PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İnanç İkrarımız - Neye İnanıyoruz?(Hristiyanlık)



Ctrl
29.07.2010, 13:06
KUTSAL KİTAP: (Kitab-ı Mukaddes)

Kutsal Kitap, Tevrat, Mezmurlar (Zebur), Peygamberlerin Yazıları ile İncil'den oluşur ve tümüyle TANRI'nın esinidir; asla değişmemiştir, kesinlikle güvenilirdir. Bu nedenle Kutsal Kitabın inanç, ibadet ve uygulamayla ilgili her konuda güvenilir ve tek yetkili kaynak olduğuna inanıyoruz. (Luk.24:27+44; 2. Tim.3: 16-17; 2:Pet.l.19-21;...)

Tek referans kaynağımız Kutsal Kitap olduğundan, çıkış noktası Kutsal Kitap olmayan hiçbir Hristiyan gelenek, görenek, uygulama, ibadet biçimi, kilise yönetim biçimi ve öğretişlere topluluğumuzda yer vermiyoruz.


TANRI:

Tek bir TANRI'nın var olduğuna inanıyoruz!

O Özünde tektir ama tekliğinde, Kendini BABA (görünmez ÖZ), OĞUL (Tanrısal SÖZ) ve Kutsal RUH (Tanrısal GÜÇ) olarak açıklamıştır (Yar.1:1-3; Yasa. Tek.6:4; Mat.28: 19; Mar.12:29).

TANRI evreni var eden, koruyan ve devam ettiren yüce Yaratan'dır.

TANRI SEVGİDİR (1. Yuh.4.8+ 16); bu nedenle kendi varlığını açıklar ve İnsanları sonsuz mutluluğa kavuştururken veya yargılarken mutlak kudretine ve sonsuz kayrasına göre adil davranır. (1.Tim.2.5; 2.Kor.13.14;..)


İNSAN:

İnsan'ın, TANRI'nın benzeyişinde (Yar.l:26-27), Yaratana İzzet ve yücelik verip (Yeş.43:7) TANRI'yla bir sevgi ilişkisinde yaşaması için (Yer.31:33; Yuh.3:16) yaratıldığına inanıyoruz.

Ancak insanın günah işlediği için bedensel ve ruhsal bir ölümle TANRI'dan koparak Uzaklaştığına ve bütün İnsanların bu yüzden günahlı bir doğa ile dünyaya geldiklerine, düşünce, söz ve eylemlerinde günahlı olduklarına inanıyoruz. (Yar. 1:26-27; Rom.3: 10-18+23). Bu yüzden her bir insan TANRI katında suçlu olmakla birlikte doğal haliyle TANRI'nın azabı ve yargısı altındadır. (Yuh.3: 18+36; Efes.2: 1-2; ..).


İSA MESİH:

İSA MESİH'in bütün peygamberlerce ilan edilen Kurtarıcı, ve TANRI'nın ezeli-ebedi Sözü (Kelam) olduğuna inanıyoruz. Bu Söz, beden alıp dünyamıza bir insan olarak gelmiştir (Yuh.l:1-3, 14+18). Kendisine 'TANRI'nın Oğlu' unvanı verilmesi bu ruhsal anlamdadır .

RAB İSA MESİH'in insanların günahlarını bağışlatıcı kurban olarak çarmıhta öldüğüne, üçüncü gün ölümü ve Şeytanı yenerek dirildiğine inanıyoruz. Bu nedenledir ki bizim iman ettiğimiz Rab İsa Mesih, İslam'daki ölüp dirilmemiş İsa peygamber değildir ve olamaz.(Rom.5: 18; 1.Kor.15:3-4; İbr.2:14; 5:9-10).

Bu kurban, insanı günahın gücünden ve suçundan arındıracak güçtedir. Ahiretteki ebedi azaptan kurtarabilecek tek çaredir. Bütün insanları sonsuza dek kurtarmak için tümüyle gerekli ve yeterlidir.

RAB İSA MESİH'in gökyüzüne yükseldiğine, bütün güç ve yetkinin üzerinde yücelmiş olduğuna, TANRI'nın sağında Yüce Başrahibimiz ve Aracımız olarak görev yaptığına inanıyoruz (Elç.l:9-10; Efes.l:20-21; İbr.4:14; 8:1; 1.Yuh:2.1).


KURTULUŞ:

İnsanın kurtuluşunun yalnızca TANRI'nın İSA MESİH'te sunduğu kurtuluş armağanına iman etmekle gerçekleştiğine inanıyoruz.

Günahlı durumunu anlayıp tamamen çaresiz durumda olduğunu kavrayan insan, içten bir pişmanlıkla tövbe edip Mesih'e İman etmekle kurtulabilir. Günaha sırt çevirip kendi iyi işlerine dayanmadan, ancak ve ancak çarmıha gerilmiş ve ölümden dirilmiş olan İSA MESİH'e İman ederek TANRI'nın kayrasıyla aklanır, Kutsal RUH'tan doğar ve TANRI'nın çocuğu olur!

Günahlı insanın TANRI'yı tanımak, O'nunla barışarak günahlarından arınmak ve sonsuz kurtuluşa kavuşmak için bundan başka bir çaresi yoktur!

İnanlı kurtulmuş olmasının sonucu olarak, RAB'bin önceden hazırladığı ve O'nu hoşnut eden iyi işlerin yolunda yürür. (Yuh.l:12; 3:3-5; 14.6; Tit.3:5; Elç.2:38; 4:12; Efes.2:8-10)


KUTSAL RUH:

Kutsal RUH'un sonsuza dek kilise (inanlılar topluluğu) ile birlikte olduğuna, kiliseyi tüm gerçekte eğittiğine ve yönlendirdiğine inanıyoruz (Yuh.l4 : 26;16:13 ).

Kutsal RUH kilisenin ortak yararı için çeşitli armağanlar verir; inanlıları kiliseye ve yeryüzüne hizmet etmek amacıyla donatarak yönlendirir. (Rom 12:6-8; 1.Kor. 12:4-11; Efes.4:11-12).

İSA MESİH'e iman eden herkes, Kutsal RUH'u karşılıksız olarak alır. Kutsal RUH inanlıların içinde yaşayarak, inanlıyı içten değiştirerek MESİH'e benzer bir hale getirmek için çalışır, sonsuz yaşam güvencesi verir ve tanıklıkta bulunmak üzere doğaüstü bir şekilde güçlendirir.

Kutsal RUH ayrıca insanlara günah, doğruluk ve gelecek yargı konularında suçluluklarını gösterir (Yuh. 14:26; 16:7+13; Elç. 10: 19-20; 1.Kor:3. 16; 2.Kor. 1:22; Ga1.5:22-25; Elç. 1:8; Yuh. 16:8-11).


İNANLILAR TOPLULUĞU (Kilise):

MESİH'in bedeni olan tek ve evrensel bir kiliseye inanıyoruz. Kilise bir bina değildir; İSA MESİH'e iman eden insanlar topluluğudur. Kilisenin seçilmiş bir soy, kralın rahipleri, kutsal bir ulus ve TANRI'nın öz halkı olduğuna inanıyoruz.

Kilise, MESİH İSA'nın köşe taşı olduğu elçiler ve peygamberlerden oluşan bir temel üzerine bina edilmektedir. Kilise tek bir ümit, tek bir beden, tek bir RUH ve tek bir vaftizle birleşmiştir .

Kilisenin başı MESİH'tir, kilise O'na bağlıdır ve O'nun sözünü dinler.

TANRI farklı yerlerdeki İnanlıları kendi yetkisini, kişiliğini, yaşamım ve gücünü yerel kiliseler oluşturarak görsel bir şekilde insanların yaşamına ulaştırmak amacıyla birleşmeye çağırmıştır (I.Kor.l:2; Efes.l:22-23; 2:19-22; 4:4-6; 5:22-32; I.Pet:2.5-10).


TAPINMA:

Tapınmanın Ruh'ta ve gerçekte olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle tapınma ve dualarımızda ezbere dualara, şekilciliğe ve biçimciliğe yer vermiyoruz. İnanlılar dua ve tapınma zamanlarında Rabbi kendi ana dillerinde, ayakta ya da oturarak, isterlerse ellerini kaldırarak, sesli ya da sessiz şekillerde, istedikleri yer ve zamanlarda belirli kalıp ve kurala bağlı olmadan yüceltebilirler, dua ve yakarışlarını Rabbe sunabilirler. (Yuhanna 5).


RAB İSA MESİH'İN TEKRAR GELİŞİ:

RAB İSA MESİH'in, topluluğunu kendi yanına almak için, gözle görülür bir biçimde kişisel ve öz insan bedeniyle gökyüzünden yeryüzüne kudret ve görkemle geleceğine inanıyoruz (Mat.24:30-31; Elç.1: 11; 1.Sel.4: 13-18).


YARGI VE SONSUZLUK:

Her şeyin sonunda bütün İnsanların ölümden dirileceğine, İSA MESİH'e İman ederek kurtulmuş olanların sonsuz bir mutluluk, kaybolmuş olanların ise sonsuz bir utanç yaşayacakları ebediyetin başlayacağına inanıyoruz (Mat.25:46; Yuh.5:28-29; 2.Sel.l:9; Vahiy 21:1-7; 22: 1-5