PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türk Boyu Macarlar



Ötüken
08.07.2009, 14:15
MACARİSTAN AĞITI

Kalmadı mı yer yüzünde
Bir yer Macaristan diye
Ki beş kıtada Macarlar
Ağlar vatan vatan diye

Çıkmıyor İmre'ye soran
N'oldu ey kuş yuvan diye
Dünya'ya seslenirken o
Olur elbet duyan diye

Aralarında yokmuş ki
Bir tek varlık insan diye
Yabanlar boğazladılar
Nicemizi kurban diye

Yırtıcılara ad konmuş
Sanki İgor, İvan diye
Sorduk: Ne istiyorsunuz?
Cevap verdiler "Kan!" diye

Tutup diktiler gençleri
Köşelere nişan diye
Yalvardı eşler analar
Kıyman onlar da can diye

Kızlar elini kendine
Siper etti kalkan diye
Görenler haykırırken: Ey
Medeniyet, utan! diye

Siz söyleyiniz nerdedir
Varsa bir şey "vicdan" diye
Çocuk vurulur mu bayrak
Çıkardı koynundan diye!?

Ey yurt, sığınaklar bulan
Arıların kovan diye
Haritalarda adını
Öpüyor hatıran diye!

Kalmadı mı yer yüzünde
Bir yer Macaristan diye
Ki beş kıtada Macarlar
Ağlar vatan vatan diye!

Arif Nihat Asya


Şiir Arif Nihat Asya'ya aittir. Macarların bataklık milleti Moskoflara karşı direnişi, Macar yurdunun kızıl Rus işgaline uğraması üzerine yazılmıştır. Macarlar Türktürler. Yalnız Avrupa'ya göç eden Macar boyları arasında Türk olmayanlar da olduğunu duymuştum. Onlarla birçok bağımız mevcuttur. Bugün bizden çok ayrı düşmüş olabilirler. Farklılaşmışlardır. Bu yüzden onları Kazak, Özbek, Başkurt, Uygur gibi Türk toplulukları arasında sayamıyoruz. Ama Turanlıdırlar ve bu şeref onlara yeter. Halen "Attila", "İmre(bizde "Emre" olarak kullanılır)" gibi isimler kullanmaktadırlar.



Hazar Türkleri'nin Kabar oymağından Almışoğlu Arpad ("Arpacık" anlamına gelir), Hun Kağanı Attila'nın torunu ve Macaristan'ın kurucusudur. Yani bugünkü Macarlar, 5'inci yüzyılın başlarından itibaren Avrupa'ya göç etmiş olan Türklerin soyundan gelirler ama zaman içerisinde Türklükten uzaklaşarak ayrı bir millet hâline dönüşmüşlerdir.



Arpad’ın Torunları:

450 yıl önce bilinmeyen bir sebeple Anadolu topraklarına geldikleri rivayet edilir.

Bu rivayetin sahibi Macar araştırmacı Dr. İspay Ferenc.

Ve ilk önce İzmit/Gebze’ye neden sonra Antalya’nın Serik ilçesinin Gebiz nahiyesine yerleştiler. Günümüzde Karapınar,Yunuslar ve Kahyalar gibi mahallelerde ikamet ediyorlar. Seracılık yapıyor,pamuk,susam,zeytin,buğday ve arpa yetiştiriyorlar. Ruslarla yaptıkları savaş neticesinde Thöküly ve II.Rakoczi Ferenc gibi Macar milliyetçileride yurdumuzda ikamet etmişti.Ferenc uzun yıllar Tekirdağ ilimizde ikamet etmişti.


Macarlarin komunist rusyaya karsi milli kalkismasi 1956 yilinda oldu, Imre(bizde "Emre" olarak kullanılan isim) Nagy önderliginde rus tanklari ülkeden cikattirildi,
reformlara baslandi, milli siyasi partiler kuruldu, varsova paktindan cikilacagi aciklandi..... ama ruslar macaristanin elden gittigini görünce tüm gücleriyle tanklari macaristan'a sürdüler, büyük bir milli mücadele yasandi, 3000 macar sehit oldu, 100 bini ülkesini terk etmek zorunda birakildi, Imre Nagy dahil 1000 macar, sovyet mahkemelerince idam edildi.

Bu nedenle NİHAL ATSIZ ve ARİF NİHAT ASYA gibi Türkçü-Turancı şairlerimiz Macarların direnişi hakkında şiirler yazmışlardır. Arif Nihat Asya'nın şiirini yukarıda verdim. Nihal ATSIZ Ata'nın şiiri ise aşağıdadır.




KARDEŞ KAHRAMAN MACARLAR

Akıttılar yine kara toprak üstüne
Kahraman Macarlar şanlı Turan kanını!
Yazdılar yeniden Tarihe en şerefli,
Yiğitlik Destanını!

Yurt için ölümdür, en güzeli ölümün,
Ölümler yaşatır bir ırkın vahtanını.
Arpad'ın Milleti elbet öldürülemez,
Verse de bin canını!

Bataklık Milleti Moskof sürülerine!
Gösterdi Macarlar Turanlılık şanını!
Binlerce öldüler... Ölmek yenilmek değil,
Yüceltmektir Şanını!

NİHAL ATSIZ




"Kâfirde yiğit varsa eğer sade Macar'dır
Hem kendi yavuz, hem atı eşkin ve acardır."

NİHAL ATSIZ'ın "Deli Kurt" adlı kitabından...

880'lerde batıya doğru yönelen peçeneklere kendi ülkesinden yol vermek zorunda kaldığı anlaşılan hazar hakanı tarafından, herhalde peçenek tehlikesine karşı macar birliğini sağlam tutmak maksadıyla, üge soyundan almış-oğlu arpad (türkçe, arpacık)'a tam selahiyet verildi ve o, "Türk (hazar) usulünde töre uyarınca kalkan üzerinde kaldırılmak" suretiyle ve herhalde gyula (=yula, cula, türkçe unvan) olarak macar kabileler birliğinin başbuğu ilan edildi. hazar topluluğundan ayrılan üç urugdan kurulu caöa'ların da katılması ile macar kabile sayısı 8'e yükseldi, dolayısiyle macarlar arasında türk unsur daha da arttı ve bu sebepten fin-ugorca yanında Türkçe de yaygın dil haline geldi ki, bu iki dilli durum bir asır kadar sürmüş gibidir.

889'a doğru macarlara yönelen 2. büyük peçenek taarruzu yüzünden etelküzü'yü terk etmek zorunda kalan macarlar, vaktiyle avarlarla birlikte bir kısım soydaşlarının gittiği ve kendi hayat şartlarına uygun bulup beğendikleri tu-na-tisa bölgesini, arpad (ölm. 907)'ın sevk ve idaresinde, işgal ederek bugünkü vatanlarını (macaristan, hungaria) kurdular (896).

Türk soyundan gelen ve 1301 yılına kadar devam eden arpad sülalesi mensupları, 1000 senesinde hıristiyanlığı (roma katolik) kabul edinceye kadar çoğunlukla Türkçe adlar taşımışlardır: tarkaç, yutaş, taş, tarma ve geza; iki prenses: saroltu, karoldu (ak-gelincik, kara-gelincik) . kral: vayk (=bay+k). hıristiyanlığı devlet dini yaptı ve stephanos (îstvan) adını aldı.

o tarih-lerde bizans kaynakiannda macarlara daima "Türk" denildiği gibi, macaristan'a da "Türkiye (tourkfıia) adı verilmiştir. ayrıca macarlardan bir zümre olup bugün erdel (transilvanya)'de oturan Türk asıllı szekely (sekel)'ler , 16. yüzyıl ortalarına kadar, eski Orkun(Göktürk) alfabesinin az değişiklikle devamı olan ve macar "oyma yazısı" (rovasîras) denilen yazıyı kullanmışlardır ki, bu yazıdan bir hatıra da istanbul'da bulunmuştur (elçi hanı kitabesi. 16 yüzyıl).