SaSSeR
07.05.2010, 17:29
Kim Jeong Ho, tesisleri ve sporcuların çalışma koşullarını yerinde incelemek için geldiği Hatay'da, görevde bulunduğu bir yıllık sürede okçulukta önemli mesafe alındığını söyledi.
Çalışmalarında Federasyon Başkanı Abdullah Topaloğlu'dan büyük destek gördüğünü ifade eden Kim Jeong Ho, şöyle devam etti:
''Nasıl Türkiye'nin ata sporu güreş ise, Güney Kore'nin de okçuluktur. Orada her evin uygun bir köşesinde ailece okçuluk yapılır. Okullarda da ders olarak işlenir. Milli bayramlarda ve diğer önemli günlerde ülke genelinde yarışmalar gerçekleştirilir. Bu nedenle Güney Kore, yıllardır okçulukta Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonalarında madalyaların büyük bölümünü kazanır.
Türkiye'de de aynı anlayışı ve uygulamayı yaşama geçirmeye çaba gösteriyorum. Türkiye'de lisanslı 500 civarında sporcu var. Bunu 2 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Uluslararası müsabakalara katılabilecek 50 kadar sporcu bulunuyor. Bu rakam çok yetersiz. Öncelikle kulüp ve sporcu sayısını artıracağız. Bunun için özel imkanları ve donanımı olan kamp ve eğitim merkezi oluşmasını sağlayacağız. Her ilde sadece okçuluğun yapılacağı tesis kurulmasına öncülük yapacağız.''
Türk sporcuların çok zeki ve istekli olduklarını belirten Kim Jeong Ho, iyi bir potansiyel bulunduğuna dikkati çekerek, ''Ancak süreklilik yok. Biraz ekonomik, biraz da ödüllerin cazip olmaması nedeniyle Türkiye'de bu branşa ilgi duyanların faal spor yaşantıları uzun ömürlü olmuyor'' diye konuştu.
HEDEF 2012 LONDRA OLİMPİYATLARIGüney Kore Milli Takımı'nı uzun yıllar çalıştırdığını ifade eden Kim Jeong Ho, Türkiye'de yöneticilerin hemen madalya beklentisi içine girmelerinin yanlış olduğunu, federasyonla 5 yıllık sözleşme imzaladığını, plan, program ve stretejiyle uzun vadede başarıyı yakalayacaklarına inandığını kaydetti.
Yakın hedef olarak 4-9 Mart tarihleri arasında Polonya'nın Rzeszow kentinde yapılacak Dünya Şampiyonası'na hazırladıklarını ifade eden Kim Jeong Ho, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Polonya'daki Gençler ve Büyükler Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası'na 8 sporcu ile gideceğiz. Ardından, 12-19 Temmuz tarihlerinde ABD'nin Ogden kentinde yapılacak olimpiyat elemelerine, daha sonra da 1-10 Eylül tarihlerinde Güney Kore'nin Ulsan kentinde yapılacak Büyükler Açık Hava Dünya Okçuluk Şampiyonası'na katılacağız.
Asıl hedefimiz 2012 yılında Londra'da yapılacak Olimpiyat Oyunları'na katılmaktır. Şu anda 8 genç, 8 büyük 16 sporcuyla bunun hazırlığını yapıyoruz. Bu sayı 6 sporcuya düşecek. Çalışmaları yüksek tempoda sürdürüyoruz. Hedefimiz, ABD, İngiltere, Rusya, Güney Kore, Çin, Hindistan, İtalya, Ukrayna gibi okçulukta önemli ülkeler arasında madalya şansımızı artırmaktır.''
Kim Jeong Ho, milli takımları uluslararası yarışmalara hazırlamak üzere sözleşme yaptığını, ancak başta engelli sporcular olmak üzere, altyapıyı teşkil eden, minik, genç ve büyükleri de geleceğe hazırladığını, antrenörlere yönelik eğitim çalışmaları gerçekleştirdiğini ifade etti.
HATAY'A ÖVGÜHatay'da dünyaya örnek gösterilecek bir başarı öyküsüne tanık olduğunu belirten Kim Jeong Ho, şunları söyledi:
''Göreve geldikten sonra çok sayıda ili dolaşarak hem çalışma koşullarını hem de yetenekli sporcuları belirlemeye çalışıyorum. Hatay'a ilk kez geldim. Sporcuların pasajda ve apartmanın çatı katında çalıştığına tanık olunca şaşırdım. Federasyon İl Temsilcisi Mehmet Üşenmez'in çabasıyla Gülbin Su, Metin Özdoğan ve Burak Üşenmez milli takımlara kazandırıldı. Bu nedenle raporumda Hatay'a daha çok malzeme verilmesi ve yeni tesisler kazandırılmasını önereceğim.''
Çalışmalarında Federasyon Başkanı Abdullah Topaloğlu'dan büyük destek gördüğünü ifade eden Kim Jeong Ho, şöyle devam etti:
''Nasıl Türkiye'nin ata sporu güreş ise, Güney Kore'nin de okçuluktur. Orada her evin uygun bir köşesinde ailece okçuluk yapılır. Okullarda da ders olarak işlenir. Milli bayramlarda ve diğer önemli günlerde ülke genelinde yarışmalar gerçekleştirilir. Bu nedenle Güney Kore, yıllardır okçulukta Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonalarında madalyaların büyük bölümünü kazanır.
Türkiye'de de aynı anlayışı ve uygulamayı yaşama geçirmeye çaba gösteriyorum. Türkiye'de lisanslı 500 civarında sporcu var. Bunu 2 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Uluslararası müsabakalara katılabilecek 50 kadar sporcu bulunuyor. Bu rakam çok yetersiz. Öncelikle kulüp ve sporcu sayısını artıracağız. Bunun için özel imkanları ve donanımı olan kamp ve eğitim merkezi oluşmasını sağlayacağız. Her ilde sadece okçuluğun yapılacağı tesis kurulmasına öncülük yapacağız.''
Türk sporcuların çok zeki ve istekli olduklarını belirten Kim Jeong Ho, iyi bir potansiyel bulunduğuna dikkati çekerek, ''Ancak süreklilik yok. Biraz ekonomik, biraz da ödüllerin cazip olmaması nedeniyle Türkiye'de bu branşa ilgi duyanların faal spor yaşantıları uzun ömürlü olmuyor'' diye konuştu.
HEDEF 2012 LONDRA OLİMPİYATLARIGüney Kore Milli Takımı'nı uzun yıllar çalıştırdığını ifade eden Kim Jeong Ho, Türkiye'de yöneticilerin hemen madalya beklentisi içine girmelerinin yanlış olduğunu, federasyonla 5 yıllık sözleşme imzaladığını, plan, program ve stretejiyle uzun vadede başarıyı yakalayacaklarına inandığını kaydetti.
Yakın hedef olarak 4-9 Mart tarihleri arasında Polonya'nın Rzeszow kentinde yapılacak Dünya Şampiyonası'na hazırladıklarını ifade eden Kim Jeong Ho, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Polonya'daki Gençler ve Büyükler Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası'na 8 sporcu ile gideceğiz. Ardından, 12-19 Temmuz tarihlerinde ABD'nin Ogden kentinde yapılacak olimpiyat elemelerine, daha sonra da 1-10 Eylül tarihlerinde Güney Kore'nin Ulsan kentinde yapılacak Büyükler Açık Hava Dünya Okçuluk Şampiyonası'na katılacağız.
Asıl hedefimiz 2012 yılında Londra'da yapılacak Olimpiyat Oyunları'na katılmaktır. Şu anda 8 genç, 8 büyük 16 sporcuyla bunun hazırlığını yapıyoruz. Bu sayı 6 sporcuya düşecek. Çalışmaları yüksek tempoda sürdürüyoruz. Hedefimiz, ABD, İngiltere, Rusya, Güney Kore, Çin, Hindistan, İtalya, Ukrayna gibi okçulukta önemli ülkeler arasında madalya şansımızı artırmaktır.''
Kim Jeong Ho, milli takımları uluslararası yarışmalara hazırlamak üzere sözleşme yaptığını, ancak başta engelli sporcular olmak üzere, altyapıyı teşkil eden, minik, genç ve büyükleri de geleceğe hazırladığını, antrenörlere yönelik eğitim çalışmaları gerçekleştirdiğini ifade etti.
HATAY'A ÖVGÜHatay'da dünyaya örnek gösterilecek bir başarı öyküsüne tanık olduğunu belirten Kim Jeong Ho, şunları söyledi:
''Göreve geldikten sonra çok sayıda ili dolaşarak hem çalışma koşullarını hem de yetenekli sporcuları belirlemeye çalışıyorum. Hatay'a ilk kez geldim. Sporcuların pasajda ve apartmanın çatı katında çalıştığına tanık olunca şaşırdım. Federasyon İl Temsilcisi Mehmet Üşenmez'in çabasıyla Gülbin Su, Metin Özdoğan ve Burak Üşenmez milli takımlara kazandırıldı. Bu nedenle raporumda Hatay'a daha çok malzeme verilmesi ve yeni tesisler kazandırılmasını önereceğim.''