YaGMuR_YüReKLiM
08.02.2013, 19:40
1.KÜÇÜK İŞLETMENİN FONKSİYONLARI :
Bir işletmenin asıl amacı kar veya herhangi bir biçimde fayda sağlamak için belli bir ücret karşılığında satmak üzere mal veya hizmet üretmektir.
İşletme, üretim araçlarının düzenli bir şekilde birleşmesinden meydana gelen bir birimdir. Bir işletme;
Doğal Kaynak,
Emek,
Mal,
Organizasyon,
isimlerini taşıyan 4 öğeden oluşmaktadır. Ancak bu öğeler rasgele bir biçimde değil, belli oran ve düzenler var olmak kaydıyla bir araya gelirler. Yani tüm öğeyi oluştururlar. Bu açıdan ele alındığında ; bir işletmede temel olarak şu fonksiyonlar bulunur :
Tedarik
Üretim
Pazarlama
Finans
Muhasebe
Personel Yönetimi
Yönetim
2.KOBİ’ lerin Özellikleri:
KOBİ’ler için literatürde genel kabul görmüş bir tanım bulunmamakta; bu tanım ülkeden ülkeye; ülke içerisinde de kurumdan kuruma esas alınan ölçütlere göre değişiklik arz etmektedir. Çünkü KOBİ’ler tedarik, üretim, pazarlama, finansman, personel ve yönetim gibi temel işletmecilik fonksiyonlarına ek olarak, isthdam ettikleri personel sayısı, satış hacmi, kullandıkları enerji miktarı, kapasite düzeyi, yarattıkları katma değer, kar haddi ve piyasa payı gibi ölçülebilen özellikleri açısından da büyük farklılık göstermektedirler. Diğer taraftan genel kabul görmüş bir tanıma ulaşabilme çabasının temelinde ise ülkeler tarafından KOBİ’lerin ;
-Ekonomide rekabetin yerleşmesi vesürdürülebilmesi için vazgeçilmez temel ekonomik birimler olduklarına,
-Ekonomiyi kemikleşmekten ve çökmekten koruyarak canlılık getirdiklerine,
-Değişme ve yenilikleri hemen uygulamaya koyma esnekliğine sahip oldukları için yenilikçi olduklarına ve sanayileşme sürecini hızlandırdıklarına,
-Geniş toplum kesimlerinin yaratıcı fikirlerinin ortaya çıkmasına ve dolayısıyla ekonomik gelişmenin hızlanmasına katkıda bulunduklarına,
-İstihdam yaratma kaynağı olmaları nedeniyle, toplumsal düzenin ve istikrarın garantisi olduklarına ve
-Bölgesel kalkınmayı hızlandırarak küçük yerleşim yerlerinden metropollere göçü engellediklerine inanılması yatmaktadır.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin iktisadi kalkınmada başlıca sorunları düalizm, teknolojik gelişmedeki eksiklikler, girişimcilik gücü noksanlığı, işsizlik ve sermaye birikimi sorunlarıdır. Bu sorunların aşılması ve iktisadi kalkınmanın dengeli bir biçimde sağlanması için KOBİ’ler bir araç olarak kullanılabilir. Çünkü, Pazar ekonomilerine kolaylıkla uyum sağlayabilen, esnek yapıları itibariyle ekonomik dalgalanmaları daha fazla göğüsleyebilen, küçük özsermaye ile kurulabilen, daha az yatırımla daha fazla istihdam sağlayabilen, teknolojik yeniliklere daha yatkın ve adapte olabilen, yan sanayi olarak büyük sanayi işletmelerinin tamamlayıcılık rolünü üstlenebilen KOBİ’ler Türkiye’nin iktisadi kalkınmasında ihmal edilemeyecek temel taşlardır.
3.KOBİ’lerde Yönetim Süreci:
Bir KOBİ yöneticisi, genelde çok sayıda işçi ile uğraşmak zorunda değildir. Bazen bir ya da iki kişiyle işleri yürütüyor olabilir. Bu süreçte, yönetici kademesindeki kişi, terminiloji olarak, planlama, üretim, tedarik, örgütleme, yürütme ve kontrol kavramlarını kullanamayabilr. Ancak o anda yaptığı iş, bu fonksiyonlardan birinin kapsamına girmektedir.
Pek çok girişimci, işe belli bir konuda uzman olarak başlar, zamanla daha geniş bakış açısına sahip olur. İyi yönetim, bütün işletme fonksiyonları için genel bir sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Başarılı yönetici teknik, beşeri ve kavramsal yönetim kabiliyetlerini geliştirmiş kişidir. Bir KOBİ yöneticisinin elinde insan gücü, para, makine, pazar payı, materyal, yöntem, zaman ve yer gibi kaynaklar oldukça kısıtlı bulunduğundan, yönetim süreci kendisi için daha fazla önem taşımaktadır.
Başarılı bir pazarlama, üretim, tedarik ve finansman fonksiyonu ile güçlü bir KOBİ oluşturmak, başarılı bir yönetim sürecine bağlıdır.
4.Üretim Fonksiyonu:
4.1 Üretimin Tanımı ve Üretimin Özellikleri :
İşletmelerde bir hammaddeyi işleyerek onun yapısını değiştirilmesi ya da en baştan yapılarak bir çıktıya ulaşılmasına üretim denir. Kısaca işgücü, materyal ve teçhizat kullanılarak fiziksel bir maddenin ortaya komasıdır.
Pazarlama ve diğer fonksiyonlarla sürekli etkileşim içinde olan üretim, diğer fonksiyonları da sürekli takip etmek durumundadır. Yöneticiler, pazarlama araştırmaları sonunda, üretecekleri malda yapılacak değişimleri en verimli şekilde ortaya koymalıdır.
İmalat yapan bir şirket, çalışanlardan, malzemeden ve makinalardan oluşur. Bunların temel amacı kar için mal üretmektir. İmal edilen ürünler tüketiciye göre veya endüstriyel olarak sınıflandırılır; işçilik veya işlem esasına göre imal edilirler. Toplu üretim için aynı işlem defalarca uygulanır. Müşteriler değişik veya belli şartlara uygun mallar isterlerse bir defaya mahsus üretimler yapılır. Kısa süreli ve bir işlik imalatın bir takım avantajları vardır, bazıları şunlardır :
• Az sermaye yatırımı ile, mevsimlik ihtiyaçlara karşılık verir. (giyim eşyası)
• Çabuk hizmet verebilir. (basın)
• Az miktardaki endüstri taleplerini karşılama (özel dizaynlı müşteri talepleri)
Girişimcinin başarısı onun etkin mamül üretme yeteneğine bağlıdır. Müşteriden sipariş alabilmek için imalatının rakiplerininkinden farklı olması gerekir. Malın üretiminde elde bulunan bütün imkanlardan yararlanılmalıdır. Girişimcinin üretime yakın olması dolayısıyla üretim sürecine özel dizaynlar, hizmetler ve kalite üstünlükleri ilave edilebilir.
Üretimde en yüksek tasarruf ve etkinlik sağlamak üzere; donanımla faaliyet arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi olan işyeri düzeni , düşük maliyetli ve yeterli bir üretim için önemlidir. Bunu sağlamak için iyi bir yerleşme planı gerekir. Yerleşme planın yaparken işletmeci şu unsurlara dikkat etmelidir :
• Malzeme ve mal işleme masraflarını en aza indirmek
• Makine ve donanımdan en çok yararı sağlamak
• Çalışanların zamanından en iyi biçimde yararlanmak
• Genişleme ve takviyeler için gerekli esnekliği sağlamak
Girişimci üretimdeki değişikliklerle talepteki ani artış ve düşüşleri karşılamak için stratejiler geliştirmelidir. Talepteki ani artışlar mesai ile karşılanabilir. Eğer hala karşılanamıyorsa tam veya kısmi vardiyalar konulabilir.
4.2 Üretim Sistemleri :
Üretim planlaması ve kontrolü faaliyetlerinin seviyesi ve ayrıntıları , üretim sistemlerinin tiplerine göre farklılık gösterir. Bu faaliyetler, ürün miktarı arttıkça ve imal edilen ürünlerin çeşitliliği azaldıkça basitleşir.
A.Siparişe GöreÜretim : Küçük miktarlarda fakat yüksek düzeyde ürün çeşitliliğini kapsayan belirli siparişleri karşılamak üzere yapılan üretim sistemidir.
B.Parti Üretimi : Bu tip üretim sistemlerinde belirli siparişi yahut sürekli talebi karşılamak için benzer veya aynı cinsten ürünler partiler halinde üretilir. Bu sistemin en büyük özelliği, bir parti bitmeden diğer partinin üretimine geçilmemesidir. Ayrıca talep süreklidir ve de sipariş tipi üretimde olduğu kadar değişken değildir. Bu sistemlerde iki ana sorundan söz edilebilir; birincisi parti büyüklükleri ve parti adetlerinin tespitidir. Parti büyüklükleri ve parti tekrarları arttıkça kazanılan deneyim, üretim planlaması, planın uygulanması ve kontrolündeki en önemli zorluklardan biri olan belirsizliği azaltır. Bunun yanısıra atelye düzeyinde işin tekrarı uzmanlaşmayı getirir.
C.Sürekli Üretim : Yüksek miktarlarda fakat düşük seviye çeşitlilik gösteren birimler için uygulanan üretim sistemidir. Uzmanlaşmanın gerçekleştiği bu üretim sistemlerinin kurulabilmesi için talebin üretim hızından fazla olması şartı vardır.
Sürekli üretimde, birbirinden farklı operasyon sıralarına ve yardımcı üretim araçlarına ihtiyaç gösteren değişik ürünlerin imalatında ortaya çıkan karmaşıklıklar ve zorluklar yoktur. Ana özelliği ürün akışı ve tesisin üretilecek ürüne göre tasarlanmasıdır.
Bu tip üretimde ana sorunlar şunlardır :
- Sürekli üretim için iyi dengelenmiş bir üretim hattı tasarımı yapmak,
- Hat üzerindeki tezgahların güvenilirliği ve bakım-onarımını cevaplamak,
- Hammadde ve yarı mamul ihtiyacını zamanında sağlamak,
- Ürün tasarımı çalışmalarını etkin bir düzeyde sürdürmek,
- Üretim hattının düzgün işleyişini sağlayacak yükleme programları yapmak.
İşletmelerde, bu üretim tiplerini kesin olarak birbirinden atırmak oldukça zordur. Genelde, bir işletme içinde birkaç üretim tipini birarada görmek mümkündür. Ancak üretim tiplerinin doğru olarak belirlenmesi, üretim planlama ve kontrol çalışmalarının temelini oluşturur, çünkü üretim tiplerinin yapısal çeşitliliğinden kaynaklana değişik problemler planlama ve kontrol çalışmalarını yönlendirirler.
4.3 KOBİ’leri Büyük İşletmelerden Ayıran Üretim Fonksiyonları :
• Büyük işletmelerde daha çok kütle üretim biçimi geçerliyken, küçük işletmelerde atelye tipi üretim tarzı yaygındır. Bu durum işletme ölçeği küçüldükçe daha çok belirginlik kazanabilmektedir.
• Büyük işletmeler genellikle piyasaya üretim yaparlar. Küçük işletmelerde ise sipariş üzerine üretim daha yaygın olup, işletme ölçeği küçüldükçe bu üretim biçim daha büyük önem kazanır. Bu özelliğin bir sonucu olarak küçük işletmelerde ürün stoku sorunu önemini kaybedebilir.
• Küçük işletmelerde işbölümü çok ileri seviyelere götürülmemiştir. Ayrıca, aralıklı ve küçük büyüklüklerde üretimin yapıldığı bu işletmelerde yapılan iş sürekli değişmektedir. Dolayısıyla işgören yaptığı işin hangi sipariş için yapıldığını bilir. İşgören sadece kendi yaptığı işle değil, siparişin kendisi ile de ilgilidir. Bu nedenlerle küçük işletmelerde işgörenin yaptığı işe karşı yabancılaşması önlenmiş olabilmektedir.
• Büyük işletmelerin üstünlüğü daha çok fiyat ve kalite konusundadır. Küçük işletmelerin rekabet gücü ise daha ziyade teslim tarihinin çabuklaştırılması, sipariş verenin özel koşullarının dikkate alınabilmesi ve isteklerine uyum sağlanabilmesi gibi nitel konulardır.
• İşletme yöneticisi durumunda olan işletme sahibi, genellikle üretim tekniği konusunda tecrübeli, işin içinde yetişmiş, bu konularda bilgi sahibi bir kimsedir. Bu özellik, küçük işletmelerde ürün ve teknik yenilikler konusunda önemli bir potansiyel oluşturur. Aynı durum işletmede çalışan kaliteli ve tecrübeli personel grubu için de geçerlidir. Dolayısıyla küçük işletmeler kişiyedayana, kısa vadede uygulanabilirlik karakteri olan yenilikler konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Buna karşılık; sistemli bir AR-GE faaliyeti gerektiren yenilik konularında küçük ve orta büyüklükteki işletmeler büyük işletmelere göre çok geride kalmaktadır. Bu sonuç, temel Ar-ge faaliyetlerine dayanan yenilikler için özellikle geçerlidir çünkü küçük işletmeler ne bu tür yeniliklerin gerektirdiği Ar-Ge giderlerini karşılayacak mali güce ne de uzman personele sahiptir. Dolayısıyla bu işletmelerde bu tür Ar-Ge faalitlerine girişilmemesi tavsiye edilir.
4.4 Küçük İşletmelerin Üretimde Üstün Yönleri :
• Piyasa ile etkileşimi çok yakın olan küçük işletmeler talep değişimlerine çabuk uyum sağlarlar. Emek-yoğun olan üretim teknikleri bu değişimin hızlı olmasına olanak verir.
• Özellikle belli bir deneyim, insan gücü gerektiren emek-yoğun işler vardır ki, bunlar uzmanlaşma isteyen işlerdir ve diğer işletmelerin bu alanda çalışması zordur.
• Pazarın dar olduğu üretim alanlarında daha başarılı olurlar.
• İyi planlanan bir üretim alanında küçük işletmeler “part-time” iş yapabilme olanağı tanıdığından daha ekonomik olmaktadır. Örneğin; tarım işletmelerinde çalışan ailelere kış mevsiminde, yaz döneminde satılmak üzere turistik nitelikte üretim yaptırılabilir.
• Sipariş üzerine çalışan küçük işletmeler bu tür mallarda üretimlerde üstünlük taşırlar.
4.5 KOBİ’lerde Üretim Sorunları :
• Küçük ve orta ölçekli işletmelerin gerçekleştirdikleri üretim miktarları, büyük işletmelere oranla daha düşük düzeyde kaldığından bu firmaların hammadde ve ara malı piyasalarında fiyatlar ve diğer alım şartları üzerinde, kendi lehlerine yeterli etkide bulunamamaları ve sonuçta daha yüksek fiyatlarla girdi temin edbilmelerine neden olmaktadır.
• Yeterli hammadde stoğunun bulundurulamaması, gerekli üretimin yapılamaması ve zamanında üretimi yapılamayan malın geç teslimi nedeniyle de, müşteri kaybı gündeme gelir. Yüksek enflasyon dolayısıyla yeterli hammadde stoku yaparak istenilen üretim hacmini gerçekleştirip yüksek satış gelirlerine ulaşamayan KOBİ’ler güçlerini giderek kaybederler.
• KOBİ’ler içinde bulundukları finansal zorluklar sebebiyle de modern makine parkına sahip olmamaları, kalifiye eleman eksikliği, kalitenin ihmal edilmesi, altyapı yetersizliği vb. Nedenler, üretimin kaliteli ve zamanında yapılmasını engellemektedir.
• İhracat yapan firmalar için başka bir dezavantaj da, girdi fiyatlarının istikrarlı olmaması, dolayısıyla döviz fiyatlarının üzerinde fiyata sahip girdilerle yapılan ürünün satış fiyatına yansıtılmaması, zaten 6 ay gibi vadelerle satış yapan bir firmayı zor duruma sokmaktadır. Bu nedenle, uzun vadeli satış yapmak isteyen bir firma satış yapmama riskini taşımaktadır.
• Kapasite kullanım oranlarının KOBİ’lerin büyük çoğunluğunda düşük olması maliyeti arttırıcı bir başka etkendir. Talep yetersizliği, kısıtlı Pazar olanakları, Pazar araştırma yeteneğinin eksikliği, enflasyon vb. nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.
4.6 Üretimin Sistematik Analizi :
Üretim sürecinden en etkin şekilde faydalanmak; üretim masraflarını azaltma, siparişleri zamanında karşılama ve değişen çevre koşullarına uyum sağlama ile olur. Üretim planında yer alan makine ve gereçlerin yerleştirilmesi, işçilerin seçim ve çalışma koşullarının tespitinden sonra bunların sistematik olarak incelenerek kaydedilmesi gerekir.
Sistematik olarak incelenecek faaliyetlerin tümü bütün ayrıntılarıyla ve onları etkileyen nedenlerle birlikte incelenmesi gerekir. Bu bilgilerin kağıda aktarılması incelemenin gözlemle yapılıyormuş gibi bilgi sahibi olunmasını sağlar.
Bu inceleme sonucunda, işgücünün yanlış yerleştirilmesi, yaşanılan darboğazların nerelerden kaynaklandığı, üretimde meydana gelen diğer etkenler açıkça ortaya konabilmektedir ve bunlar hakkında önlem alma yoluna gidilir.
4.7 Kalite Kontrol :
Kalite kontrolünün temel amacı müşteri tatminidir. Tüketicinin ihtiyaç duyduğu, üründe aradığı bazı özellikler vardır. Üretici bu özellikleri sağladığı koşulda satışını gerçekleştirebilecektir. Diğer taraftan üreticinin uyması gereken bazı yönetmelikler ve koruması gereken bazı kanunlar vardır. Bunların tümünün sağlanabilmesi kalite kontrol ile olur. Kalite kontrol, maliyet açısından da önemli yer tutmaktadır. Kalite standartları arttıkça üretim maliyetleri de o oranda artar.
Kalite kontrol sadece bir bölüm olarak ele alınmamalıdır. Her yönetici,mühendis planlamasını yaparken kaliteyi göz önünde bulundurmalıdır. Satın alınacak mallardan, satışa sunulacak mallara kadar her bölümde kalite ön planda tutulur.
İyi bir kalite kontrolünün temel şartı; hataları mümkün olduğu kadar erken bulmak ve yok ederek üretime kaldığı yerden devam etmektir. Bu hatalar zamanında fark edildiği taktirde ileride katlanılacak olan maliyetten kaçınılmış olunacaktır.
Modern imalatın egemen olduğu toplumumuzda, kalite kontrol önemini gitgide arttırmaktadır.
5.Tedarik Fonksiyonu :
Tedarikleme, tıpkı teknoloji, ürün geliştirme, standardizasyon ve nitelikli personel gibi üretimde kalite unsurunun evrensel boyutlarda elde edilmesinde rol oynayan çok önemli faktörlerdendir. Tedarikleme, üretimde kullanılan hammadde, malzeme ve yarı mamullerle ilgili olup üretimle iç içedir.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler sanayinin girdisi olan hammadde ve ara malların tedarikinde miktar, nicelik, zaman ve maliyet konularında sorunlarla karşılaşmaktadırlar.
.
5.1 Küçük İşletmelerin Tedarik İşlevine İlişkin Başlıca Özellikleri :
Hammadde en önemli üretim faktörlerindendir. Aynı derecede de ürünün kalitesini ve fiyatını etkiler. İşletmeler için hammadde ve yarı mamulün kalitesi, fiyatı ve zamanında tedariki oldukça önemlidir. Zamanında tedarik edilmeyen hammadde veya yarı mamul büyük oranda iş kaybına neden olabilir. Üretim miktarının düşük olması nedeniyle hammadde ve malzeme sipariş hacmi de büyük işletmelere göre daha düşük seviyede kalmaktadır. Bunun sonucunda büyük miktarlarda sağlanan iskonto olanaklarından küçük işletmeler faydalanamamaktadırlar. Büyük miktarda sipariş verip iskontodan yararlandıkları takdirde ise stok maliyetleri artmaktadır. Stoklamaya gidilmemesi halinde ise, sürekli fiyat artışlarından yoğun biçimde etkilenmeleri söz konusudur. Yani KOBİ’ ler hammaddeyi pahalıya alarak, daha fazla nakliye ödeyerek birim başına daha fazla maliyete katlanırlar
Küçük ve orta ölçekli işletmeler sipariş tarzı üretim yaptıklarından, ihtiyaç duydukları malzemeler alacakları siparişe göre değişir. Sürekli olarak aynı malzemeyi kullanmadıklarından uzun vadeli malzeme tedarikine gidemezler. Genelde mali durumları da büyük çaplı alımlara izin vermez. Bu nedenle, bu işletmelerde istenilen malzemenin, istenilen miktarda ve istenilen zamanda tedarikinde büyük güçlüklerle karşılaşılır. Bu güçlüklerin aşılması ancak malzemeye yüksek fiyat ödemekle ve/veya malzeme standartlarına ilişkin toleransları geniş tutmakla mümkün olur. Bu ise hem maliyet hem kalite yönünden fedakarlık yapmayı gerektirir. Tedarik maliyetleri artışları mamul fiyatlarını etkilemekte ve piyasadaki rekabeti zedelemektedir. Maliyeti fiyata yansıtamayanların ise ciro ve karlılıkları azalmaktadır. Sonuçta işletmenin rekabet gücü azalır.
Bir işletmenin asıl amacı kar veya herhangi bir biçimde fayda sağlamak için belli bir ücret karşılığında satmak üzere mal veya hizmet üretmektir.
İşletme, üretim araçlarının düzenli bir şekilde birleşmesinden meydana gelen bir birimdir. Bir işletme;
Doğal Kaynak,
Emek,
Mal,
Organizasyon,
isimlerini taşıyan 4 öğeden oluşmaktadır. Ancak bu öğeler rasgele bir biçimde değil, belli oran ve düzenler var olmak kaydıyla bir araya gelirler. Yani tüm öğeyi oluştururlar. Bu açıdan ele alındığında ; bir işletmede temel olarak şu fonksiyonlar bulunur :
Tedarik
Üretim
Pazarlama
Finans
Muhasebe
Personel Yönetimi
Yönetim
2.KOBİ’ lerin Özellikleri:
KOBİ’ler için literatürde genel kabul görmüş bir tanım bulunmamakta; bu tanım ülkeden ülkeye; ülke içerisinde de kurumdan kuruma esas alınan ölçütlere göre değişiklik arz etmektedir. Çünkü KOBİ’ler tedarik, üretim, pazarlama, finansman, personel ve yönetim gibi temel işletmecilik fonksiyonlarına ek olarak, isthdam ettikleri personel sayısı, satış hacmi, kullandıkları enerji miktarı, kapasite düzeyi, yarattıkları katma değer, kar haddi ve piyasa payı gibi ölçülebilen özellikleri açısından da büyük farklılık göstermektedirler. Diğer taraftan genel kabul görmüş bir tanıma ulaşabilme çabasının temelinde ise ülkeler tarafından KOBİ’lerin ;
-Ekonomide rekabetin yerleşmesi vesürdürülebilmesi için vazgeçilmez temel ekonomik birimler olduklarına,
-Ekonomiyi kemikleşmekten ve çökmekten koruyarak canlılık getirdiklerine,
-Değişme ve yenilikleri hemen uygulamaya koyma esnekliğine sahip oldukları için yenilikçi olduklarına ve sanayileşme sürecini hızlandırdıklarına,
-Geniş toplum kesimlerinin yaratıcı fikirlerinin ortaya çıkmasına ve dolayısıyla ekonomik gelişmenin hızlanmasına katkıda bulunduklarına,
-İstihdam yaratma kaynağı olmaları nedeniyle, toplumsal düzenin ve istikrarın garantisi olduklarına ve
-Bölgesel kalkınmayı hızlandırarak küçük yerleşim yerlerinden metropollere göçü engellediklerine inanılması yatmaktadır.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin iktisadi kalkınmada başlıca sorunları düalizm, teknolojik gelişmedeki eksiklikler, girişimcilik gücü noksanlığı, işsizlik ve sermaye birikimi sorunlarıdır. Bu sorunların aşılması ve iktisadi kalkınmanın dengeli bir biçimde sağlanması için KOBİ’ler bir araç olarak kullanılabilir. Çünkü, Pazar ekonomilerine kolaylıkla uyum sağlayabilen, esnek yapıları itibariyle ekonomik dalgalanmaları daha fazla göğüsleyebilen, küçük özsermaye ile kurulabilen, daha az yatırımla daha fazla istihdam sağlayabilen, teknolojik yeniliklere daha yatkın ve adapte olabilen, yan sanayi olarak büyük sanayi işletmelerinin tamamlayıcılık rolünü üstlenebilen KOBİ’ler Türkiye’nin iktisadi kalkınmasında ihmal edilemeyecek temel taşlardır.
3.KOBİ’lerde Yönetim Süreci:
Bir KOBİ yöneticisi, genelde çok sayıda işçi ile uğraşmak zorunda değildir. Bazen bir ya da iki kişiyle işleri yürütüyor olabilir. Bu süreçte, yönetici kademesindeki kişi, terminiloji olarak, planlama, üretim, tedarik, örgütleme, yürütme ve kontrol kavramlarını kullanamayabilr. Ancak o anda yaptığı iş, bu fonksiyonlardan birinin kapsamına girmektedir.
Pek çok girişimci, işe belli bir konuda uzman olarak başlar, zamanla daha geniş bakış açısına sahip olur. İyi yönetim, bütün işletme fonksiyonları için genel bir sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Başarılı yönetici teknik, beşeri ve kavramsal yönetim kabiliyetlerini geliştirmiş kişidir. Bir KOBİ yöneticisinin elinde insan gücü, para, makine, pazar payı, materyal, yöntem, zaman ve yer gibi kaynaklar oldukça kısıtlı bulunduğundan, yönetim süreci kendisi için daha fazla önem taşımaktadır.
Başarılı bir pazarlama, üretim, tedarik ve finansman fonksiyonu ile güçlü bir KOBİ oluşturmak, başarılı bir yönetim sürecine bağlıdır.
4.Üretim Fonksiyonu:
4.1 Üretimin Tanımı ve Üretimin Özellikleri :
İşletmelerde bir hammaddeyi işleyerek onun yapısını değiştirilmesi ya da en baştan yapılarak bir çıktıya ulaşılmasına üretim denir. Kısaca işgücü, materyal ve teçhizat kullanılarak fiziksel bir maddenin ortaya komasıdır.
Pazarlama ve diğer fonksiyonlarla sürekli etkileşim içinde olan üretim, diğer fonksiyonları da sürekli takip etmek durumundadır. Yöneticiler, pazarlama araştırmaları sonunda, üretecekleri malda yapılacak değişimleri en verimli şekilde ortaya koymalıdır.
İmalat yapan bir şirket, çalışanlardan, malzemeden ve makinalardan oluşur. Bunların temel amacı kar için mal üretmektir. İmal edilen ürünler tüketiciye göre veya endüstriyel olarak sınıflandırılır; işçilik veya işlem esasına göre imal edilirler. Toplu üretim için aynı işlem defalarca uygulanır. Müşteriler değişik veya belli şartlara uygun mallar isterlerse bir defaya mahsus üretimler yapılır. Kısa süreli ve bir işlik imalatın bir takım avantajları vardır, bazıları şunlardır :
• Az sermaye yatırımı ile, mevsimlik ihtiyaçlara karşılık verir. (giyim eşyası)
• Çabuk hizmet verebilir. (basın)
• Az miktardaki endüstri taleplerini karşılama (özel dizaynlı müşteri talepleri)
Girişimcinin başarısı onun etkin mamül üretme yeteneğine bağlıdır. Müşteriden sipariş alabilmek için imalatının rakiplerininkinden farklı olması gerekir. Malın üretiminde elde bulunan bütün imkanlardan yararlanılmalıdır. Girişimcinin üretime yakın olması dolayısıyla üretim sürecine özel dizaynlar, hizmetler ve kalite üstünlükleri ilave edilebilir.
Üretimde en yüksek tasarruf ve etkinlik sağlamak üzere; donanımla faaliyet arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi olan işyeri düzeni , düşük maliyetli ve yeterli bir üretim için önemlidir. Bunu sağlamak için iyi bir yerleşme planı gerekir. Yerleşme planın yaparken işletmeci şu unsurlara dikkat etmelidir :
• Malzeme ve mal işleme masraflarını en aza indirmek
• Makine ve donanımdan en çok yararı sağlamak
• Çalışanların zamanından en iyi biçimde yararlanmak
• Genişleme ve takviyeler için gerekli esnekliği sağlamak
Girişimci üretimdeki değişikliklerle talepteki ani artış ve düşüşleri karşılamak için stratejiler geliştirmelidir. Talepteki ani artışlar mesai ile karşılanabilir. Eğer hala karşılanamıyorsa tam veya kısmi vardiyalar konulabilir.
4.2 Üretim Sistemleri :
Üretim planlaması ve kontrolü faaliyetlerinin seviyesi ve ayrıntıları , üretim sistemlerinin tiplerine göre farklılık gösterir. Bu faaliyetler, ürün miktarı arttıkça ve imal edilen ürünlerin çeşitliliği azaldıkça basitleşir.
A.Siparişe GöreÜretim : Küçük miktarlarda fakat yüksek düzeyde ürün çeşitliliğini kapsayan belirli siparişleri karşılamak üzere yapılan üretim sistemidir.
B.Parti Üretimi : Bu tip üretim sistemlerinde belirli siparişi yahut sürekli talebi karşılamak için benzer veya aynı cinsten ürünler partiler halinde üretilir. Bu sistemin en büyük özelliği, bir parti bitmeden diğer partinin üretimine geçilmemesidir. Ayrıca talep süreklidir ve de sipariş tipi üretimde olduğu kadar değişken değildir. Bu sistemlerde iki ana sorundan söz edilebilir; birincisi parti büyüklükleri ve parti adetlerinin tespitidir. Parti büyüklükleri ve parti tekrarları arttıkça kazanılan deneyim, üretim planlaması, planın uygulanması ve kontrolündeki en önemli zorluklardan biri olan belirsizliği azaltır. Bunun yanısıra atelye düzeyinde işin tekrarı uzmanlaşmayı getirir.
C.Sürekli Üretim : Yüksek miktarlarda fakat düşük seviye çeşitlilik gösteren birimler için uygulanan üretim sistemidir. Uzmanlaşmanın gerçekleştiği bu üretim sistemlerinin kurulabilmesi için talebin üretim hızından fazla olması şartı vardır.
Sürekli üretimde, birbirinden farklı operasyon sıralarına ve yardımcı üretim araçlarına ihtiyaç gösteren değişik ürünlerin imalatında ortaya çıkan karmaşıklıklar ve zorluklar yoktur. Ana özelliği ürün akışı ve tesisin üretilecek ürüne göre tasarlanmasıdır.
Bu tip üretimde ana sorunlar şunlardır :
- Sürekli üretim için iyi dengelenmiş bir üretim hattı tasarımı yapmak,
- Hat üzerindeki tezgahların güvenilirliği ve bakım-onarımını cevaplamak,
- Hammadde ve yarı mamul ihtiyacını zamanında sağlamak,
- Ürün tasarımı çalışmalarını etkin bir düzeyde sürdürmek,
- Üretim hattının düzgün işleyişini sağlayacak yükleme programları yapmak.
İşletmelerde, bu üretim tiplerini kesin olarak birbirinden atırmak oldukça zordur. Genelde, bir işletme içinde birkaç üretim tipini birarada görmek mümkündür. Ancak üretim tiplerinin doğru olarak belirlenmesi, üretim planlama ve kontrol çalışmalarının temelini oluşturur, çünkü üretim tiplerinin yapısal çeşitliliğinden kaynaklana değişik problemler planlama ve kontrol çalışmalarını yönlendirirler.
4.3 KOBİ’leri Büyük İşletmelerden Ayıran Üretim Fonksiyonları :
• Büyük işletmelerde daha çok kütle üretim biçimi geçerliyken, küçük işletmelerde atelye tipi üretim tarzı yaygındır. Bu durum işletme ölçeği küçüldükçe daha çok belirginlik kazanabilmektedir.
• Büyük işletmeler genellikle piyasaya üretim yaparlar. Küçük işletmelerde ise sipariş üzerine üretim daha yaygın olup, işletme ölçeği küçüldükçe bu üretim biçim daha büyük önem kazanır. Bu özelliğin bir sonucu olarak küçük işletmelerde ürün stoku sorunu önemini kaybedebilir.
• Küçük işletmelerde işbölümü çok ileri seviyelere götürülmemiştir. Ayrıca, aralıklı ve küçük büyüklüklerde üretimin yapıldığı bu işletmelerde yapılan iş sürekli değişmektedir. Dolayısıyla işgören yaptığı işin hangi sipariş için yapıldığını bilir. İşgören sadece kendi yaptığı işle değil, siparişin kendisi ile de ilgilidir. Bu nedenlerle küçük işletmelerde işgörenin yaptığı işe karşı yabancılaşması önlenmiş olabilmektedir.
• Büyük işletmelerin üstünlüğü daha çok fiyat ve kalite konusundadır. Küçük işletmelerin rekabet gücü ise daha ziyade teslim tarihinin çabuklaştırılması, sipariş verenin özel koşullarının dikkate alınabilmesi ve isteklerine uyum sağlanabilmesi gibi nitel konulardır.
• İşletme yöneticisi durumunda olan işletme sahibi, genellikle üretim tekniği konusunda tecrübeli, işin içinde yetişmiş, bu konularda bilgi sahibi bir kimsedir. Bu özellik, küçük işletmelerde ürün ve teknik yenilikler konusunda önemli bir potansiyel oluşturur. Aynı durum işletmede çalışan kaliteli ve tecrübeli personel grubu için de geçerlidir. Dolayısıyla küçük işletmeler kişiyedayana, kısa vadede uygulanabilirlik karakteri olan yenilikler konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Buna karşılık; sistemli bir AR-GE faaliyeti gerektiren yenilik konularında küçük ve orta büyüklükteki işletmeler büyük işletmelere göre çok geride kalmaktadır. Bu sonuç, temel Ar-ge faaliyetlerine dayanan yenilikler için özellikle geçerlidir çünkü küçük işletmeler ne bu tür yeniliklerin gerektirdiği Ar-Ge giderlerini karşılayacak mali güce ne de uzman personele sahiptir. Dolayısıyla bu işletmelerde bu tür Ar-Ge faalitlerine girişilmemesi tavsiye edilir.
4.4 Küçük İşletmelerin Üretimde Üstün Yönleri :
• Piyasa ile etkileşimi çok yakın olan küçük işletmeler talep değişimlerine çabuk uyum sağlarlar. Emek-yoğun olan üretim teknikleri bu değişimin hızlı olmasına olanak verir.
• Özellikle belli bir deneyim, insan gücü gerektiren emek-yoğun işler vardır ki, bunlar uzmanlaşma isteyen işlerdir ve diğer işletmelerin bu alanda çalışması zordur.
• Pazarın dar olduğu üretim alanlarında daha başarılı olurlar.
• İyi planlanan bir üretim alanında küçük işletmeler “part-time” iş yapabilme olanağı tanıdığından daha ekonomik olmaktadır. Örneğin; tarım işletmelerinde çalışan ailelere kış mevsiminde, yaz döneminde satılmak üzere turistik nitelikte üretim yaptırılabilir.
• Sipariş üzerine çalışan küçük işletmeler bu tür mallarda üretimlerde üstünlük taşırlar.
4.5 KOBİ’lerde Üretim Sorunları :
• Küçük ve orta ölçekli işletmelerin gerçekleştirdikleri üretim miktarları, büyük işletmelere oranla daha düşük düzeyde kaldığından bu firmaların hammadde ve ara malı piyasalarında fiyatlar ve diğer alım şartları üzerinde, kendi lehlerine yeterli etkide bulunamamaları ve sonuçta daha yüksek fiyatlarla girdi temin edbilmelerine neden olmaktadır.
• Yeterli hammadde stoğunun bulundurulamaması, gerekli üretimin yapılamaması ve zamanında üretimi yapılamayan malın geç teslimi nedeniyle de, müşteri kaybı gündeme gelir. Yüksek enflasyon dolayısıyla yeterli hammadde stoku yaparak istenilen üretim hacmini gerçekleştirip yüksek satış gelirlerine ulaşamayan KOBİ’ler güçlerini giderek kaybederler.
• KOBİ’ler içinde bulundukları finansal zorluklar sebebiyle de modern makine parkına sahip olmamaları, kalifiye eleman eksikliği, kalitenin ihmal edilmesi, altyapı yetersizliği vb. Nedenler, üretimin kaliteli ve zamanında yapılmasını engellemektedir.
• İhracat yapan firmalar için başka bir dezavantaj da, girdi fiyatlarının istikrarlı olmaması, dolayısıyla döviz fiyatlarının üzerinde fiyata sahip girdilerle yapılan ürünün satış fiyatına yansıtılmaması, zaten 6 ay gibi vadelerle satış yapan bir firmayı zor duruma sokmaktadır. Bu nedenle, uzun vadeli satış yapmak isteyen bir firma satış yapmama riskini taşımaktadır.
• Kapasite kullanım oranlarının KOBİ’lerin büyük çoğunluğunda düşük olması maliyeti arttırıcı bir başka etkendir. Talep yetersizliği, kısıtlı Pazar olanakları, Pazar araştırma yeteneğinin eksikliği, enflasyon vb. nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.
4.6 Üretimin Sistematik Analizi :
Üretim sürecinden en etkin şekilde faydalanmak; üretim masraflarını azaltma, siparişleri zamanında karşılama ve değişen çevre koşullarına uyum sağlama ile olur. Üretim planında yer alan makine ve gereçlerin yerleştirilmesi, işçilerin seçim ve çalışma koşullarının tespitinden sonra bunların sistematik olarak incelenerek kaydedilmesi gerekir.
Sistematik olarak incelenecek faaliyetlerin tümü bütün ayrıntılarıyla ve onları etkileyen nedenlerle birlikte incelenmesi gerekir. Bu bilgilerin kağıda aktarılması incelemenin gözlemle yapılıyormuş gibi bilgi sahibi olunmasını sağlar.
Bu inceleme sonucunda, işgücünün yanlış yerleştirilmesi, yaşanılan darboğazların nerelerden kaynaklandığı, üretimde meydana gelen diğer etkenler açıkça ortaya konabilmektedir ve bunlar hakkında önlem alma yoluna gidilir.
4.7 Kalite Kontrol :
Kalite kontrolünün temel amacı müşteri tatminidir. Tüketicinin ihtiyaç duyduğu, üründe aradığı bazı özellikler vardır. Üretici bu özellikleri sağladığı koşulda satışını gerçekleştirebilecektir. Diğer taraftan üreticinin uyması gereken bazı yönetmelikler ve koruması gereken bazı kanunlar vardır. Bunların tümünün sağlanabilmesi kalite kontrol ile olur. Kalite kontrol, maliyet açısından da önemli yer tutmaktadır. Kalite standartları arttıkça üretim maliyetleri de o oranda artar.
Kalite kontrol sadece bir bölüm olarak ele alınmamalıdır. Her yönetici,mühendis planlamasını yaparken kaliteyi göz önünde bulundurmalıdır. Satın alınacak mallardan, satışa sunulacak mallara kadar her bölümde kalite ön planda tutulur.
İyi bir kalite kontrolünün temel şartı; hataları mümkün olduğu kadar erken bulmak ve yok ederek üretime kaldığı yerden devam etmektir. Bu hatalar zamanında fark edildiği taktirde ileride katlanılacak olan maliyetten kaçınılmış olunacaktır.
Modern imalatın egemen olduğu toplumumuzda, kalite kontrol önemini gitgide arttırmaktadır.
5.Tedarik Fonksiyonu :
Tedarikleme, tıpkı teknoloji, ürün geliştirme, standardizasyon ve nitelikli personel gibi üretimde kalite unsurunun evrensel boyutlarda elde edilmesinde rol oynayan çok önemli faktörlerdendir. Tedarikleme, üretimde kullanılan hammadde, malzeme ve yarı mamullerle ilgili olup üretimle iç içedir.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler sanayinin girdisi olan hammadde ve ara malların tedarikinde miktar, nicelik, zaman ve maliyet konularında sorunlarla karşılaşmaktadırlar.
.
5.1 Küçük İşletmelerin Tedarik İşlevine İlişkin Başlıca Özellikleri :
Hammadde en önemli üretim faktörlerindendir. Aynı derecede de ürünün kalitesini ve fiyatını etkiler. İşletmeler için hammadde ve yarı mamulün kalitesi, fiyatı ve zamanında tedariki oldukça önemlidir. Zamanında tedarik edilmeyen hammadde veya yarı mamul büyük oranda iş kaybına neden olabilir. Üretim miktarının düşük olması nedeniyle hammadde ve malzeme sipariş hacmi de büyük işletmelere göre daha düşük seviyede kalmaktadır. Bunun sonucunda büyük miktarlarda sağlanan iskonto olanaklarından küçük işletmeler faydalanamamaktadırlar. Büyük miktarda sipariş verip iskontodan yararlandıkları takdirde ise stok maliyetleri artmaktadır. Stoklamaya gidilmemesi halinde ise, sürekli fiyat artışlarından yoğun biçimde etkilenmeleri söz konusudur. Yani KOBİ’ ler hammaddeyi pahalıya alarak, daha fazla nakliye ödeyerek birim başına daha fazla maliyete katlanırlar
Küçük ve orta ölçekli işletmeler sipariş tarzı üretim yaptıklarından, ihtiyaç duydukları malzemeler alacakları siparişe göre değişir. Sürekli olarak aynı malzemeyi kullanmadıklarından uzun vadeli malzeme tedarikine gidemezler. Genelde mali durumları da büyük çaplı alımlara izin vermez. Bu nedenle, bu işletmelerde istenilen malzemenin, istenilen miktarda ve istenilen zamanda tedarikinde büyük güçlüklerle karşılaşılır. Bu güçlüklerin aşılması ancak malzemeye yüksek fiyat ödemekle ve/veya malzeme standartlarına ilişkin toleransları geniş tutmakla mümkün olur. Bu ise hem maliyet hem kalite yönünden fedakarlık yapmayı gerektirir. Tedarik maliyetleri artışları mamul fiyatlarını etkilemekte ve piyasadaki rekabeti zedelemektedir. Maliyeti fiyata yansıtamayanların ise ciro ve karlılıkları azalmaktadır. Sonuçta işletmenin rekabet gücü azalır.