SaSSeR
07.05.2010, 12:19
Beşiktaş Cola Turka'nın deneyimli oyuncusu Muratcan Güler, kardeşi Sinan Güler'in internet sitesinde kendisine yöneltilen soruları tüm içtenliğiyle cevapladı. Muratcan kardeşini de değerlendirirken, gelecek ile ilgili planlarını da açıkladı.
- Bize Sinan Güler’i hem kardeş olarak, hem de oyuncu olarak biraz anlatır mısın?
Kardeş olarak anlatmama gerek yok çünkü o benim canım. Oyuncu olarak çok iyi bir sporcu, müthiş bir atlet ve gördüğüm en hırslı insanlardan biri. Rakip oyuncuyu bıktırma ve oyundan soğutma işini Türkiye’de uzak ara en iyi yapan oyuncu. Sinan’ın karakterini anlatmak için; oynadığımız herhangi bir oyunda, buna 1'e 1 maçlarımız ve playstation maçları da dahil, Sinan kazanana kadar beni hiçbir zaman bırakmaz.
- Kavga etseniz hanginiz döversiniz?
Uzun zamandır kavga etmediğimiz için bilemiyeceğim ama çoçukken ben Sinan’dan büyük olmama rağmen beni çok zorlar ve hırpalardı.
- Basketbol kariyerin bittikten sonra yolunu hangi yöne çizmeyi düşünüyorsun?
Açıkçası zaman zaman değişiyor. Genelde basketboldan kopamam gibi geliyor. En çok istediğim altyapıda gençlerle beraber başlayıp onlarla beraber A takım seviyesine gelebilmek. Ama bazen de tamamıyla bambaşka bir işe girip çalışmak istiyorum.
- NBA ve TBL’de en beğendiğin oyuncular kimler?
NBA’de Jason Kidd, yeni jenerasyondan Derrick Rose. TBL’de Kaya Peker, Haluk Yıldırım ve Sinan Güler.
- En sevdiğin süper kahraman hangisi?
Batman.
- Kariyerin boyunca senin için farklı anlam ifade eden, unutamadığın bir maç var mı?
Fenerbahçe’ye karşı oynadığım bütün maçlar diyebiliriz. Basketbolda en güzel şeylerden biri dolu bir salonda derbi mücadelesi vermektir. Ancak kariyerim için tek bir maç dersek 1999-2000 sezonundaki FB-BJK maçıdır. Maçın son 2 saniyesindeki faul atışlarını sayıya cevirmiş ve maçı 1 sayıyla kazanmıştık. İnsanlar beni o maçla beraber tanımaya başladılar diyebiliriz.
- NBA’de hangi takımı destekliyorsun?
Ben çocukluğumdan beri Boston Celtics taraftarıyım.
- Eğer basketbolcu olmasaydın ne yapmak isterdin?
Ben herzaman basketbolcu olmak istedim. Bunu başarabildiğim için de çok şanslıyım. Ancak 30 yaşımda şimdi başka bir şansın olsa ne olmak isterdin diye sorsalar mimar derdim herhalde.
- 2010 Dünya Şampiyonası'nda Türkiye’nin şansını nasıl görüyorsun?
Çok zor bir turnuva bizi bekliyor. Ülkemizde kendi seyircimizin önünde oynayacak olmamız büyük bir avantaj ve rakip takımların en önemli oyuncuları turnuvaya katılmayacaklarını açıklıyorlar. Grubumuzu ilk 2 içerisinde biterebilirsek ben ilk 4′e girebileceğimize inanıyorum.
- Beşiktaş Cola Turka’nın sezona çok iyi başlaması, ardından da büyük bir düşüş yaşayarak sıralamada gerilemesini neye bağlıyorsun?
Sezona çok iyi başladığımız doğru. Ondan sonra maalesef takım içerisinde sakatlıklarla başlayan inişli ve çıkışlı dönemler geçirdik. Sonrasında Mire Chatman’ın dopingli çıkması, bizim takımımızın yüzde 40'ını götürdü. Çünkü bütün oyun düzenimiz onun etrafında dönüyordu. Bu arada Lonny Baxter’ın disiplinsiz davranışları ve takımdan gönderilişi kan kaybını devam ettirdi. Bu sebeplerden sezonun sonunda 4 tane üst üste almamamız gereken yenilgi aldık. Bence bu sezon başında kurulan ekip iyi bir şekilde desteklenseydi ligi ilk 2 içerisinde bitirebilir, play-off finali için yolumuz daha rahat olabilirdi. Maalesef olmadı şimdi daha zorlu bir yoldan ve sezon başındaki takımdan daha farklı bir şekilde buna ulaşmaya çalışacagız.
- Türkiye’de basketbol kültürü Avrupa ile baş edebilecek seviyede mi? Lig maçlarına taraftarların ilgisizliğinin nedenini nasıl açıklarsın?
Bu sorunun cevapı çok uzun sürebilir (Gülerek). Türkiye’de kesinlikle bir spor kültürü yok. Seyircilerin ilgisizliği için Türkiye’nin sosyo ekonomik şartları çok belirleyici. İnsanlar para verip de basketbol karşılaşması izlemeye yanaşmıyorlar. Bunda kulüplerin zaman içerisinde seyircileri getirebilmek için maçları bedava yapmalarının da büyük zararı olduğunu düşünüyorum. Hiçbir gösteri bedava izlenmemeli, bu bir tiyatro oyunu da olabilir, Efes Pilsen-Barcelona karşılaşması da olabilir. Çünkü bedavaya toplayarak gedirdiğiniz taraftarlar sizin basketbol seven insanlarınızı salonlardan soğutuyorlar. Büyük bütçeli takımların özellikle İstanbul takımlarının bütçelerinden bir kısım parayla pazarlama ekipleri kurmaları ve insanların tek görevlerinin basketbol takımlarının maçlarının insanlar için nasıl eğlenceli bir etkinlik olduğu halkımıza tanıtılıp pazarlanmalı diye düşünüyorum.
- Bir son soru da benden (Sinan Güler) olsun. Siteyi takip edenlere de bu şekilde güzel haberi vermiş oluruz. Eylül ayı gibi çocuğunuz olacak, başından beri bu heyecanı ailecek hep birlikte yaşıyoruz. Sen neler düşünüyorsun şu an, baba olacak olmak nasıl bir duygu? İsim konusunda bir karara vardınız mı?
Baba olmak müthiş heyecanlı bir duygu, tabii bunu Nazlı daha çok hissedip yaşıyor. Heyecanla beklemekten başka pek bişey yapamıyorum. Düşündüğüm anda bile yüzüme bir gülücük geliyor. Kucağıma aldığım anda neler yaşarım artık (Gülerek).
İsim konusunda hala kararsısız. Sen de amca olacaksın senin duygularını da burdan öğrenelim? Bütün soruları siz sordunuz bir tane de benden sana (Gülerek).
Sinan Güler: Amca olacak olmak heyecan verici ve henüz inanamadığım bir gerçek. Zaman geçtikçe heyecanım da artiyor. Onu en çok şımartacak kişilerden biri olacağım kesin (Gülerek).
- Bize Sinan Güler’i hem kardeş olarak, hem de oyuncu olarak biraz anlatır mısın?
Kardeş olarak anlatmama gerek yok çünkü o benim canım. Oyuncu olarak çok iyi bir sporcu, müthiş bir atlet ve gördüğüm en hırslı insanlardan biri. Rakip oyuncuyu bıktırma ve oyundan soğutma işini Türkiye’de uzak ara en iyi yapan oyuncu. Sinan’ın karakterini anlatmak için; oynadığımız herhangi bir oyunda, buna 1'e 1 maçlarımız ve playstation maçları da dahil, Sinan kazanana kadar beni hiçbir zaman bırakmaz.
- Kavga etseniz hanginiz döversiniz?
Uzun zamandır kavga etmediğimiz için bilemiyeceğim ama çoçukken ben Sinan’dan büyük olmama rağmen beni çok zorlar ve hırpalardı.
- Basketbol kariyerin bittikten sonra yolunu hangi yöne çizmeyi düşünüyorsun?
Açıkçası zaman zaman değişiyor. Genelde basketboldan kopamam gibi geliyor. En çok istediğim altyapıda gençlerle beraber başlayıp onlarla beraber A takım seviyesine gelebilmek. Ama bazen de tamamıyla bambaşka bir işe girip çalışmak istiyorum.
- NBA ve TBL’de en beğendiğin oyuncular kimler?
NBA’de Jason Kidd, yeni jenerasyondan Derrick Rose. TBL’de Kaya Peker, Haluk Yıldırım ve Sinan Güler.
- En sevdiğin süper kahraman hangisi?
Batman.
- Kariyerin boyunca senin için farklı anlam ifade eden, unutamadığın bir maç var mı?
Fenerbahçe’ye karşı oynadığım bütün maçlar diyebiliriz. Basketbolda en güzel şeylerden biri dolu bir salonda derbi mücadelesi vermektir. Ancak kariyerim için tek bir maç dersek 1999-2000 sezonundaki FB-BJK maçıdır. Maçın son 2 saniyesindeki faul atışlarını sayıya cevirmiş ve maçı 1 sayıyla kazanmıştık. İnsanlar beni o maçla beraber tanımaya başladılar diyebiliriz.
- NBA’de hangi takımı destekliyorsun?
Ben çocukluğumdan beri Boston Celtics taraftarıyım.
- Eğer basketbolcu olmasaydın ne yapmak isterdin?
Ben herzaman basketbolcu olmak istedim. Bunu başarabildiğim için de çok şanslıyım. Ancak 30 yaşımda şimdi başka bir şansın olsa ne olmak isterdin diye sorsalar mimar derdim herhalde.
- 2010 Dünya Şampiyonası'nda Türkiye’nin şansını nasıl görüyorsun?
Çok zor bir turnuva bizi bekliyor. Ülkemizde kendi seyircimizin önünde oynayacak olmamız büyük bir avantaj ve rakip takımların en önemli oyuncuları turnuvaya katılmayacaklarını açıklıyorlar. Grubumuzu ilk 2 içerisinde biterebilirsek ben ilk 4′e girebileceğimize inanıyorum.
- Beşiktaş Cola Turka’nın sezona çok iyi başlaması, ardından da büyük bir düşüş yaşayarak sıralamada gerilemesini neye bağlıyorsun?
Sezona çok iyi başladığımız doğru. Ondan sonra maalesef takım içerisinde sakatlıklarla başlayan inişli ve çıkışlı dönemler geçirdik. Sonrasında Mire Chatman’ın dopingli çıkması, bizim takımımızın yüzde 40'ını götürdü. Çünkü bütün oyun düzenimiz onun etrafında dönüyordu. Bu arada Lonny Baxter’ın disiplinsiz davranışları ve takımdan gönderilişi kan kaybını devam ettirdi. Bu sebeplerden sezonun sonunda 4 tane üst üste almamamız gereken yenilgi aldık. Bence bu sezon başında kurulan ekip iyi bir şekilde desteklenseydi ligi ilk 2 içerisinde bitirebilir, play-off finali için yolumuz daha rahat olabilirdi. Maalesef olmadı şimdi daha zorlu bir yoldan ve sezon başındaki takımdan daha farklı bir şekilde buna ulaşmaya çalışacagız.
- Türkiye’de basketbol kültürü Avrupa ile baş edebilecek seviyede mi? Lig maçlarına taraftarların ilgisizliğinin nedenini nasıl açıklarsın?
Bu sorunun cevapı çok uzun sürebilir (Gülerek). Türkiye’de kesinlikle bir spor kültürü yok. Seyircilerin ilgisizliği için Türkiye’nin sosyo ekonomik şartları çok belirleyici. İnsanlar para verip de basketbol karşılaşması izlemeye yanaşmıyorlar. Bunda kulüplerin zaman içerisinde seyircileri getirebilmek için maçları bedava yapmalarının da büyük zararı olduğunu düşünüyorum. Hiçbir gösteri bedava izlenmemeli, bu bir tiyatro oyunu da olabilir, Efes Pilsen-Barcelona karşılaşması da olabilir. Çünkü bedavaya toplayarak gedirdiğiniz taraftarlar sizin basketbol seven insanlarınızı salonlardan soğutuyorlar. Büyük bütçeli takımların özellikle İstanbul takımlarının bütçelerinden bir kısım parayla pazarlama ekipleri kurmaları ve insanların tek görevlerinin basketbol takımlarının maçlarının insanlar için nasıl eğlenceli bir etkinlik olduğu halkımıza tanıtılıp pazarlanmalı diye düşünüyorum.
- Bir son soru da benden (Sinan Güler) olsun. Siteyi takip edenlere de bu şekilde güzel haberi vermiş oluruz. Eylül ayı gibi çocuğunuz olacak, başından beri bu heyecanı ailecek hep birlikte yaşıyoruz. Sen neler düşünüyorsun şu an, baba olacak olmak nasıl bir duygu? İsim konusunda bir karara vardınız mı?
Baba olmak müthiş heyecanlı bir duygu, tabii bunu Nazlı daha çok hissedip yaşıyor. Heyecanla beklemekten başka pek bişey yapamıyorum. Düşündüğüm anda bile yüzüme bir gülücük geliyor. Kucağıma aldığım anda neler yaşarım artık (Gülerek).
İsim konusunda hala kararsısız. Sen de amca olacaksın senin duygularını da burdan öğrenelim? Bütün soruları siz sordunuz bir tane de benden sana (Gülerek).
Sinan Güler: Amca olacak olmak heyecan verici ve henüz inanamadığım bir gerçek. Zaman geçtikçe heyecanım da artiyor. Onu en çok şımartacak kişilerden biri olacağım kesin (Gülerek).