AbartmaTozu
21.02.2011, 19:12
Astrolojide Gezegenler ve Etkileri
Gezegenlerin enerjilerini gündelik hayatımızda hisseder ve etkilenirsiniz ama bu enerji ile “ne yaptığınız” ve “nasıl yararlandığınız” önemlidir.
Astrolojide IŞIK olarak adlandırılan Güneş ve Ay ile başlayan Merküri, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Pluto olmak üzere 10 gezegene bakarız. Daha yeni tarihlerde keşfedilen Uranüs, Neptün ve Pluto diğer gezegenlerin mesajlarını hafifletmemişler, yalnızca istatistik yelpazesine eklenmişlerdir.
Birçok astrolog Jüpiter’i ve ikinci sırada da Venüs’ü yardımcı gezegen olarak kabul ederler. Güneş, Ay ve Merküri de altın pırıltılar olarak sıralanırlar. Diğer taraftan Mars’ın sert enerjisinin, Satürn, Uranüs, Neptün ve Pluto’nun keskinliğini takip ederek olayları harekete geçirdiği kabul edilir.
Gezegenler Güneş’e yakınlıklarına bağlı olarak değişik hızlarla hareket ederler, kimi hızlı (Ay), kimi yavaş (Pluto) ... En hızlı gezegenler (Ay, Merküri, Venüs, Mars), İç Gezegenler olarak adlandırılır ve iç benliğimize hitap ederler. Sosyal gezegenler olan Jüpiter ve Satürn diğer dış gezegenler (Uranüs, Neptün, Pluto) ise gözlerini dış dünyamıza dikmişlerdir.
Her bir gezegen, en güçlü enerjisini yönettiği burçta gösterir ve ağırlığını o burca verir. Aynı zamanda ikinci bir burca da etki yapar ve bu ikinci burç o gezegenin “güçlü” olduğu burç olarak kabul edilir. Gezegenlerin yönettiği burcun karşıt konumundaki burçta gezegen “zararlı” konumdadır. Gezegenin güçlü olduğu burcun karşıt burcu ise o gezegenin battığı burç olup gezegen bu konumda zayıf enerji yayar. Bir gezegenin yönettiği burcun doğal Zodyak’taki evi “kendi evi” olarak kabul edilir. Örneğin Mars Koç burcunu yönetir. Koç burcu doğal Zodyak’ın 1. evi olup Mars’ın doğal evi 1. evdir. Bu konumda (Mars Koç burcunda veya Mars 1. evde) enerjisi güçlü ve ağırlıklıdır. Bir doğum haritasında bana göre en önemli gezegen Yükselen Burcu yöneten gezegendir ve hatırı sayılır oranda etkilidir. Örneğin haritanın Yükselen burcu Başak ise Merküri’nin bulunduğu burç, ev ve diğer gezegenlerle oluşturduğu bakış açılarının etkisi çok ağırlıklı olarak ele alınmalıdır.
Gezegenlerin uzayda hareketleri duraklama-doğru hareket-geri hareket olarak izlenir. Duraklayan gezegenler kısa süre zarfında doğru veya geri hareket edecektirler ama bu konumda iken yaygın ve odaksız enerji verirler. Oysa doğru hareket eden gezegenler yüksek odaklı ve özel enerji yayarlar. Geri giden gezegenler ise her şeyi karıştırırlar ve mesajları tahrif edilmiştir.
GÜNEŞ - “KENDİMİZ’İN GEZEGENİ”
Güneş bir yıldız olup kendi kendine ışık ve enerji üretir ve dolayısıyla hayatı getirir. Astrolojide ise kişiliği, egoyu, kişiyi özel yapan şeyleri yani kişinin kendisini ve dünyaya dönük yüzünü temsil eder. Güneş aynı zamanda yaratıcı yetenekleri, kişinin günlük hayatta karşılaştığı güçlüklerle başa çıkma gücünü temsil eder.
Kişinin doğal babası, kocası ve hayatındaki diğer etkili erkekleri (çocukları dahil) Güneş tarafından yönetilir. Güneş’in enerjisi güçlü olup otoriteyi de temsil eder. Kişinin çekirdek=öz benliğini yönlendirir ve kendini dünyaya açıkça göstermesine yardım eden enerjiyi sağlar.
Güneş gezegenler arasında en heybetli ve krallara layık bir konumda olanıdır ve doğum haritasında anahtar rol oynar. Bu nedenle de krallık veya yüksek makamları da yönetir. Aynı zamanda sağlığımızın ve iyiliğimizin de efendisidir. Güneş’in sarı ışığı zihnimizi güç, enerji ve başarı isteği ile doldurur.
Güneş her burçta yaklaşık bir ay kalır ve Zodyak’ın 12 burcundaki turunu bir yılda tamamlar. Eril enerjidir, Aslan burcunu ve 5. evi yönetir. Uğurlu taşı: Yakut
AY-“DUYGULARIN GEZEGENİ”
Ay, Zodyak çevresindeki turunu bir aydan daha kısa sürede tamamlayarak uzayda tam anlamıyla uçar gibi gezer. Dünya’ya en yakın gezegen olduğu için bize birçok gezegenden daha fazla etki eder. Denizlerdeki gel-git olaylarının yöneticisi olarak Ay, duygularımızın da yöneticisi olmaya uygundur. Duygularımız da denizler gibi sakin iken bile derin, kimi zaman dalgalı, akışkan, için için köpüren şekillere girer. Ruhumuzun çalkantıları, içgüdülerimiz, nasıl hissettiğimiz, va da başkalarını nasıl hissettirdiğimiz hep Ay tarafından etkilenmektedir. Güneş “CAN”ımızı, Ay da “RUH”umuzu verir.
Ay anneyi, ve kadınlarla çocukları arasındaki ilişkiyi sembolize eden bir tanrıça gibidir. Işık olarak bilinen bu uydu, kişinin hayatındaki kadınlara ve onların müşfik rollerine hitap eder. Doğurganlık, hamilelik ve doğum Ay tarafından yönetilir. Onun Gümüş renkli ışığını doğum anımızdan başlayarak hissederiz.
Günlük hayatımızda bazen canlı, bazen somurtkan, bazen hoş ve neşeli olur; bazen güler, bazen ağlar, bazen saldırgan, bazen kırılgan oluruz. Bu duygularımızı Ay’ın enerjisini kullanarak Dünya ile uzlaştırmaya çalışırız. Ay aynı zamanda istediğimizin ne olduğunu görmemize ve bu sürecin bir parçası olarak geçmişi ve anıları kullanmamıza yardım eder.
Ay yaklaşık olarak her burçta 2 ½ gün kalır ve Zodyak turunu 28 günde tamamlar. Dişi enerjidir; Yengeç burcunu ve 4. evi yönetir. Uğurlu taşı: İnci
JÜPİTER- “ŞANS GEZEGENİ”
Jüpiter, düşünen insanın gezegenidir. Soyut kavramların bekçisi olarak daha fazla öğrenmemizi sağlar, hem ruhsal hem bilinçli zihin seviyesinde büyüyen fikirleri ihsan eder. Bilinç seviyesinde konuşursak Jüpiter ideolojimizi formüle etmemizi sağlar. Ruhsal ve soyut kavramlar olarak da dinlerin ve felsefenin efendisidir. Bilgiyi bulmak için Dünya’yı karış karış tarayabiliriz.Jüpiter’in uzun mesafe yolculuklarını yönetmesinin nedeni bu da olabilir. Bu tema çerçevesinde Jüpiter, ahlak değerlerimizi kurmaya mecbur eder ve olumlu duygularımıza hitabeder.
Şans ve iyi talih Jüpiter enerjisinde birleşmektedir. Olumlu bir biçimde büyümemizi isteyen bu gezegen bize fayda sağlamakla birlikte duruma göre hem yargıç hem jüri olabilir. Doğru yolda ilerlememizi sağlayan bir yardımcıdır. Başardıklarımız, sonuçlandırdığımız eylemler, servet, hepsi Jüpiter’in krallığındadır.
Boş zamanlarımız Jüpiter’in eğlencesidir. Her türlü spor, şans oyunları, evcil hayvanla parkta dolaşmak (Jüpiter hayvanları sever) gibi dinlenceler de bu gezegen tarafından yönetilir. Jüpiter büyük servet ve maddi kazançlara dair bir işaret, göklerdeki iyi dostumuzdur.
Jüpiter yaklaşık olarak her burçta yaklaşık 1 yıl kalır ve Zodyak turunu 12 yılda tamamlar. Eril enerjidir; Yay ve Balık burçlarını, 9. ve 12. evleri yönetir. Uğurlu taşı : Sarı safir
MARS- “TUTKU GEZEGENİ”
Mars Zodyak’ın eylem gezegenidir. “Kırmızı Gezegen” her şeyden önce sevimli bir ateştir. Mars hayal kırıklığı yaratmaz. Enerji, tutku, iç motivasyon ve sebat hep Mars’ın hediyesidir. Bir kenarda oturup beklemeyi asla kabul etmez ve bize ayağa kalkmamızı ihtar ederek yapmamızı emreder. (Mars askerliği de yönetir). Mars aynı zamanda kişinin özgüvenini ortaya koymasına ve gücüne hitap eder.
Hırs ve rekabet de Mars’ın alanına girer. İş hayatında zorluklarla yüzleşmeyi, daha iyiyi hatta elimizden gelen en iyiyi yapmamız için teşvik eder. Cesaret ve korkusuzluk bu gezegeni memnun eder. Mars’ın bu enerjisi yapıcı da yıkıcı da olabilir. Yaydığı gücü “iyi” için toplamamızı ister ama doğru kullanılmazsa antik çağların savaş tanrıları gibi vahşi olabilir. Hırs ve başarı Mars’ın mantrasının parçalarıdır ve doğru kullanılırsa çok yararlıdır.
Mars cinsiyeti ve cinsel enerjiyi de yönetir. Silahlara, kazalara, ameliyatlara hükmeder.(Son ikisi, bu gezegenin yin-yang tabiatıdır.)
Mars Zodyak turunu 2 yılda tamamlar. Eril enerjidir; Koç ve Akrep burçlarını, 1. ve 8. evleri yönetir. Uğurlu taşı: Kırmızı mercan
MERKÜRİ – “İLETİŞİM GEZEGENİ”
Bu gezegen kanatları ile uçarak gelip, konuşmamızı emreden Tanrının elçisi gibidir. İletişim, zeka ve bilinçli farkındalık Merküri’nin kumandası altındadır. Mantık yoluyla neden-niçin sorularının cevaplarını bulmak üzere düşünce şeklimizi ve düşünme sürecini nasıl oluşturup sergilediğimizi belirler.
Merküri’nin enerjisi zihnimize huzursuzluk ve aynı zamanda hareket getirir. Hızlı algılama, çabuk düşünme, olasılıklar, görüşler, sebep-sonuç ilişkilerini rasyonalize etme yeteneği verir. Merküri enerjisi de iyi ve kötü olabilir. Bu gezegen cevapları bulmak için hem fiziksel hem de zihinsel olarak bir şeyden diğerine atlar ama daima hızlıdır. Kısa yolculuklar, taşımacılık, bir komşu veya arkadaş ziyareti, gündelik iş arkadaşları, konuşma-yazma, kitaplar, on-line iletişim ve öğrenme yeteneği Merküri’nin kumandası altındadır. Bu gezegen kendimizi sık sık ve iyi bir şekilde ortaya koymamızı sağlar. Geri hareketi ise iletişimi zorlaştırır.
Merküri Güneş’ten 280 den daha fazla uzaklaşmaz. Güneş çevresindeki turunu 88 günde tamamlar. Ne dişi ne eril enerjisi vardır. Bulunduğu burcun cinsiyetini alır. İkizler ve Başak burçlarını, 3. ve 6. evleri yönetir. Uğurlu taşı: Zümrüt
NEPTÜN-“YANILSAMALAR GEZEGENİ”
Neptün dış gezegenlerden olup 1846 da keşfedilmiştir. Zodyak’ta yavaş hareket ettiği için etkileri kuşaklar tarafından hissedilir.
Neptün’ün silahı denizler tanrısı Poseidon’un üç çatallı zıpkınıdır. Bu gezegen akışkan (okyanusları yönetir.) değişken ve yanıltıcı tabiatlıdır. İllüzyonlar, soyut fikirler ve gizlilikler (sırlar) Neptün’ün hükümranlığı altındadır. Ruhsal durumumuz ve enerjisini kendi iyiliğimiz için nasıl topladığımız bu gezegen için önemlidir. Neptün enerjisinin bizi yıkaması, iç görü ve yüksek farkındalık kazanmamız için bizi davet eder. Edebiyat, müzik ve dans bu gezegenin en ilgilendiği eylemlerdir
.
Sinema, tiyatro, televizyon, moda ve benzeri çekici konuları yönettiği için Neptün’ün bir de gösteri yüzü vardır. Gerçekte Neptün yanılsama üretir, rol yaptığı için cazibesine takılırsak her şeyi alt üst eden ve kolayca kavranamayan mistik bir tarafı da vardır.
Neptün’ün gölge tarafı kuvvetli olduğu için yeniden başlamaya engel olur. Ayrıca ışık az olduğu zaman uyuşturucu, alkol, trans ve hipnozun dünyasını sergiler. Neptün enerjisi karanlık günlerde denize dalma gibi kaçışlara ve anormalliklere neden olur. Günün sonunda geldiği için uyku ve rüyaların efendisidir. Onu nasıl kabul ettiğinize bağlı tabii..
Neptün Zodyak turunu 165 yılda tamamlar ve her burçta yaklaşık 14 yıl kalır. Dişi enerjidir ve Balık burcu ile 12. evi yönetir. Venüs’ün yüksek oktavı ve transandantal gezegenlerin ikincisidir.
PLUTO- “GÜÇ GEZEGENİ”
Pluto Güneş’e en uzak konumdaki Güneş sistemimizin en dış gezegenidir. 1930 yılında keşfedilmiştir. Pluto’nun enerjisi rafinedir ama sonuçları üstünüze 1 ton tuğla düşmüş gibi etki yapar. Bu gezegen değişim, yeniden doğuş ve yeni kuşaklarla ilgilidir. Pluto ile olaylar neşeli geçmez ama mutlaka yaşanması gerekir. Pluto: “Eskiyi bırak, yeninin içine gir...” der. Buna her zaman hazır olmalıyız çünkü hazır değilsek Pluto bizi sıkıntı içine atacaktır. Bildiklerimizi bırakıp kendimizi süreç içinde rahat bırakmamızı ve sonucu gibi güçlü olmamızı ister. Bu nedenle “yeniden” yaratır. Aynı zamanda üretim sistemlerini yönetir ama imha etmeyi de sever.
Pluto yıkım, ölüm, obsesyon, rehine alma, zorlama, virüsler ve atıkları yönetir. Aynı zamanda evrim, yer altı dünyası, terörizm, diktatörlük onun kumandası altındadır. Pluto kalabalığın orada ne olduğunu görmek için kendisine (ve bilinçaltına) bakması için yalvarır. Bu durum korkutucu olabilir ama Pluto buna aldırmaz. O yalnızca düğmeye basmayı bilir.
Pluto Zodyak turunu 248 yılda tamamlar ve her burçta yaklaşık yörüngesi eksantrik olduğundan bir burçta 12-31 yıl kalır. Akrep burcu ile 8 evi yönetir. Mars’ın en yüksek oktavı ve transandantal gezegenlerin sonuncusudur.
SATÜRN-“ KARMA GEZEGENİ”
Satürn işleri kolaylaştırmaz. Zodyak’ın “görev” efendisidir. Bize işi üstlenip sıkı çalışmamızı emreder. Disiplin ve sorumluluk bu gezegen için önemlidir.
Dünyayı fethetmek istediğimizde her şeyi yapmak için zamanımız var mı, yoksa sınırlamalar mı var diye saatimize bakmamızı sağlar. Bu sınırlamalar önemli olduğu için potansiyelimizi öğrenmemize Satürn yardımcı olur. Disiplin ve gecikmeler gibi kısıtlamalar bu gezegenin bölgesine girer. Zaman tünelini muhafaza ederek öğrettiği derslerle ileriki yaşların majestesidir. Öğretmen rolünü üstlenen Satürn, aynı zamanda gelenekler, alışkanlıklar (öğrendiğimiz davranış biçimleri) ve bilgelik getirir. Azmimizi ve zamana karşı ayakta kalmamızı büyük baba statüsüyle alkışlar. Strüktürümüz, onurumuz ve olayları idare şeklimiz bu halkalı gezegen tarafından idare edilir. Olaylara karşı tepkilerimiz ve sahip olduğumuz değerleri dizginlemek Satürn bilgeliği ile yönetilebilir. Satürn öğretmen rolü ile karma ve geçmiş deneyimlerin getireceği derslerle ilgili gezegendir.
Satürn Zodyak turunu 28-30 yılda tamamlar ve her burçta yaklaşık 2 ½ yıl kalır. Eril enerjidir. Oğlak ve Kova burçlarını, 10. ve 11. evleri yönetir. Uğurlu taşı: Mavi safir
KİRON
Kiron en son keşfedilen göksel varlık olup astrolojide geçerlilik kazanması ile ilgili görüş ayrılıkları olmakla beraber (bazıları onun bir kuyrukluyıldız, bazıları da bir asteroid olduğunu iddia etmektedirler.) gücü ve etkileri de detaylı olarak bilinmemektedir. İlk kez 1977 de Satürn ve Uranüs arasında görülmüş, daha sonra Chiron (Centaur) olarak adlandırılmıştır. Yunan mitolojisinde Chiron’un annesi bir su perisiydi. Zeus’un aşk namelerinden kaçmaya çalışırken Zeus onu hamile bıraktı ve o da kendisini ata dönüşmüş buldu. Doğum yaptığında ise şok oldu zira doğan çocuğu Chiron, yarı at yarı erkekti. O kadar korktu ki tanrılara kendisini ağaca dönüştürmeleri için yalvardı. Duaları kabul oldu ve böylece Chiron hem annesinden hem babasından oldu. Bu duruma üzülmek yerine o bir iyileştirici ve usta bir öğretmen oldu. Bir gün zehirli bir oku öğrencisine verirken oku düşürerek bacağını deldi. Babası bir tanrı olduğundan o ölümsüzdü ve ölemedi. Korkunç acılar çekerken tanrılara onu öldürmeleri için yalvardı. Tanrılar da onun öğretileri hatırına acılarını dindirip onu gökyüzüne yerleştirdiler.
Chiron yaralı bir iyileştiricidir. Bu gezegen kendi acılarının iyileşmesinden umudunu kestiği için yardım eden değil de başkalarının kendisi gibi acı çekmemesi için çırpınan herkes içindir. Acılı çocukluk yılları geçirip psikolog veya terapist olan birçok kişi, kendilerini inciten şeylerden dolayı insanlara yardım etmek isterler. Çocuklarını sarhoş sürücüler nedeniyle kaybeden ana-babaların diğer ebeveynlere destek vererek terapi gruplarına katılmaları ve onların yalnız olmadıkların bildirmek istemeleri gibi. Bu kişiler müşfik Chiron’un etkisi altındadırlar ve kendi yaşadıkları acılarla başkalarına yardım ederler.
URANÜS-“İSYAN GEZEGENİ”
Uranüs 1781 e kadar keşfedilmemişti. Dış gezegenlerden biri olduğundan yavaş hareket eder. Bunun sonucu olarak etkisi kişilerden çok kuşaklar üzerinde hissedilir.
Uranüs olaylara yeni bakış açısı getirir ve bilinçli farkındalıkla yaklaşmamızı sağlar. Orijinalite, icatlar, bilgisayarlar, uç teknolojiler ve gelecekteki olaylar bu gezegen tarafından yönetilir. Uranüs durumu korumaya ihtiyaç duymaz. Gelenekler yerine eskiden kopup yerine yenisini koymayı tercih eder. Bilim, elektrik gibi icatlar güvendedir ve korunur ama Uranüs daha çok yeni dünyanın ihtiyaçlarına odaklanır. Sonlar, isyanlar, devrimler, diktatörler, otonom devlet ve özgür irade bu gezegen çağında ortaya çıkar.
Hiç kimse Uranüs’ü zarif olarak tanımlayamaz. Bu gezegen ne yapacağı belli olmayan bir enerjidir ve bize Bizans oyunları yapar. Bohem, ütopik toplum, idealler, özgürlük ve yaratıcılık bu gezegen için önemlidir. Astroloji de onun alanına girer. Ani, bazen vahşi ama her zaman beklenmedik şekilde hareket etmeye devam ederek depremleri ve doğal afetleri yönetir.
Uranüs Zodyak turunu 84 yılda tamamlar. Cinsiyeti olmayan enerjidir. Kova burcunu ve 11. evi yönetir. Merküri’nin yüksek oktavı ve transandantal gezegenlerin ilkidir.
VENÜS- “AŞK VE PARA GEZEGENİ”
Venüs keyif ve başkaları ile paylaşılan zevkle ilgilidir. Bu gezegen aşk, romantizm ve duygusal ilişkilerimizde uyum, evlilik, arkadaşlıklar ve diğer birleşmelere (iş ortaklıkları dahil) hükmeder. Nasıl seveceğimizi, başkalarına ve sahip olduklarımıza nasıl saygı duyacağımızı öğretirken mutluluk ve sıcaklık yayar.
Venüs enerjisiyle cazibeli görünür ve diğer insanları cezbederiz. İnsanlarla sosyal beraberlikler bu gezegen için önemlidir.
Güzellik Venüs’e kuvvetle bağlıdır. Sanat, müzik, dans, drama ve edebiyat, estetik kavramlar Venüs’ün hükümdarlığı altındadır. Duygularımızı tanımlamak ve dünyaya güzellikleri yansıtmamız için yardım eder. İncelik, kültür, büyüleyicilik ve asalet Venüs’e bağlıdır. Lüks, mücevherler, pahalı otomobiller, iyi yiyecek ve içecekler, güzel evler.... bütün bu hoş şeyler Venüs’ün ilgi alanına girer. Bu gezegen nesnelerin üstün taraflarına saygı duymamızı ister. Cinsel değil ama duygusal dünyamız Venüs ile ilgilidir.
Venüs Zodyak turunu 225 günde tamamlar. Güneşten en fazla 47° uzaklaşır. Dişi enerjidir. Boğa ve Terazi burçlarını, 2. ve 7. evleri yönetir. Uğurlu taşı: Elmas
Gezegenlerin enerjilerini gündelik hayatımızda hisseder ve etkilenirsiniz ama bu enerji ile “ne yaptığınız” ve “nasıl yararlandığınız” önemlidir.
Astrolojide IŞIK olarak adlandırılan Güneş ve Ay ile başlayan Merküri, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Pluto olmak üzere 10 gezegene bakarız. Daha yeni tarihlerde keşfedilen Uranüs, Neptün ve Pluto diğer gezegenlerin mesajlarını hafifletmemişler, yalnızca istatistik yelpazesine eklenmişlerdir.
Birçok astrolog Jüpiter’i ve ikinci sırada da Venüs’ü yardımcı gezegen olarak kabul ederler. Güneş, Ay ve Merküri de altın pırıltılar olarak sıralanırlar. Diğer taraftan Mars’ın sert enerjisinin, Satürn, Uranüs, Neptün ve Pluto’nun keskinliğini takip ederek olayları harekete geçirdiği kabul edilir.
Gezegenler Güneş’e yakınlıklarına bağlı olarak değişik hızlarla hareket ederler, kimi hızlı (Ay), kimi yavaş (Pluto) ... En hızlı gezegenler (Ay, Merküri, Venüs, Mars), İç Gezegenler olarak adlandırılır ve iç benliğimize hitap ederler. Sosyal gezegenler olan Jüpiter ve Satürn diğer dış gezegenler (Uranüs, Neptün, Pluto) ise gözlerini dış dünyamıza dikmişlerdir.
Her bir gezegen, en güçlü enerjisini yönettiği burçta gösterir ve ağırlığını o burca verir. Aynı zamanda ikinci bir burca da etki yapar ve bu ikinci burç o gezegenin “güçlü” olduğu burç olarak kabul edilir. Gezegenlerin yönettiği burcun karşıt konumundaki burçta gezegen “zararlı” konumdadır. Gezegenin güçlü olduğu burcun karşıt burcu ise o gezegenin battığı burç olup gezegen bu konumda zayıf enerji yayar. Bir gezegenin yönettiği burcun doğal Zodyak’taki evi “kendi evi” olarak kabul edilir. Örneğin Mars Koç burcunu yönetir. Koç burcu doğal Zodyak’ın 1. evi olup Mars’ın doğal evi 1. evdir. Bu konumda (Mars Koç burcunda veya Mars 1. evde) enerjisi güçlü ve ağırlıklıdır. Bir doğum haritasında bana göre en önemli gezegen Yükselen Burcu yöneten gezegendir ve hatırı sayılır oranda etkilidir. Örneğin haritanın Yükselen burcu Başak ise Merküri’nin bulunduğu burç, ev ve diğer gezegenlerle oluşturduğu bakış açılarının etkisi çok ağırlıklı olarak ele alınmalıdır.
Gezegenlerin uzayda hareketleri duraklama-doğru hareket-geri hareket olarak izlenir. Duraklayan gezegenler kısa süre zarfında doğru veya geri hareket edecektirler ama bu konumda iken yaygın ve odaksız enerji verirler. Oysa doğru hareket eden gezegenler yüksek odaklı ve özel enerji yayarlar. Geri giden gezegenler ise her şeyi karıştırırlar ve mesajları tahrif edilmiştir.
GÜNEŞ - “KENDİMİZ’İN GEZEGENİ”
Güneş bir yıldız olup kendi kendine ışık ve enerji üretir ve dolayısıyla hayatı getirir. Astrolojide ise kişiliği, egoyu, kişiyi özel yapan şeyleri yani kişinin kendisini ve dünyaya dönük yüzünü temsil eder. Güneş aynı zamanda yaratıcı yetenekleri, kişinin günlük hayatta karşılaştığı güçlüklerle başa çıkma gücünü temsil eder.
Kişinin doğal babası, kocası ve hayatındaki diğer etkili erkekleri (çocukları dahil) Güneş tarafından yönetilir. Güneş’in enerjisi güçlü olup otoriteyi de temsil eder. Kişinin çekirdek=öz benliğini yönlendirir ve kendini dünyaya açıkça göstermesine yardım eden enerjiyi sağlar.
Güneş gezegenler arasında en heybetli ve krallara layık bir konumda olanıdır ve doğum haritasında anahtar rol oynar. Bu nedenle de krallık veya yüksek makamları da yönetir. Aynı zamanda sağlığımızın ve iyiliğimizin de efendisidir. Güneş’in sarı ışığı zihnimizi güç, enerji ve başarı isteği ile doldurur.
Güneş her burçta yaklaşık bir ay kalır ve Zodyak’ın 12 burcundaki turunu bir yılda tamamlar. Eril enerjidir, Aslan burcunu ve 5. evi yönetir. Uğurlu taşı: Yakut
AY-“DUYGULARIN GEZEGENİ”
Ay, Zodyak çevresindeki turunu bir aydan daha kısa sürede tamamlayarak uzayda tam anlamıyla uçar gibi gezer. Dünya’ya en yakın gezegen olduğu için bize birçok gezegenden daha fazla etki eder. Denizlerdeki gel-git olaylarının yöneticisi olarak Ay, duygularımızın da yöneticisi olmaya uygundur. Duygularımız da denizler gibi sakin iken bile derin, kimi zaman dalgalı, akışkan, için için köpüren şekillere girer. Ruhumuzun çalkantıları, içgüdülerimiz, nasıl hissettiğimiz, va da başkalarını nasıl hissettirdiğimiz hep Ay tarafından etkilenmektedir. Güneş “CAN”ımızı, Ay da “RUH”umuzu verir.
Ay anneyi, ve kadınlarla çocukları arasındaki ilişkiyi sembolize eden bir tanrıça gibidir. Işık olarak bilinen bu uydu, kişinin hayatındaki kadınlara ve onların müşfik rollerine hitap eder. Doğurganlık, hamilelik ve doğum Ay tarafından yönetilir. Onun Gümüş renkli ışığını doğum anımızdan başlayarak hissederiz.
Günlük hayatımızda bazen canlı, bazen somurtkan, bazen hoş ve neşeli olur; bazen güler, bazen ağlar, bazen saldırgan, bazen kırılgan oluruz. Bu duygularımızı Ay’ın enerjisini kullanarak Dünya ile uzlaştırmaya çalışırız. Ay aynı zamanda istediğimizin ne olduğunu görmemize ve bu sürecin bir parçası olarak geçmişi ve anıları kullanmamıza yardım eder.
Ay yaklaşık olarak her burçta 2 ½ gün kalır ve Zodyak turunu 28 günde tamamlar. Dişi enerjidir; Yengeç burcunu ve 4. evi yönetir. Uğurlu taşı: İnci
JÜPİTER- “ŞANS GEZEGENİ”
Jüpiter, düşünen insanın gezegenidir. Soyut kavramların bekçisi olarak daha fazla öğrenmemizi sağlar, hem ruhsal hem bilinçli zihin seviyesinde büyüyen fikirleri ihsan eder. Bilinç seviyesinde konuşursak Jüpiter ideolojimizi formüle etmemizi sağlar. Ruhsal ve soyut kavramlar olarak da dinlerin ve felsefenin efendisidir. Bilgiyi bulmak için Dünya’yı karış karış tarayabiliriz.Jüpiter’in uzun mesafe yolculuklarını yönetmesinin nedeni bu da olabilir. Bu tema çerçevesinde Jüpiter, ahlak değerlerimizi kurmaya mecbur eder ve olumlu duygularımıza hitabeder.
Şans ve iyi talih Jüpiter enerjisinde birleşmektedir. Olumlu bir biçimde büyümemizi isteyen bu gezegen bize fayda sağlamakla birlikte duruma göre hem yargıç hem jüri olabilir. Doğru yolda ilerlememizi sağlayan bir yardımcıdır. Başardıklarımız, sonuçlandırdığımız eylemler, servet, hepsi Jüpiter’in krallığındadır.
Boş zamanlarımız Jüpiter’in eğlencesidir. Her türlü spor, şans oyunları, evcil hayvanla parkta dolaşmak (Jüpiter hayvanları sever) gibi dinlenceler de bu gezegen tarafından yönetilir. Jüpiter büyük servet ve maddi kazançlara dair bir işaret, göklerdeki iyi dostumuzdur.
Jüpiter yaklaşık olarak her burçta yaklaşık 1 yıl kalır ve Zodyak turunu 12 yılda tamamlar. Eril enerjidir; Yay ve Balık burçlarını, 9. ve 12. evleri yönetir. Uğurlu taşı : Sarı safir
MARS- “TUTKU GEZEGENİ”
Mars Zodyak’ın eylem gezegenidir. “Kırmızı Gezegen” her şeyden önce sevimli bir ateştir. Mars hayal kırıklığı yaratmaz. Enerji, tutku, iç motivasyon ve sebat hep Mars’ın hediyesidir. Bir kenarda oturup beklemeyi asla kabul etmez ve bize ayağa kalkmamızı ihtar ederek yapmamızı emreder. (Mars askerliği de yönetir). Mars aynı zamanda kişinin özgüvenini ortaya koymasına ve gücüne hitap eder.
Hırs ve rekabet de Mars’ın alanına girer. İş hayatında zorluklarla yüzleşmeyi, daha iyiyi hatta elimizden gelen en iyiyi yapmamız için teşvik eder. Cesaret ve korkusuzluk bu gezegeni memnun eder. Mars’ın bu enerjisi yapıcı da yıkıcı da olabilir. Yaydığı gücü “iyi” için toplamamızı ister ama doğru kullanılmazsa antik çağların savaş tanrıları gibi vahşi olabilir. Hırs ve başarı Mars’ın mantrasının parçalarıdır ve doğru kullanılırsa çok yararlıdır.
Mars cinsiyeti ve cinsel enerjiyi de yönetir. Silahlara, kazalara, ameliyatlara hükmeder.(Son ikisi, bu gezegenin yin-yang tabiatıdır.)
Mars Zodyak turunu 2 yılda tamamlar. Eril enerjidir; Koç ve Akrep burçlarını, 1. ve 8. evleri yönetir. Uğurlu taşı: Kırmızı mercan
MERKÜRİ – “İLETİŞİM GEZEGENİ”
Bu gezegen kanatları ile uçarak gelip, konuşmamızı emreden Tanrının elçisi gibidir. İletişim, zeka ve bilinçli farkındalık Merküri’nin kumandası altındadır. Mantık yoluyla neden-niçin sorularının cevaplarını bulmak üzere düşünce şeklimizi ve düşünme sürecini nasıl oluşturup sergilediğimizi belirler.
Merküri’nin enerjisi zihnimize huzursuzluk ve aynı zamanda hareket getirir. Hızlı algılama, çabuk düşünme, olasılıklar, görüşler, sebep-sonuç ilişkilerini rasyonalize etme yeteneği verir. Merküri enerjisi de iyi ve kötü olabilir. Bu gezegen cevapları bulmak için hem fiziksel hem de zihinsel olarak bir şeyden diğerine atlar ama daima hızlıdır. Kısa yolculuklar, taşımacılık, bir komşu veya arkadaş ziyareti, gündelik iş arkadaşları, konuşma-yazma, kitaplar, on-line iletişim ve öğrenme yeteneği Merküri’nin kumandası altındadır. Bu gezegen kendimizi sık sık ve iyi bir şekilde ortaya koymamızı sağlar. Geri hareketi ise iletişimi zorlaştırır.
Merküri Güneş’ten 280 den daha fazla uzaklaşmaz. Güneş çevresindeki turunu 88 günde tamamlar. Ne dişi ne eril enerjisi vardır. Bulunduğu burcun cinsiyetini alır. İkizler ve Başak burçlarını, 3. ve 6. evleri yönetir. Uğurlu taşı: Zümrüt
NEPTÜN-“YANILSAMALAR GEZEGENİ”
Neptün dış gezegenlerden olup 1846 da keşfedilmiştir. Zodyak’ta yavaş hareket ettiği için etkileri kuşaklar tarafından hissedilir.
Neptün’ün silahı denizler tanrısı Poseidon’un üç çatallı zıpkınıdır. Bu gezegen akışkan (okyanusları yönetir.) değişken ve yanıltıcı tabiatlıdır. İllüzyonlar, soyut fikirler ve gizlilikler (sırlar) Neptün’ün hükümranlığı altındadır. Ruhsal durumumuz ve enerjisini kendi iyiliğimiz için nasıl topladığımız bu gezegen için önemlidir. Neptün enerjisinin bizi yıkaması, iç görü ve yüksek farkındalık kazanmamız için bizi davet eder. Edebiyat, müzik ve dans bu gezegenin en ilgilendiği eylemlerdir
.
Sinema, tiyatro, televizyon, moda ve benzeri çekici konuları yönettiği için Neptün’ün bir de gösteri yüzü vardır. Gerçekte Neptün yanılsama üretir, rol yaptığı için cazibesine takılırsak her şeyi alt üst eden ve kolayca kavranamayan mistik bir tarafı da vardır.
Neptün’ün gölge tarafı kuvvetli olduğu için yeniden başlamaya engel olur. Ayrıca ışık az olduğu zaman uyuşturucu, alkol, trans ve hipnozun dünyasını sergiler. Neptün enerjisi karanlık günlerde denize dalma gibi kaçışlara ve anormalliklere neden olur. Günün sonunda geldiği için uyku ve rüyaların efendisidir. Onu nasıl kabul ettiğinize bağlı tabii..
Neptün Zodyak turunu 165 yılda tamamlar ve her burçta yaklaşık 14 yıl kalır. Dişi enerjidir ve Balık burcu ile 12. evi yönetir. Venüs’ün yüksek oktavı ve transandantal gezegenlerin ikincisidir.
PLUTO- “GÜÇ GEZEGENİ”
Pluto Güneş’e en uzak konumdaki Güneş sistemimizin en dış gezegenidir. 1930 yılında keşfedilmiştir. Pluto’nun enerjisi rafinedir ama sonuçları üstünüze 1 ton tuğla düşmüş gibi etki yapar. Bu gezegen değişim, yeniden doğuş ve yeni kuşaklarla ilgilidir. Pluto ile olaylar neşeli geçmez ama mutlaka yaşanması gerekir. Pluto: “Eskiyi bırak, yeninin içine gir...” der. Buna her zaman hazır olmalıyız çünkü hazır değilsek Pluto bizi sıkıntı içine atacaktır. Bildiklerimizi bırakıp kendimizi süreç içinde rahat bırakmamızı ve sonucu gibi güçlü olmamızı ister. Bu nedenle “yeniden” yaratır. Aynı zamanda üretim sistemlerini yönetir ama imha etmeyi de sever.
Pluto yıkım, ölüm, obsesyon, rehine alma, zorlama, virüsler ve atıkları yönetir. Aynı zamanda evrim, yer altı dünyası, terörizm, diktatörlük onun kumandası altındadır. Pluto kalabalığın orada ne olduğunu görmek için kendisine (ve bilinçaltına) bakması için yalvarır. Bu durum korkutucu olabilir ama Pluto buna aldırmaz. O yalnızca düğmeye basmayı bilir.
Pluto Zodyak turunu 248 yılda tamamlar ve her burçta yaklaşık yörüngesi eksantrik olduğundan bir burçta 12-31 yıl kalır. Akrep burcu ile 8 evi yönetir. Mars’ın en yüksek oktavı ve transandantal gezegenlerin sonuncusudur.
SATÜRN-“ KARMA GEZEGENİ”
Satürn işleri kolaylaştırmaz. Zodyak’ın “görev” efendisidir. Bize işi üstlenip sıkı çalışmamızı emreder. Disiplin ve sorumluluk bu gezegen için önemlidir.
Dünyayı fethetmek istediğimizde her şeyi yapmak için zamanımız var mı, yoksa sınırlamalar mı var diye saatimize bakmamızı sağlar. Bu sınırlamalar önemli olduğu için potansiyelimizi öğrenmemize Satürn yardımcı olur. Disiplin ve gecikmeler gibi kısıtlamalar bu gezegenin bölgesine girer. Zaman tünelini muhafaza ederek öğrettiği derslerle ileriki yaşların majestesidir. Öğretmen rolünü üstlenen Satürn, aynı zamanda gelenekler, alışkanlıklar (öğrendiğimiz davranış biçimleri) ve bilgelik getirir. Azmimizi ve zamana karşı ayakta kalmamızı büyük baba statüsüyle alkışlar. Strüktürümüz, onurumuz ve olayları idare şeklimiz bu halkalı gezegen tarafından idare edilir. Olaylara karşı tepkilerimiz ve sahip olduğumuz değerleri dizginlemek Satürn bilgeliği ile yönetilebilir. Satürn öğretmen rolü ile karma ve geçmiş deneyimlerin getireceği derslerle ilgili gezegendir.
Satürn Zodyak turunu 28-30 yılda tamamlar ve her burçta yaklaşık 2 ½ yıl kalır. Eril enerjidir. Oğlak ve Kova burçlarını, 10. ve 11. evleri yönetir. Uğurlu taşı: Mavi safir
KİRON
Kiron en son keşfedilen göksel varlık olup astrolojide geçerlilik kazanması ile ilgili görüş ayrılıkları olmakla beraber (bazıları onun bir kuyrukluyıldız, bazıları da bir asteroid olduğunu iddia etmektedirler.) gücü ve etkileri de detaylı olarak bilinmemektedir. İlk kez 1977 de Satürn ve Uranüs arasında görülmüş, daha sonra Chiron (Centaur) olarak adlandırılmıştır. Yunan mitolojisinde Chiron’un annesi bir su perisiydi. Zeus’un aşk namelerinden kaçmaya çalışırken Zeus onu hamile bıraktı ve o da kendisini ata dönüşmüş buldu. Doğum yaptığında ise şok oldu zira doğan çocuğu Chiron, yarı at yarı erkekti. O kadar korktu ki tanrılara kendisini ağaca dönüştürmeleri için yalvardı. Duaları kabul oldu ve böylece Chiron hem annesinden hem babasından oldu. Bu duruma üzülmek yerine o bir iyileştirici ve usta bir öğretmen oldu. Bir gün zehirli bir oku öğrencisine verirken oku düşürerek bacağını deldi. Babası bir tanrı olduğundan o ölümsüzdü ve ölemedi. Korkunç acılar çekerken tanrılara onu öldürmeleri için yalvardı. Tanrılar da onun öğretileri hatırına acılarını dindirip onu gökyüzüne yerleştirdiler.
Chiron yaralı bir iyileştiricidir. Bu gezegen kendi acılarının iyileşmesinden umudunu kestiği için yardım eden değil de başkalarının kendisi gibi acı çekmemesi için çırpınan herkes içindir. Acılı çocukluk yılları geçirip psikolog veya terapist olan birçok kişi, kendilerini inciten şeylerden dolayı insanlara yardım etmek isterler. Çocuklarını sarhoş sürücüler nedeniyle kaybeden ana-babaların diğer ebeveynlere destek vererek terapi gruplarına katılmaları ve onların yalnız olmadıkların bildirmek istemeleri gibi. Bu kişiler müşfik Chiron’un etkisi altındadırlar ve kendi yaşadıkları acılarla başkalarına yardım ederler.
URANÜS-“İSYAN GEZEGENİ”
Uranüs 1781 e kadar keşfedilmemişti. Dış gezegenlerden biri olduğundan yavaş hareket eder. Bunun sonucu olarak etkisi kişilerden çok kuşaklar üzerinde hissedilir.
Uranüs olaylara yeni bakış açısı getirir ve bilinçli farkındalıkla yaklaşmamızı sağlar. Orijinalite, icatlar, bilgisayarlar, uç teknolojiler ve gelecekteki olaylar bu gezegen tarafından yönetilir. Uranüs durumu korumaya ihtiyaç duymaz. Gelenekler yerine eskiden kopup yerine yenisini koymayı tercih eder. Bilim, elektrik gibi icatlar güvendedir ve korunur ama Uranüs daha çok yeni dünyanın ihtiyaçlarına odaklanır. Sonlar, isyanlar, devrimler, diktatörler, otonom devlet ve özgür irade bu gezegen çağında ortaya çıkar.
Hiç kimse Uranüs’ü zarif olarak tanımlayamaz. Bu gezegen ne yapacağı belli olmayan bir enerjidir ve bize Bizans oyunları yapar. Bohem, ütopik toplum, idealler, özgürlük ve yaratıcılık bu gezegen için önemlidir. Astroloji de onun alanına girer. Ani, bazen vahşi ama her zaman beklenmedik şekilde hareket etmeye devam ederek depremleri ve doğal afetleri yönetir.
Uranüs Zodyak turunu 84 yılda tamamlar. Cinsiyeti olmayan enerjidir. Kova burcunu ve 11. evi yönetir. Merküri’nin yüksek oktavı ve transandantal gezegenlerin ilkidir.
VENÜS- “AŞK VE PARA GEZEGENİ”
Venüs keyif ve başkaları ile paylaşılan zevkle ilgilidir. Bu gezegen aşk, romantizm ve duygusal ilişkilerimizde uyum, evlilik, arkadaşlıklar ve diğer birleşmelere (iş ortaklıkları dahil) hükmeder. Nasıl seveceğimizi, başkalarına ve sahip olduklarımıza nasıl saygı duyacağımızı öğretirken mutluluk ve sıcaklık yayar.
Venüs enerjisiyle cazibeli görünür ve diğer insanları cezbederiz. İnsanlarla sosyal beraberlikler bu gezegen için önemlidir.
Güzellik Venüs’e kuvvetle bağlıdır. Sanat, müzik, dans, drama ve edebiyat, estetik kavramlar Venüs’ün hükümdarlığı altındadır. Duygularımızı tanımlamak ve dünyaya güzellikleri yansıtmamız için yardım eder. İncelik, kültür, büyüleyicilik ve asalet Venüs’e bağlıdır. Lüks, mücevherler, pahalı otomobiller, iyi yiyecek ve içecekler, güzel evler.... bütün bu hoş şeyler Venüs’ün ilgi alanına girer. Bu gezegen nesnelerin üstün taraflarına saygı duymamızı ister. Cinsel değil ama duygusal dünyamız Venüs ile ilgilidir.
Venüs Zodyak turunu 225 günde tamamlar. Güneşten en fazla 47° uzaklaşır. Dişi enerjidir. Boğa ve Terazi burçlarını, 2. ve 7. evleri yönetir. Uğurlu taşı: Elmas