Ötüken
02.05.2011, 01:06
Bahçeli, Erdoğan’a yüklenerek, “Dün simitle geçindiğini söyleyenler bugün gemi filolarıyla sefa sürüyor. Nutuğun, milleti kandırmanın gereği yok” dedi
Seçim çalışmalarını Yozgat’ın Yenifakılı ve Boğazlıyan ilçelerinde sürdüren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:
FARKLI TÜRKİYE: AKP’nin 9 yıllık iktidarında işsizlik arttı, kimse hayatından memnun değil. AKP 9 yıldır tek başına iktidar. Herkesten 2002 yılı ile 2011 yılı arasındaki geçen süreci karşılaştırmasını istiyorum. 2002 yılında işsiziniz var mıydı, evinizde aşınız kaynıyor muydu? İstediklerinizi alıp, yiyip mutlu bir hayat yaşıyor muydunuz? Şimdi durumunuz nedir? Eğer diyorsanız; 2002 yılı ile 2011 yılını kendi ailemde ve nefsimde karşılaştırdığım zaman; ’2002 yılıyla 2011 yılı arasında işimi kaybetmiş, geliri azalmış, yoksulluğa itilmiş bir insan olarak kendimi görüyorum’ diyorsanız, yeni bir iktidarın doğuşuna katkı sağlayın. Yok ben hayatımdan memnunum, 2002’de neysem şimdi çok daha iyiyim; ’işim var, aşım var, çocuklarım mutluluk içinde, servetime servet kattım’ diyorsanız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte ’haydi birlikte yürüyelim’ şarkısını söyleyip, üçüncü dönemde de iktidara getirin, o sizin bileceğiniz iş. Ama gerçeğin bu olmadığını herkes biliyor. Televizyonlarda taktim edilen Türkiye ile vatandaşımın yaşadığı Türkiye arasında çok büyük bir fark var, hangisi doğrudur?
FİLO SAHİBİ: Dün simitle geçindiğini söyleyenler bugün gemi filolarıyla sefa sürüyor. Televizyonlarda kalkıp nutuk atmanın gereği yok, milleti kandırmanın gereği yok. Dokuz yıldır iktidardasınız, işi bulmuşsanız, aşı bulmuşsanız, yoksulluğu gidermişseniz helal olsun, yolunuza devam edin. Ama bunlar olmuyorsa artık edebinizle iktidardan çekilmeyi de bilin.
BÖL, PARÇALA: Türkiye’de sosyal doku bölündü, etnik temelde ayrışma, inanç temelli bölünme devam etti. Türkiye’de bölücü terör azgınlaşmış. Hakkari’de, Yüksekova’da, Şemdinli’de, Diyarbakır’da, Van’da hatta ve hatta büyük şehirler olarak Antalya, Mersin, İstanbul’da da her yer yangın yeri. Devlet yok, vali yok, kaymakam yok. Sadece kala kala Peşmerge bozuntularıyla bizim emniyet gücümüz kalmış. Sabaha kadar güvenliği sağlamak için sokakta Peşmerge bozuntularıyla boğuşup duruyor, linç ediliyor, bir milletvekili müsfettesinden tokat yiyor. Ama Başbakan’ın haberi yok, İçişleri Bakanı köşesine çekilmiş. Gelecekte bir yüz karası olacak ’demokratik açılım’ mimarı şimdi de çıkmış Kırıkkale’den aday olmak istiyor. Kırıkkale’liler bir ders verin, yıkım projesinin mimarına bir ders verin diye buradan sesleniyorum.
ANKET TEPKİSİ
MHP’yi baraj sınırında gösteren kamuoyu araştırmalarına ve televizyonlarda veriliş tarzına tepki gösteren Bahçeli, “Bir hanımefendi programı yönlendiriyor. Önünde deste deste gazete var. Birisinde yapılmış olan araştırmayı okuyor. Ve daha sonra AKP’nin yüzde 48.7 oy alacağını gazete söylüyor. Görevi gazeteyi topluma aktarmak olan görevlinin kararı şu; ’iki puan oynasa dahi AKP iktidar olacaktır’ diyor. Şimdi bu televizyon kanalının patronuna soruyorum; Bu milletin seçim meydanlarında ne işi var.
12 Haziran’ı niye bekliyorlar? Demek ki kamuoyu araştırmalarıyla kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Erdoğan’ın satın alma gücü alanına girmiş. Gerçek siyaset 12 Haziran’dadır” dedi.
Seçim çalışmalarını Yozgat’ın Yenifakılı ve Boğazlıyan ilçelerinde sürdüren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:
FARKLI TÜRKİYE: AKP’nin 9 yıllık iktidarında işsizlik arttı, kimse hayatından memnun değil. AKP 9 yıldır tek başına iktidar. Herkesten 2002 yılı ile 2011 yılı arasındaki geçen süreci karşılaştırmasını istiyorum. 2002 yılında işsiziniz var mıydı, evinizde aşınız kaynıyor muydu? İstediklerinizi alıp, yiyip mutlu bir hayat yaşıyor muydunuz? Şimdi durumunuz nedir? Eğer diyorsanız; 2002 yılı ile 2011 yılını kendi ailemde ve nefsimde karşılaştırdığım zaman; ’2002 yılıyla 2011 yılı arasında işimi kaybetmiş, geliri azalmış, yoksulluğa itilmiş bir insan olarak kendimi görüyorum’ diyorsanız, yeni bir iktidarın doğuşuna katkı sağlayın. Yok ben hayatımdan memnunum, 2002’de neysem şimdi çok daha iyiyim; ’işim var, aşım var, çocuklarım mutluluk içinde, servetime servet kattım’ diyorsanız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte ’haydi birlikte yürüyelim’ şarkısını söyleyip, üçüncü dönemde de iktidara getirin, o sizin bileceğiniz iş. Ama gerçeğin bu olmadığını herkes biliyor. Televizyonlarda taktim edilen Türkiye ile vatandaşımın yaşadığı Türkiye arasında çok büyük bir fark var, hangisi doğrudur?
FİLO SAHİBİ: Dün simitle geçindiğini söyleyenler bugün gemi filolarıyla sefa sürüyor. Televizyonlarda kalkıp nutuk atmanın gereği yok, milleti kandırmanın gereği yok. Dokuz yıldır iktidardasınız, işi bulmuşsanız, aşı bulmuşsanız, yoksulluğu gidermişseniz helal olsun, yolunuza devam edin. Ama bunlar olmuyorsa artık edebinizle iktidardan çekilmeyi de bilin.
BÖL, PARÇALA: Türkiye’de sosyal doku bölündü, etnik temelde ayrışma, inanç temelli bölünme devam etti. Türkiye’de bölücü terör azgınlaşmış. Hakkari’de, Yüksekova’da, Şemdinli’de, Diyarbakır’da, Van’da hatta ve hatta büyük şehirler olarak Antalya, Mersin, İstanbul’da da her yer yangın yeri. Devlet yok, vali yok, kaymakam yok. Sadece kala kala Peşmerge bozuntularıyla bizim emniyet gücümüz kalmış. Sabaha kadar güvenliği sağlamak için sokakta Peşmerge bozuntularıyla boğuşup duruyor, linç ediliyor, bir milletvekili müsfettesinden tokat yiyor. Ama Başbakan’ın haberi yok, İçişleri Bakanı köşesine çekilmiş. Gelecekte bir yüz karası olacak ’demokratik açılım’ mimarı şimdi de çıkmış Kırıkkale’den aday olmak istiyor. Kırıkkale’liler bir ders verin, yıkım projesinin mimarına bir ders verin diye buradan sesleniyorum.
ANKET TEPKİSİ
MHP’yi baraj sınırında gösteren kamuoyu araştırmalarına ve televizyonlarda veriliş tarzına tepki gösteren Bahçeli, “Bir hanımefendi programı yönlendiriyor. Önünde deste deste gazete var. Birisinde yapılmış olan araştırmayı okuyor. Ve daha sonra AKP’nin yüzde 48.7 oy alacağını gazete söylüyor. Görevi gazeteyi topluma aktarmak olan görevlinin kararı şu; ’iki puan oynasa dahi AKP iktidar olacaktır’ diyor. Şimdi bu televizyon kanalının patronuna soruyorum; Bu milletin seçim meydanlarında ne işi var.
12 Haziran’ı niye bekliyorlar? Demek ki kamuoyu araştırmalarıyla kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Erdoğan’ın satın alma gücü alanına girmiş. Gerçek siyaset 12 Haziran’dadır” dedi.