PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Muaviye - Aydın Tonga



Logic@
06.12.2011, 17:38
Muaviye

http://www.muhalifgazete.com/resimler/30.11.2011_5538447_23_40_.jpg



Gerek ülkemizde gerekse de dünya genelinde hüküm sürmekte olan ortak siyasi, ekonomik ve vicdani yasalarla karşı karşıyayız.

Bu yasaların kökenleri çok eskilere gitmeli ki bugün hâlâ onlar iktidardalar ve neredeyse bütün dünya ilgili yasalarla yönetiliyor. Bireysel çıkarlar ve iktidarlar uğruna her türlü çabanın hak ve reva görüldüğü, olanca eşitsizliğe ve haksızlığa karşı büyük servetlerin ve zenginliklerin ayakta alkışlandığı; bütün bu çelişki ve açmazların ise büyük bir ustalıkla ve baskıyla görünmez kılındığı günümüz dünyası yasaları, bu kirli mirası nereden almakta, kim ya da kimler, hangi anlayış ve düşünceler bu zihniyetin kökenini oluşturmakta?

Kompleks bir bütünün parçaları olarak farklı ülke ve toplumlarda aynı biçimlerde işleyen bu yasalar, iktisadi ve siyasi mantığı itibariyle aynı sonucu üretseler de yasaların geçmişi, ilgili toplumlara özgü dinamikler üzerine şekillenmiştir.

Biz bu çalışmada bugünün İslam dünyasına hâkim olan, özellikleri itibariyle de egemen iktisadi ve siyasi zihniyetle aynı olan yasaların geçmişini, kökenini sorgulamaya çalışacağız. Nerdeyse bütün bir Müslüman dünyasına egemen olan bu siyasi ve iktisadi anlayışın kökenini bulmanın önemi ise hiç şüphesiz bugün İslamiyet adına uygulanagelen politikaların yanlışlığının kökenine inmek bağlamında önemli bir saptama olacaktır. Bu saptamada bize yol gösterici olacak olan soruları şöyle sıralayabiliriz: Toplumsal adaletin kaybolduğu, fırsat eşitliğinin yerlerde süründüğü, egemen ve muktedir kesimler karşısında büyük halk yığınlarının ezildiği, dışlandığı ve bütün bu gerçekliklerin İslamiyet adına meşru sayıldığı, kabul edildiği ve bu bağlamda fetvaların yayınlatıldığı, İslam anlayışı nerede ve nasıl ortaya çıkmıştır?

Kimler İslam adına mülkiyet tutkularına girmiş, mülkü kutsamış, zenginlik ve gösteriş için kirli işbirliklerinde bulunmuştur? Kimi çevre ve kesimler bu tarih içerisinde nasıl korunmuş ve kollanmıştır? Din; iktidar savaşları ve çıkarları uğruna nasıl kullanılmış ve bu eksende yozlaştırılmış, çarpıtılmıştır? İslam tarihi içerisinde tüm bu safhalarda kim hangi safta ve kimin yanında durmuştur?

İşte bütün bu soruların yol göstericliğinde kaleme aldığımız bu çalışma, bugünün egemen “İslam” anlayışının kökenlerine inme çabasının bir sonucu olarak kaleme alınmıştır.

Bilindiği üzere tarih boyunca güçlü-zayıf ilişkisi mevcut iktisadi ve siyasi kanunlarla meşrulaştırılıp, kabul edildiği için, ezilenlerin mücadeleleri hep “yasal olmadığı” yönlü savlarla bastırılıp yok edilmek istenmiştir. Ötesi, bu kalkışma ve direniş hareketleri yine aynı minvalde “mevcut yasalara” aykırı olduğu için psikolojik ve ideolojik olarak da itibarsızlaştırılmıştır. İşte bu itibarsızlaştırma ve “lanetleme”, “dışlama” tepkilerinin en önemli ve etkili araçlardan biri de egemenlerin elindeki din silahıdır. Bu silah kitleler üzerindeki etkileyiciliği ve kapsayıcılığı nedeniyle egemen ulema-siyasi saltanatının ideolojik silahı olarak kullanılmış, siyasetin söz geçiremediği yerde fetvalar
devreye girmiş, olmadı hadisler, kıssalar uydurulmuş, bütün bir din külliyatı egemenlerin hizmetine sunulmuştur.

Elinizde bulundurduğunuz bu çalışma işte tam bu noktada bugünün egemen İslam anlayışının çıkış noktasını sorgulamak üzere tarihsel ve ilişkisel bir analiz yöntemi ile İslam tarihi içerisindeki iktisadi- siyasi kavgaların gelişim süreçleri üzerine odaklanmış ve bu bağlamda da çıkış noktasını, “iktisadi ilişkilerin ışığında İslamiyet’in gelişimi” olarak ortaya koymuştur. Bu bağlamda kitabımızı beş bölüme ayırdık ve her bölümde inanç alanının siyasal ve ekonomik alanla ilişkilerini, etkileşimlerini incelemeye çalıştık. Özellikle İslam tarihinin ilk gelişim süreçlerine damgasını vuran kabilecilik siyaseti ve bu siyasete ivme kazandıran ganimet gerçekliği ile döneme rengini veren iktisadi ilişkileri ilk bölümde ele aldık. İkinci bölümde ise sözü geçen ganimet kabile politikaları ışığında, Halife Osman dönemini ele alıp, sosyal-iktisadi gelişmeler bağlamında bu dönemin öne çıkan gelişmelerini sorguladık. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde ise kitabımıza da ismini veren Muaviye gerçekliğinibütün yönleri ile ele alıp, sosyal, siyasi, iktisadi gelişmeler noktasında Muaviye’nin devlet ve ülke yönetimini ortaya koyduk. Beşinci ve son bölümde de, yine Muaviye özelinde boy veren egemen-muktedir din ve devlet yönetimine karşı gelişen muhalif hareketleri inceledik ve çalışmamızı burada
noktaladık.

Peki, bu kitapta ne bulacak bir okuyucu? Bütün ksiklikleri ve yetersizlikleri bize ait olmakla birlikte, bu çalışmayı elinize aldığınızda göreceğiniz ve okuyacağınız ne olacaktır? Cevabını şimdiden verelim: Kapital İslamın Temeli: Muaviye isimli çalışmamızda; okuyucu, dört halife dönemi ve özellikle Muaviye iktidarına giden süreci; tarihin karanlık ve entrika dolu bu sayfalarını, inanç-güç ilişkileri ekseninde okuyacak; bu eksende egemen din anlayışının tarihsel konumlanmasında yatan dinamikleri görecek; iktidarı ele geçiren ve halen de iktidarda olan “Emevi İslam” anlayışının bu dönemde hangi politik anlayış ve silahlarla (baskı, sindirme, katliam, iktisadi rüşvet ve teklifler, makam ve mevki silahları) kurulduğuna tanık olacaktır. Ve tarihsel, iktisadi ilişkilerin bir sonucu olarak iktidarı tüccarlar, egemenler, mülk ve iktidar tapıcıları adına ele geçiren Muaviye’yi egemen zihniyetin en güçlü temsilcilerinden, liderlerinden biri olarak tanıyacaktır..

Zahmet ve yoruculuğu fazla olmakla birlikte bugün elinize ulaşan bu kitapta bana yol gösteren, çalışmaları ve kitapları ile bu tarihin aydınlatılmasına katkıda bulunan bütün düşün ve fikir emekçilerine teşekkür ederim. Bu bağlamda ’Kapital İslamın Temeli:Muaviye’ bu zihniyeti açığa çıkaran bütün düşün emekçilerine ithaf olunur.

Kitabımıza bütün D&R mağazalarında, seçkin kitapçılarda
Kitap yurdu, idefix, Kitaptürk gibi online satış noktalarından ulaşılabilir.

Yayınevi iletişim:

Doğu Kitabevi

Tel: +(90) 0212 527 29 26