PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Napolyon'u 70 kedi tarihten nasıl sildi



MeY
05.07.2009, 12:13
Napolyon'u 70 kedi tarihten nasıl sildi


Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart'ı tarih sahnesinden silen İngiliz amiral Nelson, düşmanını kimsenin bilmediği bir zaafından hareket ederek yendi. Nelson, bakın kedileri nasıl kullandı:




Bir insan ne kadar egoistse o kadar yalnız kalmak zorundadır. Yalnız kalmak mutsuzluktur. Ama her şeyin de bir bedeli vardır. Napolyon Bonapart egoizm tarihinin en büyük egoistlerinden biriydi, ama yenilgiye uğratıldı. Bu yenilginin nedeni ise değerlendirmeye değer:
Napolyon henüz 6 aylık küçük bir çocukken bakıcısı onu bahçeye bırakır ve eve bir şey almaya gider. Bu esnada bir sokak kedisi çocuk Napolyon’un üstüne atılır. Altı aylık bir bebek için, kedi bir aslan gibi görünmüş olmalı.
Her şey izafidir ve birbiriyle orantılıdır. O yüzden o bebek için kedi aslında kocaman bir aslandı. Kedi sadece oynamak istiyordu ama çocuk büyük bir şok yaşamıştı ve bu şok çok derinlere işlemişti. Genç bir erkek olduğunda Napolyon, birçok savaşta dövüşmüştü, müthiş bir askerdi.
Bir aslanla bile savaşabilirdi ama yine de kediden korkuyordu. Napolyon, bir kedi gördüğü zaman bütün cesaretini yitirir, birden altı aylık bir bebeğe dönüşürdü.
İngiliz komutan Amiral Horatio Nelson, 1805’te İspanya’nın güneyinde Trafalgar’da, savaşa gireceği rakibinin bu zaafını biliyordu.
İki askeri birbiriyle kıyaslamaya kalksak Nelson, Napolyon’la kıyaslanamazdı bile. Ama buna rağmen Napolyon yenilgiye uğradı. Nelson ön cepheye 70 tane kedi getirdi ve Napolyon bu kedileri gördüğü zaman, sinir krizi geçirdi; zavallı adama bir tanesi bile yetiyordu. Fransız imparator, yardımcısına döndü ve şöyle dedi:
“Komutayı sen devral. Ben savaşacak durumda değilim; düşünecek durumda bile değilim. Bu kediler beni mahvetti.”
Tabii savaşı kaybetti. Onu Nelson’un yendiğini söyleyen tarihçiler yanılıyor. Hayır, O, psikolojik bir oyuna yenildi. Kediler tarafından, kendi çocukluğu tarafından yenilgiye uğradı, kontrol edemediği korkuları tarafından yenilgiye uğratıldı.


OT TAŞIYAN KADIN


Napolyon, yenilgiden sonra Saint Helena adında küçük bir adaya hapsedildi. Ada çok küçük olduğu için kısıtlayıcı tedbirlere gerek bile yoktu, çünkü buradan kaçmak söz konusu bile değildi. Adadaki ilk gününde yürüyüşe çıktı. Yaşadığı sinir krizi nedeniyle yanında sürekli bir doktor bulunduruyordu.
Doktorla birlikte bir patikada yürürken, karşı yönden gelen ve büyük bir ot yığını taşıyan bir kadınla karşılaştılar. Patika çok dar olduğu için birinin yol vermesi gerekiyordu. Bir İngiliz olmasına rağmen doktor kadına:
“Kenara çekil! Karşında kimin olduğunu bilmiyorsun. Yenilmiş olması hiç önemli değil. O, Napolyon Bonopart!”
Ama kadın öyle cahildi ki, Napolyon Bonopart adını hiç duymamıştı. Hemen karşılık verdi:
“Ne olmuş? O kenara çekilsin! Kendinizden utanmalısınız. Ben sırtında onca yük taşıyan bir kadınım. Size mi yol verecekmişim?”
Napolyon Bonopart doktorun elini tuttu ve kenara çekerek konuştu:
“Napolyon Bonopart adını duyan dağların yol verdiği zamanlar geride kaldı, artık o sabun köpüğü söndü. Sırtında ot taşıyan kadına yol vermem gerekiyor.”
Yenildikten sonra olanları idrak etmişti. Hayatı boyunca bir korkuyu sürekli bastırmıştı. Bu durum büyük bir sır olarak saklanıyordu ancak artık açığa çıkmıştı ve korkusu herkes tarafından öğrenilmişti. Napolyon artık bir hiçti.
Bu; büyük bir egoistin düştüğü durum.