PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bal: Baldan Tatlı



Düşes*
20.04.2010, 11:00
Yapım:2009 ~ Türkiye
Tür: Dram
Yönetmen:Semih Kaplanoğlu
Senaryo:Semih Kaplanoğlu, Orçun Köksal
Yapımcı:Semih Kaplanoğlu
Görüntü Yönetmeni:Barış Özbiçer Filmin
Süre:1 saat 43 dk
Gösterim Tarihi:09 Nisan 2010 (Türkiye)





http://img.sinemalar.com/images/afis_anasayfa/b/Bal-1268899790.jpg





Semih Kaplanoğlu'nun üçlemesi nihayete erdi. Yusuf'un olgunluk dönemiyle başlayan üçleme, geriye doğru akarak ilkokul çağına kadar indi ve bal ile final dedi. Yumurta, Süt derken Bal son noktayı bal gibi koymuş görünüyor. Berlin'de Altın Ayı'yı alarak hepimizin göğsünü kabartan eser, kahramanımız Yusuf'un büyüme ve çocukluk sancılarını deşen sade ve derinlikli bir film.



Semih Kaplanoğlu sinemasına alışık olan izleyiciler için olmazsa olmaz olan muhteşem görüntüler, sade olay örgüsü ve iyi oyuncu yönetimi filmi seyirci için çok keyifli hale getiriyor. Özellikle Yusuf'un çocukluğunu oynayan Bora Altaş'ın akıllara zarar nitelikte sade ve etkili performansı filmin etkisini artıran önemli bir artı. Küçük ve güzel gözleriyle tüm duygularını neredeyse konuşmadan seyirciye aktarabilen Bora Altaş'ı ayakta alkışlamamak elde değil. Bora Altaş'ın yeteneği ortada ama onu öylesine güzel bir şekilde oyuncu olarak işlemeyi başaran Semih Kaplanoğlu'nu da takdir etmemek saygısızlık olur. Çamlıhemşin coğrafyasının kendine has güzellikleriyle bezeli film gerek Bora Altaş, gerekse diğer başrol oyuncuları Tülin Özen ve Erdal Beşikçioğlu'nun sade performanslarıyla dört dörtlük bir seyir keyfi yaratıyor. Karadeniz'in çarpıcı görselliği, oyuncuların muhteşem performansları derken hikayeyi de es geçmeden deşmek lazım. Üçlemenin diğer iki filminde olduğu gibi aile içinde cereyan eden ebebeyn çocuk ilişkisi de son derece Freudyen bir fonda perdeye yansıyor. Süt içme, Yusuf'un Dolunay'a verdiği tepki bu Freudyen havayı iyiden iyiye perçinliyor. Hikayenin psikolojik derinliği bir yana bugünlerde santral yapımıyla gümdemde olan güzeller güzeli Çamlıhemşin'in filmde başrollerden birini kapması ise oldukça manidar. Semih Kaplanoğlu'nun bu bölgeyi fon olarak seçmesinin ana nedeni santral inşaatlarının yaratabileceği tahribata dikkat çekmek olarak açıklandı. Bu saygın tepki filmin başarısını katmerleyen örtük bir yeşil isyan.



Bal ile ilgili klasik serzenişleri duymaksa artık kimseleri şaşırtmayacaktır. Filmin yavaş temposu, klasik öykü anlatımına alışkın izleyici için zorlayıcı olabilir. Neyi izleyeceğinizi bilerek giderseniz fenalık geçirip sıkılmak yerine Bal'ın sade derinliğinin içine dalıp sanat sineması neymiş iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Tıpkı Nuri Bilge Ceylan ya da Reha Erdem sinemasında olduğu gibi uzun planlardan beslenen, seyircisine düşünmek için zaman tanıyan bu tarz işler belki herkes için değil ama sanat sineması sevenler için vaha niteliğinde eserler. Berlin'de göğsümüzü kabartan bu eseri sinemanın yedinci sanat olduğunu hatırlamak isteyen herkese tavsiye ediyoruz. İyi seyirler...



Filmin Özeti

Yusuf (7) ilkokula başlamış, okuma yazma öğrenmektedir. Babası Yakup (35-38) ürkütücü bir ormanın derinliklerinde, yüksek ağaçların üzerine kurulmuş el yapımı kovanlarda üretilen karakovan balcılığıyla uğraşmaktadır. Babasıyla sık sık gittiği orman, Yusuf için gizemli bir yerdir...



Yusuf bir sabah gördüğü rüyayı babasına anlatır. Bu rüya ikisi arasında sonsuza dek kalacak bir sırdır.



Aynı gün Yusuf sınıfın önünde öğretmenin verdiği okuma metnini okurken aniden kekelemeye başlar ve arkadaşlarının alay konusu olur.



Yakup, anlaşılmaz bir nedenle soyu hızla tükenen Kafkas arılarının peşinden uzak bir ormana gider. Babasının gidişiyle Yusuf iyice sessizliğe gömülür. Yusuf'un bu hali çay tarlasında çalışan annesi Zehra'yı (28) üzmektedir. Ne kadar uğraşsa da Yusuf'u konuşturamaz.



Günler geçer, Yakup'un gecikmesi Zehra'yı ve Yusuf'u tedirgin eder. Zehra Miraç Kandil'i gecesi için Yusuf'u köyden uzaktaki annaannesine gönderir. Yusuf, orada dinlediği hikayelerdeki peygambere benzettiği babasının mutlaka geri döneceğine inanmaktadır.



Ertesi gün Sis Dağı şenliğinde de Yakup'a rastlayamazlar...
Babasını aramak için ormanın derinliklerine dalan Yusuf'un gördüğü rüya gerçekleşecek midir?