PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bruce Lee



YaGMuR_YüReKLiM
14.09.2009, 00:08
Bruce Jun Fan Lee, (d. 27 Kasım 1940, San Francisco - ö. 20 Temmuz 1973, Hong Kong). Çin kökenli aktör ve Kung Fu savunma sanatı ustası. Lee Jun Fan Kantonca adı.

Bruce Lee, Amerika doğumlu Çin kökenlidir. San Francisco'daki Chinese Hospital hastanesinde dünyaya gelmiştir. Babası Lee Hoi-Chuen Çinli, annesi Grace Lee yarı Alman yarı Çinlidir. Bruce Lee Jeet Kune Do (Türkçe: durduran yumruk yolu) adını verdiği bir savunma sanatı sistemi geliştirdi.

Usta Sifudan Yip Man Hong Kong şehrinde ilk savaş sanatları eğitimi aldı. 20 Temmuz 1973 Hong Kong'da beyninde oluşan ödem sonucu hayatını kaybetmiştir.

Hayatı

San Francisco'da doğan Lee'nin asıl adı Lee Jun'dır. İsmini doğumunda hazır bulunan doktor verdi. Babası ve annesi, Çin operasında oyuncuydu. Lee doğduğunda, bir turne için Birleşik Devletlerde bulunuyorlardı. Doğuştan sağ bacağı diğerinden kısaydı. Ailesi, sakatlığının üstesinden gelebilmesi için Kung Fu öğrenmesini istedi. 6 yaşındayken bile ilerideki hırçın, sert karakterini belli ediyordu. Lee Kung Fu tekniklerini bilinçsiz bir şekilde öğrenmeye başladıktan sonra, 1954'de ünlü Kung Fu Ustası Sifu Yip Man'ının öğrencisi olarak Wing Chun sistemini çalışmaya karar verdi. İlerleyen zamanlarda da Wing Chun sistemine boks çalışmalarını da eklemeye başladı.

Sık sık karıştığı sokak kavgalarından dolayı kötü şöhret edinince doğduğu Amerika Birleşik Devletleri'ne gider. Washington Üniversitesi'nin Felsefe Bölümüne yazılır. Bir yandan okula devam ederken, bir yandan da Amerikalılara Çin Kültürü'nün zenginliğini anlatmak için o güne kadar Çinlilerden başkasına öğretilmesi yasak olan olan Kung Fu dersleri vermeye başlar. Bu amaçla kendi adını taşıyan JUN FAN KUNG FU adında bir okul açar. Bu spor okulu 1963 yılına kadar açık kaldı. Yine aynı yıl Amerikalı Linda Emery ile evlendi. Lee daha sonra Oakland'da ikinci okulunu açtı. Burada geniş bir kitleye, Amerikalılara yabancı olan bu sanatın ne kadar geniş içerikli ve derin felsefeye sahip olduğunu ispatladı.

İlk uzun metrajlı filmi; Çinli prodüktör Raymond Chow'un yeni kurduğu film şirketi Golden Harvestla çekilen için Big Boss(Büyük Patron)dur. Film Hong Kong ve güneydoğu Asya bölgesinde şimdiye kadar kırılmış tüm gişe rekorlarını alt üst ederek büyük bir patlama yaptı. Bunun üzerine Asya milliyetçiliğinin işlendiği Fist of Fury(Öfkeli Yumruk) filminde oynadı. Lee'nin bu filmlerinde kendisine özgün stilini de görmek mümkündür. Hong Kong film sanayinde avantür filmlerin hareketli sahnelerine Bruce Lee'nin Hollywood tecrübesi ile olağanüstü koreografileri yeni bir boyut kazandırmıştır. Dönemin süper starı Wang Yu bile onun altında bir role razı hale gelmişti. Büyük Usta çekilen filmin güzel olması için dövüş sahnelerinin koreografisini düzenlerken gece gündüz demeden çalışıyordu. Hareketli sahneler için uzun plan çekimler yapar, yüksek tekmeler kullanır, Escriama'nın (silahlı dövüş sanatı) Nunchaku, Bo, Kali, bıçaklar ve küçük Çin okları gibi tüm silahlarını kullanarak dövüş sahnesini olağanüstü artistlik figürlerle süslerdi.

Bruce Lee kalitesi ile Kung Fu sineması sektörüne yeni bir boyut kazandırdı. Escrima ustası Dan Inosanto, Lee'nin özgün stili Jeet Kune Do'nun kesinlikle gösteriye yönelik olmadığını, aksine çok gerçekçi, fantezisi olmayan, vücut hareketlerinin işlevine uygun bir spor olduğunu söyler. Lee'nin komple bir sporcu olduğunu, Jeet Kune Do'nun da gerçek bir dövüşte çok etkili bir sistem olduğunu hararetle savunur. Bunun yanında Bruce Lee'nin de çok iyi bir aktör olduğundan, dövüş sanatını beyaz perdede fantastik bir şov olarak seyirciye sergilemeyi becerebildiğini söyler. İşte bu yüzdendir ki; filmleri dünya sinema klasikleri arasına girmiştir.

Bruce Lee'nin üçüncü filmi Way of The Dragon(Ejderin Yolu) oldu. Bu filmde Lee'nin yanında yardımcı oyuncu olarak, Amerikada yedi defa karate şampiyonu olmuş Chuck Norris'i görüyoruz. Filmin final mücadelesinde ise adeta Karate ve Kung Fu'nun üstünlük mücadelesi sergileniyor. Bruce Lee'nin her filminde bir diğerine nazaran yenilikler göze çarpmaktadır. Bruce Lee'yi zirveye taşıyan film ise, Dan İnosantio ve Kerim Abdül Cabbar ile Game of Death(Ölüm Oyunu)dur. Amerikan filmlerinde başrol oynamayı çok isteyen ancak bunu başaramayan Lee, dördüncü filmini çekerken Amerikalı yapımcılardan başrol oynayacağı bir film teklifi geldi. Bunun üzerine sanatçı Ölüm Oyunu filmini yarıda bırakarak, Çin-Amerikan ortak yapımı olan Enter The Dragon(Ejder Kalesi) filmini çekti. Amerikan Sinemasında ve Uzakdoğu film sanayinde süper starlığa yükselen Lee Ölüm Oyunu adlı filmini tamamlayamadan öldü.

Ölmeden önce kaleme aldığı Tao of Jeet Kune Do adlı kitabı, ölümünden iki yıl sonra 1975 yılında, karısı Linda Lee tarafından yayınlandı.

YaGMuR_YüReKLiM
14.09.2009, 00:09
Bruce Lee'yi sevmek ve ona hayranlık duymak için dövüş sporlarıyla ilgilenmek gerekmez, insan olmak yeter. Sporu ve herkese benimsettiği felsefesiyle bir efsane olan Bruce Lee'ye saygı..


27 Kasım 1940, yani bundan tam 66 sene önce, dövüş sanatlarının gelmiş geçmiş en büyüğü, dövüş makinası, büyük usta Bruce Lee dünyaya geldi. 20 Temmuz 1973’te aramızdan ayrıldığındaysa arkasında muhteşem bir kariyer ve daha önemlisi de bir felsefe bıraktı: “Asla bir sistemin parçası olma, kendi sistemini yarat ve onun da su gibi seninle ilerlemesine izin ver”.

Büyük dövüş üstadı alışılmış dövüş koreografisini değiştirdi, filmlerinde kullandığı teknikle dövüş dünyasında bir milat oldu. “Jeet Kune Do” felsefesinin babası Lee tarihin en önemli dövüş sanatları aktörüydü. Sinemadaki başarısının yanı sıra yarattığı felsefeyle sadece dövüş dünyasında değil, birçok farklı ortamda da saygı duyulan ve örnek alınan bir insan oldu.

Yarattığı felsefede savunduğu “Su gibi olunması gerektiği”ydi. Suyun esnekliği ve akıcılığından yola çıkarak birçok dövüş tekniği yarattı. Filmlerinde de bunlara yer veren Lee, bu spora gönülverenlerin idolü olmakta zorlanmadı. Ölümünden sonra çıkan birçok isim onun gibi olmaya çalıştı ama bu zaten en başta Bruce Lee’nin felsefesine aykırıydı, herkes kendi gibi olmalıydı.

Döneminin dövüş sanatları aktörlerinin fiziksel kondisyona gerekli önemi vermediklerine inanırdı. Bu sebeple kendisine has vücut geliştirme ve yapılandırma teknikleri yarattı. Daha sonra bu teknikler onun hız ve gücünün kaynağı olabileceği düşünülerek birçok dövüş ustası tarafından incelendi. Özellikle sadece iki parmağını kullanarak çektiği şınavlar akıllara durgunluk verecek cinstendi.

Taoizm, Budizm ve Krishnamurti içeren bir felsefik yapıya sahipti. “Su gibi olunması gerektiği” fikriyle dünyaya damgasını vurdu. En bilinen sözü ise “Bardağın içindeyken bardağın şeklini, şişenin içindeykense şişenin şeklini alan su gibi ol”du. Kasların gerginlikten kurtuldukça vücuda daha fazla hükmedebildiğine inanan Bruce Lee, Kung Fu’nun başlangıcında tekniğin yattığını söylerdi. Lee’ye göre asıl önemli olansa Kung Fu’nun felsefesini anlayabilmekti.

Bruce Lee Time Dergisi tarafından “Asrın en önemli 100 insanı”ndan birisi olarak gösterildi. Aynı dergi kendisini gelmiş geçmiş en büyük kahraman ve idoller arasında da gösterdi. 21 Temmuz 2003 tarihinde, ölümünün 30. yılında, “Things Asian” kendisinin dünyanın en önemli dövüş sanatları ustası olduğuna ve arkasında büyük bir efsane bıraktığına dair bir makale yayınladı.

27 Kasım 2006 pazartesi günü :Shunde’de onun adını taşıyan bir dövüş sanatları merkezi açılıdı. Bu merkezde Lee’nin şanına yakışır bir heykeli, anılarının sergileneceği bir müze, dövüş sanatları akademisi ve bir konferans salonu kuruldu. Ünlü Çinli aktris Betty Ting Pei merkeze Bruce Lee tarafından kullanılmış uzak doğu silahlarını bağışladı.

FİLMOGRAFİ
The Birth of Mankind (1946)
Fu gui fu yun (1948)
Meng li xi shi (1949)
Xi lu xiang (1950)
Ren zhi cue (1951)
Qian wan ren jia (1953)
Fu zhi guo (1953)
Ku hai ming deng (1953)
Ci mu lei (1953)
Wei lou chun xiao (1953)
Gu xing xue lei (1955)
Gu er xing (1955)
Ai (1955)
Ai xia ji (1955)
Er nu zhai (1955)
Zhia dian na fu (1956)
Lei yu (1957)
Ren hai gu hong (1960)
The Big Boss (1971)
Fist of Fury (1972)
Way of the Dragon (1972)
Enter the Dragon (1973)

1973’te aramızdan ayrılan Bruce Lee 1979 yılında çekilen “Game of Death” filminde de sinema teknikleriyle oynatıldı.

Bruce Lee’nin en önemli Jeet Kune Do öğrencileri arasında ünlü aktörler James Coburn, Steve McQueen ve Chuck Norris yeralır.

ÖZLÜ SÖZLERİ
"Su gibi şekilsiz ol.

Teknik bilgiler Kung Fu’nun başlangıcıdır, önemli olan felsefesini özümseyebilmektir.

Etrafta birçok şeyi yapabileceğini iddia eden şişman insanlar var, ama buna inanmıyorlar.

Öğrenileceklerin sonsuz olduğu dünyamızda “üstat” kelimesine inanmam.

Gerçek gözlem insan kendisini örneklerden arındırdığında başlar.

Bazı insanlar uzun, bazı insanlar kısadır. Eğer herkes uzak doğu sporlarını aynı şekilde uygulasaydı, hangi insan tipi doğru uyguluyor olurdu? Eğer bir konu üzerinde çok düşünürsen onu gerçekleştirecek zamanın kalmaz."

Bruce Lee 20 Temmuz 1973’te gizemli bir şekilde hayata gözlerini yumdu. Film görüşmeleri için Hong Kong’da bulunan Lee, başağrısı sebebiyle aldığı ilaçlarla yattığı yatağında ölü olarak bulundu. Son bir umut olarak ambulansla Queen Elizabeth Hastanesi’ne götürülen "büyük efsane" tüm çabalara rağmen hayata döndürülemedi.

Asla sadece bir sporcu aktör olmadı, her zaman bir felsefenin yaratıcısı olarak hatırlandı ve hatırlanacak. Gelişen sinema teknikleri düşünülecek olursa onun hareketlerinin fazlasını yapanlar hep olacak. Ama O felsefik duruşuyla her zaman varolacak. Bruce Lee’yi sevmek ve ona hayranlık duymak için dövüş sporlarıyla ilgilenmek gerekmeyecek, insan olmak yetecek.