koştur

    bir üç ve beş istersen rom kadehleri gibi

    nasıl ki unutulmuşsun

    devril

    ve bitir maceranı












  6. #26
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    BÖYLE BİR SEVMEK (NE KADINLAR SEVDİM)



    Ne kadınlar sevdim zaten yoktular

    Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir

    Azıcık okşasam sanki çocuktular

    Biraksam korkudan gözleri sislenir.



    Ne kadınlar gördüm zaten yoktular

    Böyle bir sevmek görülmemiştir

    Hayır sanmayın ki beni unuttular

    Hala arasıra mektupları gelir

    Gerçek değildiler birer umuttular

    Eski bir şarkı belki bir şiir



    Ne kadınlar sevdim zaten yoktular

    Böyle bir sevmek görülmemiştir

    Yalnızlıklarımda elimden tuttular

    Uzak fısıltıları içimi ürpertir

    Sanki gökyüzünde bir buluttular

    Nereye kayboldular şimdi kimbilir



    Ne kadınlar sevdim zaten yoktular

    Böyle bir sevmek görülmemiştir.



  7. #27
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    BÜYÜK YOLLARIN HAYDUDU



    İşte sımsıcak lejyoner bakalları içinde

    Margot'nun sigarillosuna ateş tutuyor

    Tersine dönük gözkapakları uykusuzluktan

    Kirli sarı bir gök birikmiş kadehinde

    Hiçbir kibriti bir seferde yakamıyor



    Asıl bu ödlek flüt onu böyle yıkan

    Uykusuzluktan çok bu ödlek flüt margot'nun

    Çıplak gözlerindeki rom lekesi dişlerindeki

    Tebeşir beyazı açlık paletindeki karanlık

    Rimelindeki is ve dudak rujundaki kan

    Je hais les dimanches şarkısı juliette greco'nun



    İşte dudaklarını konyağa vermiş dinlendiriyor

    Tersine dönük gözkapakları uykusuzluktan

    Bir yatak biliyor musunuz ah biliyor musunuz



    Göğsüne yeşil mürekkeple margot'nun gözleri oyulmuş

    Her gittiği yere bir tutam sigarillo dumanı götürecek

    Margot'nun paketinden bir siyah götürecek kusuk siyah

    Kendine geceler boyamak için izmir'de istanbul'da



    Nasıl yapıyor bilmiyorum bir türlü aklım almıyor

    Beyoğlu'ndan st-placide'e çıkıyor basmane'den passy'e

    İzmir'de 15945'ten soruyorsunuz gitti diyorlar

    İstanbul'da siyasi polis bile adresini bulmamış



  8. #28
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    CARİCİN'DE GEÇEN KIŞ



    Akşamları göl eflatun bir keder

    Sazlıklarda pırıl pırıl

    Buz tutmuş bataklık kuşları

    Ağaçlardan

    Çürük sarı ve kızıl

    Son yapraklar dökülüyor

    Rüzğarlı sonbahardan

    Nasılsa kurtulmuşları

    Gümüş karanlığında anlaşılmaz sesler

    Havada mutsuz bir bulut

    Umutsuz ve kararsız süzülüyor

    Neredeyse akşam yıldızı

    Yorgun kırmızı

    Neredeyse ay

    Neredeyse ay

    (Herşey niçin bu kadar eski

    Niçin bu kadar uzak)

    Caricin'de geçen kış

    Tepeden tırnağa katran ve su buharı

    Volga'nın uykusuna bir rüya gibi sarkmış

    Ateşten örümcek nehir vapurları

    Neredeyse akşam yıldızı

    Yorgun kırmızı

    Neredeyse ay

    Neredeyse ay

    Caricin'de geçen kış

    Dalgın bir sarışın

    Karanlık bir miralay

    Birisi nijniy novgorod'dan henüz gelmiş belki

    Belki kazan'a öbürü yola cacak

    (Herşey niçin bu kadar eski

    Niçin bu kadar uzak)

    Caricin'de geçen kış

    Seyrek sakallarında yıldızlar

    İskelede namaza durmuş

    İhtiyar bir tatar

    Altında sokak lambasının

    Dalgın bir sarışın

    Karanlık bir miralay

    Kadının astragan mantosu sırtında

    Uzun ve beyaz ellerini çaresiz kavuşturmuş

    Kısa kirpiklerinde incecik buz tozu

    Adam buz mavisi pelerin astragan kalpak

    İçinde bir atmaca ayrılık korkusu

    Yüreğini parçalar

    (Herşey niçin bu kadar eski

    Niçin bu kadar uzak)

    Caricin'de geçen kış

    Neredeyse akşam yıldızı

    Yorgun kırmızı

    Neredeyse ay

    Neredeyse ay

    Kararmış bir can gibi çınlıyor

    Dönmüş gölün üstünde akşam ayazı

    Kararmış ve kocaman

    Konakta zaman zaman

    Koridorda ürkek ayak sesleri

    Kapının ardında fısıltılar

    Onun için herkes kaygılanıyor

    Bugün de geçti svetlana radiceva

    Ardında nemli bir is kokusu

    Giderilmez pişmanlıklar

    Eflatun bir keder

    Bırakarak



  9. #29
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    CEBBAR OĞLU MEHEMMED



    kaman civarına bahar gelince yıkılır ovadan apdal çadırları

    yücesinde pare pare duman tutmuş

    düdüldağ'ın yaylasında mekan kurulur

    hoş gelmişsin evvel bahar

    nisan ayı içinde donanır dağlar

    donanır yeşilinden alından

    istasyon deresi kabarmıştır

    hacıdağ'ın selinden

    dağlar sıra sıradır eylim eylim

    dağlar uzanır bir uçtan bir uca

    dağlar bir birinden yüce

    yamaçlarında kireç yakılır

    bir ömür boyunca kahrı çekilir

    kimse anlamamış sırrını hikmetini

    bu bereket nereden gelir

    başınızdan duman eksilmesin gavurdağları

    siz hikayet eylediniz bana

    bahçe kazasının kaman köyünden

    cebbar oğlu mehemmed'in hikayesini



    yılların yücesinden şöyle bir seyran edelim

    bir avuç toprağıma çöreklenmek için

    yürümüş selamsız sabahsız

    destursuz girmiş memleketime

    yedi çeşit frenk askeri

    uğursuz bir hava çökmüş

    üstüne memleketimin

    uğursuz ve karanlık

    çocuklar gülmemiş artık

    sessiz sessiz ağlamış analar

    oduna giderken vurulmuş

    ve yahut harman yerinde

    avuçları buğday kokan delikanlılar



    ve nice gavurdağı kızlarının

    birer birer ırzına geçilmiş

    yalvarmış ihtiyarlar allah'a

    - rivayet şöyledir kim -

    dumanlı bir güz akşamı

    şu mor dağlar efendim

    destur demiş de yürümüş

    silkinip kalkmış ayağa



    gel haberi öteden verelim

    çıkmış dağlara kendiliğinden

    cebbar oğlu mehemmed

    fransız'a silah çekmiş

    hür yaşamak uğruna

    ırz uğruna namus uğruna

    ana için baba ve kardeş için



    şu mübarek topraklar

    şu mübarek vatan için

    derken efendim

    bir gün kaman'dan öte

    uğrun uğrun haber ulaşmış

    urfa'nın antep'in köylerine

    gözü kanlı maraş beylerine



    cebbar oğlu mehemmed

    burcu burcu çam kokan bir yaz akşamı

    omuz vermiş bir ağaç gölgesine

    usul usul türkü söylüyor

    - hasret kuşun kanadında

    deli kuşlar uçun gayrı

    yazımız böyle yazılmış

    bu diyardan göçün gayrı -

    kirveleri durdu ve süleyman

    on sekiz adım gerisinde

    şahin gibi tünemişler kayaların üstüne

    avuçları sıcak bakışları ok gibi

    deliyor her dokunduğu yeri

    biri doğuya bakıyor diğeri batıya



    iptida durdu görüyor geleni

    yel midir toz mudur anlamıyor

    lakin bıyıkları terlemeden

    çeteci olan garip ökkeş

    çok geçmeden getiriyor haberi

    tabur tabur üstümüze varıyor

    düşman yola çıktı savranlı'dan



    hemen mevzie sokuldu mehemmed

    yanıbaşında durdu ve gerisinde süleyman

    çeteler yer tutup pusu kurdular

    kanlı geçit boyuna

    düşman yanaşırken kaman köyüne

    bekletmeden yaylım ateşi açıldı

    mermi kurşun yağmur gibi saçıldı

    ilk seferinde on beş kişi vurdular

    ve bir hayli düşman kırdılar

    yamaçlarda koptu kızılca kıyamet

    cesaretlerine söz yoktu ama

    neyleyip nitsinler düşman daha çoktu

    düştü birer birer bütün yiğitler

    gürültüler boğazda sustu nihayet



    demek diz üstü düşmüş mehemmed

    kirvesi durdu'nun yanıbaşına

    kanlar akar yarasından

    al al olmuş çevresinden



    köpük köpük gözlerini doldurur

    bir başına mehemmed yedi düşman öldürür

    mavzerinin namlusu hala sıcak

    tutulmaz

    ölümün derdi büyük yiğenim

    çare bulunmaz



    aynı akşam doğurmuş karısı döne

    mavi gözlü bir çocuk sarışın

    bir avuç toprak sarmışlar altına

    ve kemal koymuşlar adını



  10. #30
    İnci Tanesi ray-man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.12.2009
    Bulunduğu yer
    İzmir/Karşıyaka
    Mesajlar
    6.003
    Post Thanks / Like
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tecrübe Puanı
    283

    Standart

    CİNAYET SAATİ



    Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi

    Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu

    Dört bıçak çekip vurdular dört kişi

    Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu



    Deli cafer ismail tayfur ve şaşı

    Maktulün onbeş yıllık arkadaşı

    Üçü kamarot öteki aşçıbaşı

    Dört bıçak çekip vurdular dört kişi



    Cinayeti kör bir balıkçı gördü

    Ben gördüm kulaklarım gördü

    Vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü

    Hiçbiriniz orada yoktunuz



    Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu

    On üç damla gözyaşını saydım

    Allahına kitabına sövüp saydım

    Şafak nabız gibi atıyordu

    Sarhoştum Kasımpaşa'daydım

    Hiçbiriniz orada yoktunuz



    Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi

    Polis kaatilleri arıyordu

    Deli cafer ismail tayfur ve şaşı

    Üzerime yüklediler bu işi

    Sarhoştum Kasımpaşa'daydım

    Vapuru onlar vurdu ben vurmadım

    Cinayeti kör bir balıkçı gördü



    Ben vursam kendimi vuracaktım



3. Sayfa - Toplam 13 Sayfa var BirinciBirinci 1 2 3 4 5 ... SonuncuSonuncu

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

  • Şikayet, Telif hakları ve Yasal bildirimler için tıklayın.
  • .

    İletişim: [email protected]