Deadfairy.
01.06.2009, 14:53
Alacakaranlık
Bir alacakaranlığındayım zamanın
Gece mi oluyor, gün mü doğuyor, haberim yok
Bir adama tutulmuşum
Heyecan mı arıyor(Sevgi mi istiyor), bir bilen yok
Bir boşluk ortasındayım
Gün tükenmiş dudaklarımda bir tuhaf
Yamaçlara inen sis gibi
Çevreme inivermiş deli düşünceler
____________________________________________
Arnavut Kaldırımı
Biten sevgilerin ardından
Ağlayamam ben böyle yas tutamam
Her sözde her gözde şefkat aramam
Kırıyor kalbimi sonunda nasıl olsa
Giden aşklarımın ardından
Ağlayamam ben böyle yas tutamam
Her sözde her gözde şefkat aramam
Kırıyor kalbimi sonunda nasıl olsa
Dün seni gördüm rüyamda
Arnavut kaldırımlı taş sokakta
Ah bir dili olsa da bir konuşsa
Anlatırdı masumca seni bana
Öpsem bebek gözlerinden çok ağlatırlar
Sarsam seni kollarımdan bir gün alırlar
Sevsem seni doyasıya yıpratırlar
Bir sürü kuru gürültü parçalar sevgimizi ey kader
Böyle mi olmalı solmalı sevgililer
_________________________________________________
Papatya Falları
Dün seni aradım Kalamış'ta
Sokak sokak
Ne kadar cadde varsa bizi tanıyan
Sordum, yoktun
Güneşin batışını seyrettim burundan
İnanmazsan git Bekir Amca'ya sor
O da seni sordu
Yine papatya verdi elime
Her zamanki gibi başladım
Seviyor....Sevmiyor....
Sapını da sayarsam
Seviyor çıkıyor
Nerdesin ah nerde
Bunu kimse bilmiyor
Bu ne biçim yalnızlık
Bana çok zor geliyor
Ah şu papatya falları
Çaresiz yüreğim buna mı kaldı
Ah şu papatya falları
Başka bahara kaldı
La lo la lo la lo lay, seviyor....
La lo la lo la lo lay, sevmiyor....
Unuttum diye yalan söyledim
Bugün gibi aklımda vapurda simit alışın
İşte o simidin susamları gibi
Havaya savruldu ezildi binlerce anılar
Şimdi anılarımı tekrar topluyorum
Unutabilir miyim acaba seni
Düşüncelerimi boğaza bıraksam
Ve boğsam aklımı
Ümidimi de kestim
Zaten yalan söylüyor papatya falları
____________________________________________
Mandalina
Mandalina kokar cilvesi
Yok ki kendinden başka kimsesi
Biraz buseliktir sesi
Meşhurdur gülümsemesi
Aşkını esirgemesi
Ilık meltem gibidir nefesi
Nasıl da karşı konulmaz teni
Vardır hep bir mesafesi
Çoktur gururunun sesi
Bundandır küçümsemesi
Onunla yaşanmaz ama onsuz da olmaz
İhya eder, çok şımartır
Hiç belli olmaz
Bazen yüzünde alaycı mağrur ifade
Çok dokunur ben almayayım
Bana müsade
Bir alacakaranlığındayım zamanın
Gece mi oluyor, gün mü doğuyor, haberim yok
Bir adama tutulmuşum
Heyecan mı arıyor(Sevgi mi istiyor), bir bilen yok
Bir boşluk ortasındayım
Gün tükenmiş dudaklarımda bir tuhaf
Yamaçlara inen sis gibi
Çevreme inivermiş deli düşünceler
____________________________________________
Arnavut Kaldırımı
Biten sevgilerin ardından
Ağlayamam ben böyle yas tutamam
Her sözde her gözde şefkat aramam
Kırıyor kalbimi sonunda nasıl olsa
Giden aşklarımın ardından
Ağlayamam ben böyle yas tutamam
Her sözde her gözde şefkat aramam
Kırıyor kalbimi sonunda nasıl olsa
Dün seni gördüm rüyamda
Arnavut kaldırımlı taş sokakta
Ah bir dili olsa da bir konuşsa
Anlatırdı masumca seni bana
Öpsem bebek gözlerinden çok ağlatırlar
Sarsam seni kollarımdan bir gün alırlar
Sevsem seni doyasıya yıpratırlar
Bir sürü kuru gürültü parçalar sevgimizi ey kader
Böyle mi olmalı solmalı sevgililer
_________________________________________________
Papatya Falları
Dün seni aradım Kalamış'ta
Sokak sokak
Ne kadar cadde varsa bizi tanıyan
Sordum, yoktun
Güneşin batışını seyrettim burundan
İnanmazsan git Bekir Amca'ya sor
O da seni sordu
Yine papatya verdi elime
Her zamanki gibi başladım
Seviyor....Sevmiyor....
Sapını da sayarsam
Seviyor çıkıyor
Nerdesin ah nerde
Bunu kimse bilmiyor
Bu ne biçim yalnızlık
Bana çok zor geliyor
Ah şu papatya falları
Çaresiz yüreğim buna mı kaldı
Ah şu papatya falları
Başka bahara kaldı
La lo la lo la lo lay, seviyor....
La lo la lo la lo lay, sevmiyor....
Unuttum diye yalan söyledim
Bugün gibi aklımda vapurda simit alışın
İşte o simidin susamları gibi
Havaya savruldu ezildi binlerce anılar
Şimdi anılarımı tekrar topluyorum
Unutabilir miyim acaba seni
Düşüncelerimi boğaza bıraksam
Ve boğsam aklımı
Ümidimi de kestim
Zaten yalan söylüyor papatya falları
____________________________________________
Mandalina
Mandalina kokar cilvesi
Yok ki kendinden başka kimsesi
Biraz buseliktir sesi
Meşhurdur gülümsemesi
Aşkını esirgemesi
Ilık meltem gibidir nefesi
Nasıl da karşı konulmaz teni
Vardır hep bir mesafesi
Çoktur gururunun sesi
Bundandır küçümsemesi
Onunla yaşanmaz ama onsuz da olmaz
İhya eder, çok şımartır
Hiç belli olmaz
Bazen yüzünde alaycı mağrur ifade
Çok dokunur ben almayayım
Bana müsade